Gözünü Şampiyonluğa Dikti! - Son Dakika
Spor

Gözünü Şampiyonluğa Dikti!

Gözünü Şampiyonluğa Dikti!

İnceleme: Hilmi SEVER hilmis@sporx.

25.12.2010 12:45
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İnceleme: Hilmi SEVER

hilmis@sporx.com

Süper Lig'de ilk yarıyı geride bıraktık. 17 haftanın sonunda Trabzonspor zirvenin sahibi olurken, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin düşüşü herkesi şaşırttı. Süper Lig'de şampiyonluk yaşamış 5 takımın ilk yarı değerledirmesini kaleme aldık. Lider Trabzonpor ile bu serimize başlıyoruz. Editörümüz Hilmi Sever, lider Trabzonspor'un yükselişini kaleme aldı.

Trabzonspor için 1 Aralık 2009 tarihi adeta bir milat oldu. Takımın başına bir kurtarıcı edasıyla 4. defa geçen Şenol Güneş o gün yaptığı ilk konuşmada üzerindeki ağır sorumluğun farkında olduğuna vurgu yapmıştı. Güneş'in imza törenindeki tablo ise sanki bugünlerin habercisi gibiydi. Trabzon'un önde gelen tüm isimleri validen, belediye başkanına, sivil toplum kuruluşları başkanlarından, taraftarlara herkes onun etrafında kenetlenmişti. Futbolun sadece bir oyun olarak algılanmadığı, yaşam biçimi olarak görüldüğü Trabzon'un da başarısı ancak böyle bir bütünlük ile sağlanabilirdi. İlk olarak 2008'in Nisan aylarında gittiğim Trabzon ile iki hafta önce gittiğim Trabzon şehri arasında çok büyük fark vardı. Sokaklarda bordo-mavi renklerin hakimiyeti ve insanların yüzündeki rahatlık hemen fark ediliyordu. 2008'de sohbet ettiğimiz taraftarlar büyük umutsuzluk içinde olduklarını söylerken, 'bu takımdan bir şey olmaz' sözlerini sık sık dile getiriyorlardı. 'Peki bu takım nasıl kurtulur?' diye sorduğum zaman ise 'bize kendi çocuklarımız lazım' diyerek Şenol Güneş'i işaret ediyorlardı. ve söyledikleri gibi de oldu. Şenol Güneş, herkesin büyük bir hata olarak kabul ettiği Hugo Bross'un ardından görevi devraldı ve 2009-2010 sezonunda 20 maç takımının başında sahaya çıktı. Bu 20 haftalık süreç çok önemliydi. Güneş, bu uzun süreçte gelecek sezonun alt yapısını oluşturuyordu. Kafasındaki oyun planını futbolcularına yavaş yavaş ezberleten Güneş, onlara verdiği güven ile de uyuyan dev Trabzonspor'u yeniden ayağa kaldırmaya başlıyordu. Bugün ligin en iyi futbolunu oynuyor denilen takım uzun bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktı.

TAKIM OYUNU... Sezon başında transferler yapıldı, takım bu nedenle çok başarılı oldu diyemeyiz. Çünkü ortada öyle büyük bir transfer operasyonu yoktu. Barış Ataş, Jaja ve Glowacki takıma kazandırılan isimlerdi. İlk maçlarında çok olumlu sinyaller veren Polonyalı oyuncu yaşadığı uzun süreli sakatlık nedeniyle takımına faydalı olamadı. Genç oyuncu Barış Ataş da ilk yılında yedek kulübesinden takımına destek verdi. Bu transferler içinde en çok dikkat çekeni ise Jaja oldu. Brezilyalı oyuncu özellikle sert şutları ile çok konuşuldu. Ama Trabzon'un sırrı başkaydı... Klişe bir söz olsa da futbolda başarının sırrı takım oyunuydu. Trabzonspor'un başarısını neye bağlıyorsunuz diye kime sorarsak soralım, takım oyunu ilk gelen yanıt oldu. Oyuna giren ve çıkan fark etmiyordu. Takım sıkışınca, zaman zaman yedek bekleyen Alanzinho o da olmazsa Engin Baytar devreye giriyor ve oyunu çevirmeyi başarıyorlardı. Savunmada sorun yaşanacak denildiği haftada Mustafa Yumlu'nun mükemmel performansı ve Beşiktaş'a attığı gol nasıl unutulur! Şenol Güneş'in Trabzonspor üzerindeki etkisi de bambaşka, onun gücü ve otoritesini görmek için Mehmet Ali Yılmaz Tesislerine bir kere bile girmeniz yeterli olacaktır. Takımı erkenden toplayan ve oyuncuların sürekli birlikte olmasına çalışan Güneş, antrenmanlardaki disipliniyle de ün salmış durumda. LIVERPOOL MACERASI..

Lige deplasmandaki Ankaragücü galibiyetiyle başlayan Trabzonspor, bu sırada Liverpool ile oynayacağı maçın da heyecanını yaşıyordu. İngiliz devine karşı Anfield Road'da oynanan maçta bordo-mavililer herkesi büyük bir şaşkınlığa uğratmıştı. Ortaya konan iyi futbol ve kaçan pozisyonların ardından basit bir hatadan gol yenilmesi üzüntüyü artırmıştı. Ama kaybedilen bu maç bile Trabzonspor'a büyük güven getirmişti. Henüz Anfield Road'u heyecanı geçmeden Trabzonspor, ligin ikinci haftasında da önemli bir testten geçti. Bordo-mavililer, yaptığı transferlerle gücüne güç katan Fenerbahçe'yi evinde ağırladı. Maça çok hızlı başlayan Trabzonspor üst üste bulduğu gollerle ilk yarıda sonuca gitmeyi başardı. Oyuncuların hırsı ve takımın ortaya koyduğu güzel futbol, Liverpool ile oynanacak rövanş öncesinde tur ümitlerini artırdı. Muhteşem taraftarının büyük desteğiyle maça başlayan Trabzonspor, henüz 4. dakikada Teofilo ile golü buldu. Bu golden sonra da farkı açmak için şanslar yakalayan temsilcimiz, bir türlü ikinci golü atamayınca son dakikalarda tecrübe devreye girdi ve Liverpool hak etmediği halde turu Trabzon'da kazanıp İngiltere'nin yolunu tuttu. Bu maçın moral bozukluğu ile çıkılan Antalya deplasmanında da iki puan kaybeden Trabzonspor, bir hafta sonra ise Sivasspor'u 6-1 mağlup ederek büyük bir patlama yaptı. Bu galibiyet Şenol Güneş'in istemediği bazı olaylara da sebep oldu. Güneş'in takımı ilk kez rehavete kapılmıştı ve o güne kadar puanı bulunmayan Manisaspor'u evinde ağırlayacaktı. REHAVETİN BEDELİ..

ve rehavet pahalıya patladı, yeni transferi Makukula ile Trabzon'a gelen Ege ekibi, 3-1 gibi rahat bir sonuçla ilk puanlarını alıyordu. Ardından gelen Kayseri beraberliği ise “acaba bu sezon da mı şampiyonluk hayal oldu” sorusunu akıllara getirdi. Ama Şenol Güneş'in pes etmeye niyeti yoktu. ve Trabzonspor'un lige damga vuran yükselişi başladı. 6 haftalık galibiyet serisi dile kolay geliyordu ama mağlup edilen takımlara bakıldığında elde edilen başarı daha iyi anlaşılıyordu. 7. haftada Trabzonspor evinde, genç oyuncusu Mustafa Yumlu'nun golüyle Beşiktaş'ı 1-0 mağlup etti. 8. haftada ise ligin en farklı galibiyeti geldi. Bordo-mavililer, Kasımpaşa'yı 7-0'la geçerken, kaçırdığı goller de akıllara gelince çok daha büyük bir farkın kaçtığı görülüyordu. Bu kez farklı galibiyet yükselişe engel olmamıştı. Trabzonspor önce evinde Gençlerbirliği, ardından da deplasmanda Konyaspor'u mağlup ederek Galatasaray maçını beklemeye başladı. Önündeki Galatasaray ve Bursaspor maçlarından birinde puan kaybı yaşayacağı düşünülen boro-mavililer iki maçı da 2-0'lık sonuçlarla kazanmasını bildi. BURAK YILMAZ: "TÜRK MİLLİ TAKIMI'NDA TÜRK OYUNCULAR OYNAMALI" RÖPORTAJ İÇİN TIKLAYIN!..

Artık tüm şehir ayaktaydı, spor basını da Trabzonspor'un önlenemez yükselişini konuşuyordu. Ama puan kaybı tam bu sırada çok da fazla tahmin edilmeyen bir maçta geldi. Bordo-mavililer evinde bu kez Eskişehirspor engeline takıldı. Maçın büyük bölümünü rakip ceza sahası çevresinde oynayan bordo-mavili takımın yaşadığı puan kaybını rehavete bağlamak bu kez haksızlık olurdu. BİZE HER YER TRABZON...

Şenol Güneş bu puan kaybından sonra da takımını çabuk topladı. Bordo-mavililer ligin bitimine dört hafta kala önce Gaziantepspor'u 3-1'le devirdi. Bucaspor galibiyeti de liderliği pekiştirmişti. ve gözler İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynanacak maça çevrildi. Bu maçın anlamı çok başkaydı. “Bize Her Yer Trabzon!” sloganının en büyük kanıtı bu maçta yaşanacaktı. Bordo-mavili taraftarlar Olimpiyat Stadı'na tarihi günlerinden birini yaşatıyordu. Tribünlerde 61 binin üzerinde Trabzonspor sevdalısı vardı. İnanılmaz görüntülerin yaşandığı 90 dakikanın ardından Trabzonspor'un sahadan galibiyetle ayrılmasından başka bir şey de düşünülemezdi. Bordo-mavililer son hafta maçında Karabük karşısında zorlansa da kazanarak, ligin ilk yarısını en yakın takipçisi Bursaspor'un tam 5 puan önünde zirvede tamamladı. Uzun yıllar sonra gelen bu başarı önemli ama bundan daha değerli olan sezon sonunda ulaşılacak olan şampiyonluktu. Trabzonsporlu futbolcularla gerçekleştirdiğimiz röportajlarda açıkçası bu inancı gördüm. Tüm oyuncular son derece rahat ve tek düşünceleri şampiyonluk. Futbolcular, Şenol Güneş'in oyunu çok iyi okuduğu ve zamanında yaptığı değişiklikler ile her zaman oyunun kontrolünü ellerinde tuttuklarını söylüyordu. İKİ KAÇAK TEOFILO VE JAJA.. Bordo-mavililer için ligin ilk yarısında birçok şey yolunda giderken, iki yabancı oyuncusunun ülkelerine kaçması sıkıntı yarattı. İlk kaçak Teofilo oldu. Kasımpaşa maçında cezası nedeniyle forma giyemeyen Teofilo, kadrosuna alınmadığı Gençlerbirliği maçının ardından ise ailevi sorunlarını bahane ederek Trabzon'dan kaçtı. İstanbul'da birkaç gün mahsur kalan Kolombiyalı daha sonra ülkesinin yolunu tuttu ve bir daha da haber alınamadı. Bu iş FIFA'da son bulacak gibi gözüküyor. Teofilo kadar olmasa da Jaja da Trabzon'a sıkıntı yaşattı. İlk yarının son maçından önce izinsiz olarak ülkesine giden Jaja'nın, Antalya kampına katılacağı açıklandı. Jaja da ailevi sorunu nedeniyle, teknik ekip tarafından izin verilmemesine karşın ülkesine döndü. Brezilyalı oyuncu, ligin ikinci yarısında yine takımına katkı sağlayacaktır. Ee tabii para cezasından kurtuluşu olmayacaktır." DEPLASMANLARDA DAHA RAHAT...

Trabzonspor gibi ateşli taraftarı olan bir takımın deplasmanda daha başarılı olması ilginçti. Bordo-mavililer deplasmanda oynadığı 8 maçta 6 galibiyet, 2 beraberlik alarak

çok önemli puanları topladı. Bu galibiyetlerde dikkat çeken konu ise iç sahaya oranla daha rahat kazanılan maçlar olmasıydı. Trabzonspor, Hüseyin Avni Aker'deki 9 maçta 7 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı. Evet 7 maç kazanılmıştı ama bu maçların birçoğunda ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Bu işte bir terslik vardı. Konuştuğumuz futbolcular bunun nedenini iç sahada biraz baskı altında olmalarına bağlıyorlardı. Taraftarlardan ise daha sabırlı olmalarını bekliyorlardı. Bordo-mavililerin ikinci yarıda iç sahada göstereceği performans şampiyonluk yolunda kilit rol oynayacaktır. 3 KRİTİK DEPLASMAN... Ligin ilk yarısında Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe ile evinde oynayan Trabzonspor'u ikinci yarıda üç zorlu deplasman bekliyor. Bordo-mavililerin, İstanbul'un üç büyük takımıyla oynayacağı maçlar kaderini belirleyecek gibi gözüküyor. Özellikle 19. haftadaki Fenerbahçe maçı birçok şeyi ortaya çıkartacaktır. Trabzonspor'un 27 yıllık hasreti dindirmesi halinde ise yaşanacak sevinç ve ortaya çıkacak muhteşem tablo şimdiden tüm Trabzonsporluları heyecanlandırıyor...

Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Spor Gözünü Şampiyonluğa Dikti! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement