Bartın gündem haberi... CHP Heyeti Amasra'da… Gülizar Biçer Karaca: "Facianın Yaşandığı Alana Muhtemel Faillerin Yaklaşamaması Zorunludur"

Haber: TAMER ARDA ERŞİN - Kamera: ÜNAL AYDIN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Heyeti ile birlikte Bartın'da yaptığı açıklamada; "Aradan 3 gün geçti, 3 günden bu yana savcı sayıları artıyor ama her ne hikmetse bir gözaltı yok, bir tutuklama yok ve sorumluların kim olduğuna ilişkin en küçük bir açıklama yok. Facianın yaşandığı alana muhtemel faillerin yaklaşamaması zorunludur. Hukukun ve olayın açıkça ortaya çıkması için şarttır, koşuldur" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca, Veli Ağbaba, Gamze Akkuş İlgezdi, Bartın Milletvekili ve CHP Parti Meclisi üyesi Aysu Bankoğlu, Bartın İl Başkanı Selim Karakaş ve yirmi milletvekillinden oluşan CHP Heyeti, Bartın maden faciasının ardından CHP Bartın İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, şunları söyledi:

"2013 yılında Kozlu'da bir maden faciası meydana geldi ve 8 maden işçimiz, orada iş cinayetine kurban gitti. Amasra'da meydana gelen bu facia bize Kozlu'yu hatırlatmalı. Patlamanın yaşandığı dönemde Kozlu'daki maden ocağında müdür olan şahsın, hakkında ihmal gerekçesiyle dava açılan, ceza alan; ama buna rağmen ödüllendirilerek Amasra'da genel müdür yapılan kişi olduğunu hatırlatmak isterim. Eğer Kozlu'da, Soma'da, Ermenek'te, Aladağ'da ve diğer cinayetlerde ya da ihmal ve istismar sebebiyle yaşanan ölümlerde cezasızlık politikası hayata geçirilmeseydi, etkin bir soruşturma, etkin bir yargılama ile hukuk en etkin şekilde uygulansaydı belki de bugün burada 41 madencimizin bu yasını tutmuyor ve onlar için burada bulunmuyor olacaktık.

Hukukumuz çok nettir, etkin soruşturmayla sorumluların yargılanması ve hakkettikleri cezayı alması, tedbirlerin daha da yoğunlaşması öngörülen, önlenmesi mümkün olan bu tür faciaların önüne geçmekte en büyük etken olacaktır. Burada yaşanan olay önlenebilir miydi? Evet, önlenebilirdi. Öngörülebilmesi halinde önlenebilirdi. Maalesef liyakatsiz kadrolar, kayırmacı cezasızlık politikalarıyla öngörülebilecek olan önlenebilecek olan bu facia göz göre göre gelmiş ve 41 maden emekçimiz aramızda değil. Bu işin içerisinden fıtrat diyerek, bunların kader planı diyerek yetkililer sıyrılamaz. Bir devletin ve devleti yöneten iktidarın öncelikli görevi yurttaşların yaşam hakkına sahip çıkmaktır.

Eğer yurttaşlar yaşam hakkından, önlenebilen ve önlenmesi mümkün olan bu facialarla yaşam hakkında mahrum edilmişse yetkililerin üzerine düşen tek sorumluluk derhal istifa etmek olmalıdır. Eylül ayında Bakan buraya geliyor ve bakan gelmesinden 1,5 ay önce bu facia meydana geliyor. Bakan o gün geldiğinde, turistik gezi yapmak yerine liyakatli kadrolar ile bu durumu tespit etmedi mi? Etmediyse o koltukta oturmamalıdır.

Ardından; facianın meydana geldiğinde alelacele trafo patlaması diye açıklama yapan AFAD yetkililerinin derhal vicdan musahabesi yaparak istifa etmeleri gerekir. Aradan 3 gün geçti, 3 günden bu yana savcı sayıları artıyor ama her ne hikmetse bir gözaltı yok, bir tutuklama yok ve sorumluların kim olduğuna ilişkin en küçük bir açıklama yok. Açık ve net çağrımızdır. Facianın yaşandığı alana, muhtemel faillerin yaklaşamaması zorunludur. Hukukun ve olayın açıkça ortaya çıkması için şarttır, koşuldur. CHP olarak hukukun yerine gelmesi, sorumluların ortaya çıkarılması ve etkin bir şekilde soruşturularak yargılanması için takipçisi olacağız."

CHP Heyeti, açıklamanın ardından; hayatını kaybeden 41 madencinin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.