Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Suriye'de yaşananlara ilişkin, "Bütün milletimiz müsterih olsun, bu konuda hükümetimiz ve silahlı kuvvetlerimiz bütün gücüyle elindeki tüm imkanlarıyla her türlü ihtimallere karşı tedbirlerini almış durumda" dedi.
Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye yapılacak olası bir müdahalenin kısa ve lokal olması durumunda etkili bir sonuç alınamayacağına yönündeki" açıklamasını hatırlatarak, "Sayın Başbakanın ya da Türkiye'nin uluslararası kamuoyuna net olarak söylemeye çalıştığı şey nedir?" diye sorması üzerine Arınç, Başbakan Erdoğan'ın her zaman net konuştuğunu vurguladı. Onun sözüne bir açıklama getirmek veya yorum yapmak durumunda olmadığını belirten Arınç, Suriye konusunda bir başka ülkenin yetkilisiyle ayrışılan konuların olabileceğini ifade etti. Arınç, şunları söyledi:
"Siyasi bir sonuç meydana getirmesini biz şahsen bekler ve isteriz. Çünkü bu rejim bugün kimyasal silahla binden fazla insanın hayatına son vermiştir. Ama bu rejim 2,5 yıl içinde helikopterlerden atılan bombalarla, uçakların bombalamasıyla adeta ekmek kuyruklarındaki çocuklarından camilerde ibadet eden dindarlara kadar evlerdeki kadınlardan sokaklardaki gençlere kadar yüz binden fazla insanın hayatına mal olmuştur. Sadece kimyasal silahı görerek bunun dışındaki öldürme vasıtalarını hafife almak, bombalamaları, füze atmaları, 264 balistik füze atıldığı resmi kayıtlarda sabit. Bunları affetmek veya görmemek, sadece kimyasal silaha odaklanmak çok doğru ve haklı değil. Cinayet, cinayettir. Önemli olan insanın hayatının söz konusu olmasıdır. Binlerce insanın hayatını kaybettiği bir ülkede eğer yapılacaksa buna sebebiyet verenlerin siyasi sonuçlarla karşı karşıya kalması gerekir. Netice alınmayacak, sadece 'vur-geç' şeklindeki bir müdahalenin Suriye'deki kaosu daha büyütebileceği endişesi içindeyiz. Çünkü esasen bu geçen zaman zarfında önceden belirlenen hedeflerin o güne kadar kim bilir kaç defa yer değiştireceğini tahmin etmemek de mümkün değil. Biz, Suriye'de böyle halkına zulm eden bir rejimin mutlaka bu olay sonucunda hiç olmazsa dünyada insanlık vicdanı, küçücük bebeklerin zehirlenerek ölmüş olan, cesetlerinin babalarının kollarında, annelerinin kucaklarında taşındığı bir ülkede gözyaşlarının akmasını ve buna isyan edilmesini bekliyoruz. Bu, öyle bir sonuç getirmeli ki bu zulmü işleyenler bir daha ayağa kalkamamalı."
-"Türkiye her zamanki vakarını, duruşunu bu olayda da ortaya koyuyor"
Özellikle siyasilerin ve ülkelerin yönetimindekilerin sanki bu olaylara gereken ciddiyeti gösteremediklerinin görüldüğünü ifade eden Arınç, "Herkes kendi ülkesinde iç politika kaygılarıyla bu konuları gözardı ederek, 'Benim işime gelmez başkası ne yaparsa yapsın' havası içine girebilmişlerdir. Türkiye her zamanki vakarını, duruşunu bu olayda da ortaya koyuyor. Ama Türkiye'nin tek başına yapabileceği veya yapmak istediği bir konu da değil. Dolayısıyla biz, dış dinamiklerin, uluslararası meşruiyetin ve uzlaşmanın bu konuda mutlaka hayata geçmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Suriye'ye olası bir müdahale sonrası bu ülkeden Türkiye'deki bazı noktalara saldırı olabileceğinin konuşulduğunu, buna karşı alınan tedbirler ile bu konuların Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile yeni komuta kademesinin Erdoğan'a yaptığı nezaket ziyaretinde konuşulup konuşulmadığının sorulması üzerine Arınç, söz konusu kabulde kendisinin bulunmadığını söyledi.
"Eğer nezaket ziyaretiyse gerçekten bunların da konuşulmamış olması lazım" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Ama bu konular geçtiğimiz hafta Sayın Başbakanımızın başkanlığında da ayrıca Genelkurmayımızın kendi içerisinde de en ince detaylarına kadar konuşuldu ve gerekli tedbirler gözden geçirildi. Bütün milletimiz müsterih olsun, bu konuda hükümetimiz ve silahlı kuvvetlerimiz bütün gücüyle elindeki tüm imkanlarıyla her türlü ihtimallere karşı tedbirlerini almış durumda."
Suriye ile yaşanan 2,5-3 senelik gerginlik içinde Türkiye'ye ait uçağın düşürüldüğünü, sınır köylerinin zaman zaman ateş altında kalarak bazı vatandaşların hayatını kaybettiğini hatırlatan Arınç, patriot sistemlerinin Türkiye'ye konuşlandırıldığını anımsattı.
"Siz bu soruyu aslında buna karşı çıkan muhalefet partilerine ve onların temsilcilerine sormanız gerekir" ifadesini kullanan Arınç, şunları söyledi:
"Çünkü Türkiye'ye NATO görevleri ve mesuliyetleri kapsamında üç ülkeden patriotlar geldiği zaman bu anlı şanlı muhalefet 'Bunlar da nereden çıktı, neden geldi? Bunlara ihtiyacımız mı var' demişti. Uçağın düşürüldüğü bir hasmane tutum karşısında yarın füzelere karşı Türkiye'nin güvenliğini sağlayabilecek böyle bir çalışmayı bile Türkiye'ye çok görmüşlerdi. Şimdi aynı kişiler bize 'Tedbiriniz var mı, ya füze atarlarsa halimiz ne olacak' diyemezler. Onlar demesinler, bizim yapacağımız her türlü çalışma halkımızın güvenliği, ülkemizin güvenliği ve egemenliği için yeter de artar bile. Bu konularda hiç kimsenin bir endişesi olmasın."
-"Bir blöften de ibaret olabilir" -
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in, bugün, Suriye'de yaşananlara ilişkin önemli açıklamalarının olduğunu aktaran Arınç, şöyle dedi:
"Rasmussen, şunu ifade etti, 'Biz Türkiye'nin yanındayız. Türkiye'ye karşı her hangi bir saldırı diyelim, burada konuştuğumuz kadarıyla, böyle bir şey olursa NATO anında Türkiye'nin yanında yer alacaktır.' Kaldı ki bu, bir blöften de ibaret olabilir. Esed'in bunu yapacak niyeti veya gücü olup olmadığını herkes çok iyi biliyor. Ama en kötü ihtimale göre, Türkiye, bir kişinin bile burnunun kanamaması için ülkemizin bütün güvenlik tedbirlerini alma noktasında en ince detaylara kadar çalışmalarını yaptı kimsenin endişesi olmasın."
-AA'nın Kürtçe yayına başlaması -
Arınç, Anadolu Ajansı'nın Kürtçe yayına başlamasının çözüm sürecine katkı sağlayıp sağlamayacağına yönelik soruya ise şu yanıtı verdi:
"Tabi. Ben zaten Anadolu Ajansı ile ilişkili bir bakan olarak bu yaptığı çalışmadan dolayı ajansımızı kutladım. Pek çok siyasetçi, bilim adamı, çözüm sürecinde aktif rol oynayan kişiler de bölgemizdeki farklı ülkelerdeki siyasetçiler de AA'nın Kürtçe haber yayınına başlamasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade ettiler. Bu, bizim 6. dilimiz oluyor. Daha önce Boşnakça'dan, Rusça'dan, Arapça'dan başlayarak şimdi Kürtçe haber yayınına başlıyoruz. Bu, büyük bir devrimdir. İnanıyorum ki esasen TRT'nin, TRT yayınlarındaki Kurmançi, Zazaki ve en son Sorani lehçelerinde yaptığı yayınla birlikte bugün milyonlarca insana ve pekçok ülkeye hitap eden Kürtçe'nin kendi lehçeleri içerisindeki farklılıklarla bir yayına başladı. Ben çözüm süreci başta olmak üzere bu halkımızla ve komşu ülkelerin halklarıyla büyük bir yakınlık içerisine gireceğimizi ve AA'nın çok büyük bir işi başardığını görüyor ve kendilerini kutluyorum. Yakın zamanda da İngilizce haber yayınına başlayacağız. Böylelikle farklı dildeki haber yayınlarımız yediye ulaşmış olacak."
- Sayın Bahçeli eleştirecek başka bir şey bulamamış anlaşılan
BM heyetinin Suriye'deki temaslarına ilişkin hazırlayacağı raporun ardından BM'den yeni bir kararın beklenip beklenilmeyeceğini sorulması üzerine Arınç, gözlemci heyetinin raporlarının bugünlerde yayımlanacağını belirtti.
Bundan sonra yapılacakların heyetin raporu ve bunun üzerine BM'nin tavrına göre netleşeceğinin dile getiren Arınç, "Buna rağmen 'BM Güvenlik Konseyi'nden farklı bir karar çıkar mı' derseniz düşük olasılıklı, düşük ihtimalli bir şeydir. Çünkü o ülkelerin, o 5 ülkenin de pek çoğu biliyor ki 'Evet, kimyasal bir saldırı olmuştur' ama kendi çıkarları ve siyasetleri açısından gözlerini kapamakta devam ediyor olabilirler. Dolayısıyla BM'den yeni bir karar çıkabilir mi? O küçük bir ihtimal olarak zihinlerimizde kalmalı" değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere'de konuyla ligili oylamanın yapıldığını ve hükümetin istediğini elde edemediğini hatırlatan Arınç, bunun ülkelerin kendi politiklarıyla ilgili olduğunu vurguladı.
Aynı gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hükümeti eleştirerek, "Vergilerimiz İhvan ve Mursi'ye peşkeş çekiliyor" dediğini belirterek değerlendirmesini sorması üzerine Arınç, sözleri tam olarak okumadığını belirtti. Arınç, şunları kaydetti:
"Bunlar yanlış şeylerdir. Türkiye güçlü bir devlettir ve aldığımız vergilerle biz halkımıza hizmet ediyoruz. Ama ikincisi dış politikamız da yine bu hizmetlerin içerisindedir. Türkiye ne yaptığını, ne yapacağını çok iyi biliyor ama hayatında devleti yönetmemiş olanların bu sorumsuzca sözlerini biz halkımızın takdirine bırakıyoruz. Vergiler bu milletin huzuru, güvenliği ve refahı için sarf ediliyor. Bunun içerisinde iç ilişkilerden dış ilişkilere kadar her şeyi koymak da mümkün. Sayın Bahçeli, eleştirecek başka bir şey bulamamış anlaşılan."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?