Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, iktidar sürelerinde Türkiye'de, bir fetret devrini bitirdiklerini bildirdi.
Partisinin Manolya Meydanı'ndaki seçim irtibat bürosunun açılışına katılan Davutoğlu, konuşmasında, Manisa'nın devletin fidanlığı olarak büyük devlet adamları yetiştirdiğini, burada yetişen Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi fidanların, ulu Devlet-i Aliyye Osmanlı çınarını kurduklarını, bu nedenle kendilerini en iyi Manisalıların anlayacağını söyledi.
Davutoğlu, fetreti bitiren Çelebi Sultan Mehmet'in de Manisa'da bulunduğunu hatırlatarak, "Aslında 12 yıldır yaptığımız iş de Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bir fetret dönemini bitirmektir. Her anlamda bir fetret devrini bitirdik" dedi.
30 Mart seçimlerinin, sadece mahalli seçim bakımından değil, Türkiye'nin kaderi bakımından da önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Son dönemde Sayın Başbakanımıza, AK Parti kadrolarımıza, hükümetimize karşı yönetilen kampanyayı takip ediyorsunuz. Gezi'den bu yana ve devamlı süratle... Sebep ne? Sebep, Türkiye Cumhuriyeti devleti, 80'li, 90'lı yılları krizlerle geçirdi. Koalisyon hükümetleri, ekonomik krizler, terör, kardeş kavgalarıyla geçirdi. Enerjisini harcadı, tüketti. Bu devlet üzerine hesap yapanlar, o dönemleri arzu ederler. Ama bu devletin onurlu vatandaşları, son 12 yıldır gerçekleşen inşayı, ihyayı biliyor ve bir daha fetretin geri dönmesini istemiyor. Nasıl Osmanlı'nın fetreti Manisa'yla bitti, Fatih Sultan Mehmet gibi bir devlet adamı buradan aldığı feyizle bir cihan devletinin temelini tahkim etti, yine Kanuni Sultan Süleyman buradan aldığı feyizle o cihan devletini ilelebet sürecek bir devlet haline dönüştürme iradesini gösterdi, işte şimdi aynı iradeyi gösterme vaktidir. 12 senedir Türkiye Cumhuriyeti devleti, kendini toparladı, kardeş kavgalarına son verdi, büyük ekonomik hamleler yaptı. Bir anlamda fetret döneminin sonu görünmeye başlamıştı. Ama daha önce olduğu çok olduğu gibi, biz ilk defa karşılaşmıyoruz, emin olun bizim kararlığımız tamdır. Kimse bizi çıktığımız yoldan alıkoyamaz Allah'ın izniyle"
Davutoğlu, 2002 seçimlerine girerken o dönem genel başkan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimden alıkonulduğunu, ancak 3 ay sonra başbakan yapıldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"2004 seçimlerinde Kıbrıs müzakerelerini yürütürken, 'Genç subaylar rahatsız' diye manşetler atıldı, darbe çığırtkanlığı yapanlar oldu. Ama 2004 seçimlerinde, daha büyük destek aldık. 2007 seçimlerinde 27 Nisan muhtırası verildi. Cumhurbaşkanı seçimi öncesi birçok tuzaklar kuruldu. Ama 2007 seçimlerinde rekorların rekorunu kırarak, Türk demokrasi tarihinde bir partinin alabileceği en büyük destekle tekrar iktidara geldik. 2009 seçimlerinden hemen önce parti kapatma davası açıldı. Ama ne oldu, dava hızımızı kesmedi, o seçimleri de kazandık. 2011'de kasetler çıkarttılar, onları da aştık ve 2011'de en yüksek oranda oy aldık. Şimdi zannediyorlar ki bu aklı evveller, bu kadrolar. hakkın ve halkın rızası için bu insanlar, küçük komplolarla, küçük hesaplarla dize getirilebilirler. Bizi kimse dize getiremez, Allah'ın izniyle."
Ana muhalefete eleştiri
Başbakan Erdoğan'ın Manisa'da muhteşem şekilde karşılandığına dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelin bir karşılaştırma yapalım. Sayın Başbakanımız Manisa'da da miting yaptı, yapıyor, Tekirdağ'da da yaptı, yapıyor, Van'a da gidecek, Urfa'ya da gitti. Türkiye'nin her bölgesinde, her şehrinde mitingler yapıyor ve yüz binler toplanıyor. Bugün Kılıçdaroğlu İzmir'de miting yapıyor. Geçen hafta Van'daydım. Vanlılara sordum 'Kılıçdaroğlu buraya geldi mi?', 'Hayır, kolay kolay gelemez, çünkü kimseyi bulamaz.' Peki mitinge başvurdu mu? 'Hayır' dediler. Oradan Urfa'ya geçtim. Urfa'da 'CHP var mı' dedim, 'Yok' dediler. Urfa'da Başbakanımız muhteşem bir miting yaptı. Sonra Konya'ya geldim, 'Kılıçdaroğlu burada miting düşünüyor mu, izin aldılar mı' dedim, 'Yok almadılar' dediler. Düşünün ki bir anamuhalefet partisi, güya Türkiye'nin bütününe iktidar olma iddiasında ama Türkiye'nin en büyük şehirlerinde miting yapacak kudreti ve ümidi kendinde görmüyor. Şimdi Gündoğdu Meydanı'nda yaptığı mitingi, al bayraklarla Van'da, Urfa'da yapamıyorsa, Konya'ya gelemiyorsa hiçbir zaman bu halkla bütünleşemez. Bu halkın geleceğini, ancak ve ancak ülkenin her yerinde halkla buluşabilenler yapar, o da Sayın Başbakanımız ve AK kadroları."
Davutoğlu, bu tablonun Türkiye açısından da üzücü olduğunu söyleyerek, her yerde siyaset yapılamıyorsa Türkiye'de iktidar iddiasında bulunulamayacağını vurguladı.
MHP'nin, Konya hariç aynı şehirlerde olmadığını dile getiren Davutoğlu, "Doğuya gittiğinizde, Güneydoğu'ya gittiğinizde ana muhalefet partisi yok, ikinci muhalefet partisi yok, üçüncüsüyle AK Parti yarışıyor. Orta Anadolu'ya geldiğinizde ana muhalefet partisi yok, üçüncü parti yok, ikinci partiyle AK Parti yarışıyor. Sahillere, kıyılara, Trakya'ya geldiğinizde, ana muhalefet partisi var, ikinci parti, üçüncü parti yok, ana muhalefet partisiyle AK Parti yarışıyor. Bu şu demek, Türkiye'nin her yerinde sadece ve sadece AK Parti var, başka da parti yok" diye konuştu.
-"Kader seçimi"
Yerel seçimlerin bir "kader seçimi" olduğuna değinen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sadece Türkiye'nin değil, çevredeki tüm dost topluluklar, kardeşler, soydaşlar, tarihdaşlar, dindaşlar, Türkiye'den 30 Mart'ta gür bir ses bekliyor. O kadar çok kardeş, soydaş, tarihdaş toplulukların lideri aradı ki son zamanlarda... Şunu diyorlar, 'Eskiden başımıza bir şey gelse Türkiye'ye dönüp, nasıl olsa bize sahip çıkarlar diye bakıyorduk, ya size bir şey olursa biz ne yaparız?' Onlara şunu söyledim, 'Hiç merak etmeyin, 75 milyon arkamızda. Hakkın ve halkın rızası yanımızda, bize hiçbir şey olmaz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bozkurt işareti yapmasına da değinen Davutoğlu, kendilerinin Rabia Meydanı'nda şehit düşenlere sahip çıkarken Kılıçdaroğlu'nun her yerde bunu eleştirdiğini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu'nun askeri diktatörlerin yanlarında durduğunu ifade eden Davutoğlu, "Hiçbir zaman demokrasiyi benimsemediler. Tek parti dönemindeki zihniyetlerine benzediği için Suriye'de Baas rejiminin, Mısır'da askeri rejimin yanında durdular. Çünkü onlar, halka güvenerek bir yere gelmeyi düşünemezler, halktan uzaktırlar" dedi.
Davutoğlu, Türkiye yükselirken İzmir, Manisa gibi bazı illerin geride kaldığını, merkezi hükümetin stratejisiyle uyumlu yerel yönetimlerin olmadığını, Başbakanla, bakanlarla diyaloğu olmayanların hiçbir şey yapamayacağını kaydetti.
"Üçlü olsun güçlü olsun" diyen Davutoğlu, "İlçe belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanı ve Ankara'da hükümetimiz. Bu üçlünün kurulması lazım" şeklinde konuştu. - Manisa
Son Dakika › Yerel › Dışişleri Bakanı Davutoğlu Manisa'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?