Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), DEAŞ ve Boko Haram gibi radikal bir örgüt olduğunu belirterek, "Eğer bu grubun durdurulması için gecikmeden gerekli adımlar atılmazsa tüm dünyadaki Müslümanlar için ciddi bir tehdit oluşturacaktır." dedi.
Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin (TASC), Chicago'da Amerikalı Müslüman toplumlarını bir araya getiren MAS-ICNA Kongresi'nde, "15 Temmuz ve Darbeye Direnen Kahramanlar" başlıklı toplantı yapıldı.
Toplantıda konuşan Sümeyye Erdoğan Bayraktar, darbe girişiminin engellenmesinin Türkiye ve bölge için önemini anlattı.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin Türk halkı ve bu hain teşebbüse katılmayı reddeden asker ve polislerle engellendiğini vurgulayan Bayraktar, "15 Temmuz, Türkiye'nin çağdaş tarihinde bir dönüm noktasıydı." ifadesini kullandı.
Daha önceki darbe girişimlerinin başarılı olduğunu ve demokratik kurumları tahrip ettiğini hatırlatan Bayraktar, "Son girişimde ise Türk halkı yeni bir saldırıya izin vermeyeceğini gösterdi ve tankların sokaklarda dolaşmasına ve Türk vergi mükelleflerinin kendi paralarıyla alınan silahlarla tehdit edilmelerine izin verilmeyeceği görülmüş oldu." diye konuştu.
Özellikle son 15 yılda Türk halkının siyaset ve demokrasiye duyarlılığının arttığını ve askeri vesayete karşı çıktığını kaydeden Bayraktar, halkın TRT'den okunan korsan bildiriye rağmen sokağa çıkarak demokrasiye sahip çıkmasının bunun göstergesi olduğunu belirtti.
Darbe girişimini FETÖ'nün gerçekleştirdiğine ilişkin çok sayıda delil olduğuna değinen Bayraktar, örgütün ılımlı İslam'ı savunur göründüğünü dile getirerek, "Lideri Pensilvanya kırsalında yaşayan FETÖ aslında DEAŞ ve Boko Haram gibi radikal bir örgüttür. Eğer bu grubun durdurulması için gecikmeden gerekli adımlar atılmazsa tüm dünyadaki Müslümanlar için ciddi bir tehdit oluşturacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Batı çifte standartlı yaklaşıyor"
Batılı ülkelerin, darbe girişiminin ardından doğru bir duruş sergilemediklerini de anlatan Bayraktar, "Batı medeniyetinin seçilmiş liderleri, prensipte darbe karşıtı söylemleri ve halkın iradesinin önemini vurgulamalarına rağmen Türkiye'deki darbe girişiminin sorumlularına karşı açık bir tavır sergilememişlerdir." yorumunu aktardı.
Bayraktar, Batılı liderlerin üstü kapalı olarak "demokrasiye karşı saldırıların tolere edilebilir, generallerin siyasi sürece müdahale etmesinin kabul edilebilir" olduğunu ima ettiğine dikkati çekerek, darbe girişimini kınamak için haftalarca beklenilmesinin bunun bir göstergesi olduğunu söyledi.
Batılı gözlemcilerin Türkiye'nin demokrasi mücadelesini yıllardır görmezden geldiğini ve Türk halkının barışçıl direnişini kurgu olarak gösterdiğini belirten Bayraktar, "Batının çifte standartlı yaklaşımları Türk halkının onlara olan inancını kaybetmesine neden oldu. Türk halkının cesur demokrasi mücadelesinin dünya demokrasi tarihinde yer alması gerekir." ifadelerini kullandı.
Batıdaki Türkiye karşıtlığının artık "klinik saplantı" seviyesine geldiğini kaydeden Bayraktar, Batının Türkiye'ye yaklaşımının problemli olduğunu dile getirdi.
"Türk halkı bize ders verdi"
TASC Yönetim Kurulu Üyesi ve İletişim Direktörü Mustafa Tuncer de TASC'ın, darbe girişiminin ardından ABD genelinde birçok protesto gösterisi organize ettiğini anımsattı.
Türk demokrasisi ve seçilmiş hükümetinin yanında olduklarını vurgulayan Tuncer, terör eylemleriyle mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Toplantıya katılan bazı Müslüman ülke temsilcileri de söz alarak Türkiye'ye teşekkür ve desteklerini sundu.
Suriyeli-Amerikan toplumunu temsilen konuşan Safa Zarzur, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için yaptıklarını hiç unutmayacaklarını kaydederek, "Türkiye, Suriyelileri mülteci olarak değil muhacir olarak görüyor. Kendileri de ensar." dedi.
Darbe girişimi sırasında kalplerinin duracak gibi olduğunu anlatan Zarzur, "Kendilerini tankın altına atan, ülkeleri ve Allah için canlarını veren cesur ve inançlı Türk halkını izledik. Bize önemli bir ders verdiniz." diye konuştu.
Afrikan-Amerikan Müslümanların temsilcisi Dona Nil Demir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali'nin cenaze törenine katılmasının kendileri için çok önemli olduğunu ve bunu unutmayacaklarını kaydetti.
Filistin toplumunun temsilcisi Abdulbasit Hamayel, 15 Temmuz gecesi sabaha kadar uyuyamadıklarını ve Türkiye ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dua ettiklerini bildirdi.
Toplantıya kalabalık bir grupla katılan Rohingyalıların temsilcisi de Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine verdiği desteğe teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Sümeyye Erdoğan Bayraktar'a çiçek ve Kur'an-ı Kerim hediye edildi.
Açılışında darbe girişimi sırasında yaşananları konu alan belgesel filmin izletildiği toplantıya, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın eşi Selçuk Bayraktar, Chicago Başkonsolosu Umut Acar, Zakat Foundation Direktörü Halil Demir, Müslüman Organizasyonları Konseyi Genel Sekreteri Usame Cemal, TASC yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Selçuk Bayraktar'dan teknoloji sunumu
Öte yandan, Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın eşi Selçuk Bayraktar, MAS-ICNA Kongresi kapsamında düzenlenen teknoloji toplantısında ürettikleri insansız hava araçları ve kullandıkları teknolojiye ilişkin bilgi verdi.
Ümmetin kendi güvenliğini sağlamak için teknolojiye önem vermesi gerektiğini anlatan Bayraktar, Müslümanların güçlerini birleştirmesi halinde çok önemli teknolojik gelişmelere imza atabileceğini ifade etti.
Son Dakika › Güncel › 15 Temmuz ve Darbeye Direnen Kahramanlar' Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?