Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2) - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2)

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Şimdi mezhep fitnesini ortaya çıkarmaya çalışıyorlar.

05.10.2017 14:45

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Şimdi mezhep fitnesini ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. 'Dışımızda, içimizde, başka yerlerde, başka başka ayrılıkları düşmanlığa, nefrete nasıl çeviririz, insanların birbirinin karşısına nasıl dikeriz'in hesabını yapıyorlar. Bunlara fırsat vermememiz lazım." dedi.

Bozdağ, İstanbul Aydın Üniversitesinin (İAÜ) Florya Halit Aydın Yerleşkesinde düzenlenen akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, üniversitelerin, özgür nesiller yetiştirmesi konusunda çok önemli role sahip olduğuna belirten Bozdağ, üniversitede öğrenciyken ideoloji yapan hocaları sevmediğini anlattı.

Öğretmenlerin, sahip olduğu bilgiyi aktarması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, "Ben onun için geliyorum ama adam bana ideolojisini aktarıyor. Benim senin ideolojine ihtiyacım yok ki ben buraya ideoloji almaya gelmedim. Ben kendimi yetiştirmeye geldim. Bu anlamda yükleme yaparlardı, onların taraftarları daha çok olurdu. Ama işini yapan hocaların taraftarları tarafları fazla olmazdı. Ama ben hayatta yükleme yapan hocaların aktardıklarının faydasını görmedim. Diğer hocaların aktardıkları benim hala yolumu aydınlatıyor." dedi.

"Bir canavar ortaya çıkardı"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, FETÖ'nün insanların aklını, kalbini, vicdanını rehin aldığı için sorgulamadan insanları bir canavara dönüştürmeyi, meclisini bombalatmayı, vatandaşları üzerine tank sürdürmeyi başarabildiğini ve bir canavar ortaya çıkardığını söyledi.

TÜRKSAT'ı ele geçirmeye gelen FETÖ üyesi teröristlerin iki çalışanı şehit ettiğini hatırlatan Bozdağ, "Şehit ettikten sonra su istiyorlar. Su getiriliyor. Çömeliyor, üç nefeste ve besmele ile güya İslami usulde su içiyor. Sonra oradakilerden birisi diyor ki 'biraz önce siz burada gözünüzü kırpmadan iki arkadaşımızı öldürdünüz, şehit ettiniz. Şimdi de oturmuş besmeleyle su içiyorsunuz.'. Ne cevap veriyor biliyor musunuz? 'Ben onlara iyilik ettim, şimdi onlar cennette. Ben de şehadet şerbetini içtim yola çıktım. Ben de ölsem ben de şehidim.' O mantıkta. DEAŞ'ınki de aynı mantık. Onlar da gençleri kandırıyor, ikna ediyor. Masumları öldürüyorlar onlar cennete gidiyor, kendileri ölüyor onlar da cennete gidiyor. Nasıl bir iştir sormaz mı? Bu masum hanımların, gençlerin, çocukların, yaşlıların ne günahı var? Aklını kullanmadığı zaman bu soruları sorma imkanı yok." değerlendirmesini yaptı

Çok iyi eğitim almış insanların, birdenbire bir canavara dönüşebildiğini dile getiren Bozdağ, şöyle konuştu:

"Onun için aklın kullanılması, aklın, kalbin hürriyeti son derece önemlidir. Terör örgütlerinin tamamı, aklı kullanarak aklı, kalbi kullanarak kalbi, vicdanı kullanarak vicdanı esir alıyorlar. Onun için de teröristlere baktığınızda her şeye düşmanlar. Bütün terör örgütleri, PKK'sı, FETÖ'sü, DEAŞ'ı, DHKP/C'si ne varsa, hepsi taşerondur, başka güçlerin kurdurduğu, hedefleri için kullandığı. Onların ideolojileri ise ölecek ve öldürecek ahmakları devşirmek için yaptıkları şeylerdir. PKK Kürtçülüğü ölecek ve öldürecek Kürt devşirmek için kullanıyor. DEAŞ, İslam'ı ölecek ve öldürecek, dini hassasiyeti olan insanları devşirmek için kullanıyor. FETÖ de dini eğitimi aynı amaçla kullanıyor. 'Emperyalizme karşı omuz omuza' derler, gider gariban polisi, savcıyı öldürür. Emperyalist güçlerin kucağında oturur, onların talimatını yerine getirir. Ama bir defa sormazlar. Böyle bir şey olabilir mi? Onun için diyorum ki neslimizin güçlü olması, devletimizin geleceğinin aydınlık olması bakımından akıl, vicdan, kalp hürriyeti tam olan nesiller yetiştirmeliyiz. "

"Farklılıklardan düşmanlık bizim en zayıf yönümüzdür"

Başkalarına kin ve nefret aşılayanların, doğru insanlar olmadığını, Türkiye'de farklılıkların en büyük güç kaynağı olduğunu, etnik, dini, inanç farklılıklarının ülkenin hazinesi olduğunu belirten Bozdağ, "Bu farklılıklardan düşmanlık, nefret üretmek ise bizim en zayıf yönümüzdür." dedi.

Bozdağ, "Hiçbirimizin elinde olmayan şeylerden birbirimizi suçlamanın ne alemi var. Anamızı, babamızı, boyumuzu, cinsiyetimizi, seçme hakkı bize verildi mi? Kim seçti bunları? Allah böyle takdir etti. İnsanlar alın teriyle kazandıklarıyla, sonuna kadar övünebilirler ama alın teriyle kazanmadıkları için sadece onu kendisine kazandırana şükreder. Ama şimdi öyle değil. Herkes kazanıp, kazanmadığına bakmaksızın başka şeyler içerisine giriyor ve bu farklılıklar üzerinden büyük fitneler ortaya çıkıyor. İşte ırkçılık yüzünden birçok terör örgütü çıkıyor ve terör eylemi yapıyor. Birinci ve ikinci cihan harbi ırkçılık yüzünden çıkmıştır. Onlarca milyon insan hayatını kaybetmiştir." diye konuştu.

PKK terörü yüzünden Türkiye'de çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiğini ve sakat kaldığını anlatan Bozdağ, "Şimdi mezhep fitnesini ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. 'Dışımızda, içimizde, başka yerlerde, başka başka ayrılıkları düşmanlığa, nefrete nasıl çeviririz, insanların birbirinin karşısına nasıl dikeriz'in hesabını yapıyorlar. Bunlara fırsat vermememiz lazım. Farklılıklarımız gücümüzdür, zenginliğimizdir, hazinemizdir. Böyle görüp bu farklılıkları kaşıyanların karşısında 'dur' dememiz lazım. Demezsek PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP/C'nin, terör örgütlerinin güçlenmesine, pek çok kanın akmasına, elimizde olanla engel olma imkanımız yüzde yüz olmasa bile, engel konusunda bir katkı verecekken, onu vermemiş oluruz." ifadelerini kullandı.

"Artık demokrasi, cumhuriyet ve milli irade tartışmasının Türkiye'de bitmesi gerekir"

Siyasette de farklılıkların olduğunu ve Türkiye'nin her renge, her partiye ihtiyacı olduğunu kaydeden Bekir Bozdağ, siyasilerin birbiriyle konuşacağını, eleştireceğini, gerekirse yerden yere vuracağını, halkın hakem olarak kararı vereceğini belirterek "Ama sonra yeri geldiğinde kol kola girip beraber yol gideceğiz." dedi.

Bozdağ, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün başlattığı darbe teşebbüsü karşısında, Türk milletinin yeniden bir araya geldiğini, farklılıkları bir kenara koyduğunu Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeyi milletin yendiğini, darbecilere darbeyi milletin yaptığını belirtti.

Onun için artık demokrasi, cumhuriyet ve milli irade tartışmasının Türkiye'de bitmesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, çünkü 15 Temmuz'un 7'den 70'e herkesin ölümüne demokrasi, cumhuriyet ve milli irade dediğini bir gün olduğunu kaydetti.

"Sosyal medya denen aleti doğru kullanmamız hepimizin yararınadır"

Sosyal medya üzerinden müthiş bir kirlilik, iftira, yalan, yanlış, terör örgütlerinin organize propagandalarının bulunduğunu, sosyal medya kullanan kişilerin, bilgileri teyit etmeden kullanırsa öncelikle kendisine kötülük yapacağını belirten Bozdağ, "Gençlere diyorum ki sosyal medyada her gördüğünüze asla inanmayın, araştırın. Onu kendiniz sahiplenmeyin. Müthiş bir kirli kampanya var. Batak esasında, çamur. Orada yürüdüğünüzde etrafınızın size çamur sıçratmaması mümkün değil. Klavye tetikçiliği denen bir hastalık başladı. Çok büyük bir kısmı da yalan yanlış şeyler paylaşıyor. Onun için bütün gençlere diyorum ki sosyal medya denen aleti doğru kullanmamız hepimizin yararınadır." uyarısını yaptı.

En büyük gücün bilgi olduğunu, bilgiye sahip olan ve bilgiyi üretenlerin dünyayı yönettiğini, doğal kaynak bakımında zengin ülkelerde istikrar, huzur ve güven olmadığına işaret eden Bozdağ, "Çünkü bilgiyi üretmiyorlar, bilgiyi teknolojiyle buluşturamıyorlar, bu güçleri yok." dedi.

Üniversitelerde akademisyenlerin bilgi açısından "nakliyecilik" yapmaması gerektiğini de vurgulayan Bozdağ, bilgiyi aktarırken, muhakemeyi, sorgulamayı, eleştirmeyi, incelemeyi ve yeterliliği artıracak konuları güçlendirmek gerektiğini ifade ederek, "Bu konuda başarılı olduğumuza inanmıyorum. Başarılı olmuş olsak, Türkiye bugün bulunduğu yerden başka yerde olur. Şu anda Türkiye'nin gündeminde olan tartışmaların emin olun yüzde 70'i gündemimizde olamaz." dedi.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Şort tartışması, başörtüsü tartışması... Böyle bir şeyi kimse gündeme bile taşıyamaz. Çünkü bu tartışmaları yapmak esasında bizim bu alandaki sıkıntımızdan kaynaklanıyor. Aklı hür, kalbi hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmezsek Türkiye'de, ülkemizin, milletimizin geleceği gerçekten arzu ettiğimiz gibi aydınlık olamaz. Aklı hür olacak, kalbi de vicdanı da irfanı da hür olacak. Atatürk'ün de bu anlamda güzel sözü var. Ben bakıyorum, bazı kişiler bir gazete alıyor başka gazeteyi okumuyor. Bu hür adam değil, esir. Televizyon, bir tanesine bakıyor ikincisine bakmıyor. Okuduğu kitaplara bakıyorsun ya hep aynı yayın evinin ya hep aynı yazarların kitaplarını okuyor. Gittiği toplantılara bakıyorsunuz, hep aynı yerlere gidiyor. Bunlar esir esir. Aklı esir, kalbi esir, vicdanı esir. Bu hür bir nesil yetiştiremez. Kimse alınmasın. Televizyonda Bekir Bozdağ'ı görünce 'Değiştirin şunu. Bu adam nereden çıktı? Yandık gitti. Bundan ilim adamı da olmaz film adamı da olmaz' Neden? Çünkü aklını bir ideolojiye rehin vermiş veya bir gruba, bir başka şeye rehin vermiş. Başka bir fikrin söylenme ihtimaline tahammül gösteremiyor."

Bekir Bozdağ, Türkiye'nin değişik yerlerinde sayıları az da olsa böyle bir durumlarla karşı karşıya geldiklerini de belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Eğer sadece bir gazete okuyorsanız, sadece belli yazarları okuyorsanız, sadece belli yayın evlerini takip ediyorsanız, bana göre sizden aydın bir adam olamaz. Çünkü özgür düşünceyi ve farklı fikirleri harmanlayıp, onlardan daha iyisini üretmeyi beceremezsiniz. Ne yaparız o zaman? O ideoloji neyi emrediyorsa en doğru odur. Halbuki hep biliyoruz ki doğrular çoktur hakikat tektir. İnsan sayısı kadar doğru vardır. İnsanların doğrularına saygı duymazsak, o zaman hata ederiz. Ama doğruları hakikat yerine koyduğunuzda orada başka tartışmalar çıkar. Doğruları farklı olan insanlara bizim saygı duymamız esastır, buna büyük önem vermemiz lazım. Ön yargılardan, ideolojilerden ve bizi başkalarına açan değil, kapatan şeylerden uzak durmamızın Türkiye bakımından, nesillerimizin sıhhati bakımından, bilimsel gelişmeler bakımından, her açıdan çok ama çok önemli olduğuna ben yürekten inanıyorum."

Konuşmasının ardından Bozdağ'a hocası Prof. Dr. Halis Ayhan tarafından İstanbul Aydın Üniversitesi'in plaketi takdim edildi.

Akademik yıl açılışına Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, üniversitenin akademik kadrosuna katılan eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement