(Aktüel Görüntülerle)- Başbakan Erdoğan Menderes Ve Özal'ın Mezarını Ziyaret Etti...(2) "Menderes, Demokrasi Şehididir"

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, 49 yıl önce bugün öğle saatlerinde İmralı Adası'nda kurulan darağacında hayatı sona eren Eski Başbakan Adnan Menderes'in çok doğru ve isabetli bir ifadeyle, "demokrasi şehidi" olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu'yla birlikte, eski başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin yıldönümü nedeniyle Topkapı'daki Anıtmezar'da düzenlenen törene katıldı. Erdoğan, Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes ve eşine taziyede bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Adnan Menderes'in mozolesine çelenk koymasıyla başlayan törende daha sonra dua okundu.

TÜRK DEMOKRASİSİNİN SEMBOL İSMİ

Başbakan Erdoğan, burada düzenlenen törende yaptığı konuşmada, merhum Adnan Menderes'in, Türkiye'nin çok partili hayatının, Türk demokrasisinin sembol ismi olduğunu belirterek, Menderes'in hayatı kadar ölümünün de siyasi tarihe kazındığını söyledi. "Yeter söz milletindir" haykırışının, Demokrat Parti ile horlanan, dışlanan, küçümsenen milyonları da iktidara taşıdığını belirten Erdoğan, sessiz kalabalıkların, sahipsiz kitlelerin, Menderes hareketi ile milli egemenliği hissettiğini ve söz sahibi olduğunu belirterek şöyle dedi:

UTANÇ DEĞİL GURUR VE ONURDUR

Bundan tam 49 sene önce 17 Eylül gününün, öğle saatlerinde İmralı Adası'nda kurulan darağacında hayatı sona eren rahmetli Menderes, çok doğru isabetli bir ifadeyle, demokrasi şehididir. Kendisinden bir önceki gece darağaçlarında hayatları sönen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan gibi Adnan Menderes de bizleri hüzne boğan bir sonla bu dünyaya veda ederken, milletimizin gönlündeki ebedi yerini almıştır. Menderes ve arkadaşları bu ülkeye, bu millete yaptıkları hizmetin bedeli olarak, son nefeslerini vermişlerdir. Bizim inancımız Allah için, ülkesine, milletine hizmet yolunda ölenleri, öldürülenleri şehit olarak kabul eder. Menderes'in, Zorlu'nun, Polatkan'ın şehadeti, onlar ve aileleri için bir utanç değildir, büyük bir gurur kaynağıdır.

ACILAR BOŞA GİTMEMİŞTİR

Türk milleti, onlarca yıldır bu aziz insanları hürmetle, şükranla hayır duaları ile anmaktadır. Onları idama gönderenler ise hiçbir dönemde bu cinayetin vebalinden, bu utançtan kurtulamamışlardır. Türk milleti kendi iradesiyle göreve getirdiği bu masum insanların katledilmesini her zaman lanetle anmıştır

Pazar günü yapılan halk oylamasında ortaya çıkan irade, bir kez daha darbeci anlayışa, vesayetçi anlayışa gereken cevabı haykırmıştır. Ülke ve millet olarak bir daha böyle acılar yaşamamamız en büyük dileğimizdir. Tesellimiz ise yarım asırdır dinmeyen bu acının boşa gitmemiş olmasıdır. Menderes ve arkadaşlarının yaktıkları demokrasi meşalesi elden ele her geçen gün daha yükseğe taşınmış ve nihayet bugün bizlere kadar ulaşmıştır

TOKAT ÜZERİNE TOKAT VURDU

Menderes'in ortaya koyduğu irade ve kararlılık, başlattığı kalkınma ve demokrasi mücadelesi manevi mirası olarak milletçe daima sahiplenildi. Menderes'in idamından hemen önce verdiği mesaj bu bakımdan çok manidardır. Diyor ki merhum Menderes, 'Dilimden korkmayacaktınız ama şimdi el ele vererek Adnan Menderes'in ruhu ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir.' Nitekim, rahmetli Menderes'in ruhu, onun başlattığı demokrasi mücadelesi, bu toprakların öz evlatlarını birinci sınıf yapma kararlılığı bugüne kadar gelmiştir. Menderes'ten hemen yanı başında yatan merhum Turgut Özal'a, oradan bugüne kadar varlığını sürdüren ruh, işte bu ruhtur. Milletle birlikte milletin istediği istikamette yürüyen herkes Menderes'in belirttiği gibi her fırsatta milletin değerlerinin, tarihinin, medeniyetinin düşmanlarına tokat üzerine tokat vurmaktadır.

DERS ALMADILAR

Menderes'i idam etmekle milletin kendi iradesine sahip çıkma mücadelesinin önünün kesebileceğini zannedenler, yaşadıklarından maalesef ders almadılar, ders alamıyorlar. Daha önce merhum Menderes'in haykırdığı 'Yeter söz milletindir' şiarını, bugün de kararlılıkla her fırsatta 'Yeter, söz de milletin karar da milletindir' diyerek sürdürüyoruz.

FANİ BEDENİNİ ORTADAN KALDIRDILAR

Menderes'in haykırışı bütün Türkiye'de yankı bulmuş, milleti ayağa kaldırmıştır. Merhumun milletle kurduğu gönül köprüsünü başka türlü yıkamayacaklarını görenler, fani bedenini ortadan kaldırarak amaçlarına ulaştıracaklarını zannettiler. 'Bizi buraya getiren irade böyle emrettiği için bu kararları aldık' diyecek kadar çaresizliklerini ifade ettiler, vicdanlarının sesini susturmaya çalıştılar. Ama merhum Menderes'in dediği gibi, ebediyete kadar onun ruhu tarafından takip edilmekten kurtulamadılar.

UÇURUMUN KIYISINA GETİRİLDİK

İşte, bizler bugün buradayız ve bütün milletimizle birlikte şehitlerimizin arkasında Fatiha okuyoruz. Gittiğimiz her yerde 'Menderes' ismini anıyoruz, yıkılmaya çalışılan o gönül köprüsünün daha da güçlenmiş olarak yerli yerinde durduğuna şahit oluyoruz. Menderes'in temellerini attığı Türkiye demokrasisi atlattığı badirelere rağmen dimdik ayakta. Menderes'in mücadelesinin işler kıldığı çok partili sistemden kimse geriye adım atmaya cesaret edemiyor. Bu süreçte daha sonra da pek çok kayıplar verildi, acılar yaşandı. Birçok alanda uçurumun kıyısına getirildik, kirli oyunlara maruz bırakıldık ama hamd olsun her türlü badireyi şöyle ya da böyle aştık her oyunu bozduk.

MİLLETİN ROTASINDAN SAPMADIK

Milli iradeyi küçümseyenlere, vesayet altına almaya çalışanlara, ülkenin değişim azmini kırmak isteyenlere, gereken cevabı millet olarak verdik. Her karanlık günün aydınlığa döneceğine inanarak, azimle, sabırla ve cesaretle mücadele ettik, milletin emanetine halel getirmedik ve milletin rotasından sapmadık. Türkiye'nin aydınlık yarınlarının temel taşlarını inançla, sabırla ve hayranlık veren bir öngörü ile oluşturan rahmetli Turgut Özal'ı da şükranla yad etmek istiyorum. Milletimizin gönlünde ikinci Menderes olarak yerini alan Özal'ı da rahmetle anıyorum. Bu millet, ne Menderes'i ve arkadaşlarını dar ağacına gönderenleri, ne Özal'a dünyayı dar edenleri hayırla yad ediyor ama onların kimler olduğunu da asla unutmuyor. Milletimizin, kendisine hizmet edenleri asırlar boyunca gönlünde baş tacı edeceğine inanıyorum. En büyük paye, en büyük mevki en büyük makam da zaten budur. Evet dinmeyen bir hasretle milletin adamlarını anmaya devam ediyoruz. Menderes, Polatkan ve Zorlu ailelerine milletim adına bir kez daha başsağlığı diliyorum.

NECİP FAZIL'DAN 'ZEYBEĞİM' ŞİİRİNİ OKUDU

Başbakan Erdoğan, Menderes ve arkadaşlarını minnetle bir kez daha andığını belirterek, Necip Fazıl Kısakürek'in Menderes'in ardından yazdığı şiiri okudu:

"Zeybeğimi, birkaç kızan, vurdular. Çukurda üstüne taş doldurdular. Bir de ya kalkarsa diye kurdular. Zeybeğim, zeybeğim, ne oldu sana? Allah deyip, şöyle bir doğrulsana. Beyni tırmık tırmık, pençelere sor. Mevsim niçin ölgün, bahçelere sor. Sor, çukuru nerede, serçelere sor. Ağla, bir dinmeyen hasretle ağla. Zeybeksiz yolları gözetle, ağla."

MENDERES, ÖZAL, ERDOĞAN

Eski Başbakan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes ise, Menderes, Özal ve Recep Tayyip Erdoğan'ın isimlerinin ilelebet milletin kalbinde yer alacağını söyledi. Menderes, 49 yıldır yaşanan sürecin bir film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini belirterek, bu zamana kadar yaşananların boşa gitmemiş olduğunu görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

Bu 49 yıla rağmen 3 merhuma gösterilen ilginin, yapılan hizmetlerin boşa gitmediğini ve ebediyen saygı gördüğünü gösterildiğini, bundan da büyük bir bahtiyarlık duyduğunu belirten Aydın Menderes şöyle dedi:

49 YIL ÖNCE RADYODA ÖĞRENDİ

Bir evladın babasını kaybetme acısını kolay kolay hiçbir şey telafi edemez. Ona gösterilen bu bağlılığı, onun öbür dünyasının da aydınlık olduğunu gösteren bir işaret olarak yorumluyorum. 49 yıl önce radyoda babamın idam haberini işittiğim andan itibaren bu inanç içerisindeyim. Şu İstanbul'un ve Türk milletinin sinesinden nasıl bir tablo oluştu, herkes görüyor ve bu tablo dünya durdukça milletin hafızasında kalacaktır.

MENDERES, ÖZAL, ERDOĞAN MİLLETİN KALBİNDE

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan ile Adnan Menderes 3 büyük vatanperverdir ve hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. 3 merhumun naaşlarını İmralı'dan alıp Anıtmezar'a taşınmasını bizzat her ayrıntısıyla ilgelenerek sağlayan Turgut Özal'a da Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin muhterem Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da 3 merhumu ziyaret ederek dua etti, fatiha okudu. İşte bu 3 isim, yani Menderes, Özal ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın isimleri ilelebet milletimizin kalbinde yer alacaktır. Bundan hiç tereddüt etmiyorum. Rahmetli babam, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan unutulmayan bir sevdadır. Bunun için cenabı hakka şükrediyorum. Onların hatırasını bugüne kadar ayakta tutan aziz milletimize en içten şükranlarımı sunuyorum. Başbakan ve arkadaşlarının iktidarı daim olsun, diyorum. 49 yıl sonra bunu görebilmiş olduğum için çok mutluyum

ÖZAL VE DOĞAN'IN MEZARLARINI DA ZİYARET ETTİ

Başbakan Erdoğan, beraberindeki heyetle daha sonra Turgut Özal'ın Anıt Mezarı'na giderek önce çelenk koydu ardından da dua etti.

?