Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "GDO'lu ürünler noktasındaki hassasiyetimizi artırmamız lazım. Devlet olarak birinci derecede bu bizim sorumluluğumuzda. Hükümet olarak bu konuda atacağımız adımların hassasiyetini özellikle ifade etmek istiyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen "11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı"na katıldı.
Eğitim öğretim ve Ar-Ge'ye ayrılan kaynakların artırılarak imalat sanayisinde yüksek teknolojili üretimin payının yükseldiği bir dönüşümü yakalamak gerektiğinin altını çizen Erdoğan, böylece Türkiye'nin, bölgesel bir güç olmanın yanında küresel düzeyde bilgi üreten bir güç haline de geleceğini vurguladı.
Ekonomik ve teknolojik atılımların, bu potansiyeli yeni yatırım fırsatlarına dönüştürecek şekilde gerçekleştirmede de kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin ancak bu şekilde enerji, ulaştırma, lojistik ve ticarette bölgesel bir cazibe merkezi haline getirilebileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye karayolu taşımacılığı sektörünün, filo büyüklüğü bakımından, AB ve çevre ülkeler arasında lider ülke konumundadır. Ayrıca hinterlandındaki ülkelere nazaran ülkemizin sahip olduğu sağlık ve yükseköğretim alt yapısı, hizmet ihracatı açısından önemli bir potansiyeli ifade ediyor. Teknolojik yatırımlarımızın etkileri sadece ekonomik alanda değil, savunma sanayi alanında da kendisini gösteriyor. Savunma sanayinin birçok alanında artık milli teknolojilere sahibiz.
Ülkemize yönelik pek çok iç ve dış tehdidi yerli ve milli üretim sayesinde başarıyla bertaraf ediyoruz. Afrin'de eğer biz birilerine muhtaç durumda olsaydık şu anda geldiğimiz konum bu olmayacaktı. Ama hamd olsun kimseye muhtaç olmadan kendi göbeğimizi kestik, yola çıktık. Bu sabah itibarıyla 1780 teröristi etkisiz hale getirdik."
"Milli ürünlerimizi tüm dünyaya daha fazla ihraç eder konuma geleceğiz"
Türkiye'nin kendi silahı, zırhlı taşıyıcısı, tankı, topu olunca askerin de yüreği ve cesaretinin arttığını dile getiren Erdoğan, "İşte dün güneyden öyle bir çıkış yapmak istediler, toplarımız hemen anında gereğini yaptı. Silahlı insansız hava araçlarımız gereğini yaptı ve geri dönmek zorunda kaldılar. Mesele bu. Durmayacağız, yola devam edeceğiz. Önümüzde inşallah savunma sanayi, ulaştırma ve enerji başta olmak üzere yerli ve milli ürünlerimizi tüm dünyaya daha fazla ihraç eder konuma da geleceğiz." şeklinde konuştu.
Erdoğan, pek çok büyük şehrin, üniversite, ticaret, kültür alanlarında bölgesel ve küresel düzeyde cazibe merkezi olma yolunda ilerlediğini, bundan dolayı da umutlu olduklarını söyledi. İstanbul'u doğu ve batı sermayesinin buluştuğu güçlü bir finans merkezi haline getireceklerine işaret eden Erdoğan, "Hedefimiz gelecek nesillere iftihar edecekleri, medeniyetimizin göstergesi ve kimliği olacak değerde şehirler bırakabilmektir." dedi.
"Anadolu'yu yurt edinmek üzere geldiğimiz günden bugüne, ecdadımız bu toprakları imar edebilmek için büyük hayaller kurdu, çok çalıştı." şeklinde konuşan Erdoğan, ülkenin kalkınma çabasının, ecdadın kurduğu bu hayallerin ve çalışma azminin ileriye taşınmasını ifade ettiğini aktardı.
"Bu topraklara bu imar, yeterli değil"
Sadece Türkiye'nin değil, milletle birlikte tüm dost ve kardeş ülkelerin de refaha kavuşmasını istediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Diyoruz ki bu topraklara bu imar, yeterli değil. Bizim şu anda tüm bu tarihi eserleri ihya ve inşamız, bize yeterli değil. Daha çok çalışacağız. Bunların hepsini ihya edeceğiz. Turistler geldikleri zaman bu eserleri gördüğünde inanıyorum ki bunların hepsinin dudakları uçuklaması lazım. Bunu yapar mıyız, yaparız. Yapıyoruz muyuz, yapıyoruz."
"Dedim ki Sayın Trump öyle değil"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin insani ve kalkınma yardımlarıyla rakam bazında dünyada ikinci, milli gelire oranla da dünyada bir numara olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hamd olsun. Veren el alan elden üstündür. Şimdi Amerikalılar diyor ki 'biz en çok yardımı yapan ülkeyiz'. Dedim ki 'Sayın Trump öyle değil'. Yanımdaki OECD'nin raporunu çıkardım önüne koydum. Siz normalde birincisiniz, doğru. Ama bir de milli gelire oranla bir bak bakalım. Milli gelire oranla baktığın zaman Türkiye bir numara. Ölçüyü doğru koymamız lazım. Aynı şekilde bugün çoğu Afrika, Balkanlar ve Türk cumhuriyetlerinden gelen 16 bin 500 öğrenciye Türkiye burslarıyla ülkemizde kaliteli eğitim imkanı sunuyoruz. Kazancımızı mazlumlarla, mağdurlarla, dostlarımızla, kardeşlerimizle paylaşma irademizin bir tezahürü olan bu tablodan dolayı da iftihar ediyoruz. Önümüzdeki dönemde insani ve kalkınma yardımlarımızı artırarak sürdürme kararındayız."
"2023 hedeflerinin varış noktası olacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek beş yıllık süreci kapsayacak ve 2023 hedeflerinin varış noktası olacak 11. Kalkınma Planı dönemini en iyi şekilde değerlendirmek gerektiğinin altını çizdi.
Bu dönemde iş yapış biçimlerinden yatırımlara, kamu hizmetlerinden şehirleşmeye kadar atılan her adımda kalitenin birinci öncelik olacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Fiziki alt yapıdan teknolojiye, eğitimden sağlığa, emniyetten adalete ve demokrasimize kadar her alanda ülkemizi bir üst lige çıkarmakta kararlıyız. Bunun için kalkınmanın bizatihi amacı ve aynı zamanda da aracı olan insanımıza yaraşır biçimde çok boyutlu, dinamik ve akıllı planlar yapıyoruz. Geçmiş tecrübelerimizden faydalanarak, toplumumuzun tüm kesimlerinin istek ve ihtiyaçlarına yönelik iddialı ve gerçekçi hedefler oluşturuyoruz. Bu kapsamda 11. Kalkınma Planı döneminde yenilikçi, yerli ve milli üretime dayalı, yüksek teknoloji üretir hale gelen güçlü bir ekonomik yapıyı oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu yapıyla savunma sanayi, ilaç ve yazılım alanları başta olmak üzere katma değeri yüksek pek çok sektörde söz sahibi olmayı hedefliyoruz."
"Matematik, fizik, kimya ve biyoloji gibi temel bilimlere daha fazla kaynak ayıracağız"
Biyoteknoloji, malzeme teknolojileri, bilgi ve iletişim teknolojilerinde kapasiteyi artırarak ileri teknolojili sektörde üretim yapar hale gelineceğini bildiren Erdoğan, "Bunun başka çaresi yok. Bunun için de matematik, fizik, kimya ve biyoloji gibi temel bilimlere daha fazla kaynak ayırarak nitelikli insan yetiştireceğiz." ifadesini kullandı.
Plan döneminde sanayinin dijitalleşmesinin yol haritasını ortaya koyarak üretimde hız, verimlilik ve kaliteye odaklanacaklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretmek suretiyle dünya pazarlarında daha rekabetçi olacağız. Geleneksel sanayi kollarımızı da günün şartlarına göre dönüştürerek bu sektörlerdeki istihdamın niteliğinin artarak sürmesini sağlayacağız. İnsanımızın kaliteli bir hayat sürmesi için yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşılabilmesini de temin edeceğiz. Bu konuda gerek hocalarımızdan gerekse bu çalışmaları yürütenlerden bir şeyi ısrarla ben de talep ediyorum. Doğala önem vermemizin şartını burada duyurmak istiyorum. Kanser gibi rahatsızlıkların temelinde doğalın olmadığına inanıyorum. Kimyasalın ağırlıkta olduğu üretimler sebebiyle ilaç sanayinde darbeler yediğimize inanıyorum. Bu konunun üzerinde bence hocalarımızın durması lazım. Biz, kimyasaldan doğala mı gideceğiz, doğaldan kimyasala mı gideceğiz? Bunlar üzerinde de bir çalışmanın yapılmasının gereğine inanıyorum. Bu kapsamda gıda kayıp ve israfının önlenmesine, tarımsal üretimde kendine yeterliliğe ve verimliliği artırmaya odaklanacağız."
GDO'lu ürünlere karşı uyarı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, GDO'lu ürünler noktasındaki hassasiyetin artırılması gerektiğine dikkati çekerek, "Devlet olarak birinci derecede bu bizim sorumluluğumuzda. Onun için de hükümet olarak bu konuda atacağımız adımların hassasiyetini özellikle ifade etmek istiyorum." dedi.
Dijital ekonominin gerektirdiği özellikleri kazandırarak iş gücü niteliğini artıracaklarını anlatan Erdoğan, enerjide yerli kaynakları daha fazla değerlendirerek nükleer enerjiyi elektrik üretimi amacıyla kullanacaklarını ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payı artıracaklarını aktardı.
Büyük medeniyetlerin organizasyon kabiliyetleri dolayısıyla kurumsallaşmaları ileri olan medeniyetler olduğuna işaret eden Erdoğan, bu bakımdan karar alma, hız ve kalitesini artıracak olan Cumhurbaşkanlığı sisteminin gerektirdiği yapılanmayı kısa sürede tamamlayacaklarını anlattı. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Daha rekabetçi ve dinamik bir yapıda işleyen yeni fırsat pencerelerinden yararlanarak katma değer üreten, işlem maliyetlerini azaltan, iyi uygulamalarla fark oluşturan bir kamu yönetimi sistemine geçeceğiz. Bütün bunları yaparken toplumsal bütünleşmenin daha iyi sağlanabilmesi için güven, dürüstlük, liyakat, vatanseverlik, dayanışma gibi temel değerlerimizi daha da güçlendireceğiz. Bu dönemde ekonomi politikalarımızın odağında yine üreten, ihraç eden ve yenilikler yaparak daha iyi bir hayat için imkan sağlayan güçlü bir özel sektör olacaktır. Plan kapsamında oluşturacağımız politika ve önceliklerimizi tüm kesimlerin sahiplenmesi ve benimseyerek uygulaması da önemlidir. Bu süreçte kamu kurum ve kuruluşlarına ilaveten özel sektör başta omak üzere sivil toplum, üniversitelerimiz ve diğer bütün kesimlerin aktif katılımı, desteği ve katkıları olmazsa olmazımızdır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Kalkınma Planı'nın Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyerek, plana ve Kalkınma Bakanlığına destek verilmesi çağrısında bulundu.
Toplantıya, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › 11. Kalkınma Planı Tanıtım Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?