Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'deki ateşkes ihlallerini Hizbullah, özellikle Şii gruplar ve rejimin yaptığını belirterek, "Artan ihlalleri durduramazsak Astana süreci akamete uğrayabilir." dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bakan Çavuşoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı Batı'nın tavrını değerlendiren Çavuşoğlu, "15 Temmuz sonrasında gerçekten özellikle Batı ülkeleri çok ciddi hatalar yaptı. Bazıları, Türkiye karşıtlığı duygularla darbenin başarılı olmasını bile istedi." diye konuştu.
Darbenin başarısız olacağı anlaşıldığında, darbe sonrası yürütülen süreçte darbecilere nasıl muamele edileceği konusunda Batı'nın "insan hakları" diyerek Türkiye'yi peşin hükümle sorgulamaya başladığını belirten Çavuşoğlu, darbe sonrasında ise bu ülkelerin uzun süre Türkiye'ye destek ziyaretinde bulunmadığını dile getirdi.
Bazı ülkelerin gönülden ve prensip olarak darbeye karşı oldukları için Türkiye'de demokrasiye ve seçilmiş hükümete desteklerini gösterdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland Türkiye'ye gelene kadar, İngiltere'nin Avrupa ve Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan hariç, hiçbir AB ülkesinden dışişleri bakanının Türkiye'yi ziyaret etmediğine dikkati çekti.
Bu süreçte İngiltere'den güçlü destek gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Batı'nın daha sonra hata yaptığını anladığını fakat sonraki süreçte de Türkiye'nin tam istediği desteği göremediğini dile getirdi. Çavuşoğlu, FETÖ'yü 2013'ten bu yana Batı'ya anlatmaya çalıştıklarını ancak karşı tarafın inanmadığını ifade etti.
"Batılı dostlarımızdan beklentimiz: Somut adımlar"
Çavuşoğlu, terör saldırılarının ardından Türkiye'nin daha güçlü destek gördüğünü söyleyerek, "Zaten yüreğinde biraz vicdan olan, biraz insani duygulara sahip bir kişi, bu saldırılara karşı duyarsız olamaz. Ama bizim Batılı dostlarımızdan özellikle beklentimiz, tamam kınıyorsunuz, dayanışma içinde olduğunuzu da söylüyorsunuz ama somut adım atmaları gerek." diye konuştu.
Terör örgütlerine karşı iş birliği söylemlerine rağmen terör örgütü mensuplarının bu ülkelerde özgürce yaşadığına ve mali kaynaklarına karşı tedbir alınmadığına işaret eden Çavuşoğlu, "Biz artık kuru sözden çok somut adım görmek istiyoruz Batılı dostlarımızdan." dedi.
Çavuşoğlu, "Biz somut dayanışma bekliyoruz çünkü teröre karşı dayanışma içinde olmazsak, teröre karşı mücadele etmezsek o terör örgütü bugün beni vurur, yarın seni vurur." ifadelerini kullandı.
"Astana'ya gidilebilmesi için herkes üzerine düşeni yapmalı"
Suriye'deki ateşkes ve ihlallerin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Halep'ten sivillerin tahliyesi ve ateşkesin temini konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin çok çaba sarf ettiğini vurgulayarak, bunun Türkiye ile Rusya'nın ortak çalışması olduğunu söyledi.
Arazide farklı görüşlere sahip ancak ortak hedefi Beşşar Esed rejimi olan değişik muhalif grupların bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, diğer tarafta ise rejim ve " İran'ın desteklediği Hizbullah ile Şii milislerin" olduğunu belirtti.
Suriye'deki ateşkes ihlallerine ilişkin Çavuşoğlu, "Ateşkes anlaşmasından sonra ihlalleri görüyoruz. Bu ihlalleri kimin yaptığına baktığımız zaman Hizbullah, özellikle Şii gruplar ve rejim yapıyor." dedi.
Çavuşoğlu, ateşkes ve insani yardımların kesintisiz bir şekilde ve ayrım yapılmaksızın her yere ulaştırılmasının takibinin de anlaşma uyarınca Ankara ve Moskova'da kurulan iki merkezde yapıldığını anlattı. Anlaşmaya göre kimsenin toprak elde etmeye çalışmaması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Ama Doğu Guta'da özellikle Hizbullah'ın bu amaçta olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Ateşkes sürecinde şu ana kadar muhalefetin sözünde durduğunu ve kendisine yönelik saldırılara ölçülü cevap verdiğini aktaran Çavuşoğlu, diğer tarafta ise ihlaller olduğunu ve bu ihlallerin Rusya ile birlikte değerlendirileceğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, Suriye'de rejim güçlerinin ateşkes ihlalleriyle ilgili olarak, "Artan ihlalleri durduramazsak Astana süreci akamete uğrayabilir. Bunu istemeyenler, kıskananlar var ama biz garantör olduk." dedi.
Moskova'daki ortak açıklamaya İran'ın da katıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, İran'ın taahhütlerinin gereğini yaparak "Şii milisler ve rejim üzerinde ağırlığını koyması" gerektiğini ifade etti. Çavuşoğlu, "Astana'ya gidilebilmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yapması lazım." diye konuştu.
Türkiye ile Rusya'nın ateşkesi ihlal eden gruplara yönelik yaptırımlar üzerinde çalıştığını anlatan Çavuşoğlu, siyasi çözüme gidebilmek için çalışmaları titizlikle sürdürmek gerektiğini belirtti.
"Amerika kesinlikle buradan dışlanmış değil"
Suriye'deki siyasi çözüme ilişkin Çavuşoğlu, "Amerika kesinlikle buradan dışlanmış değil. Bu süreçten hiç kimsenin dışlanmaması gerekiyor. Bu konuda da Rusya ile ortak anlayışımız mevcut. Çünkü kesin bir çözüm için herkesin desteğini almamız gerekiyor. Ülkelerin dışında Birleşmiş Milletlerin çatışı altında sonuca bağlanması lazım." ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD'nin de Astana'daki görüşmelerde olması gerektiği konusunda teyitleştiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Sonuçta Astana'ya bu sürece katkı sağlayacak herkesi davet etmemiz lazım. Sadece aile fotoğrafında olmak için oraya katılmanın anlamı yok. Kim, hangi katkıyı sağlayacak? Çünkü biz burada elimizi taşın altına koyduk. Bugüne kadar ABD'nin ön ayak olduğu anlaşmalar uygulanmadı." diye konuştu.
"Bu süreci başkalarını dışlamak için başlatmadık." diyen Çavuşoğlu, "ABD dahil herkes bu sürece dahil olmalıdır, destek vermelidir." ifadesini kullandı.
"Suriye'nin sınır bütünlüğü tüm mutabakatlarda yer almıştır"
"Suriye'nin federatif sisteme göre yeniden yapılanması yönetimi kolaylaştırır mı yoksa parçalanmayı mı hızlandırır" sorusu üzerine Çavuşoğlu, Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğünün korunmasına önem verdiklerini vurguladı. Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünü, sınır bütünlüğünü destekliyoruz. Başından beri bunu söylüyoruz. Irak'ın da toprak bütünlüğünü, sınır bütünlüğünü en güçlü destekleyen ülke Türkiye'dir. Şu andaki operasyonumuzun amacı da bu bölgeden DEAŞ'ı temizlemektir. Hem Suriye'de DEAŞ'ı yok etmek hem de bize yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. O nedenle Suriye'nin sınır bütünlüğü tüm mutabakatlarda yer almıştır. Siyasi ve ateşkes mutabakatlarında yer almıştır. Ayrıca Moskova ortak açıklamasının birinci maddesinde bu vardır. Biz o yüzden uluslararası topluma da çağrıda bulunuyoruz, Suriye'nin toprak bütünlüğünü, sınır bütünlüğünü, milli birliğini sağlamamız lazım. Elbette bizim sınırımızın öbür tarafında oluşacak bir terör kantonuna, terör koridoruna da izin vermeyiz. Birinci sebep bize yönelik tehdit, biz bu tehdidi ortadan kaldırmak zorundayız."
"Nasıl bir sistemle yönetileceğine Suriye halkı karar vermeli"
Ankara, İstanbul ve Kayseri'deki saldırılara bakıldığında eylemleri gerçekleştiren teröristlerin YPG kamplarından geldiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Suriye'den gelen tehdidi etkisiz hale getirmek bizim milletimize, devletimize karşı en asli görevimizdir." dedi. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'de federal bir yönetim mi olacak, parlamenter bir sistem mi, başkanlık sistemi mi olacak, nasıl bir sistemle yönetilecek? Bana göre Suriye halkı karar vermeli. Biz dışarıdan bir şey empoze edemeyiz. Milli birlik, sınır bütünlüğü ve toprak bütünlüğü çerçevesinde herkesi kapsayacak bir şekilde yönetim. Kimseyi dışlamamız lazım. Irak'ta Maliki döneminde olduğu gibi kimsenin dışlanmaması lazım. Herkesi kapsayacak bir yönetim modeli, parlamenter sistem mi olur, başkanlık mı? Onu tabii oturacaklar, siyasi süreçte herkes vizyonunu ortaya koyacak. Rejim ne düşünüyor? Muhalif gruplar ne düşünüyor? Muhalefet esasen Suriye'nin siyasi geleceğiyle ilgili vizyonunu bizlerle ve tüm dünyayla paylaştı. Son derece mantıklı, yapıcı ve Suriye'nin istikrarını temin edici bir vizyon."
"Terör örgütü müzakere masasında olamaz"
Terör örgütü PYD'nin Suriye'deki işgallerinin, Türkiye ile Rusya arasında Moskova'daki görüşmelerde gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Rusya'nın Türkiye'nin PYD/YPG konusundaki tutumunu çok iyi bildiğini vurguladı.
Suriye topraklarının PKK, PYD/YPG veya başka bir terör örgütü tarafından bölünmesine herkesin karşı olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Buna İran da karşı, Türkiye de karşı, Rusya da karşı. O nedenle birinci maddede toprak bütünlüğü, sınır bütünlüğü vurgusunu yaptık." dedi.
Çavuşoğlu, "PYD/YPG'nin Astana'da müzakerelerde yer almayacağını, yer almaması gerektiğini de Ruslarla önceden konuştuk ki sonradan aramızda ihtilaf olmasın. Yani bir terör örgütü müzakere masasında olamaz. Buraya katılamaz, davet edilemez. Bizim söylediğimiz budur. Rusya'nın da bunu çok iyi şekilde anladığını biliyoruz." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Çavuşoğlu Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?