Basında Tarihi Gün

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan: "Geçtiğimiz 32 yılda çok büyük badireler atlattık. 80'li yıllarda devrin sıkıyönetim komutanlığı rahmetli Metin Toker'in yazısı nedeniyle Milliyet'i süresiz kapattı. Zor bela 14 gün sonra açılmasını sağladık. 90'lı yıllarda Nuruosmaniye'deki binamız mafya tarafından basıldı. Arkadaşlarımız dövüldü, cam çerçeve kırıldı. 95 seçimleri gecesi hepimiz içerideyken gazetemiz kurşunlandı. Mehmet Ali Birand'ın Öcalan röportajı sebebiyle Milliyet toplatıldı. Banker ve Kastelli krizi çıktı. Gazetecilerin maaşını nasıl öderimin derdine düştüm. Gazete sahipliğinde en büyük sorumluluğu hep çalışanların hakkını zamanında ödemek olarak gördüm. Rahmetli Metin Toker'in deyimiyle 'bizden olmayan bizimkiler- ne derse desin hep başımı dik tuttum. Medyadaki işimi diğer işlerimle hiç karıştırmadım. Hiçbir siyasi iktidardan ayrıcalık, imtiyaz, özel kolaylık beklemedim ve görmedim. Bunun aksi iddialar haksız bir yakıştırmadır "

Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner:

" Biz bundan 32 yıl once ilkeleri olan bir gazeteyi devraldık. Ona modern işletmeciliğin, modern teknolojilerin, çağdaş gazeteciliğin en yüksek performans ölçülerini ekledik. Milliyet güvenilir gazeteydi, biz onu daha da güvenilir gazete haline getirdik. Rakipleri karşısındaki teknolojik eksikliğini rakipleri karşısındaki teknolojik üstünlüğe çevirdik. "

" Kurumlarımızı medya sektöründe daha güzel ve ileri bir noktaya götürebilmek en büyük amacımızdır. Biz gazetelerle büyümek değil gazeteleri büyütmek için bir ortaklık kurduk "

"Şu anda karşınızda 32 yıllık rüyası gerçekleşmiş bir insan görüyorsunuz. Rastlantı ve ilahi şans diyebilirsiniz ama dedemin kurduğu Milliyet'in 61. yaş gününde bu konuşmayı yapıyorum. Bugün sevgilime kavuşmuş gibiyim"

?

Milliyet ve Vatan Gazetesi'nin devir teslim töreni Milliyet Gazetesi'nin İstanbul Bağcılar'daki binasında yapıldı. Törene Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Doğan TV Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ, DK Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, eşi Revna Demirören, Tayfun Demirören, DK Gazetecilik Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Karacan, Ömer Karacan, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu, gazeteci Mehmet Ali Birand, Milliyet ve Vatan Gazetesi yazarlarıyla gazete çalışanları katıldı.

" MİLLİYET GÜÇLENEREK 61 YILI GERİDE BIRAKTI "

Devir teslim töreninde bir konuşma yapan Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, "Değerli çalışma arkadaşlarım sevgili babacığım sevgili Demirören ve Karacan aileleri. Bugün hem Doğan ailesinin hem siz Milliyet ve Vatan çalışanlarının hem de Demirören ve Karacan aileleri için çok önemli bir gün. 1950 yılında yayın hayatına başlayıp bugün hala Türk basınına damga vuran sadece iki marka var. Milliyet ve Hürriyet . Bu iki marka da Doğan grubunun liderliğinde bu başarıları elde ettiler. Biz bundan 32 yıl once ilkeleri olan bir gazeteyi devraldık. Ona modern işletmeciliğin, modern teknolojilerin, çağdaş gazeteciliğin en yüksek performans ölçülerini ekledik. Milliyet güvenilir gazeteydi, biz onu daha da güvenilir gazete haline getirdik, rakipleri karşısındaki teknolojik eksikliğini rakipleri karşısındaki teknolojik üstünlüğe çevirdik. Bu sayede birçok gazete markası yok olurken, Milliyet güçlenerek 61 yılı geride bıraktı. Bu başarının arkasında Aydın Bey'in bize ilke olarak benimsettiği şu önemli prensipler yatıyor. Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir gazetenin editoryal bağımsızlığı da olamaz. Yayıncının hayatı beyaz bir sayfa kadar tertemiz olmak zorundadır. Teknolojide geri kalan, rekabette de geri kalmaya mahkumdur. En önemlisi de, en büyük güç haklılıktır. İşte bu prensipleri benimseyerek 32 yıldır sizlerle kol kola yürüyerek, ülkemiz için çok önemli bir değer yarattık. Bugün sadece Milliyet ve Vatan gibi çok güçlü iki yazılı basın markasını devretmiyoruz. Aynı zamanda Türkiye'nin en büyük iki internet sitesinden birini devrediyoruz. Milliyet sadece 200 bin kişi tarafından takip edilmiyor. Haberleri her gün 2 milyondan fazla kişiye ulaşıyor" dedi.

Boyner, gazete çalışanlarına da seslenerek, " Değerli Milliyet ve Vatan gazetesi çalışanları. Gazete, okurlarıyla başka hiçbir markanın ulaşamayacağı duygusal bir bağ kurar. Okur bu gazete hayata benim gözlüklerimle bakıyor. O gün yaşanan binlerce olay içinde benim için en önemli olanını manşete taşıyor hissiyle okuduğu gazeteyle kendini özdeşleştirir. Kimliğinin bir parçası haline getirir. İşte bu nedenle gazetelerin gerçek sahipleri okurlarıdır. Okurlarla aynı pencereden hayata bakabildiğiniz sürece büyümeye güçlenmeye devam edersiniz " dedi. 32 yıldan sonra ayrılmanın kolay olmadığını kaydeden Boyner, "Ama bilin ki Milliyet ve Vatan'daki bir şapkamı bırakırken, Milliyet ve Vatan'ın okurluğuna terfi ediyorum. Milliyet ve Vatan'ı okur olarak sahiplenmeye devam edeceğim ve tabii ki okur olarak şikayet etme hakkımı Yönetim Kurulu Başkanı olduğumdan çok daha rahat ve sık kullanacağımı da bilmenizi isterim" diye konuştu.

"HEM MİLLİYET GAZETESİ HEM DE VATAN GAZETESİ TEKNOLOJİDE RAKİPLERİNDEN GERİDE KALMAMIŞLARDIR"

Törene Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın konuşması damgasını vurdu. Aydın Doğan, " Milliyet ve Vatan ailesinin değerli mensupları, sevgili arkadaşlar. . dostlarım zannediyorum ki, uzun zamandan beri bu toplantılarda size yazılı değil hep spontane konuşuyordum ama bugün çok zor bir konuşma yapacağımı bildiğim için heyecandan bazı hatalar yapacağımı bildiğim için yazılı konuşma yapıyorum. Heyecanımdan dolayı bazı hatalar yaparsam beni bağışlamanızı diliyorum. Benim için çok zor bir gün. 43 yaşında Babıali'ye geldim. O zaman gazete patronlarının en genç ve en yenisi bendim. 75 yaşında Milliyet ve Vatan'dan ayrılıyorum. Çok kolay bir iş değil ama dostluklarım burada çalışanlarla devam edecek. Hanzade'ye göre 32 yıl, bana göre 33 yıldır Milliyet gazetesinin sürekli sahipliğini yapıyorum. Milliyet'i aldığım dönem Türkiye'nin çok zor bir dönemiydi. Her gün sokaklarda 20 - 25 kişi öldürülüyor; bazı işadamları servetlerini ve varlıklarının bir kısmını yurtdışına götürmek istiyorlardı. Ama ben Türkiye'ye o şartlarda da inancımı ısrarla devam ettiriyor ve devam ettirecektim. Okuru olduğum Milliyet gazetesine yatırım yapmaktan o şartlarda dahi tereddüt etmedim ve Milliyet gazetesini 79 yılının Mayıs ayında satın aldım. Burada kendisini rahmetle anmak istiyorum. Ercüment Bey de bana gazetenin satışında anlayış ve kolaylık gösterdi. Gazeteciliği öğrenmeme yardımcı oldu. Gazeteyi aldıktan 1. 5 yıl sonra, künyeye ismimi yazdırdım. O dönem zarfında Ercüment Bey'in yardımcılığını yaparak onu usta kabul ettim. Ondan gazeteciliği , Babıali'nin geçmişini ve gazeteciliği öğrenmeye çalıştım. Yanındaki küçük odada kaldım. Hiçbir zaman ben bu gazetenin patronuyum diye böbürlenmedim. Ta ki 6 Ekim 1980'e gazetenin künyesinde ismimin yazdığını görene kadar. Babıali ile ilgili ne kadar çıkmış eser varsa o dönemde yılmadan okudum. Tanıdığım bildiğim bütün insanlara Babıali'nin tarihi ve geçmişiyle ilgili ne kadar eser varsa bana hediye edin dedim. Hepsini okudum ve öğrendim " diye konuştu.

" GEÇTİĞİMİZ 32 YILDA ÇOK BÜYÜK BADİRELER ATLATTIK "

Doğan, "Ben Milliyet gazetesini aldığım dönemde gazete sahipleri Erol Simavi, Haldun Simavi, Nadir Nadi, Ercüment Karacan ve rahmetli Kemal Ilıcak'tı. Bunların ilk dördü, babadan gazeteciler. Kemal Ilıcak da kendi deyimiyle ' Ben de esnaf muhabirliğinden geldim. Ben de gazeteciyim ' derdi. Yani demem o ki, o dönemde gazete sahibi olabilmek için, mutlaka babadan gazete sahibi olmak gibi bir anlayış vardı. Hoş, bugün onların hiçbirisi kalmadı. Ben o dönemde bu saydığım saygın gazete sahiplerinin hepsiyle dostluklar da yaptım, rekabet de yaptım. Bu rekabetim tezgahta oldu. Yani tirajda, reklamda rekabet yaptım. Hiçbir zaman birbirimize belden aşağı vurmamaya azami dikkati gösterdik. Hayatta kalanları iyilikle anıyorum, ölenleri de rahmetle anıyorum" diye konuştu.

Aydın Doğan, "Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz 32 yılda çok büyük badireler atlattık. 80'li yıllarda devrin sıkıyönetim komutanlığı rahmetli Metin Toker'in yazısı nedeniyle Milliyet'i süresiz kapattı. Zor bela 14 gün sonra açılmasını sağladık. 90'lı yıllarda Nuruosmaniye'deki binamız mafya tarafından basıldı. Arkadaşlarımız dövüldü, cam çerçeve kırıldı. 95 seçimleri gecesi hepimiz içerideyken gazetemiz kurşunlandı. Mehmet Ali Birand'ın Öcalan röportajı sebebiyle Milliyet toplatıldı. Banker ve Kastelli krizi çıktı. Gazetecilerin maaşını nasıl öderimin derdine düştüm. Gazete sahipliğinde en büyük sorumluluğu hep çalışanların hakkını zamanında ödemek olarak gördüm. Rahmetli Metin Toker'in deyimiyle 'bizden olmayan bizimkiler- ne derse desin hep başımı dik tuttum. Medyadaki işimi diğer işlerimle hiç karıştırmadım. Hiçbir siyasi iktidardan ayrıcalık, imtiyaz, özel kolaylık beklemedim ve görmedim. Bunun aksi iddialar haksız bir yakıştırmadır. Ben aldığım zaman Milliyet gazetesinin erken baskıları vardı. Erken baskıları 8 - 10 sayfa çıkardı. Şehir baskıları da 12 bazen 14 sayfa çıkardı. Teknolojisi o günün şartlarına göre geriydi. Rakipler bir ara hamle yaptılar bizim önümüze geçtiler ama biz de onlardan geri kalmayalım diye süratle onların önüne geçmeyi başardık " dedi.

Yaklaşık iki yıl önce Doğan Yayın Grubu olarak yeniden yapılanma kararı aldıklarını kaydeden Aydın Doğan, " Bu yeniden yapılanma kararıyla bir süreç başlattık. Bu süreci hepiniz takip ettiniz. Bu süreç bizi bugünkü devir törenine getirdi. Bundan sonra Milliyet gazetesinin ve Vatan gazetesinin benim dönemimden daha da ileriye gideceğine, güçlenerek devam edeceğine daha etkin gazeteler olacağına inancımı da devam ettiriyorum ve devam ettirmek istiyorum. İnşallah da öyle olur, çok daha büyük başarılar elde ederler" dedi.

" ALİ NACİ KARACAN VE ERCÜMENT KARACAN'I KADİRŞİNASLIKLA ANIYORUM "

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, "Ben bu gazetenin bu hale gelmesinde Ali Naci Karacan kadar Ercüment Karacan'ın da büyük katkıları olduğunu biliyorum. Her ikisini de kadirşinaslıkla ve takdirle anıyorum. Ruhları şad olsun. Hanzade'nin de söylediği gibi her meslekte eğer teknolojiyi takip edemezseniz geride kalırsınız. Onun için hem Milliyet gazetesi hem de Vatan gazetesi teknolojide rakiplerinden geride kalmamışlardır. Hatta önlerine geçmişlerdir. " diye konuştu. DK Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören'i 50 yılı aşkın bir süredir tanıdığını dile getiren Doğan, " Erdoğan Demirören'i 50 yılı aşkın bir süreden beri tanırım. Hatta bir dönem de dükkanlarımız karşı karşıyaydı. Birbirimizi tanırız, arkadaşımdır, dostumdur. 50 yıldır bir yanlışını görmedim " dedi. Ali Karacan ile de konuştuklarını dile getiren Doğan, " Sevgili Ali bana geldi. Ben bu gazeteyi almak istiyorum dedi. Ben de kendisi burada aynen şunu söyledim -Bak Ali Bey kardeşim, eğer sen bu gazeteyi almak istersen sen bunun içinde olacaksan, ben sana başkalarına yaptığımdan çok daha fazla kolaylık yaparım ve senin alman için elimden gelen gayreti sarf ederim- dedim" diye konuştu.

" BEN BU SEKTÖRÜ YAŞAYARAK ÖĞRENDİM GAZETECİLERİ BURADA TANIDIM "

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Vatan gazetesinin kendisini Türkiye'de kısa sürede kabul ettirdiğini söyledi. Doğan, "Yazarıyla gazetecileriyle kısa sürede beğenilen bir gazete haline geldi. Ona emeği geçen arkadaşlarımı da burada tekrar takdir ve sevgiyle selamlıyorum. " şeklinde konuştu. Doğan, "Gazetecilik adam gibi yapılırsa dünyanın en şerefli mesleğidir arkadaşlar bunu bilmenizi istiyorum. Bu mesleğin kıymetini bilmeliyiz ve üstüne toz kondurmamalıyız. Birinci görev de burada gazetecilere düşüyor. Onu da hatırlatmak istiyorum" dedi. Doğan, " Ben bu sektörü yaşayarak öğrendim. Gazetecileri burada tanıdım. Kağıttan dizgiye, dağıtımdan satışa, reklamdan habere, manşetten köşe yazısına ne varsa hepsinin inceliklerini dengesini zorluklarını burada yaşadım. Gazeteci erbabının sevimliliğini, zorluluğunu, kaprisini, büyük egosunu ve müthiş özverisini burada tanıdım. Hakikaten gazeteciler çok zor insanlar; çok egosu olan insanlar; ama çok özverisi olan insanlar " dedi. Aydın Doğan son olarak, "Biraz sonra bu kapıdan çıkıp artık sade bir Milliyet ve Vatan okuru olarak kalmadan önce hepinizle helalleşmek istiyorum. Burada olan veya olmayan Milliyet ve Vatan'ın tüm mensuplarına ve çalışanlarına emekleri ve dostlukları için teşekkür ediyorum. Ben hepinize hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı helal edin sevgili arkadaşlarım" dedi.

"GAZETELERİ BÜYÜTMEK İÇİN BİR ORTAKLIK KURDUK "

Törende DK Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören de bir konuşma yaptı. Demirören, "Kurumlarımızı medya sektöründe daha güzel ve ileri bir noktaya götürebilmek en büyük amacımızdır. Biz gazetelerle büyümek değil gazeteleri büyütmek için bir ortaklık kurduk. Burada çok rahatız. Çünkü geçmişimiz bizim ticaretle gelmiş. Bugüne kadar bununla geldiğimiz için, biz gazeteleri nasıl büyüteceğimizi Ali kardeşimle hep düşüneceğiz. Bu süreç zarfında bütün bu devir teslim esnasında ailenin fertleri ve holding çalışanlarıyla bizim holding çalışanlarının gösterdiği gayret için ve siz değerlerini buraya vermiş tüm gazeteci dostlarıma teşekkür ediyorum. Bu birleşmenin hepinize ve Türk milletine hayırlı olmasını diliyor ve saygılarımı sunuyorum" diye konuştu.

" Aydın BEY'İN YÜKSELTTİĞİ BAYRAĞI DEVAM ETTİRMEK EN BÜYÜK HEDEFİMİZDİR "