İstanbul'da hurdacılardan aldığı cam atıkları bir fabrikaya satan, ardından 3 kentte kurduğu tesislerde pet levha, ambalaj ve plastik atıkları dönüştüren girişimci İzzet Tanrıkulu, ham madde haline getirilen atıkları hem iç piyasaya satıyor hem de 4 kıtada 21 ülkeye gönderiyor.
Tanrıkulu, 1989 yılında hurdacılardan topladığı cam atıkları bir fabrikaya satarak geri dönüşüm faaliyetlerine başladı. Bir süre sonra plastik ve diğer atıkların geri dönüşümü için yatırım yapmaya karar veren Tanrıkulu, Kocaeli, İstanbul ve Sakarya'da pet levha, ambalaj ile plastik atık geri dönüşüm tesisleri kurdu.
Tanrıkulu, geri dönüştürdüğü atıkları ham madde halinde Estonya, İspanya, Portekiz, İsrail, İngiltere, Şili, Tunus, Makedonya, Libya, Irak, Mısır, Hollanda, Sırbistan, Kosova, Ukrayna, Fas, Çin, Lüksemburg, Çekya, Bosna Hersek ve Karadağ'a ihraç ediyor.
Kocaeli, İstanbul ve Sakarya'da 100 bin metrekare alanda üretim yapan Tanrıkulu, 500 kişiye de iş imkanı sağlıyor.
"Yıllık 60 bin top plastik ham maddesi işliyoruz"
Tanrıkulu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Tanrıkulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geri dönüşüm sektörüne İstanbul'da 1989 yılında kamyonla hurdacılardan cam atıkları toplayarak başladığını söyledi.
Cam atıkları Marmara Bölgesi'nden alıp bir fabrikaya satan Tanrıkulu, 10 yılın ardından bu fabrikayla anlaşmazlığa düştüğünü anlattı.
Tanrıkulu, daha sonra plastik ve diğer atıkların geri dönüşümü için yatırım yapmaya karar verdiğini dile getirerek, "2 bin metrekarede kurduğumuz tesiste faaliyete başladık. O zaman sanayileşmeye doğru bir yol alma hedefim vardı. Ülkemizdeki plastik ham madde açığını görerek bunun üzerine çalışmaya başladık. Bu işi benimsedik ve sanayileşme o zamanlarda bu alanda pek yoktu. Bu alanda kendimizi geliştirdik. Şu anda 60 bin metrekaresi kapalı, 100 bin metrekarelik tesislerimizde entegre olarak yıllık 60 bin top plastik ham madde işliyoruz. Bunu 21 ülkeye ihraç ediyoruz, aynı zamanda iç piyasaya da ürün sunmaktayız." diye konuştu.
Türkiye'de ambalaj atıklarının değerinin çok anlaşılmadığına işaret eden Tanrıkulu, aslında yok olan bir değeri ekonomiye geri kazandırdıklarını bildirdi.
Tanrıkulu, Türkiye'de kaynağında geri dönüşüm sisteminin geliştirilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Petro kimya ürünleri ithal eden bir ülkeyiz. Bunu geri kazanabilirsek yüzde 30-40 ithalatı azaltabilme şansımız var çünkü toplanan ürünler ikincil ürün olarak taşıma kasalarında, dış ambalajlarında, otomotiv sektörü gibi pek çok alanda kullanılabiliyor. Gelişmiş teknolojiyle orijinaline yakın seviyede polimer yapabiliyoruz. Daha iyilerini yapmak için Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor." dedi.
"Eskisini kullanmayı bilmeyen yenisini kullanmayı bilmez"
Ambalaj ve plastik atıklarının çöp olarak görülmemesi gerektiğini belirten Tanrıkulu, bunları tekrar tekrar dönüştürüp ekonomiye kazandırabildiklerini söyledi.
Tanrıkulu, geri dönüşümün ekonomiye katkısına işaret ederek şunları söyledi:
"Kullanıp attığımız için elimizdeki ürünü çöp haline getiriyoruz. Bunun değerini anlamalıyız. Şu anda 500'ün üzerinde çalışanımız var. 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Bunu toplanmasında, ayrıştırılmasında bir sürü insan daha istihdam ediliyor. Buna çöp olarak bakmamak gerekiyor. Eskisini kullanmayı bilmeyen yenisini kullanmayı bilmez. Bunları okullarda ders olarak anlatmalıyız. Çocuklarımızın tasarrufu bilmesi gerekiyor. Çöpten elde ettiğimiz ürünler, yaptığımız katma değerler bir tasarrufun kazanımıdır. 21 ülkeye ihracatımız var. Ülkemize ihracatla katkı yapabilir seviyeye geldik. Çöpümüzü bile satabiliyoruz. Daha çok desteğe ihtiyacımız var. Türk insanının başaramayacağı hiçbir şey yok."
Son Dakika › Ekonomi › 'Çöp'ten dönüştürdüklerini dünyaya satıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?