Başbakan Erdoğan, "Yeni Türkiye'nin İnşası Başlamıştır"

Hafta sonunu Manisa'da geçiren Başbakan Erdoğan, Ankara'ya dönmeden önce İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda partililere seslendi. Havalimanına helikopterle inen ve aprondan alana makam aracıyla geçen Başbakan Erdoğan, parti otobüsünün üzerinden konuştu, kalabalık tarafından tekbirlerle karşılandı. Başbakan Erdoğan, "Günümüz kutlu olsun, geleceğimiz aydınlık olsun, kardeşliğimiz daim olsun. Kardeşlerim, Cuma günü Sakarya'daydık, böyle bir coşku. Dün, Manisa merkezdeydik. Bambaşka bir coşku. Ardından ilçeler, bambaşka bir coşku, açılışlar yaptık. Halkımızın hizmetine sunduk. Bugün yine bambaşka bir gün yaşadık. Akhisar, Demirci ve Salihli'de binlerce vatandaşla kucaklaştık, oralarda da coşku bambaşkaydı. Çok farklı finali Salihli'de yaptık. Fakat ben böyle bir sürprizle karşılaşacağımı ummuyordum. Gerçekten farklı bir sürpriz. İzmir, bugün 30 Mart'a bir sinyal veriyor. İnanıyorum ki, yeni Türkiye'nin inşası başlamıştır, hayırlı olsun. 90 gün var. Çok çalışacağız, hanımlarla, gençlerle el ele omuz omuza çok çalışacağız. Biz yola çıkarken üç Y dedik. Yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele dedik. Türkiye 11 yılda bu mücadeleyi gördüğü için yüzde 34'le, kurulduktan 16 ay sonra iktidar yaptı. Hepsinden başarıyla çıktık. Biz ne dedik, birilerinin atamalarıyla iktidar olmadık bu ülkede. Bu CHP, darbelerin atamasıyla bu ülkede iktidar olmuş bir partidir. Bu CHP hiçbir zaman sandıkta iktidar olamamıştır. İzmir'de de 30 Mart'ta kendilerine gerekli dersi benim İzmirli kardeşlerim verecektir. İzmir'de şu ana kadar nelerin yapıldığı ortada, yerel yönetimin neler yapabildiği ortada. Bunlar büyükşehir belediyesi yasasına karşı çıktılar. Buna karşı çıkan CHP, 30 Mart öncesi kampanyalarla hangi yüzle gelip İzmirlilere diyecekki, biz belediyeciliği daha iyi biliriz. ya sen karşı çıktın, hangi yüzle gelip bu işi daha iyi yaparız diyeceksin. Bu işi Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler, böyle bir anlayış olmaz dediler. Biz ise olur, çünkü biz bunu İstanbul'da yaptık dedik. bunları göstermemize rağmen anlamadılar, Anayasa Mahkemesi de bunları reddetti. Biz belediyeciliği biliyoruz. 30 Mart'ta, İzmir'de, bir dönüşüm, değişim olacak, buna inanıyorum, İzmir'imizi modern bir kent haline getireceğiz. Onun için 30 Mart'ta değişim, dönüşüme hazır mıyız? En üstün gayreti gösterme ye hazır mıyız? Bu kardeşiniz, şu can bu tende olduğu sürece inşallah gece gündüz demeden koşacağız ki bunlara sandıkta gerekli olan dersi verelim" dedi.

"SAVCI İŞ TAKİP EDİYOR"

Yolsuzluk iddialarına da değinen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:

"Şimdi diyorum ki, biz bu konuda babamızın oğlu olsa tanımayız. Ben evladım olsa bu konuda asla tanımam. Şunu açık söylüyorum, Bu CHP'nin genel müdürü diyor ki, daha henüz hüküm verilmeden herhangi bir şey yapılmadan kalkıp da masum insanlara hemen o müfteri sıfatıyla iftira atıyor. Çünkü bunların karakterinde bu var, iftira at tutmasa da iz bırakır. Benim Fatih Belediye başkanıma iftira atıyorlar. Çünkü altında yatan ne biliyor musunuz, çok anlamlı. Orada bir savcı iş takip ediyor, belediyeye geliyor, belediye başkanımız o savcının talebini yerine getirmedi diye bu adımı atıyor. Aynı şekilde gençliğe hizmet vakfı diye bir vakıf, burada benim çocuklarımda var. Böyle bir vakfa Fatih Belediyesi bir yer yapıyor kiralıyor. Bunu onu niye verdin değil, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne devlet bu tür yerler verdi, aklınız neredeydi. İSTEK vakfına verilmiş yerler var, Türk Eğitim Vakfı var, orada aklınız neredeydi. Yasalarda bunlar var yasaldır. Belediyelerin sosyal yanı vardır, ne yapıyor bunlar gençleri yetiştiriyorlar. Çıkar varmı varsa karşısında biz oluruz. Bunların hepsinin hesabı 30 Mart'ta sorulacak. Binali Yıldırım kardeşim, İzmir adayımız o da bugün, yarın güzel bir basın toplantısıyla bunlara haddini bildirecek. Bunların hayatlarında benim mesai arkadaşlarımın yaptığı başarılar yok. İstanbul'dan İzmir'e otoyol geliyor düşünün. Bugün Bülent Bey'le onu konuşuyoruz, O yolları gördüm, çalışma yoğun diyor. ve İstanbul İzmir arası 3 saate düşüyor. Kardeşlerim yolsuzlukların içinde olan bir hükümet bunları yapabilir mi, 5.5 milyar tutarında bir Marmaray yaptık biz. 153 yıllık rüya. Yani dedemiz Fatih, karadan gemileri yürüttü, bizde denizin 62 metre derinliğinden yürütüyoruz. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi. Milli gelir 230 milyar dolar, biz geldik bunun üzerine 570 milyar dolar ilave ettik. Şu anda 800 milyar dolara ulaştı. 10 senede. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi. Biz bununla kalmadık. Şu MHP, DSP 23.5 milyar dolar IMF borcu bıraktılar. Onlar borçlandılar biz ödedik, ödedik, 14 Mayıs'ta sıfırladık. Şu anda bizim IMF'ye borcumuz yok, borç istiyor. 5 milyar dolar onlara biz borç vereceğiz. Veren el, alan elden üstündür. Milliyetçiyiz, sosyal demokratız diyorlar. Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar vardı, şu an 136 milyar dolar var. 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı, biz bunun üzerine 17 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Bakın, bir örnek daha. Göreve geldik 26 havalimanı vardı, şimdi Adnan Menderes Havalimanı'ndayız. Burası bizden önce neydi, kasaba havaalanıydı. Batıda öyle derler. Şurası modern bir havaalanı olduysa sayemizde oldu. Biz Türkiye'de havalimanı sayısını 52'ye çıkardık. Türkiye'nin batısında ne varsa Şırnak'ta da o o var. Iğdır, Ağrı, Kars'ta var. Ayrım yok. Kuzey de ne var güneyde o var. Çünkü biz etnik, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik" dedi. KISKANANLAR ÇATLAMASINLAR

Kalabalığın "Kıskananlar çatlasın" şeklinde sloganına, "Kardeşlerim çatlamasınlar, onlar da bizimle birlikte olacaklar inşallah" diyerek sözlerine devam eden Başbakan Erdoğan, "Türk, Kürt, Lazıyla, Çerkeziyle kardeşler bizde ayrım yok. Biz etnik milliyetçiliğe hayır diyoruz. Çünkü biz yaradılanı yaradan ötürü seviyoruz. Birisi Kürt milliyetçiliği, birisi Türk milliyetçiliği, birisi de bende kumsalların partisiyiz biz diyoruz. Biz 76 milyonun partisiyiz. Onun için ne dedik, yola çıkarken tek millet, bayrak, devlet, vatan dedik" diye konuştu. Tüm alanlardaki yatırımlardan ve hizmetlerden bahseden Başbakan Erdoğan, başörtüsü konusuna değinerek, "Yapmayın germeyin ülkeyi dedik. Ama sabır sabır vakit geldi. Artık baş örtülü yavrularımız üniversitelere girebiliyor mu. Bazı yerlerde bazı müdür öğretmenler yavrularımıza zulüm ediyorlar onlarda hesabını veriyorlar. Normalleşen Türkiye böyle olacak. Yeni Türkiye'de bir, iri, diri, kardeş olacağız. Bununla da kalmadık. Bölündü mü Türkiye. Kamuda birlikte çalışıyorlar mı. Çalışıyorlar. Ne aksadı ya. Neydi bu zulüm ya. Yazık değil mi bu ülkenin insanına, Hamd olsun aşıldı bunlar. Sağlıkta istediğin hastaneye gidiyormusun. CHP'nin genel müdürü, SSK'nın genel müdürü olduğun zaman ilaç vermiyordun ilaç. Benim vatandaşım ilacını alamıyordu. Zaten hastaneler koğuş gibiydi, sağlam giren hasta çıkıyordu. Doktor ilaç veriyor eczaneden alamazsın. O da ilaçların yarısı var, yarısı yok. Bizim jenerasyon bilir hastanelere sabahın köründe gider randevu alıp tedavi olurduk. İşte bu CHP zihniyetine ders vermeliyiz. Aslında CHP Genel Başkanı olamazdı bu genel müdür, nasıl oldu? Bu kendi genel başkanını bir kasetle devirerek, kaset genel başkanı oldu. Şimdi aynı bu tezgahların içerisinde yine var. Şimdi birilerinin hazırlamış oldukları bu gözetlemeler var ya bu gözetlemeleri birlikte paylaşıyorlar, dinlemeleri paylaşıyorlar yaptıkları iş bu. Netice alamayacaklar, sandıkta hesabını verecekler. Ulaşımda, işte İZBAN. Büyükşehir belediyesi yapabildimi, biz devreye girdik yaptık, bunlara kalsa yapamazlardı. İnşallah burayı Manisa'ya bağlayacağız. UNIVERSİADE, belediye yapacaktı yapamadı biz hallettik. Vaka bu kardeşlerim. İzmir bakın susuzluk vardı. Orman Bakanım burada. Gördes'i yapıp buraya bağladı, 100 kilometre isale hattını taşıdık ve İzmir'i suya kavuşturduk, yoksa İzmir susuzdu. Bunu biz giderdik. Utanmadan sıkılmadan biz yaptık diyor. Büyükşehir Belediyeleri kendi su ihtiyacını kendi karşılar ama yapamadılar. İstanbul'u CHP'den aldım susuzdu, CHP budur. CHP susuzluk, kirliliktir, kesinlikle söylüyorum. Bu böyle bir hava kirliliği değil aynı zamanda çöp dağlarıdır. İstanbul ondan kurtulduğu için hep bizimle yoluna devam etti. İşte biliyorsunuz, bakınız yıllar yılı İzmir'in Beydağ'ı barajı projesi vardı, kim halletti biz hallettik. O Ödemiş ovası oradan sulanıyor, bunları bu iktidar yaptı. Çevre yolunu İzmir'de biz yaptık. Çandarlı limanını da yapıyoruz. Sayılı limanlardan bir tanesi. Bu adımları atan bu iktidarın en önemli kişisini Binali Yıldırım'ı İzmir'e veriyoruz. Böyle bir isim gerekiyordu İzmir'e, kabiliyet gerekiyordu, Bilgisi tecrübesiyle birikimiyle o yakışıyordu. Modern İzmir'i böyle kuruyoruz. Konuşulacak çok şey var. İnşallah büyük İzmir mitinginde bunları konuşacağız" diye konuştu.

ALTERNATİF ÇÖZÜMLER PLANLANDI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile partisinin İzmir adayını açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kentten ayrılışları sırasında havalimanında denk gelmeleri ihtimali veya olumsuzluk yaşanmaması için alternatif çözümler geliştirildi. Başbakan Erdoğan'ın, dönüş yolu öncesi VİP bölümünden yapması planlanan konuşması, balkonda yerin dar olması ve kalabalık partililerin sığmayacağı gerekçesiyle İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda, DHMİ iş makinelerinin konulduğu boş alana alındı. Başbakan Erdoğan, konuşmasını, burada parti otobüsü üzerinden yaptı. Alanı dolduran yaklaşık 15 bin partili ise Başbakan Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. Yine iki genel başkanın kentten ayrılış saatlerinin denk gelmesi durumunda, VİP'nin hemen yanındaki CİP salonununda ayrı ayrı kullanılması planlandı, buna göre düzenlemeler yapıldı. Her iki partinin üyelerinin birbirleriyle karşılaşmaması, herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için bariyerler ve çevik kuvvet ekipleriyle aralarında önlem alındı. MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin VİP bölümünden ayrılmasından yaklaşık 1 saat sonra Başbakan Erdoğan, konuşmasını tamamladı ve aprondan yine uçağına geçerek kentten ayrıldı.