TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, yeni küresel koşullardan en çok, gelişmekte olan ülkelerin olumsuz etkilenmesini beklediklerini vurgulayarak, borçlanma maliyetlerinin artacağını, bu etkinin daha ziyade varlık ve hisse senedi fiyatlanmasında olacağını belirtti Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yeni küresel koşullardan en çok, gelişmekte olan ülkelerin olumsuz etkilenmesini beklediklerini vurgulayarak, borçlanma maliyetlerinin artacağını, bu etkinin daha ziyade varlık ve hisse senedi fiyatlanmasında olacağını belirtti. FED'in eninde sonunda parasal genişlemede frene basacağını ifade eden Büyükekşi, "Bunun iki ay önce ya da üç ay sonra olması, ekonomik açıdan Türkiye için büyük önem taşımıyor. Biz FED cephesinden gelen açıklamalarla kafamızın karışmasına izin vermeyelim. İhracatımızın geleceğini de FED'in kararlarına bağlamış değiliz" dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Eylül ayı ihracat rakamlarını Artvin'de açıkladı. Büyükekşi yaptığı yazılı açıklamada küresel ekonomik toparlanmanın kademeli ve beklentilerin altında bir hızla devam ettiğini vurgulayarak, dünya ekonomisi ve ticaretinde yavaş büyümenin ana senaryo olmaya devam ettiğini dile getirdi. Gelişmiş ülkelerdeki iktisadi faaliyetler ve büyümenin yukarı yönlü iken, gelişmekte olan ülkelerde bu trendin, yaşanan sermaye çıkışlarının da etkisiyle, aşağı yönlü seyrettiğini ifade eden Büyükekşi, "Gelişmekte olan ülkeler her halükarda gelişmiş ülkelerden hızlı büyümeye devam edecek, ancak bir normalleşme süreci yaşıyoruz" dedi.
Uluslararası taşımacılık endeksi Capesize verilerinin Eylül ayında son iki yılın zirvesine ulaştığını ifade eden Büyükekşi, dünya ticaretinde belirgin toparlanma sinyali bulunduğunu söyledi. Bunu gelişmiş ülkelerdeki imalat verilerindeki toparlanmaya bağlayan Büyükekşi, bu yılın tamamı için dünya ekonomilerinde yüzde 2.2, gelişmiş ülkelerde yüzde 1.2 ve gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 5 büyüme beklendiğini belirtti.
-"ABD'DE SON DÖNEMDE BELİRGİN BİR TOPLANMA VAR"-
ABD'de son dönemde belirgin bir toparlanma olduğunu ifade eden Büyükekşi, son üç çeyrektir kesintisiz büyüyen ABD'nin, yılın son çeyreğinde yüzde 2.7 büyümesinin tahmin edildiğini belirtti. Sanayi üretiminin de istikrarlı bir tempoda devam ettiğini söyleyen Büyükekşi, "Güven endeksleri son aylarda yükselerek ekonomik ortamın pozitif olduğu sinyalini veriyor. Diğer taraftan kriz sonrası, küresel ekonomik aktivitelerdeki yavaşlama ve küresel talepteki daralma nedeniyle ticaretin olumsuz etkilenmesi, ABD'yi serbest ticaret anlaşmaları gibi yeni adımları atmaya itiyor. Temmuz ayı itibariyle başlayan, ABD-AB Transatlantik Yatırım ve Ticaret Anlaşmaları müzakereleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Yüksek düzeyli çalışma komitesinin çalışmaları Bakanımızın ABD ziyareti ile başladı. TİM olarak biz de Temmuz ayında başlattığımız ABD-Türkiye Etki Analizi çalışmasını tamamladık" diye konuştu.
-"GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE BÜYÜME AZALAN BİR TREND İZLEDİ"-
Büyükekşi, gelişmekte olan ülkeler cephesinde ise yaşanan finansal çalkantılarla beraber, büyümenin azalan bir trend izlediğini vurguladı. Hindistan, Meksika, Güney Afrika ve Rusya'da büyümenin yavaşladığını belirten Büyükekşi, Çin'in, güçlü büyümesini halen sürdürdüğünü ifade etti. Yılın ilk yarısında yüzde 7.6 büyüyen Çin'de, sanayi üretim verilerinin son 17 ayın en yüksek artışını gerçekleştirdiğini dile getiren Büyükekşi şunları kaydetti:
"AB cephesine baktığımız zaman, ülkeler arasında farklılaşma olmakla birlikte bir bütün olarak Euro Bölgesi'nde iktisadi faaliyetler toparlanmaya işaret ediyor. Almanya Ağustos ayında üretimde son yedi ayın en güçlü performansını sergiledi. Büyümedeki toparlanma 3. çeyrekte de devam ediyor."
-"FED ENİNDE SONUNDA PARASAL GELİŞMEDE FRENE BASACAK"-
Büyükekşi, konuşmasında ABD ve Türkiye Merkez Bankaları politikalarına da değindi. ABD Merkez Bankası FED'in parasal genişlemeden çıkışa ilişkin Haziran'da bir takvim açıkladığını hatırlatan Büyükekşi, "Ancak FED parasal genişlemeden çıkış stratejisini, Eylül ayında da netleştirmedi ve öteledi. 29-30 Ekim toplantısına kadar piyasalarda yeni bir bekleme ve belirsizlik dönemi oluştu. Yeni küresel koşullarda; daha yüksek faiz oranlarının oluşması, doların diğer kurlar karşısında değer kazanması, emtia fiyatlarının düşmesi, borçlanma olanaklarının zorlaşması ve daha pahalı hale gelmesi, sermaye akışlarının dolar cinsi varlıklara yönelmesi beklentileri yükseliyor. Yeni küresel koşullardan en çok, gelişmekte olan ülkelerin olumsuz etkilenmesini bekliyoruz. Ancak bu etki daha ziyade varlık ve hisse senedi fiyatlanmasında olacak, çünkü borçlanma maliyetleri artacak. Artık herkesin hemfikir olduğu bir olgu var. FED eninde sonunda parasal genişlemede frene basacak. Dolayısıyla bunun iki ay önce ya da üç ay sonra olması, ekonomik açıdan Türkiye için büyük önem taşımıyor. Biz FED cephesinden gelen açıklamalarla kafamızın karışmasına izin vermeyelim. İhracatımızın geleceğini de FED'in kararlarına bağlamış değiliz. Türkiye 2002-2007 arasında küresel ölçekteki 'normal' sürecinde ciddi büyüme sağladı, 2008-2012 dönemindeki 'yeni normal' süreçte de büyümemizi sürdürmeyi başardık. Şimdi küresel çaptaki parasal genişleme süreci "yeni normal' den "normal'e dönüş yapacak" şeklinde konuştu.
-"500 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFİNİ UNUTMADAN DEVAM EDELİM"-
Büyükekşi, ihracatçıların özellikle gelişmiş ülkelerde ve ana pazarlarındaki ithal ürünlere yönelik talebi daha yakından takip ettiklerini söyledi. "500 milyar dolarlık ihracat hedefini unutmadan devam edelim" diyen Büyükekşi, şu açıklamalarda bulundu:
"Türkiye için kritik önem taşıyan konu sermaye hareketlerinin yönü. Halihazırda, Türkiye'ye net sermaye girişi düşüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde odaklanmamız gereken konu katma değerli ürünlerimizin artışı ve doğrudan yabancı yatırımlar olmalı. Türkiye, yurtiçinde üretimi karlı ve istikrarlı kılacak yeni bir iklim yaratmaya odaklanmalı. Girişimci yatırım yapmalı, istikrarlı ve rekabetçi kur desteğini görmeli, ekonomik faaliyetinden kar etmeli. İhracat da bu şartlarda büyümeyi ve istihdamı sırtlar. Aksi halde FED bizim tartışmalarımızın merkezine oturur."
-"2. ÇEYREKTE İHRACAT BÜYÜMEYE NET KATKI YAPMADI"-
Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler mercek altına alındığında ekonominin 15 çeyrektir büyümeye devam ettiğini dile getiren Büyükekşi, "Yılın ikinci çeyreğinde yakaladığımız yüzde 4.4 büyüme oranı ile yükselen ekonomiler arasında, Çin ve Endonezya'nın ardından dünya üçüncülüğüne ulaştık. Yılın ilk yarısında büyümeyi özel tüketim harcamaları ve kamu yatırımları destekledi. İhracat büyümeye net katkı yapmadı. Altın ihracatında yaşanan düşüşler ve artan jeopolitik riskler bizi sıkıntıya düşürdü. Ancak Türkiye'nin mal ihracatı büyümeye devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde, Türkiye'nin mal ihracatı yüzde 3.6 artmıştı. İkinci çeyrekte, mal ihracatının artış hızı yüzde 4'e çıktı.
Yılın 3. çeyreğinde ise mal ihracatındaki artış hızımız yüzde 9.5 oldu. Bütün zorlu koşullara rağmen ihracatçılar olarak mal ihracatı artış tempomuzu artırıyoruz" diye konuştu.
-"İHRACAT İLE BÜYÜME HEDEFİ BİRLİKTE DÜŞÜNÜLMELİ"-
İhracat artışıyla büyüme hedefinin birlikte düşünülmesi gerektiğini söyleyen Büyükekşi, "Türkiye ne ihracatı feda edebilir, ne de büyümeyi. İhracata dayalı büyüme için rekabet gücümüzü yükseltecek aktivitelere odaklanmamız gerekiyor. Bu noktada TİM olarak, birçok çalışmaya imza atıyoruz. İhracatçı KOBİ'lerimizi halka arza teşvik etmek için, Halka Arz ve Borsa İstanbul'un Sunduğu Fırsatlar konulu bir toplantı düzenledik. Geçtiğimiz ay yine 2023 Hedefi yolunda
Türkiye Markası Çalıştayı'nın ikincisini gerçekleştirdik.
Türkiye'nin ürünlerini, yurtdışında daha iyi tanıtmak amacıyla başladığımız çalışmalarımıza hızlı bir şekilde devam ediyoruz. Bunun yanı sıra 28-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerimizi düzenleyeceğiz" şeklinde konuştu.
-"UMUYORUZ PAKET, YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARINI DA HIZLANDIRIR"-
"Biz Türkiye'nin gücüne, Türkiye'nin dinamizmine inanıyoruz. Daha ileri gitmek için azmimiz, kararlılığımız ve motivasyonumuz var" diyen Büyükekşi, Türkiye'nin kendisini yenilemesinin başlangıç noktasının da yeni Demokratikleşme Paketi'nden geçtiğini ifade etti. TİM olarak, çözüm sürecine başından beri destek verdiklerini hatırlatan Büyükekşi şunları kaydetti:
"Çözüm sürecinin bu toprakların barındırdığı bereketi ve sosyoekonomik potansiyeli açığa çıkaracağını ifade etmiştik. Şimdi aynı düşüncelerimizi, yeni demokratikleşme paketi için de tekrarlıyoruz. Bu paketin, Türkiye için yeni bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Bu paket demokratikleşme konusunda bizi bir aşama daha ileri götürecek. Türkiye son 10 yılda, çok geniş demokratikleşme adımları attı. Aynı zamanda hem ihracatta hem de büyümede büyük başarılar yakaladı. Yani Türkiye, en büyük atılımları demokratikleşmeyle birlikte sağladı. Bu bir tesadüf değil. Yeni Demokrasi paketinin de, 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşma yolunda Türk iş ve sanayi dünyasına,
büyük ivme kazandıracağına inanıyoruz. Paket yeni yapılacak değişikliklerin de Habercisi olacak. Umuyoruz ki yeni anayasa çalışmalarını da hızlandırır." - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Tim Başkanı Büyükekşi: Fed Eninde Sonunda Parasal Genişlemede Frene Basacak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?