Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na: Milli İradeyi İnkardır - Son Dakika
Güncel

Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na: Milli İradeyi İnkardır

Başbakan\'dan Kılıçdaroğlu\'na: Milli İradeyi İnkardır

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, ’anayasa değişikliği dayatmadır’ açıklamasının talihsiz bir beyanat olduğunu belirterek, "Bu anayasa değişikliği dayatmadır’ demek siyaseti, milli iradeyi inkar etmek demektir.

01.02.2017 14:52

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 'anayasa değişikliği dayatmadır' açıklamasının talihsiz bir beyanat olduğunu belirterek, "Bu anayasa değişikliği dayatmadır' demek siyaseti, milli iradeyi inkar etmek demektir. Talihsiz bir beyanattır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Yılın Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Barış Manço'nun 18 yıl önce hayatını kaybettiğini hatırlatan Yıldırım, "Barış Manço'yu rahmetle anıyoruz, mekanı cennet olsun. Toplumumuzun, ülkemizin kültür zenginliğini toplumun bütün kesimlerine sevdiren değerli bir sanatçımızdı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Ayrıca bugün bir üzücü haberimiz de, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı'nın eşi de vefat etti, bir süre önce bir kaza sonucu tedavi altındaydı, bütün çabalara rağmen kurtarılamadı, vefat etti, kendisine ve ailesine, MHP camiasına taziyelerimizi iletiyoruz" ifadelerini kullandı.

AK Parti olarak, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığının koordinasyonuyla bugün ilk defa sivil toplum farkındalık ödüllerinin verileceğini anlatan Yıldırım, ödül almaya hak kazananlara tebriklerini iletti. Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her ne kadar bugün Bursa Saitabat köyünün kadınlarından oluşan derneğin ürünlerinden tatma fırsatı bulamazsak da başkanı Sermin Hanım da aramızda. Köyün kadınları bir araya gelmişler, dernek kurmuşlar ve organik ürünlerin üretimine başlamışlar. Yemekte sohbet ederken, pazarlama satış probleminiz var mı dedim, yetiştiremiyoruz Sayın Başbakanım dedi. Genellikle girişimciler ne kadar yatırım yapıp, ne kadar büyük bir iş kuracaklarını hesap ederken, işin devamlılığını nasıl sağlayacaklarını düşünürler. Bu, doğru bir düşünce. Eğer bunu düşünmezsek, yaptığımız yatırım atıl olur, paralar da boşa gitmiş olur. Ülkemizin böyle bir problemi var, sizi tebrik ediyorum. Güzel bir alan bulmuşsunuz, hem köydeki hanımefendilerin meşgul olması hem de onlara bir gelir sağlanması için bir araya getirdiniz. Cesaretlendirdiniz ve güzel bir iş yaptınız. Artık ününüz Türkiye dışına da yayılmaya başlamış, tebrik ediyorum. Bu, küçük bir örnek, Sermin Hanım'ın yaptığı ama bunu Türkiye ölçeğinde bütün 55 bin köyümüzde büyütebiliriz. Bizim amacımız şu, vatandaşlarımızı yurt içi ve yurt dışında yaşayan toplam 84-85 milyonu bulan bütün vatandaşlarımızı bulundukları yerde mutlu yapmak. Asıl olan doğdukları yerde doymalarını sağlamak, geleceklerini bir macera ile doğudan batıya göç ederek değil, doğdukları, büyüdükleri, havasını soludukları kendi anayurdunda, memleketinde sürdürmeleri. Bunu yaptığımız zaman birçok konuyu halletmiş olacağız."

"AMERİKA'DA HIZLI TREN YOK, TÜRKİYE'DE VAR"

"Bugün yaşadığımız göç problemi, mülteci problemi, terör konusu, sosyal sorunların temelinde bölgeler arasındaki refah farklılığı, kalkınma farklılığı yatmaktadır" diyen Başbakan Yıldırım, "Biz, onun için terörle bir yandan güvenlik boyutlu, vatandaşın, milletin, canına, malına kasteden alçaklarla mücadele ederken diğer yandan da terörün merkezi konumundaki bölgeye yönelik maddi ve manevi kalkınma projesini başlattık. Cazibe merkezleri projemizin esası budur. Doğu ve Güneydoğu'daki 23 ilimizde, terörün neden olduğu, kalkınmanın gecikmesini ve doğu ile batı arasındaki farkı ortadan kaldırmak için iddialı bir proje başlattık. Proje, daha açıklanır açıklanmaz bin 200 müracaat aldık. Toplam tutarı 20 milyar lirayı geçiyor. Ayrıca 115 binin üzerinde istihdam geliyor. Bunu niye anlattım? Saitabat köyünden yola çıkarak, Türkiye'nin bir gerçeğini anlatmak için bunu anlattım. Bizim sivil toplum kuruluşlarımızın en önemli görevlerinden biri, çalıştıkları alanda toplumsal birlikteliği sağlamak, ülkenin her türlü sorununa karşı ilgisiz kalmamak. Sorunları torunlara havale etmemek. Sorunları ele alıp, çözümleri üretmek. Türkiye'deki bütün sosyal gruplar, bütün paydaşlar, bütün sivil toplum kuruluşlarının ana görevi budur. Biz, sandığa gittik, iktidarı seçtik bizden daha ne istiyorsunuz deyip kenara çekilmek yok. İktidar sizden yetki aldı, vaat ettiklerini yapacak ama şeytan taşlamaktan fırsat bulursa. Ama sizin göreviniz bitmiyor, iktidara yön vereceksiniz. Yanlış yapıyorsa da hukuk devleti ve demokrasi içerisinde uyarılarınızı da dostça yapacaksınız. Sadece oy vermekle iş bitmiyor ve bunun hepsinin ötesinde temsil ettiğiniz alanda şemsiyeniz altında bulunan bütün insanların beklentilerini karşılayacak güzel işler yapacaksınız. Yeşil alanları koruma ile ilgili vakfınız varsa, çevrenin korunması, tarım alanların imara açılmaması için mücadele etmek. Orman alanlarının eksilmemesi için mücadele etmek" ifadelerini kullandı. Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu hiçbir zaman ideolojik yaklaşım içinde olmaması lazım. Maalesef bizde bazı sivil topum örgütleri, toplumun genel beklentisini değil de birtakım marjinal ideolojik grupların sözcülüğünü yapıyor. Bunlar çoğunlukta değil ama bu gerçeği bilmemiz lazım, sayıları çok değil ama bazen gürültüleri haddinden fazla oluyor. Gezi olaylarında ne oldu? Oradaki parktaki düzenlemede, 8-10 ağacın yerinin değiştirilmesi miydi mesele? Mesele o değil. Bağıranlar ne diye bağırıyordu, dünyanın en büyük havalimanını yapmayın. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapmayın, Osman Gazi Köprüsü'nü yapmayın, yolları yapmayın, tünelleri yapmayın, bu ne demek oluyor? O günlerde Venezuella'da, Meksika'da, Brezilya'da da benzer olaylar oluyor. Orada da insanlar sokakta, onlar da şöyle bağırıyor, paraları çarçur etmeyin, futbola, eğlenceye harcamayın da yol yapın, köprü yapın, tünel yapın diye bağırıyor yönetime. Türkiye'de yapmayın, orada da yapın diye bağırıyorlar. Hangisi doğru? Ülkemizin kalkınması, büyümesi için muhannete muhtaç olmamak için daha çok çalışmamız lazım. Türkiye, son 15 yılda, Amerikalı üst düzey bir yetkili diyor ki Türkiye'nin altyapı konusunda son 15 yılda ne yaptığını görmeden bizim altyapı projelerine başlamamamız lazım diyor. Biliyorsunuz, yeni yönetim altyapıya çok yatırım yapacağını açıkladı. Sayın Trump ilk toplantısında, yollar, demiryolları, köprüler yapacağız dedi. Biz de dedik ki tecrübe burada gerekli desteği veririz. Siz, Türkiye'de hızlı tren olduğunu Amerika'da olmadığını biliyor musunuz? Amerika'da hızlı tren yok, Türkiye'de var. Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyor. Bu gürültülerin arkasında bir sebep var. Türkiye'nin etkin ülke olmasını geciktirmek, edilgen olsun. Herkes konuşsun, Türkiye de arkasından gitsin."

SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

Türkiye'nin bölgedeki sorumluluğuna işaret eden Yıldırım, "Bu bölgede biz, önemli bir emniyet unsuruyuz. Etrafımız ateş çemberi, Suriye'de 6 yıldır devlet yok. Irak'ta otorite yok. Buradan doğan bütün bedelleri ödeyen Türkiye. Her bir Suriye'de memleketini terk eden her 5 Suriyelinin 3'ünü biz misafir ediyoruz. Bu Türkler iyi yapıyor, hakikaten de örnek bir altyapıları var, çok güzel, binlerce çocuğa eğitim veriyorlar, takdirlerin bini bir para. Takdir çok takviye yok. sadece takdir, sırt sıvazlamakla yetmez. Uluslararası camia sorumluluğunu yapacak. Bugüne kadar 700 milyon dolar para ancak toplanabilmiş, dünyanın imkanları bu kadar mı?" diye sordu.

Siyasi partilerin de sivil toplum örgütleri gibi topluma öncülük etme görevinin olduğuna dikkati çeken Yıldırım, siyasi partilerin sadece siyaset yapmakla yetinmemesi gerektiğini ifade etti. Siyasi partilerin aynı zamanda ülkeye, millete yararlı olan her türlü girişimin yanında olması gerektiğini anlatan Yıldırım, AK Parti'nin sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin ülkede yaygınlaştırılması için hayırlı bir hizmete imza attığını dile getirdi. Başbakan Yıldırım, AK Parti'nin hiçbir zaman bir zümrenin partisi olmadığını belirterek, millete hizmet ettiklerini anlattı.

"SOSYAL DEVLET, SOLCU OLMAKLA OLUNMUYOR"

Yıldırım, "Sosyal devlet solcu olmakla olunmuyor. Sosyal devlet, sosyal ihtiyaçları görmekle oluyor. Bu işin lafını yapmakla olmuyor. Solcu dostlarımız, sosyal demokratlar bol bol konuşuyor. Sosyal projeler, katılımcılık, sosyal adalet. Sadece konuşuluyor ama konuşmadan yapanlara bu ülkenin ihtiyacı var. Adres de AK Parti'dir. AK Parti az konuşan, çok çalışan partinin adıdır" dedi.

Terörün ülke gündeminde en alt sıralara indirileceğini belirten Yıldırım, insanların emniyet içinde yaşaması için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DAYATMADIR' AÇIKLAMASI

Anayasa değişikliğine işaret eden Yıldırım, "Bugünlerde kafa karıştırıcı çok şeyler yazılıyor, söyleniyor biz daha topa girmedik. Söylenenler söylensin, herkes eteğindeki taşları döksün, kafasındaki bütün soruları, düşünceleri ortaya koysun. Biz de çıkıp, hangisinin doğru hangisinin doğru olmadığının anlatacağız ama bugün Sayın ana muhalefet Partisi Genel Başkanı bir mülakatta diyor ki, 'Dayatma ile anayasa olmaz'. Hayyalessala. Bu, Meclis'i yok saymaktır. Meclis'te görüşüldü bu anayasa. 'Bu anayasa değişikliği dayatmadır' demek siyaseti, milli iradeyi inkar etmek demektir. Talihsiz bir beyanattır. Biz, aslında Meclis'te anayasa falan yapmadık, biz yapılacak anayasa değişikliğini millete götürecek altyapıyı hazırladık" şeklinde konuştu.

"ÖNEMLİ OLAN MEMLEKET

Cumhurbaşkanlığı sistemiyle çift başlılığın ortadan kalkacağını belirterek, "Bir yandan güçlü parlamenter sistem var bir yandan halkın doğrudan seçtiği cumhurbaşkanı. Olmaz. Bir koltukta iki kaptan olmaz. Kaptanın tek olması lazım. Kişiler gelip geçici, önemli olan memleket. Koltuk sevdasında olsak biz bu değişikliğin peşinde olmayız" dedi.

(Enise Vural/ İHA) - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na: Milli İradeyi İnkardır - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement