AFAD'a bakanlık değil, 'Bakanlıklar üstü yetki' önerisi
AFAM Koordinatörü Yılmaz: "AFAD'a bakanlık değil bakanlıklar üstü yetki verilmeli"
İSTANBUL - Geçtiğimiz günlerde AFAD'a ayrı bir bakanlık verilmesi tartışmaları için Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Serhat Yılmaz, "Daha iyi bir işleyiş için bakanlıklar üstü, Cumhurbaşkanlığına bağlı bir yapıya gidilmesi gerekiyor" dedi.
Kahramanmaraş depremlerinin ardından hali hazırda İç İşleri Bakanlığı bünyesinde olan AFAD'a ayrı bir bakanlık verilip verilmemesi ile ilgili görüşler bildirilmiş, üzerine tartışmalar yapılmıştı. Konuyla ilgili olarak İstanbul Aydın Üniversitesi AFAM Koordinatörü Serhat Yılmaz, AFAD'a ayrı bir bakanlık verilmesinin başka sıkıntılar doğuracağını bunun yerine eskiden olduğu gibi Cumhurbaşkanlığına bağlı bir yapı olarak yetki verilmesi gerektiğini savundu.
Serhat Yılmaz, afet gibi tüm toplumu etkileyen bir durumda AFAD'a bakanlık verildiğinde tüm sorumluluğun o bakanlığa ait olmasının doğru olmadığını, AFAD'a daha etkin bir şekilde işleyişi hızlandırabilmesi adına bakanlıklar üstü bir yapı olarak yetki verilmesinin daha iyi olacağını söyleyerek açıklamalarına şöyle devam etti:
"Afet, herhangi bir bölgede gerçekleşen doğa, insan ve teknoloji kaynaklı bir olayın açığa çıkan sonuçlarının yerel imkanların başarısız kaldığı ve günlük yaşamın kesintiye uğradığı veya tamamen durduğu durumlardır. Sağlık, güvenlik, eğitim, ulaşım, iletişim hizmetleri gibi birçok hizmeti alarak günlük hayatımızı devam ettiriyoruz. İş sürekliliği de bunun içerisindedir. Bunların kesintiye uğraması ya da durması demek bütün bu sistemlerde hasar oluşması anlamına geliyor. Afet denilebilmesi için bu zaten ön kabul. Bunun karşılığı olarak afet bakanlığının kurulmaması gerekir. Çünkü afet durumunda görev ve sorumluluk alan belediyeler, kültür, iç işleri, milli savunma, tarım ve orman bakanlığı, çevre şehircilik ve iklim değişikliği, sağlık bakanlığının yani aslında Türkiye'de bütün bakanlıkların afet ve acil durumlara yönelik yerine getirmesi gereken görev ve sorumlukları var. Eğer bir bakanlık kurarsanız siz bu bütün görev ve sorumlulukları bir kuruma vermiş olacaksınız. Doğal olarak bütün bakanlıkların bu alandaki işleyişini engellemiş olacaksınız. Afet dediğimiz olay toplumun tamamını etkileyen bir olgu olduğu için bütün sorumluluğu tek bir kuruma atfetmiş olacağız. Ama afete hazırlık dediğimiz olay bireyin de dahil olması üzere toplumun tamamını ilgilendiren olaydır."
Eski sistemde Başbakanlığa bağlı olan AFAD'ın mevcut sistemde Cumhurbaşkanlığına bağlanmasının neden daha iyi olacağına dair Yılmaz açıklamalarına şunları ekledi:
"Öncesinde tüm sorumluluğun yerine getirilmesi için bir koordinasyon içerisinde, yasaya tanımlı atfedilen yükümlülüklerin ne kadar yerine getirilebileceği ya da bunların hangisinin eksik olduğu ya da iyi bir şekilde afete hazırlanabilmek için bu çalışmaların hangilerinin daha öncelikle yapabilmek veya iyileştirmek gerektiğini planlamak lazım. Bu planlamamayı da yapabilmek yani plan içerisinde kalan bütün kurumları organize edebilmek için sizin afet ile ilgili oluşturacağınız kurumsal yapılanmayı bakanlıklar üstü bir seviyeye çıkarmanız gerekir. Yani mevcut sistem içerisinde Cumhurbaşkanlığına bağlı ve bakanlıklar üzeri bir yapı olması lazım. Mesela bugün Türkiye afet müdahale planını açıp baktığınızda 7 tane bakanlık planın ana çözüm ortağı Kızılay ile 8 kurum yapıyor. Ayrıca diğer bakanlıklar ve kurumlar da destek gruplar içerisinde yer alıyor. Şimdi siz 7 bakanlık 1 kuruma toplamda 8 yapıya görev atfediyorsanız, diğer bakanlıkları da ihtiyaç halinde görev atfedeceğinizi söylüyorsanız bu planlama kapsamında bu görev verecek olan kurumun bakanlıklar üstü bir yapıda olması lazım ki görev çatışması olmasın. Mevcut sitemde de bizim eleştirdiğimiz husus buydu çünkü İçişleri Bakanlığının altına bağlanmıştı. Aslında eski sistemde Başbakanlığa bağlı olan bu sistemin tekrar benzer bir şekilde Cumhurbaşkanlığına bağlı benzer bir yapıya dönmesi lazım ki hem afetin operasyonel kapasitesini geliştirebilelim hem standartları denetleyebilmek, takip edebilmek ve kurumsal yaptırımlarını arttırabilelim. Ayrıca herhangi bir krizle karşılaştığımızda bu krizi efektif olarak yönetebilecek bir potansiyel kazandıralım AFAD'a. Bu nedenle biz afet bakanlığına karşı çıkıyoruz ama afet ile ilgili bir kurumun da gerekliliğinden dolayı bunun daha işlevsel bir alana çekilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bürokratik olarak düşündüğünüzde bir bakanlığın altında yer alan, mevcut durum için söylüyorum, müdürlük seviyesindeki kurumun başka bir bakanlığı plan içerisinde harekete geçirmesi için çok fazla uzun bir bürokratik süreçten geçilmesi gerekiyor. Bu da operasyon sürecinde çok büyük sorunlar oluşturabilir."
"Türk tipi bir tipi bir afet yönetim sistemi geliştirmemiz gerekiyor"
Dünyadaki örnekleri de ele alarak Türk tipi bir afet yönetim sisteminin geliştirmesi gerektiğini de son olarak ekleyen Yılmaz, "Dünyadaki örneklere baktığımızda mesela FEMA örneği var. 11 Eylül saldırılarında İç Güvenlik Bakanlığı kuruluyor onlar da aynı hatayı yaparak İç Güvenlik Bakanlığının altına verdiler FEMA'yı. 2005 Katrina Kasırgasında FEMA'nın yetersiz kaldığı ile ilgili o dönem Amerika çok ciddi tartıştı. Mesela Japonya'da afetlerle ilgili kurum direk Başbakanlığa bağlıdır, bütün bakanlıklar bu kurumun içerisinde görevlidir ve afet durumu ilan edildiğinde başbakan başkanlığında o komisyon toplanır. Doğal olarak bu yapılanmayı bizim de sağlamamız lazım. Tabi Japonya'daki Amerika'daki gibi olmaz ama bizim kendi dinamiklerimizin, risklerimizin, toplumumuzun farklılaştığı yerler var. Bu farklılıkları göz önünde bulundurarak Türk tipi bir tipi bir afet yönetim sitemi geliştirmemiz, bir başkanlık kurumsal yapısı oluşturmamız gerekiyor" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Son Dakika › Yerel › AFAD'a bakanlık değil, 'Bakanlıklar üstü yetki' önerisi - Son Dakika
Hatay'ın Dötyol ilçesinde belediye başkan adayı Cihan Tufan'ın seçim çalışmaları esnasında bir kahvehanede vatandaşların konuşmaya aldırış etmeden oyun oynamaya devam ettiği anlar, sosyal medyada ilgi odağı oldu.
AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi kapsamında hemşehrileri ile bir araya gelmeye devam ediyor. Aydın, gerçekleştirdiği ziyaretlerde, hayata geçirmek için '14 İlkede 61 Proje' hazırladıklarını belirterek Ortahisar Belediyesi'ni istişare kültürü ile yönetmek için vatandaşların oyuna talip olduklarını belirtti.
Gediz ilçesindeki Çarşamba pazarının üstü kapatılarak otopark sorunu çözülecek.
Bilecik Valisi Şefik Aygöl, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirecek olan yerel seçimlerde alınacak tedbirlerle ilgili bir toplantı düzenledi. Toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı, Seçim Kurulu Başkanı İl Emniyet Müdürü, İl Jandarma Komutanı ve siyasi parti başkanları katıldı. Toplantıda, seçimlerde yaşanabilecek olumsuzluklara karşı alınabilecek güvenlik önlemleri ve tedbirler konuşuldu. Vali Aygöl, halkın güvenliği için vatandaşların da sorumluluklarını alacaklarına inandığını belirtti.
Yozgat'ın Sorgun ilçesinde doğum günü kutlamasında tabancayla başından vurulan Cumhuriyet Savcısı Özlem Salkım'ın ölümüne ilişkin tutuksuz yargılanan 2 astsubay sanıktan silahın sahibi Ahmet M.'ye verilen hapis cezası, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onaylandı. Diğer sanık astsubay Mehmet S.'nin ise beraatine karar verildi.
Yerel seçimlere sayılı günler kala Ankara'da 4 bin 300 kişiyle yapılan anketin sonuçları yayınlandı. Araştırmaya göre; mevcut başkan Mansur Yavaş yüzde 44'lük kesimin oyunu alırken, AK Parti'nin adayı Turgut Altınok yüzde 38'de kaldı.
Rusya'nın doğusundaki Pioneer altın madeninde meydana gelen kaya düşmesi sonucu 13 işçi mahsur kaldı. Kurtarma çalışmaları için ekipler bölgeye sevk edildi.
Etiyopya Ticaret Bankası (CBE), sistem arızası sonucunda müşterilerinin hesaplarından fazlasını çektiği 40 milyon doların üzerindeki parayı geri almak için mücadele ediyor. Banka başkanı Abe Sano, paranın büyük kısmının devlete ait CBE'den öğrenciler tarafından çekildiğini ifade etti. Banka saatler sonra müdahale edebildi ve paranın büyük kısmı öğrenciler tarafından çekildi. Parayı iade edenlerin cezai suçla itham edilmeyeceği belirtildi.
Türkiye, yeni yerel yöneticilerini seçmek için 31 Mart 2024 Pazar günü sandık başına gidecek. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimde kayıtlı seçmen sayısını 61 milyon 441 bin 882 olarak belirledi. YSK’nın verilerine göre, 18 yaşını dolduran bir milyon 32 bin 610 genç bu seçimde ilk kez oy kullanacak.
31 Mart yerel seçimleri öncesi Kanal İstanbul ile ilgili sorulara "Önceliğimiz değil" yanıtını veren Cumhur İttifakı'nın İBB adayı Murat Kurum'a katıldığı yayında konuyla ilgili dikkat çeken bir soru yöneltildi. "Yarın İBB Başkanı seçildiniz, sayın Erdoğan da 'Kanal İstanbul'u yapalım' dedi, kendisine de 'Bizim başka önceliklerimiz var' diyebilir misiniz?" sorusuna yanıt veren Kurum, "Derim tabii, niye demeyeyim?" ifadesini kullandı.
Nijerya'da bir mahkeme, kripto para borsası Binance'e, platformunu kullanan yerel kullanıcıların detaylı bilgilerini Nijerya Ekonomik ve Mali Suçlar Komisyonu'na (EFCC) teslim etme emri verdi. Nijerya, kripto para birimlerine karşı sert bir tutum sergileyerek denetimi artırmayı ve finansal düzensizlikleri kontrol altına almayı hedefliyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Terme'de düzenlenen iftar programında partililerle bir araya geldi. Karaaslan, seçim hazırlıklarına güçlü bir şekilde devam ettiklerini belirterek, Termelilere teşekkür etti ve birliktelik mesajı verdi. Yerel seçimlerin önemine vurgu yapan Karaaslan, yeni yatırımlarla Terme'nin daha yaşanabilir bir şehir olmasını hedeflediklerini söyledi.
Sizin düşünceleriniz neler ?