28 Şubat Darbesini Asker Değil, Yargı Yaptı"

METİN GİRGİN - ŞAHİN OKTAY - TBMM 20. Dönem Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, " 28 Şubat'ta asker darbesi olmadı, asıl darbe yargıdan geldi. Yargı, bizi tasfiye etti. Menderes'e o dönem CHP sahip çıksaydı, asla ihtilal olmazdı. Erbakan Hocama da o gün Mecliste bulunan partiler sahip çıksaydı, 28 Şubat'ı yapamazlardı" dedi.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat'ın gerekçesinde iddia edildiği gibi laikliğin elden gitmediğini, mafyanın ve sömürücü düzenin çıkarlarının elden gittiğini savundu.

Adnan Menderes dönemindeki darbeyle 28 Şubat döneminin sonuçları itibarıyla aynı olduğunu belirten Yılmaz, tekelci sermayenin kovanına çomak soktuklarını, rahatsızlığın bundan kaynaklandığını öne sürdü.

" Türkiye'de Menderes dönemine bakın, tek kale oynuyor bir aile" diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün Avrupa'daki malların distribütörü olmuş. Üretmeyen bir ülke. Devamlı dışarıdan mal alan bir ülke. Menderes ve arkadaşları, o ailenin karşısına Anadolu tüccarını diktiği için asıldılar. Menderes'in, Türkiye'yi tekelci sermayeden kurtarmanın kavgasının neticesidir. 'Taksim'e cami yapıldı, alimlere yemek verildi' diye dünyanın hiçbir yerinde ihtilal olmaz. Türkiye'de ihtilalleri silahlı kuvvetler yapmıyor. Silahlı kuvvetlere bu kadar fazla yüklenmeyi uygun görmüyorum çünkü bunların ihtilal yapmaya hiçbir gücü yok. Türkiye'de silahlı kuvvetleri ihtilale teşvik eden, o ülkedeki sömürücü sermayedir, banka, medya patronlarıdır ve o patronların aldattığı, kandırdığı, çeşitli yollarla beslediği yargıdır.

28 Şubat'ta asker darbesi olmadı. Asıl darbe yargıdan geldi. Yargı, bizi tasfiye etti. Menderes'e o dönem CHP sahip çıksaydı, asla ihtilal olmazdı. Erbakan Hocama da o gün Mecliste bulunan partiler sahip çıksaydı, 28 Şubat'ı yapamazlardı."

"Refah-Yol Hükümeti, mafyaya savaş açtığı için yıkıldı"

Refah-Yol Hükümeti'nin, mafyaya karşı başlattığı mücadele nedeniyle yıkıldığını savunan Yılmaz, yaptıkları yasal düzenlemelerle et, ilaç, kumar ve faiz mafyasını karşılarına aldıklarını anlattı.

"Türkiye'de bizimle mücadele eden mafyalardan biri de faiz mafyasıdır" ifadesini kullanan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Devlet parasıyla devletin dolandırıldığı bir ülkeydik. İlk defa denk bütçe yapınca kıyamet koptu. Medya mafyasını karşımıza aldık. Kredi, reklam ve promosyon musluklarını kestik. Gazeteler, televizyon, çatal, bıçak satıyordu. Bütün bu muslukları kesince, şartele bastılar. 14 Şubat'ta Paris'te dünya masonları ve siyonistleri, Türkiye'de Refah Partisi'nin kapatılarak, tasfiye edilmesine karar verdi.

Kasetler yerine iftira da atabilirlerdi. Mesela 65 il başkanının Erbakan Hocamla Hazinenin parasını zimmete geçirme iftira davası, yalanı o dönem gündemde olsaydı, partiyi kapatmaya gerek kalmayabilirdi. Hırsızlık iftirası atarlardı. Sokağa çıkamaz duruma düşürürlerdi. Allah, onları acele ettirdi. İnsanları Allah'a, İslam'a çağıran davetimiz gerekçe gösterilerek, çok şeref tacı gerekçe partiyi kapattılar. Trilyon davası o zaman gündeme gelseydi, partiyi kapatmaya bile gerek kalmazdı."

Yılmaz, gazeteci Uğur Dündar'la 10 Kasım 1994'te İstanbul'da karşılaştıklarını, Dündar'ın kendisine "Hocam, bir şey itiraf edeceğim. Sizi böyle güler yüzlü görünce fazla yüklendik galiba" dediğini kaydederek, "Sen, Hasan Hüseyin Ceylan, Halil İbrahim Çelik, üçünüz elinizle kuş tutsanız bu ülkede linç edileceksiniz. Buna hazır olun' dedi. 'Neden' dedim. "11 sene dolaşmışsınız Türkiye'yi, kasetleriniz evlere girmiş, mitingler yapmışsınız, medya sizi bulamadı, takip edemedi. Bu rejimin kuyusunu kazdınız" dedi. Yıl 1994, yanımda da şahidim var ve aynen Uğur Dündar'ın söylediği 3 yıl sonra gerçekleşti. 3 yıl sonra medya linci başladı" değerlendirmesinde bulundu.

Milletin bağrından çıkamayan 4 partinin 2000'li yıllarda Ak Parti eliyle tarihten silindiğini savunan Yılmaz, AK Parti'yle bağı bulunmadığını ama ülkenin geldiği noktayı desteklediğini dile getirdi.

"Türkiye'de artık darbe dönemleri kapandı"

AK Parti'nin "28 Şubatçı"ları yargı önüne çıkardığını, silahlı ihtilal devrinin kapandığını vurgulayan Yılmaz, ülkede yüzde 140'lı faizlerden yüzde 7 seviyelerine gelindiğini söyledi.

"Allah'ın izniyle faiz sıfırlanacak Türkiye'de, İran bunu başaramadı" diyen Yılmaz, "İsmine 'İslam Cumhuriyeti' demekle olmuyor bu iş. İran'da faiz yüzde 60'a yaklaşmış. Türkiye, İran'ın tersine petrolü dışarıdan aldığı halde enflasyonu düşürdü. Paramız Afrika'da bir ülkede geçmiyordu, şimdi git Paris'e, Türk parasıyla lokantada çok rahat yemek yiyecek hale geldik. Hastanelerimiz, yollarımız... Geçmiş Türkiye'yle bugünkü arasında çok büyük fark var. AK Parti, faizi kaldırdığı ve Erbakan Hocamızın kaldığı yerden kalkınmayı devam ettirdiği için buna gönülden destek olduk" görüşünü paylaştı.

Cemaat ve tarikatların devleti ele geçirme hobisinden kurtulması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, devletin emin ellerde olduğunu anlattı.