3başbakan Erdoğan'dan Muhalefete Büyükşehir Eleştirisi - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

3başbakan Erdoğan'dan Muhalefete Büyükşehir Eleştirisi

3başbakan Erdoğan\'dan Muhalefete Büyükşehir Eleştirisi
21.10.2012 19:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan." Diyoruz ki, daha önce İstanbul'un kenarındaki köylere doğru dürüst hizmet gidemezken, şimdi büyükşehirin sınırlarına girince buralara hizmet gitmeye başladı."

Haliç'e GÜNDE 260 BİN METREKÜP DENİZ SUYU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:

" Diyoruz ki, daha önce İstanbul'un kenarındaki köylere doğru dürüst hizmet gidemezken, şimdi büyükşehirin sınırlarına girince buralara hizmet gitmeye başladı. Bunu Türkiye'nin geneline yayalım, 16 şehirin tamamında yapalım. Ama bu da yetmez, şimdi 13 tane il 750 bin nüfusunun üzerine çıktığı için bunlar da büyükşehir olma hakkını kazandı"

" Dolayısıyla 29 tane büyükşehirde mülki sınırları biz diyoruz, büyükşehir yapalım. Ne diyor muhalefet, 'Siz federal yapıya geçmek istiyorsunuz'. ya Allah aşkına bunlar Ak Partili belediyeler mi? Bunların içinde CHP'li olanı da, daha başka partili olanı da var. Bizim derdimiz bu ülkeyi daha güzel hale nasıl getireceğiz? Bunun başarılması gerekiyor diyoruz"

( İstanbul Boğazı'ndan Haliç'e Su Verilmesi Projesi ) "Bu projeyle, Karadeniz'den gelip, İstanbul Boğazı'ndan Marmara'ya giden deniz suyunu Haliç'le buluşturuyoruz. Sarıyer'deki Çayırbaşı sahilinden aldığımız deniz suyunu 4 bin 990 metre uzunluğunda bir tünelle Ayazağa'ya getiriyor, oradan Kağıthane deresi vasıtasıyla Haliç'e bırakıyoruz" Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: Ünsal ÇAKİN/ İSTANBUL DHA

"İstanbul Boğazı'ndan Haliç'e Su Verilmesi" törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, törende yaptığı konuşmada projenin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde dünyanın en önemli çevre koruma projelerinden biri olarak kabul edilen "Haliç Çevre Koruma Projesi"nin önemli etaplarından biri olduğunu anlattı.

" HALİÇ'TE SU DERİNLİĞİ 58 SANTİMETRE İNMİŞTİ " Erdoğan, "Haliç Çevre Koruma Projesi" kapsamında bugüne kadar İstanbul için çok önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini ifade ederek, "1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek, şehirin sorumluluğunu üstlendiğimiz o dönemde Haliç'i adeta bir bataklık olarak teslim almıştık. Şahsım Kasımpaşa'da doğmuş, büyümüş bir İstanbullu olarak Kasımpaşa'dan Fener'e, Kasımpaşa'dan Balat'a hangi tablo içerisinden geçtiğimizi çok iyi bilirim" dedi. Haliç'in temizlenme çalışmalarını anlatan Erdoğan, "Haliç'te su derinliği 52 santimetre inmişti ve pek çok kişi Haliç'ten umudunu kesmişti. Bize tavsiyeleri neydi biliyor musunuz ' Haliç'i kurtarmanın tek yolu var. Nedir ' Haliç'i toprakla doldurmak. Bize bunu söylüyorlardı. Bunlarla özel görüştüğümüzde de çevreciliği kendilerinden başka kimseye bırakmıyorlardı. Bu işi çok iyi bildiklerini söylüyorlardı. 'Eğer Haliç'i boşaltırsanız iki yaka biraraya gelir' diyorlardı. Tabi, biz çalışmalarımızı başlattık, inanmıştık, 'Biz Haliç'i kurtaracağız, yeniden o eski ihtişamlı günlerine döndüreceğiz' demiştik. 'Burayı tekrar Altın Boynuz haline getireceğiz' dedik, kolları sıvadık" diye konuştu. Erdoğan, gerekli çalışmaları yapıp, projeleri hazırladıklarını ve Haliç'teki çamuru Alibeyköy'deki eski taşocağına taşıdıklarını anlatarak, çamurun aktarıldığı 650 bin metrekarelik eski taşocağında 23 Nisan 2013'te açmayı planladıkları bir park alanı oluşturulduğunu belirtti. Taşocakları bölgesinde kurdukları çamur barajlarının üstünü kapatıp, ağaçlandırdıklarını ve İstanbul'a yeni bir alan kazandırdıklarını ifade eden Erdoğan, "Haliç'in bir tarafına bakın, ne hale geldi, yeşillendi. Feshane, sular altındaydı. Türkiye'nin o büyük patronları Feshane'yi su baskınından kurtaramadılar. 'Ne harcadın buraya, şu kadar, al paranı' dedik. Verdik parasını Feshane'yi biz aldık. Sadabad Camii, sular altındaydı. Burası su cenderesidir, kemere kadar gider" dedi.

"ŞU ANDA HALİÇTE 48 ÇEŞİT BALIK VAR" Bir zamanlar mezbahane olan Haliç Kongre Merkezi'nin, şimdi o mezbahanenin uluslararası bir kongre merkezi haline geldiğini anlatan Erdoğan, "Yöneticiye düşen istikamet, düzen vermek ve arkadan kitleleri çekmektir. Yönetici mıknatıslama yapar, istikamet verir, hamallık kolay şeydir. Ama artık o dönem geride kaldı. Şimdi teknolojinin gereği neyse bunu yapacağız. Bütün bunlar bu şekilde yürürken, geldiğimiz noktaya bakınız, Kasımpaşa'dan şimdi Hasköy istikametine doğru gelirken, haberiniz yok, şu anda orada bir tünel kazılıyor. Niye bu tüneli kazıyoruz ' Artık oradaki trafiği rahatlatacağız. Çift gidiş, çift geliş iki tünel. Tersaneler bu noktada artık modern bir projenin uygulandığı yer olacak ve onun yanında Hasbahçe artık çok daha farklı bir işleve girecek. Bu tünel bittiği anda artık benim vatandaşım buradan aracıyla beraber gittiğinde sahil boyu duble yoldan gidecek. Bütün bunların yanında işte Boğaz'dan gelen suyla birlikte Haliç'in rengi değişmeye başladı. Şimdi sorsam Haliç'te acaba kaç çeşit balık var ' Şu anda Haliç'te 48 çeşit balık var. Bu sirkülasyon arttıkça, buradaki süreç çok daha farklı hale gelecek. Artık mevcut adacıklar falan tarih oldu. Şimdi bir tane tapulu bir ada var. İnşallah o adayı da, Leonardo da Vinci'nin orayla ilgili geçmişte bir köprü projesi vardır. 'Ne oldu o ?' dedim. Dedi ki, 'Şu anda onlar hazılığını yapıyorlar ve belki de orayı bize kendilerinin bir hibesi olarak yapacaklar' dedi. Bu da yapıldığı anda Haliç'in bir tarafından diğer tarafına yaya olarak geçme imkanını bulacağız" diye konuştu. MALİYETİ 44 MİLYON LİRA Açılışını yaptığı projeyi de anlatan Başabakan Erdoğan, "Bugün açılışını yaptığımız bu projeyle, Karadeniz'den gelip, İstanbul Boğazı'ndan Marmara'ya giden deniz suyunu Haliç'le buluşturuyoruz. Sarıyer'deki Çayırbaşı sahilinden aldığımız deniz suyunu 4 bin 990 metre uzunluğunda bir tünelle Ayazağa'ya getiriyor, oradan Kağıthane deresi vasıtasıyla Haliç'e bırakıyoruz. Bu sistemle bilhassa yağışın olmadığı dönemlerde Haliç'e günde 260 bin metreküp deniz suyu akıtacağız. Eğer bu su akıtılmazsa, aynı duruma düşeriz. Ama bu su akıtıldıkça Haliç akvaryum niteliğini koruyacaktır. Biz Haliç'i deniz suyula buluşturarak, buradaki suyun yenilenmesini, havalanmasını, canlı kalmasını sağlıyoruz. Türkiye'de Haliç'le ilgili projenin şu anda bir başka örneği yok. Dünyada da sadece su yönlendirmesi şeklinde bazı çalışmalar var. Buradaki gibi bir örnek dünyada bulunmuyor. Sarıyer'den tünelle Kağıthane Deresi aracılığyla Haliç'e su getirmemizi sağlayan projenin maliyeti 44 milyon lira. Bu proje paketinin şu ana kadar maliyeti 758 milyon doları buluyor" dedi. MUHALEFETE " BÜYÜKŞEHİR NEDİR ?" SORUSU Erdoğan, yerel yönetim konusuyla ilgili ise şunları söyledi: "1984 yılından beri uygulanan mevcut belediye sisteminin zaman zaman yapılan tadilatlarla maalesef bu işi çözmediğini gördük. İstanbul, bir büyükşehir, maalesef öyle bir muhalefetle karşı karşıyayız ki, 'Büyükşehir nedir?' diye sorun, inanın anlatamazlar, tanımlayamazlar. Çünkü bunların dünyasında büyükşehir tanımı diye bir şey yok. Bir mesele yaşanarak, olur. Yaşanmadan olmaz. Onun için de bunların idaresinde olan büyükşehirlere bakın, başarısızlık görürsünüz, başarı göremezsiniz. İdeolojinin deli gömleği bir kenara konulsa, bunlar aslında bir dönemden fazla belediyecilik de yapamazlar. Ama ideoloji bazı yerlerde ne yazık ki, onların orada kalmasına fırsat veriyor. Biz diyoruz ki, büyükşehir belediyesiyle mülki sınırları belediyenin tasarruf alanı içine alın. Niye ' Bir imar bütünlüğü sağlayalım. Yani merkezde farklı bir imar, kenarda farklı bir imar, ilçede farklı, beldede farklı, bu anlayışla şehirleri güzelleştiremeyiz. Efendim, İl Özel İdareleri var, şu anda bu İl Özel İdareleri Başbakan'a, İçişleri Bakanlığı'na bağlı değil mi ' Bize bağlı. Biz niye o zaman büyükşehir belediyelerini acaba kurmak istiyoruz ' Demek ki, bundan netice alamadığımız için, diyoruz ki, yılların tecrübesi var, İstanbul gibi yerde de 4.5 yıl belediye başkanlığı yaptık. Bizden sonra mülki sınırların büyükşehir belediyesine ait olduğu bir dönemi yaşadık. Ortada aldığımız neticeyi görüyoruz. Diyoruz ki, daha önce İstanbul'un kenarındaki köylere doğru dürüst hizmet gidemezken, şimdi büyükşehirin sınırlarına girince buralara hizmet gitmeye başladı. Bunu Türkiye'nin geneline yayalım, 16 şehirin tamamında yapalım. Ama bu da yetmez, şimdi 13 tane il 750 bin nüfusunun üzerine çıktığı için bunlar da büyükşehir olma hakkını kazandı. Dolayısıyla 29 tane büyükşehirde mülki sınırları biz diyoruz, büyükşehir yapalım. Ne diyor muhalefet, 'Siz federal yapıya geçmek istiyorsunuz'. ya Allah aşkına bunlar Ak Partili belediyeler mi' Bunların içinde CHP'li olanı da, daha başka partili olanı da var. Bizim derdimiz bu ülkeyi daha güzel hale nasıl getireceğiz? Bunun başarılması gerekiyor diyoruz. Çünkü büyük düşünmeye mecburuz, küçük düşünenlerle bu işi yapamayız. Büyükşehir belediyesi olduğu andan itibaren yüzlerce kilometre ötedeki bir köye hizmet nasıl gidecek diyorlar. Vereyim cevabını. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli siz tabi bu işlerle pek haşır neşir olmadınız, biz damdan düştük. Şu İstanbul'da biz büyükşehir belediye başkanlığı yaptık. Bu hizmetin nasıl götürüleceğini biliriz. Bu yeni yasayla oradaki köyler ne olacak, o ilçe belediyesinin mahallesi konumuna gelecek. Dolayısıyla o ilçe belediyesi kendisine ait olan görevleri, o mahalleye hizmet vererek yapacak. Eğer siz kendinize güvenemiyorsanız, çıkın açıkça söyleyin, 'Biz yapamayız' deyin. Ama biz yaparız. Bu büyükşehir anlayışında bu ne olacak? Bu 29 tane ilde artık İl Genel Meclisi kalmayacak. Ne olacak, tek meclis olacak. O da, büyükşehir belediye meclisi olacak ve büyükşehir belediye meclisi, artık il genel meclisinin yaptığı bütün işleri üstlenecek. Bunun yanında valiliklere farklı işlevler götürüyoruz. Ayrıca büyükşehirlere daha önce yüzde 5 olan vergi payını, yüzde 6'ya çıkarmak suretiyle ayrıca bir desteği de getirmiş oluyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'na soruyorum, Muğla Belediyesi ne demektir? Fethiye Muğla Belediyesi'ne bağlı mıdır, değil midir? Bodrum, bağlı mıdır, değil midir? Datça bağlı mıdır, değil midir? Korkarım ki, 'Bağlıdır' der. Çünkü bilmez. Halbuki Muğla Belediyesi Muğla Merkez İlçe Belediyesi'dir, il belediyesi değildir aslında. Ama şimdi biz Muğla'yı ne yapıyoruz? Büyükşehir yapıyoruz. Şimdi büyükşehir olunca Muğla o zaman gerçek Muğla Belediyesi olacak." Konuşmasının ardından Haliç'e Boğaz suyu verilmesinin açılışını gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, tören alanından ayrılmadan önce bir süre vatandaşlarla sohbet etti. Daha sonra da yapımı devam eden Başbakanlık Milli Arşiv Sitesi'ni gezen Erdoğan, buradan da Haliç Kongre Merkezi'ne geçti.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel 3başbakan Erdoğan'dan Muhalefete Büyükşehir Eleştirisi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement