AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım, "Tünelin ucunda ışık göründü. Teröre büyük darbe vurduk, artık can çekişiyorlar. 16 Nisan'dan sonra size söz veriyorum, Bingöl Meydanı'nda söz veriyorum, bu örgüt bitecek." dedi.
Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde, partisinin 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, geçmişte Cezayir'de Arap-Berberi ayırımı yapılarak Müslümanların arasına fitne sokulduğunu, bugün aynı tuzağın Türkiye'de Kürt-Türk ayrımı yapılarak tezgahlandığını vurguladı.
Kürt halkının bütün tuzakların farkında olduğunu ve Türkiye'yi parçalamak isteyenlere izin vermeyeceğini belirten Yıldırım, "Neden Bingöl bir Kayseri, Mersin, Malatya, Samsun olmasın? Neden kalkınan, herkesin iş bulduğu, huzurlu bir şehir olmasın? Hükümetimiz bu memlekette yatırım yaparken, şantiyeler kurarak bölünmüş yollar, tüneller yaparken, şantiyeyi basan, iş makinalarını yakanlar en çok zararı kime veriyor? Size veriyor. Ben Ulaştırma Bakanıyken şu havalimanını Bingöl'e yaparken bu alçak teröristlerle neler çektim neler... Kaç defa makinalarımızı yaktılar, kaç defa işçilerimizi kaçırdılar." ifadesini kullandı.
Tüm engellemelere rağmen havalimanını tamamlayıp hizmete soktuklarına işaret eden Yıldırım, terörle bölgedeki ticareti durma noktasına getirenlerin en çok bu memleketin insanına zarar verdiğine değindi.
"Annelerin yürek acısını dindirmeye çalışıyoruz"
Başbakan Yıldırım, çocukları kandırıp dağa çıkararak askere saldırtanların en çok bu bölgede yaşayanlara zarar verdiğine dikkati çekti. Yıldırım, "Bu bölgenin çocukları okumasın, cahil kalsın diye okulları yaktılar. Evladı dağa çıkarılmış annenin, çocuğuna hasret kalmış babanın hasretini kim dindirebilir? Bu memleketin evlatlarını katil yapanlar kalem tutması gereken ellere silah tutuşturanlar şimdi hesabını veriyor. AK Parti hükümeti olarak annelerin yürek acısını dindirmeye çalışıyoruz." dedi.
Terörü bu milletin başının belası olmaktan çıkaracaklarını belirten Yıldırım, çocukların dağa çıkmasını engelleyerek, annelerin gözyaşını dindireceklerini vurguladı.
Yıldırım, Cazibe Merkezleri Programı kapsamında Bingöl'e süt ve entegre yem fabrikası kurulacağını anlatarak, binlerce Bingöllüye yeni iş kapılarının açılacağını dile getirdi.
"Bu ülkeye kimse zarar veremez"
Devleti kaybetmenin ne demek olduğunun Suriye'de yaşananlarla açık bir şekilde göründüğünü belirten Yıldırım, "Milyonlarca evini, yurdunu terketmiş insana Türkiye olarak ev sahipliği yapıyoruz. 15 Temmuz gazisine, 'Sen neden tanklara karşı yürüdün' deyince, 'Reis sokağa çık deyince ben de vatansız kalmanın ne demek olduğunu gördüm, ben de sokağa çıktım' diyor." ifadesini kullandı.
Küresel güçlerin aynı oyunu Türkiye'ye de oynadığının ve halkı devletsiz, yurtsuz bırakmanın derdine girdiğinin altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu ülkeye kimse zarar veremez. Tünelin ucunda ışık göründü. Teröre büyük darbe vurduk, artık can çekişiyorlar. 16 Nisan'dan sonra size söz veriyorum, Bingöl Meydanı'nda söz veriyorum, bu örgüt bitecek. Bu milletin düşmanı katiller, Kandil'deki sözde ağa babaları ne diyorlar? Burayı dikkatli dinleyin. Kandil'dekiler diyor ki 'Sandıktan evet çıkarsa, biz biteceğiz'. Biteceksiniz, korkunun ecele faydası yok, biteceksiniz. Allah'ın izniyle sandıktan 'evet' de çıkacak FETO da bitecek PKK da bitecek DEAŞ da bitecek."
"Menzil, muasır medeniyetler seviyesi"
Bingöl'ün 1982 yılındaki anayasa halk oylamasında "hayır" oyu verdiğini anımsatan Yıldırım, Bingöl'ün ülkenin demokratikleşme ve reform hamlelerine her zaman destek verdiğini bildirdi.
Meydandakilere, "Bingöl 16 Nisan'da 'he' diyecek mi?" diye soran Yıldırım'a, vatandaşlar "he" diyerek karşılık verdi.
Başbakan Yıldırım, Bingöl'de verilecek her "evet" oyunun 12 Eylül Anayasası'nın kalan izlerini de yok edeceğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sadece 12 Eylül'ü değil, Adnan Menderes'i idama götüren 27 Mayıs'ın, 1961 Anayasası'nın antidemokratik izlerini de 16 Nisan'da inşallah sizin oylarınızla tamamen silmiş olacağız. Sevgili kardeşlerim bir misal vereyim. Diyelim ki yeni bir araba aldınız. Araba yeni ama ülkenin yolları kötü. Arabaya bindiniz, yola çıktınız. Yollar virajlı, inişli ve çıkışlı. İyi araba, yeni araba ne işe yarar yol olmazsa. Gideceği yere hızla gidemezsin, güvenli gidemezsin, varacağın yere vaktinde varamazsın ama bizim yaptığımız gibi eğer ülkede bölünmüş yollar varsa, otoyollar varsa, virajlar kalkmışsa, tüneller, viyadükler yapılmışsa yol bir gidiş, bir geliş yerine üç gidiş üç geliş şeklinde olduysa, trafik işaretleri tamamsa, kurallar belliyse, yağmurda, yağışta, siste her türlü ikazlar varsa, yol üzerinde dinlenme tesisleri de yapılmışsa o zaman gideceğin yere hızlı gidersin, rahat gidersin. Biz yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik."
"Sevgili Bingöllüler, gün sizin gününüz. 16 Nisan'da 'demokrasi otoyolunu hep birlikte açmaya var mısınız?" diye soran Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:
"Ülkemizde kaynak var, enerji var, heyecan var, çalışkan, dürüst insanlarımız var, kardeşlik var, huzur var ama zemin iyi değilse, sistem iyi değilse bunların ne anlamı var. Şimdi zaman zemini sağlamlaştırma zamanıdır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle beraber daha hızlı, daha kaliteli ve daha randımanlı işleri gerçekleştirmiş olacağız. Sistem üzerinde eserler, işler, hizmetler yağ gibi akacak. Öyle ikide bir durmak yok. Yol akıp gidecek. Türkiye, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle bu demokrasi otobanıyla menziline vaktinde ulaşacak. Menzil, muasır medeniyetler seviyesi, 2023 hedefleri, 2053 hedefleri ve 2071 hedefleri."
"Tek adam rejimi kocaman bir yalan"
Yıldırım, muhalefetin "tek adam rejimi kurulacak" eleştirilerine ilişkin, "Bu kocaman bir yalan. Cumhurbaşkanını 5 yıllığına siz seçtiniz. Hizmet üretti mi? Üretti. Eğer üretmezse kara kaşına gözüne mi meraklısınız? 5 yıl sonra değiştirirsiniz olur biter. Eğer güzel hizmet yaptı, 5 yıl çalıştı sonra 5 yıl daha var ama üçüncü 5 yıl yok. En fazla 10 yıl. Ondan sonra mutlaka değişiyor. Buradan tek adam çıkar mı, diktatör çıkar mı, halkın seçtiği diktatör olur mu? Bunlar külliyen yalan, kuyruklu yalan." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminin Recep Tayyip Erdoğan için gelmeyeceğini, her doğan için geleceğini dile getiren Yıldırım, "Amerika'da da buna benzer bir sistem var. Bugüne kadar Amerika'da hep tek adam iş başında. Orada diktatörlük mü var?" diye sordu.
Yıldırım, Cumhuriyet tarihi boyunca dört yılda bir seçim yapılması durumunda bugün 24'üncü hükümetin kurulması gerektiğine ama yapılan erken seçimler nedeniyle 65'inci hükümete kadar gelindiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu ne demektir, hükümetler zayıf hükümetler ve darbeler yüzünden süresini tamamlayamamış. Bu şekilde ne olmuş, hizmetler hep geri gitmiş, hep ötelenmiş, milletin umutları, beklentiler bir başka bahara kalmış. Ama Amerika'da böyle mi? 228 senede her beş yılda bir başkan seçilmiş 45'inci başkanı da geçen sene seçtiler. İşte istikrar bu. Güçlü iktidar bu. AK Parti iktidarında son 15 yılda Allah'a şükür güçlü iktidar sayesinde her iş yapılmaya başlandı."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › AK Parti'nin Bingöl Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?