Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD Başkanı Trump'ın YPG'ye silah verilmeyeceğini söylemesine ilişkin, "Bizim muhatabımız kimdir? ABD'yi temsil eden Başkandır, Trump'tır. Sayın Trump bizim muhatabımızdır, Pentagon Trump'ın muhatabıdır, bizim muhatabımız doğrudan değildir. Devlet olarak Sayın Trump ile muhatabız. Bu sözün arazideki yansımalarını da bizim görmemiz gerekir. Sayın Trump bu açıklamayı yaptı, arazide bundan sonra silah verip verilmediğini elbette biz de takip edeceğiz. Bu sözün hayata geçmesini biz bekliyoruz." dedi.
Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına ilişkin, "2019'a gidiyoruz. 2019'a giderken bunlar daha başlangıç. Daha ne iftiralar atacaklar. Çünkü ahlaklı bir yarış yapmaya bunların aklı da ahlakı da yetmiyor. Hukuka uygun yarış yapmayı hiç beceremediler, beceremeyecekler. AK Parti'den daha iyi plan, program, proje ortaya koymayı hiç beceremediler. Her şeyi felakete, iftiraya, yalana, dolana bağladılar ve bu usulle netice almak istiyorlar, alamayacaklar. İftiralarla hedefe varamayacaklar. Cumhurbaşkanımızın Türk halkı nezdindeki saygınlığını ve sevgisi yok edemeyeceklerdir." değerlendirmesini yaptı.
Gözde olanın gözden çıkarılabileceğini, gözden düşürülebileceğini ama kalpte olanın kalpten çıkarılamayacağını, kalpten düşürülemeyeceğini vurgulayan Bozdağ, "Tayyip Erdoğan, Türk milletinin kalbinde sevgi ve saygı kazanmış Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından, siyasi liderlerinden birisidir. Bir dünya gelse Tayyip Erdoğan'ı yenemeyecekler ve halkın kalbinden sevgisini saygısını söküp atamayacaklardır. Türk milleti kalbiyle Tayyip Erdoğan'ı ve arkadaşlarını müdafaa etmeye ve muhafaza etmeye devam edecektir. Boşuna yoruluyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin Afrin'deki gözlem misyonu
Bekir Bozdağ, salı günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında İdlib'de gözlem misyonuyla görev yapan Türk askerinin yeni bir saha olarak Afrin'de buna benzer bir görevi sürdürmesi gerektiği ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. Türk askerinin Afrin'de gözlem misyonunu yerine getirmesi görevi ne zaman başlayacak? Bu görev, Rusya ile ABD ile iş birliği içinde mi yapılacak?" sorusu üzerine, Türkiye'nin Suriye ile 910 kilometre sınırının olduğunu, Türkiye'de 3 milyon 200 bin dolayında da Suriyeli sığınmacının bulunduğunu aktardı.
O bölgeden Türkiye'ye yeni sığınmacı gelme ihtimali ile bölgede terör koridoru oluşturmak ve Türkiye'nin güvenliği aleyhine başka senaryoları hayata geçirme risklerinin bulunduğuna işaret eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Türkiye, bütün bu riskleri ortadan kaldırmak ve Suriye'de iç barışı tesis etmek, siyasi çözümün hayata geçirilmesini sağlamak, sınır güvenliğini tesis etmek, bölgede bir terör koridorunun oluşumunu engellemek ve yeni mülteci akımının önüne geçmek, terör örgütlerinin Türkiye'ye sınırlarımızı geçerek ülkede eylem yapmasını önlemek için oralarda elbette aktif çalışmalar yürütüyor, bundan sonra da yürütecek. Bundan bazı çevreler rahatsız, biz biliyoruz ama biz şunu da söylüyoruz. Orada, kuzey Suriye'de olup bitenler ve Suriye'de olup bitenler Ankara'nın güvenliği ile doğrudan ilgili şeylerdir. Biz onu kendimizden ayrı göremeyiz. O yüzden hükümetimiz burada doğru bir politika ortaya koymuştur."
"Bu konular konuşulmaz, adımlar vakti geldiği zaman atılır"
Fırat Kalkanı Harekatı'nın, oradaki oyunları bozduğuna, İdlib'de gerilimi azaltma bölgeleri, gözlem noktaları ve Türkiye, İran ve Rusya'nın birlikte aldığı karar ve attığı adımların önemine değinen Bozdağ, Soçi'de yapılan iki görüşmenin de tarihi olduğunu vurguladı.
Bekir Bozdağ, "Esasında Suriye'de yaşanan çatışmaların biteceğine dair umudun en çok yükseldiği görüşmelerdir. Ortaya çıkan güçlü fotoğraf, bütün dünyayı etkilemiştir ve pek çok ülkenin kararlarını da gözden geçirmelerine yol açmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Afrin'in Türkiye için önemine değinen Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Orada PKK'nun uzantısı PYD/YPG'nin Türkiye'ye karşı tehdit oluşturmasına göz yummayacağımızı hep ifade ettik. Eğer Türkiye'ye bir şey yaparlarsa misliyle mukabele edeceğimizi de ifade ettik. Afrin'de Türkiye'nin aleyhine gelişmelere izin vermeyeceğimizi bütün muhataplarımıza söyledik, hem ABD hem Rusya hem İran'la yaptığımız bütün görüşmelerde. Bu bölgelerde olup bitenler ana gündemimizdir. Afrin de bizim ana gündemimizdir. Şu anda hem Suriye hem İran'la hem de ABD ile konu görüşülüyor. Önümüzdeki günlerde burada ne gibi adımlar ortaya çıkar, onları şimdiden konuşmak doğru olmaz. Bu konular konuşulmaz, adımlar vakti geldiği zaman atılır. Böyle bir vakit gelir ve gereklilik ortaya çıkarsa Türkiye milletimizin ve devletimizin hukukunu, geleceğini, güvenliğini, barışı korumak için gerekeni yapmaktan bugüne kadar çekinmedi, bundan sonra da çekinmez."
"Trump'ın açıklaması son derece önemli"
Bozdağ, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, YPG'ye silah yardımının kesileceğini söylediği ancak daha sonra Pentagon'dan farklı bir açıklama geldiği hatırlatılarak, "Türkiye'nin bu konudaki beklentisi çok net, bu yardımın kesilmesini istiyor. Farklı açıklamalar da göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin bu beklentisini ABD karşılar mı? Karşılamazsa Türkiye-ABD ilişkileri nasıl etkilenir?" şeklindeki soru üzerine, ilk defa bir ABD Başkanı'nın PYD ve YPG'ye silah vermenin yanlış olduğunu ve bundan sonra da silah vermeyeceklerini bildirmesinin son derece önemli olduğunu, bu açıklamanın arkasından Pentagon'un adeta bu açıklamayı boşa çıkaran bir açıklama yaptığını aktardı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle devam etti:
"O, 'İş birliğine devam edeceğiz' dedi. Silah vermeye devam edeceğiz anlamında bir açıklama değil ama onu da içine alabilir. Çünkü geniş bir açıklama. Fakat ortaya iki durum çıktı. Bizim burada yapacağımız şey, bizim muhatabımız kimdir? ABD Devleti'ni temsil eden Başkandır, Trump'tır. Sayın Trump bizim muhatabımızdır, Pentagon, Trump'ın muhatabıdır, bizim muhatabımız doğrudan değildir. Biz devlet olarak Sayın Trump ile muhatabız. Bu sözün arazideki yansımalarını da bizim görmemiz gerekir. Sayın Trump, bu açıklamayı yaptı, arazide bundan sonra silah verip verilmediğini elbette biz de takip edeceğiz. Bu sözün hayata geçmesini biz bekliyoruz. Silah verme kesildiğinde takiplerimiz gösterir veya göstermez onu da o zaman kamuoyu ile paylaşırız. Ayrıca bundan önce verilmiş olan silahların toplatılması son derece önemlidir. Zannedersem Pentagon, bu anlamda da ağır silahların toplanacağına dair de bir açıklama yaptı. Biz bunları önemli ve olumlu gelişmeler olarak görüyoruz."
AB'ye uyum yasaları
Bozdağ, "16 Nisan halk oylamasının ardından uyum yasalarının geciktiğine yönelik eleştiriler var. Bu kapsamda uyum yasalarıyla ilgili çalışmayı ne zaman Meclis'e sunmayı planlıyorsunuz. Seçim barajının düşürülmesi, seçim ittifaklarının yapılmasıyla ilgili konular, AK Parti'de ve hükümet içerisinde tartışıldı mı" sorusu üzerine, uyum yasalarıyla ilgili hem hükümette hem partide bir çalışma bulunduğunu, Cumhurbaşkanlığı'nda da ciddi çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti.
Uyum yasaları konusunun kısa sürede halledilecek bir konu olmadığına işaret eden Bekir Bozdağ, hükümet sistemi değişikliğinin yansıyacağı yasa sayısının binlerle ifade edildiğini, bazılarında kelime değişikliğinin ama önemli bir kısmında da felsefe değişikliğinin yapılacağını vurguladı.
Bu çalışmanın sürdüğünü aktaran Bozdağ, "Şu anda Adalet Bakanlığımız, önemli bir aşamaya getirdi. Oradan başlayabilir belki öncelikle. Ama diğer uyum yasalarının tek tek hazırlıkları sürüyor, bittikçe bunlar Meclis'e gelecektir." dedi.
"İttifak ve baraj konusu, henüz partinin yetkili organlarında görüşülmüş bir konu değildir." açıklamasını yapan Bozdağ, şunları söyledi:
"Esasında ittifaka şu anda bizim siyasi partiler yasamız ve seçim kanunlarımız engel değil, ona izin veriliyor. Ancak sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklamalardan sonra bir ittifakın çerçevesinin belki çizilme ihtiyacı olabilir. Onun üzerinde durulabilir, ittifaklar üzerinde. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, barajı yüzde 50 artı 1'e çıkardığı için bir partinin tek başına bunu alması birinci turda oldukça zor gözüküyor. Bu da ittifakları getirebilir. Yani onun için de bu ittifakların önünü açmak lazım. Cumhurbaşkanımız 2014'te yüzde 52 gibi bir oyla ilk turda seçildi. Ben eminim ki 2019'un 3 Kasım'ın da da Cumhurbaşkanımız yeni hükümet sistemi ile yönetilecek, Türkiye'nin halk tarafından seçilmiş, birinci turda hem de seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olacaktır, ikinci tura kalmayacaktır. Birinci tur öncesinde de ittifaklara şu anda yasalarımız imkan veriyor. Belki bunun çerçevesi için ayrıca bir çalışma yapılabilir. "
"Sayın Erdoğan adayınız mı?" sorusuna karşılık Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımız bizim adayımız, onda şüphe yok." dedi.
"Bu, açıklanmış bir karar mı?" sözleri üzerine Bozdağ, "Hayır bu karar falan değil. AK Partili olan olmayan herkese sorun, 'AK Parti'nin adayı kimdir' diye? Burada herkes söyleyecektir yani. Bu AK Parti'lilerin üzerinde tartıştığı bir konu değil, ittifak ettiği konudur." yanıtını verdi.
Taşeron düzenlemesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin bu hafta içinde tamamlanarak Meclis'e gönderileceğini açıkladığı hatırlatılarak, "Bu düzenleme tüm taşeron işçileri kapsayacak mı? Taşeron çalışanların 'güvencesizlik' endişesi bu sistemle ortadan kaldırılacak mı?" sorusu üzerine Bozdağ, taşeron konusunda hükümet olarak daha önce de önemli iyileştirmeler yaptıklarını hatırlattı.
Bozdağ, şu görüşlerini paylaştı:
"İnşallah bundan sonra, taşeronla ilgili sorunları tamamen kökünden çözen bir yasal düzenlemeyi parlamentoya sevk edeceğiz. Aralık ayının sonu bütçeden sonra ve ocak ayının içerisinde büyük bir ihtimalle bu taşeron konusu Türkiye'de çözülmüş olacaktır. İlgili bakanlarımız çalışıyor. Sayın Başbakanımız başkanlığında koordinasyon toplantıları yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızla da konunun detayları konuşuldu. Önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulunun gündemine konu gelecektir. Bakanlar Kurulu'nun değerlendirmesinden sonra da Meclis'e gidecektir. Artık taşeron konusu yoluna girmiş bir konu, takvimi de belli olan bir konu. İnşallah ocak ayı içerisinde taşeron meselesini halletmiş olacağız."
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun ne zaman ilk kararlarını vereceğine yönelik bir soru üzerine Başbakan Yarımcısı Bozdağ, komisyonun kararlarını muhtemelen önümüzdeki veya bir sonraki hafta verebileceğini kaydetti.
Komisyonun iyi bir ekipten oluştuğuna vurgu yapan Bozdağ, "Detay ve etkin, verimli bir çalışma yapılıyor. Sona geldiğini biliyorum. Başkanvekiliyle en son görüştüğümde, önümüzdeki hafta veya bir sonraki hafta karar verebileceklerine dair değerlendirmeleri var. Göreve iade edilirse, iade edilmiş olacak. İade edilmeyenler yargı yoluna müracaat etme hakkı elde edecekler. Dolayısıyla bu verilen kararların yargıya açılması anlamı da taşıyor." diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Bozdağ, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?