DHA YURT BÜLTENİ-3

Son Güncelleme:

PKK'nın cephane sevk ağı çökertildi; Beşiktaş'a patlayıcı götürenler yakalandı - Terör örgütü PKK'nın bombalı eylem düzenleyeceği şehirlere patlayıcıları götürdüğü tespit edilen işbirlikçi ağı çökertildi.

PKK'nın cephane sevk ağı çökertildi; Beşiktaş'a patlayıcı götürenler yakalandı -

Terör örgütü PKK'nın bombalı eylem düzenleyeceği şehirlere patlayıcıları götürdüğü tespit edilen işbirlikçi ağı çökertildi. Diyarbakır'da yüklü miktarda patlayıcıların ele geçirildiği iki operasyonda yakalanıp tutuklanan 21 kişiden A.E. ve oğlu B.E.'nin, 3 yıl önce İstanbul Beşiktaş'taki Vodafone Park Stadı çevresindeki güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen iki bombalı saldırıda kullanılan patlayıcıları, Karacadağ bölgesinden İstanbul'a götürdükleri ortaya çıktı.

Diyarbakır'da istihbarat birimlerince uzun süren takibin ardından Bağlar, Kayapınar ve Çınar ile Şanlıurfa'nın Siverek ilçesindeki Karacadağ bölgesinde 8- 12 Aralık'ta düzenlenen 2 operasyonda terör örgütü PKK'nın sansasyonel eylemlerde kullanacağı 371 kilo 475 gram patlayıcı ile 8 el bombası, 12 el yapımı roket, 7 tüfek ile çok sayıda fişek, elektrikli kapsül, uzaktan kumanda, verici devre, akımölçer, pusula, silah dürbün, örgütsel doküman ve yaşamsal malzeme ele geçirildi. Operasyonda 44 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 21'i mahkemece tutuklandı.

Operasyon ve yakalanan kişilerle ilgili ayrıntılar da ortaya çıktı. Güvenlik güçleri, terör örgütü PKK'ya ağır darbe vurulan operasyonla, örgütün patlayıcılarını bombalı eylem düzenlenecek şehirlere taşıyan ağ da çökertti. Çökertilen işbirlikçi ağının, Türkiye'nin değişik yerlerinde düzenlenen bombalı saldırılarla ilgili bağlantıları da araştırılıyor.

BEŞİKTAŞ'TAKİ BOMBALI EYLEMİN PATLAYICILARINI BABA- OĞUL GÖTÜRMÜŞ

Diyarbakır'da düzenlenen 2 operasyonda, 10 Aralık 2016'da İstanbul'da Beşiktaş ile Bursaspor karşılaşması için Vodafone Park Stadı etrafında emniyet tedbiri alan güvenlik güçlerine yönelik 39'u polis, 47 kişinin şehit olduğu 2 bombalı saldırıda kullanılan patlayıcıları, Karacadağ bölgesinden alıp, İstanbul'a götürenler de güvenlik güçlerinin çalışmasıyla ortaya çıktı. Yapılan istihbari çalışmayla Karacadağ bölgesinde gömülü patlayıcıları İstanbul'a götüren kişilerin, Diyarbakır'daki operasyonda tutuklanan 21 kişiden A.E. ve oğlu B.E. olduğu belirlendi. ÖRGÜTÜN PATLAYICI SEVK AĞI

Güvenlik güçleri, örgüt bünyesinde çalışan sevk ağının, Suriye ve Irak'tan yurda sokulan patlayıcıları, Karacadağ bölgesinde toprağa gömüp bekleterek, eylem talimatı geldikten sonra saldırının düzenleneceği kente götürdüğü saptandı. Patlayıcı sevk ağının, İçişleri Bakanlığı'nca Terör Arananlar Listesi'nde 4 milyon TL ödülle 'kırmızı' kategoride aranırken, Diyarbakır'da 19 Temmuz'da düzenlenen hava destekli operasyonda öldürülen 5 teröristten örgütün sözde Amed eyaleti özel güç sorumlusu 'Erhan Garzan Porsipi' kod adlı İshak Özçaktu'ya bağlı çalıştıkları da belirlendi. Etkisiz hale getirilen İshak Özçaktu'nun, 10 Ağustos 2015'te İstanbul Sultanbeyli Fatih Polis Merkezi'ne, 17 Şubat 2016'da Ankara Merasim Sokakta Genelkurmay servis araçlarına, 12 Mayıs 2016'da İstanbul Sancaktepe'de askeri servis aracına, 07 Haziran 2016'da İstanbul Vezneciler'de çevik kuvvet servis araçlarına, 25 Ekim 2016'da Antalya ATSO binasına, 10 Aralık 2016'da İstanbul Beşiktaş'ta Vodafone Park Stadı etrafında emniyet tedbiri alan güvenlik güçlerine ve 17 Aralık 2016'da Kayseri'de askeri servis aracına yönelik saldırıların talimatını verip, organize ettiği tespit edilmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Özçaktu etkisiz hale getirildiğini duyururken, "Porsipi, bu akşam rahat uyuyacağım. Uzun zamandır peşindeydik. İnönü Stadı, Merasim Sokak, Kayseri, İstanbul, hepsinin intikamı alındı. Bu kırmızı başka kırmızı. Şükürler olsun, bu olmadan gitseydim gözüm açık giderdim" açıklamasını yapmıştı.

Görüntü Dökümü

-------------

-Diyarbakır Adliyesi

-Operasyona katılan ekipler

-Operasyon anı

-Arama yapılması

-Sığınaklarda silah ve mühimmat çıkarılması

Ele geçirilen cephane

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU/DİYARBAKIR,

==================================

İzmirli ortaokul öğrencisinden, mülteci çocuklar için yardım kampanyası

İZMİR'in Güzelbahçe ilçesinde oturan Yiğit Kaan Kızlıer (13), ihtiyaç sahipleri için 'Çocuklar Üşümesin' adıyla bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında toplanan giysileri, durumu olmayan mülteci çocuklara ulaştıracaklarını belirten Kızlıer, "Vicdan sahibi herkesi bu kampanyaya destek olmaya çağırıyorum' dedi.

Ortaokul öğrencisi Yiğit Kaan Kızlıer, havaların soğuması sebebiyle, giysi ihtiyacı olan mülteci çocuklar için yardım kampanyası başlattı. 'Çocuklar üşümesin' kampanyası için afişler bastırdı, sosyal medyadan da destek çağrısında bulundu. Yaklaşık 4 hafta boyunca toplanacak olan kıyafetler, ihtiyaç sahibi çocuklara dağıtılacak. Kıyafetlerin, Bademler Doğal Yaşam Merkezi'nde toplanacağının altını çizen Kızlıer, "Konak ve Alsancak civarında üzerlerinde giysi olmadan cam silen çocuklar gördüm ve bu durum beni çok etkiledi. Ben de onlara yardımcı olmam gerektiğini düşünerek 'Çocuklar Üşümesin' kampanyası başlattım. Kampanya fikrimi, içinde bulunduğum 'cocukdostu.org' isimli meclise söyledim. Onlar da seve seve yardım edebileceklerini iletti. Sosyal medya üzerinden ve bastırdığımız broşürlerle, projemizi insanlara duyurduk, giysi gelmeye başladı. Gelen ürünleri Bademler Doğal Yaşam Merkezi'nde biriktiriyoruz" dedi.

'HAYAT PAYLAŞTIKÇA GÜZEL'

İzmir'in yanı sıra başka şehirlerden de giysi yardımları yapıldığını belirten Kızlıer, "4 hafta boyunca giysi topladıktan sonra ihtiyaç sahiplerine dağıtmaya başlayacağız. Telefonla bize ulaşan insanlar var. Sadece İzmir'den değil, başka illerden de kargoyla kıyafetler geliyor. Öğretmen olan anne ve babamın öğrencileri de kampanyaya destek verdi. Vicdan sahibi herkesi bu kampanyaya destek olmaya çağırıyorum. Hayat, paylaştıkça güzel. Çocuklara destek olalım ki çocuklar üşümesin" ifadelerini kullandı.

Baba Vedat Kızler ise, oğlunun başlattığı kampanyayla ilgili mutluluğuna ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Bu projeye 7'den 70'e herkesin destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çocuklar, soğuk havalarda zor şartlar altında yaşam mücadelesi verirken, bizim de onlara destek olmamız lazım. Bunun yanı sıra çocuklarımızın bu şekilde duyarlı olmaları çok sevindirici. 'Çocuklar Üşümesin' kampanyasıyla ihtiyaç sahibi çocuklar giysiye kavuşurken, bizim çocuklarımız da empati yeteneği kazanıyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Yiğit Kaan Kızlıer röportaj

Vedat Kızlıer röportaj

Kıyafetlerden görüntü

Yiğit Kaan Kızlıer genel ve detay görüntü

Haber: Tolga TAHÇI -Kamera: Tekin GÜRBULAK/İZMİR,

================================

Tümörlü kolu kesilen Adil'e, mahalleli moral verdi

İzmir'de, 2017 yılının kasım ayında akciğer kanseri teşhisi konulan ve kanserin metastaz yapması sonucu 14 tümörün çıktığı sağ kolu, geçen 6 Aralık'ta kesilen eczacı Adil Alçakboy (21), mahalledeki arkadaşlarının pankartlı, tezahüratlı destek gösterisiyle karşılandı.

İzmir'in Konak ilçesine bağlı Lale Mahallesi'nde yaşayan ve hayatını eczalık yaparak kazanan Adil Alçakboy'a, 2017 yılının kasım ayında, kolundaki tümör nedeniyle biyopsi yapıldı. 2018'in başında da, sinoviyal sarkom kanseri teşhisi konulan Alçakboy, Ege Üniversitesi Hastanesi'nde kemoterapi ve ışın tedavisi geçirdi. Alçakboy, 2018 yılının haziran ayında ise ameliyat oldu ve operasyonda kolundaki tümörler alındı, ancak sinirlerdeki zedelenme sonrası kolda fonksiyon kayıpları oluştu. Adil Alçakboy, sonraki süreçte tendom transferi ameliyatı da geçirdi. Talihsiz genç kanseri atlattığını düşünürken, metastaz sonucu sağ kolunda yine tümör çıktı ve hızla büyüdü. Tümörler, çok zor yerde olmaları nedeniyle alınamadı ve ampütasyon (iyileşmesi olanaksız görülen bir organı kesip atma) kararı verildi. Geçen hafta ameliyata alınan Alçakboy'un sağ kolu kesildi. Tedavi sürecinde saçları dökülen, kalan saçları ve sakalları da beyazlaşan Alçakboy moralini kaybetmedi. Baba Caner Alçakboy, "Bizim ona destek olmamız, moral vermemiz gerekirken o bize moral veriyor. Ben bu kadar dirayetli insan gerçekten çok az gördüm, onunla gurur duyuyorum" dedi.

KİTAPLARLA ŞİFA BULUYOR

Adil Alçakboy, doktorun kendisine önce herhangi bir ampütasyon olmayacağını söylediğini, ancak daha sonraki sürecin bu yönde gelişmediğini belirterek, "Ben moralimi hiçbir zaman kaybetmedim, şu anda da kendimi gayet iyi hissediyorum. Sonuna kadar bu hastalıkla savaşacağım. Enerjim gayet yüksek" dedi. Gür, tedavi sürecinde en iyi destekçisinin kitaplar olduğunu ifade ederek, "Kitap okumayı çok seviyorum. Bu süreçte benim en büyük destekçim, en büyük moral kaynağım kitaplar oldu. Daha önce defalarca okuduğum, en sevdiğim yazar olan Oğuz Atay'ı yine okudum. Kitaplar bana, en az yaşadığım acı tecrübeler kadar çok şey öğretti" dedi.

SÜRPRİZ KARŞILAMA

Gürçeşme semtindeki Lale Mahallesi'nde oturan Adil'e, kolunun kesilmesinin sonrasında, hastaneden taburcu olup evine geldiğinde, onu çok seven arkadaşları tarafından karşılama töreni düzenlendi. Elinde, "Kanseri yenmiş birine güçlü olmayı öğretemezsin, bir kez başardın, yine başaracaksın. Bu sefer yalnız değilsin" pankartı tutan arkadaşları, "Kanser değil, sen güçlüsün. Saçların değil, sen güzelsin. Bu kanseri biz yeneriz, Adil sen bizim her şeyimizsin" tezahüratları eşliğinde, onun evine gitti. Yaklaşık 50 kişi, Adil için meşale de yaktı.

GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Karşılamayı düzenleyen Lale Mahallesi Muhtarı Sumru Benligül, "Adil görmesin diye onu sosyal medya hesaplarından engelledim ve toplanılacak saati, mahalle sakinlerinin üye olduğu gruplarda duyurdum. Biz mahallede bir aile gibiyiz, onu seven tüm arkadaşları da davetime kulak verdi ve hep beraber evine gittik. Onu çok seviyoruz ve bu kanseri atlatacağına inanıyoruz" dedi. Karşısında arkadaşlarını görünce gözyaşlarına hakim olmayan Adil Alçakboy da, ilk başta kendisinin sosyal medya hesaplarından engellendiğini görünce üzüldüğünü ve şok yaşadığını, ancak daha sonra bunun nedenini anladığını ve çok mutlu olduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Adil Alçakboy ile röp.

Baba Caner Alçakboy ile röp.

Mahalle muhtarı Sumru Benligül ile röp.

Adil'den detay görüntü

Adil'e yapılan karşılamadan görüntü

Haber: Davut CAN - Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

===================================

Dünyaca üncü Hollywood filmlerinin çarıkçısı Marmaris'te

Muğla'nın Marmaris ilçesinde, belediye tarafından açılan 'Yeni Yıl Kermesi'nde,  aralarında komedyen Cem Yılmaz, pop star Tarkan, Hollywood yıldızı Brad Pitt gibi pek çok ünlü isme çarık yapan 54 yaşındaki Kahramanmaraşlı usta Hüseyin Kopar da yer alıp, ürünlerini tanıttı. Beşinci nesil olarak, 47 yıldır atalarından öğrendiği mesleğini devam ettirdiğini belirten Kopar, bugüne kadar 'Harry Potter', 'Truva', 'Yüzüklerin Efendisi' başta olmak üzere 47'si yabancı 60 film için toplam 65 bin çarık ürettiğini söyledi.

Hüseyin Kopar'ın dedesi Salman Kopar, İstanbul'da askerlik yaptığı sırada Rum asıllı bir ustadan çarık yapmayı öğrendi. Daha sonra memleketi Kahramanmaraş'a dönerek mesleği sürdüren Salman Kopar, ailesinin diğer bireylerine de çarık yapmayı öğretti. Kopar Ailesi'nden 5'inci kuşak olarak dede mesleğini sürdüren Hüseyin Kopar, 1990 yılından itibaren ABD ve Avrupa'nın 42 ülkesini gezerek, ürettikleri çarıkların tanıtımını yaptı. 29 yılda kurduğu dostluklar ve tanıtımlar, meyvesini verdi. Hollywood'un dünyaca ünlü yönetmenleri Kopar'a filmlerinde oynayacak oyuncuların giymesi için siparişler vermeye başladı. İlk olarak dünyaca ünlü ABD'li oyuncu ve film yapımcısı Brad Pitt'e çarık yaptı. Çarığın beğenilmesiyle 'Truva' filmindeki oyuncular için 4 ayrı modelde toplam bin çift çarık üretti. Kısa sürede çarıkların ilgi görmesiyle dünyadaki gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında gösterilen Yüzüklerin Efendisi, Kral 8'inci Henry, Aragorn, Gladyatör, Avatar ve Harry Potter gibi yapımlardaki oyuncuların giydiği çarıklar Kopar'ın elinden çıkı.

TÜRK ÜNLÜLER VE TÜRK FİLMLERİ DE ÇARIKLAR İÇİN SIRAYA GİRDİ

Hüseyin Kopar, ünü dünyaya yayılan çarıklarının bu defa Marmaris Belediyesi tarafından Kordon Caddesi'ndeki Saman İskelesi ve Ulusal Egemenlik Caddesi'ndeki 19 Mayıs Gençlik Meydanı'nda açılan ve İzmir, Aydın, Kahramanmaraş, Diyarbakır, İzmit, Manisa, Hatay, Bursa, İstanbul, Mardin ve Erzurum'dan çok sayıda esnafın katıldığı 'Yeni Yıl Kermesi'nde stant açarak tanıttı. Marmarislilere deriden yapılan çeşitli çanta ve ürünlerin yanı sıra çarıkları tanıtmaya gelen Kahramanmaraşlı usta Hüseyin Kopar, şöyle dedi:

"47 yıldır, atalarımdan kalan mesleğimi beşinci kuşak olarak sürdürüp, çarık üretimiyle uğraşıyorum. Bu mesleği benden sonra oğlum ve kardeşlerim devam ettirecek. Deri elbise, çanta ve özellikle çarıkların yarısı Hollywood filmleri için yapılmaktadır. Örneğin Ocak ayında Avusturya'da çekimleri başlayacak dünyaca ünlü oyuncuların yer alacağı bir film için gösterdiğimiz 6 model beğenildi. Bin 200 çift çarık yaparak göndereceğiz. Dünyaca ünlü aktör, oyuncu ve modellere çeşitli deri ürünlerinin yanı sıra isteklerine göre çarık yapıyoruz. Bu yaptığımız çarıklar su ve denizde giyilebilir. Ayrıca uzun yıllar eskimediği gibi ayak sağlığına zarar vermez. Bunu öğrenen film yapımcıları yoğun ilgi gösteriyor. Hollywood yönetmenleri yanı sıra Türk filmlerinde de çarıklarımız kullanılıyor. Ünlü komedyen Cem Yılmaz ve pop star Tarkan, özel sipariş yapım çarıklarımızı kullanıyor."

Bugüne kadar 47'si yabancı 60 film için toplam 65 bin çarık üreten Kopar,  şu an çekim aşamasında olan Türk filmlerine de çarık ile kostümler ürettiklerini belirterek "Yaptığımız ürünlerle, dünyada Türkiye'nin ismini tanıtmak gurur verici. Marmaris, turizm şehri. Buraya gelenlerin yüzde 80'i yabancı turist. Çarıklarımızın ve deri ürünlerimizin yabancı turistlere tanıtmak için Marmaris'te bir dükkan açmayı planlıyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yeni Yıl Kermesi'nden görüntü

-Çarık ustası Hüseyin Kopar'ın standın önünden görüntüsü

-Hüseyin Kopar ile açtığı standta çarık üretirken yapılan, röp.

-Hüseyin Kopar'n Truva ve Gladyatör filmleri için yaptığı çarıkları göstermesi

-Marmaris girişindeki nüfus tabelası görüntü

-Hakim bir tepeden Marmaris manzarası

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

====================================

Nazilli Devlet Hastanesi, çamur banyosu ile şifa dağıtıyor

Aydın'ın Nazilli ilçesindeki Devlet Hastanesi'nde 4 ay önce termal mineralli çamur banyosu ünitesi kuruldu. Böylelikle Nazilli Devlet Hastanesi, kamu hastaneleri statüsünde Aydın'daki ilk çamur banyosu olan hastane oldu.

Ege Bölgesi'nde Uşak'ta bulunan bir özel hastaneden sonra ilk olarak, Nazilli Devlet Hastanesi Peloidoterapi (çamur tedavisi) Ünitesi kurup, Muğla'nın Fethiye ilçesi ve Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesi'nden getirttikleri termal mineralli çamurla ücretsiz romatizmal hastalıkların tedavisine başladı. Termal mineralli çamur banyosu, Peloidoterapi Ünitesi'ndeki fizik tedavi uzmanı hekimler tarafından tavsiye edilen hastalara, görevli fizyoterapi teknisyenleri tarafından uygulanıyor. Nazilli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Şafak Çalışkan, kamu hastanesinde çamurla tedavi yönteminin Türkiye'de ilklerden biri olduğunu belirterek, bel ve bacaklarında eklem ağrısı, romatizma bulunan hastaların, doktorların uygun görmesi halinde hastaneden randevu alarak bu tedaviden yararlanabileceklerini bildirdi. Nazilli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Teknikeri Neşe Sevim, şunları söyledi:

"Nazilli Devlet Hastanesi Peloidoterapi Ünitesi, 4 ay önce açıldı. Sağlık Bakanlığı'nın 'geleneksel tıp' uygulaması adı altında Türkiye'de birçok hastanede açılmasına izin verdiği bir tedavi yöntemi. Doğal bir tedavi yöntemi. Çamur uygulama kapsamında 6 kiloluk kovalar içerisinde geliyor. Bu eski çağlarda uygulanan bir tedavi yöntemi. Tamamen kükürt maddesinin bulunduğu bir çamur yapısı. Doktorlarımız, rahatsızlıklarıyla birlikte başvuran hastalarımızı bize yönlendiriyor. Uygulama yapılacak bölgeler tespit edildikten sonra 15 seans şeklinde uygulama başlıyor. Her seans 15 ile 25 dakika arasında sürüyor. Baltık denizi çevresindeki ülkelerde de kadın doğum uygulamalarında lkullanılan bir tedavi yöntemi. Nazilli Devlet Hastanesi'nde fizik tedavi kapsamında, kireçlenme, fıtık şikayeti olan, sedef, mantar hastalığı ve sivilce gibi  sorunu olan hastalarımızda da tedavi olarak çamur kullanmaktayız. Bugüne kadar iyi sonuçlar da aldık."

Uzmanlar, fizik tedavi alanında bugüne kadar 12 hastaya bu tedaviyi ücretsiz olarak verdiklerini belirterek, "Cildiye alanında tedavi olmak isteyen hastaların bu uygulamadan yararlanabilmeleri için seans başına 16 TL ücret ödemeleri gerekiyor" dedi. Tedaviye gelen hastalar da çamur tedavisinin çok faydasını gördüklerini söyledi. Türkiye'de  İstanbul'da 3, Bursa, Ankara ve Uşak'taki 1'er çamur banyosu olan kamu hastanesi bulunuyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Nazilli Devlet Hastanesi'nden görüntü

Çamur banyosunda tedavisi gören hastalardan görüntü

Çamurdan görüntü

Fizik Tedavi Teknikeri Neşe Sevim ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

===================================

Henüz beş günlükken lösemi olduğu fark edilen ilik nakilli Can bebek bir yaşında

İZMİR'de lösemi hastası olduğu 5 günlükken fark edilen ve taramanın 20'nci gününde donör bulunduktan sonra, ilik nakli olan mucize bebek Faysal Can Kılınç için birinci yaş günü partisi düzenlendi. Nakille birlikte sağlığına kavuşan Faysal bebek, diğer lösemi hastası çocuklara da umut oldu.

İzmir'de yaşayan Hatice (30) ve Turan (31) çifti oğulları Faysal Can Kılınç'ın doğumundan beş gün sonra, rutin doğum kontrolleri için gittikleri Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde Faysal'ın immün yetmezliği yaşadığını öğrendi. İmmün yetersizliği lösemiye dönüşmeye başlayan Faysal, prematüre yoğun bakımda kısa süre kaldıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yapılan tetkiklerde doktorlar Faysal'ın yaşama tutunabilmesi için ilik nakli olması gerektiğine karar verdi ve Faysal bebek için donör taraması başlatıldı. TÜRKÖK tarafından başlatılan taramanın henüz 20'nci gününde Faysal bebek için yurt içinden yüzde yüz uyumlu donör bulunduğunu öğrenen aile, tarifsiz bir mutluluk yaşadı. Ege Üniversitesi Hastanesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin iş birliği ile 26 Nisan tarihinde nakil işlemi gerçekleştirildi. Taramanın 20'nci gününde uygun donör bulunan mucize bebek Faysal için, nakil işleminden 8 ay sonra birinci yaş günü partisi düzenlendi. Diğer lösemi hastası çocukların da Faysal ile birlikte umut bulduğu kutlamada, sağlığına kavuşan Faysal bebek ve ailesi zorlu süreci geride bırakmanın mutluluğunu yaşadı.

'BİZLERE MORAL OLDU'

Faysal henüz 5 günlükken rutin kontrolleri için Buca Kadın Doğum Hastanesi'ne başvurduklarını söyleyen anne Hatice Kılınç, "Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne sevkimiz yapıldı ve ümmin yetmezliği olduğu, bunun da lösemiye dönüştüğü söylendi. Bundan sonra bizim için zorlu süreç başladı. Doğumdan hemen beş gün sonra biz bu durumu öğrenmiş olduk. Sekizinci günde bize ilik nakli olması gerektiği söylenildi. 35 gün boyunca prematüre yoğun bakımda tutuldu. Anne baba taraması negatif çıktı. Daha sonra TÜRKÖK'e Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi tarafından başvuru yapıldı. Çok şükür ki 20'nci günde bize uygun donör bulunduğu söylenildi. Gen ikizimiz bizi bekliyordu. Daha sonra Ege Üniversitesi Hastanesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin ortak çalışmasıyla 26 Nisan tarihinde nakil işlemi gerçekleştirildi. Şu anda nakilin 8'inci ayındayız iliğimiz yüzde yüz uyum sağladı. Üç. Haftada bir doktor kontrolüne gidiyoruz. Bugün bir yaş günü partisi düzenledik ve hem bize hem de diğer lösemili çocuklara moral oldu. Nakil bekleyen çok fazla çocuk var. Lütfen herkes Kızılay'a gidip 3 tüp kan bağışında bulunarak bağışçı olsun" dedi.

Faysal gibi olan çok fazla çocuk olduğunu söyleyen baba Turan Kılınç ise, "Biz büyükler olarak bağışta bulunabiliriz. Çoğu insan çok basit olan bağıştan korkuyor ama korkmamak gerekiyor" diye konuştu.

'BİR DAMLA KAN BİR CAN DEMEK'

Lösemili çocuklar için gönüllü olarak çalışan 'Deniz Yıldızı Grubu' kurucularından Yıldız Akuş da, "Faysal en küçük nakil bebek olduğu için onu 'mucize bebek' olarak adlandırıyoruz. Faysal doğuştan hasta olan bebeklerimizden. Faysal'ın kan grubu A negatif idi, daha sonra 0 negatif oldu. Bağışçılarımızın sayesinde onun bütün kanlarını bulduk ona güzel bir oda yaptık. Bugün diğer çocuklarımızla birlikte onun birinci yaşını kutluyoruz. Diğer çocuklarımız da yanımızda ve çocuklar için savaşmaya devam edeceğiz. Her bir damla kan bir can demek lütfen kan bağışı yapmayı unutmayalım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

- Faysal'ın doğum günü partisinden genel ve detay görüntüler

Hatice Kılınç ile röp.

Turan Kılınç ile röp.

Yıldız Akuş ile röp.

Haber: Hande NAYMAN Kamera: Davut CAN/ İZMİR,


Kaynak: DHA