Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup takımlarından Yeni Malatyaspor'un kulüp ikinci başkanı İlhan Kavuk, görevinden ayrıldığını açıkladı.
Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti'nde (MGTC) basın toplantısı düzenleyen Kavuk, gerekli şartların oluşmaması nedeniyle istifa ettiğini kaydederek, kongre kararı alınması halinde yönetime aday olacağını belirtti.
"ŞARTLAR BANA UYMADI"
Kavuk, takıma 6 ay hizmet verdiğini ve şartların kendisine uymadığını ifade ederek, "2014-2015 sezonunda 6 aydır yürüttüğüm Yeni Malatyaspor Kulüp İkinci Başkanlığı görevinden istifa etiğimi açıklıyorum. 6 ay içerisinde gelinen şartlar bana uymadığı için yönetim kurulu görevinden ayrılıyorum. Yönetim kurulu üyesi bulunduğum dönemde Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Çakır'a aynı zamanda Ertan Mumcu'ya ve teknik direktörümüz Mustafa Uğur ile ekibine, özellikle de maçlarda bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımıza bana göstermiş olduğu destekten dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
"TAKIMIN DÜZENİ BOZULMASIN DİYE GÖREVE DEVAM ETTİK"
İstifa sürecinin bir serüveni olduğunu dile getiren Kavuk, şunları söyledi:
"Biz bu yönetimi kurarken, Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Çakır bizi davet etti. Bir oluşum içerisine girdik. Adil Gevrek başkanımız ile birlikte bir yönetim biçimi oluşturduk. Bu yönetim biçiminde, yaklaşık 5 kişi Malatya'dan geri kalanı İstanbul'dan olmak şartıyla bir yönetim kurulu oluşturduk. İlk başta kongreye gittik. Yönetimden iki kişi istifa etti. Biz Malatya kanadından arkadaşlarımızı görevlendirmek istedik. Ama bu sonuçsuz kaldı. Biz yine de takımın düzeni bozulmasın diye devam ettik. Bu dönem şampiyonluk olmazsa olmazlarımız arasındaydı. Geldiğimiz süreçte gerek futbolcu arkadaşlarımız ve teknik ekibimizle uyum içerisinde işimizi yürütmek istedim. Elbette sıkıntılarımız vardı. Aile içerisinde bu tür sıkıntıları kapatmak bizim ne kadar aile olduğumuzu gösterir. Hep fedakarlık ederek bu noktaya getirdik. Biz bu süreçleri devam ettirirken, Adil Gevrek'in aklından başka bir süreç içerisine girmeyi ön gördü. Takımımızın bulunduğu seviye itibariyle karamsar değilim. Lider ile 2 puan farkımız var. Hiçbir şey bitmiş değil. Önümüzde 1 maçımız var. Bakarsınız ilk yarıyı lider olarak bitirebilir. Bu konuyu başkana da söyledim. Ama onlarda bir panik içerisine girdiler. Bir şeyler yapma telaşı içerisinde olduğunu gördüm. Bu sistemi bozmak, yeni bir sistem kurmak doğru bir iş değil. Özellikle tecrübeme dayanarak devre arası yapılacak bu tür olayların sağlıklı olmayacağı kanaatindeyim. Bunu da kendilerine bildirdim. Adil Gevrek, Menemen Belediyespor maçı öncesi 'İstanbul'da bir toplantı yapalım' dedi. Bu toplantı başlarken ben transferlerde nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşacağımızı düşünürken, oradaki ortamın öyle olmadığını gördüm. '5-6 tane şart koyduklarını' belirtti. Ekonomik anlamda da yüzde 60'ını kendi veriyorsa, yüzde 30'unu ben veriyordum. İkimiz bir uyum içerisinde yapıp, ilerleteceğimizi düşündüm. Bugüne kadar bu seviyeye geldiysek, başkanın ne kadar katkısı varsa benimde o kadar payım var. İstanbul'da görüşmemizde 5-6 tane şart koydular. Bunlardan birincisi eski sportif direktör Ali Ravcı'nın tekrar takıma gelmesi. İkinci şart basın mensuplarına haftada bir kez demeç verilecek. Kimse takımın etrafında olmayacak. Diğerleri şartlar konuşulacak şartlardı. Benim takıldığım nokta Ali Ravcı'nın tekrar gelmesiydi. Benim Ali Ravcı ile hiçbir sorunum yoktu. Serkan Çalık'ın gelmesiyle alakalı bir konuda dahil olmak üzere hocayı bahane ederek takımdan ayrıldı. Bende bu şartlardan dolayı Ali Ravcı'nın gelmesinin takımın ortasına bomba atmak demekti. İşler iyi giderken bir anda panik yapmak olmaz. Ali Ravcı gelirse teknik direktör Mustafa Uğur takımdan ayrılır. Bir teknik direktörün gitmesi, bir sürü maliyet demektir. Takımında bir bütçesi var. 4-5 tane futbolcu almaktansa, sen o parayı kalk yeni hocaya ver. Başkana sıkıntının olacağını söyledim. Kendisi de, 'hocanın kendisinin maaşlı elamanı' olduğunu söyledi. Futbolda bir şey vardır. Kariyerli bir hoca getiriyorsanız, bir prensibi vardır. Kariyerli bir hoca getirmiş isen, o hoca ile konuşma yollarını denemek sorundasınız. Türkiye'de hoca kıtlığı yok. Ama getirdiğimiz hoca kariyerli bir hocadır. O yüzden biraz daha itinalı davranmak zorundasınız. Burası bizim babamızın kulübü değil. Burası Malatya camiasının kulübüdür. Kendi şahsi kulübün olarak götüremezsin. Eğer böyle olursa teknik direktörde gider. Futbolcuda gider. Zaten futbolcular sıkıntı yaşıyorlar."
"BAŞKANIN OLDUĞU KADAR BENİM DE EMEĞİM VAR"
Takımın her zaman takipçisi olacaklarını kaydeden Kavuk, "Bugüne kadar başarı geldiyse, başkanın ne kadar emeği varsa benim de o kadar emeğim var. Bana 5-6 tane şartları sunarken, bende 'Yedinci olarak benim istifamı ekleyin' dedim. İstifamı kendisine söyledim. İstifamı kabul etmediğini söyledi. Bende istifaların tek taraflı olduğunu söyledim. ve istifa ettim. Bugün geldiğimiz noktada Ali Ravcı geldi mi? Gelmedi. Sonuçta bir sistem var. Bu sistemde bozulamaz. Takımın içerisinde değilim. Ama bundan sonraki süreçte üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Bu başkanlık veya başka bir şey olur. Bundan sonraki süreçte bir kongre kararı alırlarsa, arkadaşlarımla konuşup aday olmayı düşünüyorum. Artık bu takım kimsenin tekelinde değil. Bizde bu takımın takipçisi olacağız. Takım başarılı giderse alkışlarız. Ama başarısız giderse hesap sormasını da biliriz. Mümkün oldukça başarılı gitsinler" diye konuştu.
"GERİ ÇEKİLMEYİ UYGUN GÖRDÜK"
İlhan Kavuk, maç başı ödemeleriyle ilgili yaşanan gelişmelerle ilgili de basın mensuplarına detaylı bir açıklamada bulundu.
Maç başı ödemeleriyle ilgili yönetimin kendi arasında konuştuklarının, futbolcularla yapılan toplantı da aynı şekilde konuşulmadığını iddia eden Kavuk, "Ekonomik sıkıntılar bu dönem biraz arttı. Belediyeden ve TFF'den gelecek para da biraz gecikmeler yaşandı. Menemen maçı öncesi başkan ve yönetim kurulu arkadaşlarımızla futbolcular bir toplantı istedi. Bu önemli maç öncesi içeride konuştuk. '4 maç başlarını ödeyelim, insanların cebine biraz para girsin" dedik. Çünkü 12-13 maç başı futbolcuların içeride alacakları vardı. Motivasyon anlamında destek olsun diye bir konuşmamız oldu. Tabi bunun yanında pirim konusu konuşuldu. Futbolun bir doğrusu vardır. Siz pirim açıklamışsanız, 'Pendikspor'u yenerseniz, 4 bin TL pirim vereceğim' demişsiniz. Berabere kaldığında, bunu konuşmaya gerek bile yok, paranın yarısı söz verilir. Başkan, 'Ben yarısını söz vermedim' diyor. Zaten söz vermene gerek yok. Sen galibiyet için 4 bin TL açıklamış isen, berabere kaldığında yarısı verilir. 2 bin TL değil de, bin TL verirsin. Ama başkan, '2-0'dan 2-2 oldu ben vermem' dedi. Futbolcular ilk defa burada oynamıyorlar ve tecrübeli futbolcular. Futbolcular, 'Böyle bir şey olmaz' diyor. Bir sürü tartışma oldu. Konuşarak bunu çözmeye çalıştık. 4 maç başlarını verme kararı aldık ve futbolcuların karşısına çıktık. Oraya çıktığımızda başkan, 'Biz ayın 15'ine kadar para vermeyeceğiz' dedi. Ben çok oldum. İçeride '4 maç başlarını ödeyelim ' diye karar aldık. Ama içeride başka konuşuldu. Dışarı çıktım ve başkana, 'Başkanım biz 4 maç başını vereceğiz diye konuştuk' yazılı mesajı attım. Önemli bir maç oynayacağımızı ve motivasyonu bozmayalım dedim. Başkanın yanına yanaştım ve sessizce '4 maç başını ödeyelim' dedim. Başkan da, 'Para gelmezse' dedi. Ben de, 'Para gelmezse cebimden ödeyeceğimi' söyledim. Çünkü bir motivasyon ve hareket lazım. Futbolcularda bizi izliyordu. İçeri gittik, başkan 'Sen beni ezdin' dedi. Ben de, 'Bir karar aldık. Önemli bir maç öncesi bunun yapılmaması gerektiğini' söyledim. Ben kişilik meraklısı değilim. Bizim ismimiz belli. Tek düşüncemizin takımı bir üst lige çıkarmak olduğunu ifade ettim. Ezilme iç güdüsü olabilir. Ben de baktım ki şartlar başkana biraz ters, geri çekilmeyi uygun gördük. Takviye amaçlı olarak bir kongre yapmayı uygun gördük. Yönetim kurulu kongre kararı alırsa bizde çıkar şartlara bakarız ve aday oluruz. Bu en doğal hak. Bu takım inşallah bu sene çıksın, bütün fedakarlıkları yapmaya hazırız. Bu takımın bu sene çıkması lazım. İnşallah gelinen şartlarda biraz daha enerji ve ekonomik katkı verirler. O zaman bu takım çıkar" ifadelerini kullandı.
"SİSTEMİ BOZMAYALIM"
Kavuk, başkan ile yaşadığı tecrübeleri paylaştığını belirterek, şunları söyledi:
"Takımın sportif direktörlüğünü yapan Ali Ravcı ile ilgili olan hadise de, ben kampta yoktum. Bir süreç yaşandı ve başkanda oradaydı. Ali Ravcı istifasını bana vermedi. Başkanı arayıp, konuşmuşlar. 'Hocanın tutumundan ve yaptığı transferlerden memnun olmadığını' söyledi ve ayrıldı. Ben öyle biliyorum. Başka bir şey bilmiyorum. Hocanın da bir kariyeri var. Sen sezon başında hocayı bahane edip ayrılan bir kişiyi tekrara getirmek istiyorsan, ne sıkıntı olacağına siz karar verin. Otomatikman bir sıkıntı çıkacaktır. Bu sıkıntıyı da nasıl telafi edeceğiz? Tamam hoca gitsin. Ben istikrardan yanayım. bir yerde istikrar varsa başarı gelir. Ben hocayı ve 5 tane futbolcuyu gönderdim diyelim. Yeniden transfer yapmak çok kolay işler değil. Özellikle devre arası transferleri çok tutmuyor. Devre arasında 6-7-8 tane adam aldığınızda takım çöküşe geçer. Ben daha önceden bu tecrübeleri yaşadım. Süper Lig'de düşeceğimiz sezon, devre arasında gittik Çek futbolcular getirdik, bu futbolcular tutmadı. Elimizdeki futbolcuları da göndermiştik ve elimizdeki bulgurdan olduk. Bunu daha önceden yaşadım. Bu tecrübelerimi kendilerine de anlattım. Futbolda bunlar var. En iti adamı alırsın, tutmazsa tutmaz. Uyum sorunu da yaşayabilir. Aldığın her adamı oynatacaksın diye de bir şey yoktur. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş dünyanın transferlerini yapıyorlar. 5-10 milyon Dolarlık adamlar yedekte bekliyor. Ben de daha önceki tecrübelerimden dolayı 'Sistemi çok bozmayalım. Sisteme bir kaç takviye yapalım' dedim. Ama Ali Ravcı'nın ismi üzerinde çok ısrar edildi. Ali Ravcı ile aramda bir sıkıntı yok. Dinamit koyuyorsunuz ve bende içerisinde olacağım. O zaman bana 'Sen ne iş görüyorsun' demezler mi? Ben ondan istifamı verdim."
"BAŞKA KİMSE YOK MU?"
Ali Ravcı'nın yeniden göreve gelmesi halinde teknik direktör Mustafa Uğur'un istifa edeceğini düşündüğünü ifade eden Kavuk, "Futbolcu arkadaşlarım ve Mustafa hoca ile görüştüm. Onunla da aynı görüşteyiz. Ali Ravcı'nın takıma gelmesi hocanın gitmesi demek. Bence gelirse, istifa eder. Bu benim kendi düşüncem. Kariyerli hoca getirirsen, biraz kariyerlerine de dikkat etmek lazım. Bu memleket de bir Ali Ravcı mı var ki, bu kadar ısrar ediyorsunuz. Bir sürü şey var. Ben kendilerine 20 tane isim sayayım.Olmadı buraya en iyi menajerleri getirelim. Hatta, 'Serdar Samatyalı'ya söylesek, bizi kırmaz gelir takımın başına menajer olur' dedim. Bir tane isim verdim. Niye Ali Ravcı? Başkan, 'Ben Ali'yle 2 aydır çalışıyorum' dedi. Yönetimin haberi yok. Benim de haberim olmadığı için üzüldüğümü söyledim. Film içerisinden film çıkartmanın bir esprisi yok. Her şey açık olsun. Yarın paramızda olmayabilir ama söz verdiğini yapacaksın. Biz cinlik yaparsak, futbolcu bizden cin. Futbolcular senin ağzından çıkan kelimeleri takip ediyor. Ne söylediğini iyi biliyor" dedi. - MALATYA
Son Dakika › Spor › Spor Toto 2. Lig - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?