CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, dün gece Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne elleri ters kelepçelenmiş bin 500'ün üzerinde yurttaşın getirildiğini belirterek, işlemleri tamamlananların serbest bırakıldığını ifade etti CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, dün gece Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne elleri ters kelepçelenmiş bin 500'ün üzerinde yurttaşın getirildiğini belirterek, işlemleri tamamlananların serbest bırakıldığını ifade etti. Günaydın ancak, bununla beraber 60'ın üzerinde gözaltının diğerlerinden farklı bir biçimde, farklı bir alanda tutulduklarını ve onlara ilişkin sürecin "farklı işleyeceğiyle" ilgili kendilerine bilgi ulaştığını kaydetti.
Günaydın, Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin olağanüstü bir dönemden geçtiğini ifade eden Günaydın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olayların üzerine "benzinle giden inadı" nedeniyle protestoların Türkiye genelinde 50'den fazla ile yayıldığını belirtti. Günaydın 31 Mayıs'ta İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle Gezi Parkı'na herhangi bir müdahalenin hukuken mümkün olmayacak bir duruma geldiğini ifade ederek, "O halde Taksim'de 31 Mayıs günü devam eden ve bir kolluk faaliyetini aşan polis terörünün tanımını kim bize yapabilir? Beş CHP Genel Başkan Yardımcısı, bir o kadar da milletvekili bir alandayız ve bir emniyet müdürü geliyor; "Lütfen buradan ayrılın iki dakika sonra buraya gaz bombası atacağız' diyor. Oradaki CHP milletvekilleri Taksim Meydanı'nda basın toplantısı yaparken hangi Anayasa'da, yasada yazılı, hangi fiili ihlal etmektedirler? Sadece anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve gaz bombasıyla muhatap oluyoruz" diye konuştu.
-KANUNSUZ EMİR BOYUTUNA GİRMİŞTİR-
Günaydın, İstanbul ve Ankara'da geceler boyunca çocukların, kadınların, gençlerin bir kolluk faaliyetiyle açıklanamayacak "vahşete ve kötü muameleye" tabi tutulduklarını belirterek şunları dedi:
"İzmir'de Kordon boyunda bir genç kızı saçından sürükleyen polisin faaliyeti hangi vazife ve salahiyetle açıklanabilir? ya da İstanbul'da dağılmakta olan grupta tek başına kalmış bir genç kızı 10 polisin arasına alarak tekme tokat dövülmesi hangi kolluk faaliyetiyle açıklanabilir? ya da dün gece Ankara'da bulvardaki grubu dağıtırken, Alman Kültür Merkezi ile Karanfil Sokak arasında sıkışmış ve bir dar koridordan geçmeye çalışan, ezilme tehlikesi içerisinde bulunan binlerce insanın üzerine o koridorda dahi gaz bombası atmanın açıklanabilir bir tarafı var mıdır? Artık bunlar kanunsuz emir boyutuna girmiştir. Polis arkadaşlarımızdan önemli bir bölümü bu faaliyetler çerçevesinde ağır çalışma şartlarının kendilerine yükledikleri psikolojik baskı altında normal hayatlarında asla yapmayacakları çeşitli faaliyetlere girişmeye başlamışlardır. Bu şiddet bir an önce sonlandırılmalıdır ve bir polis devleti görünümünün, bir faşizan görünümün sokaklardaki somut tezahürü Türkiye Cumhuriyetinin barış içerisinde ve bir arada yaşamaya devam etmesi açısından bir an evvel sonlandırılmalıdır" dedi.
-"BAŞBAKAN'IN GİTME ZAMANI GELDİ"-
Günaydın, Başbakan Erdoğan'ın "Twitter denen bir bela var" şeklindeki sözlerini de, "Bir telaş içerisinde ne dediğini bilmeyen siyasetçi tavrıdır" şeklinde değerlendirdi. Başbakan'ın üç gün sürecek Kuzey Afrika ülkeleri ziyaretini de eleştiren Günaydın, "Yurtdışına kaçmak Başbakan'ı bu olayların sorumluluğundan kurtarmayacaktır. Bir gün başka bir şey söyleyen, bir başka gün başka ifade kullanan ve toplumu sürekli kutuplaştıran, ayrıca şiddeti tahrik eden bir Başbakan sokaklardaki bu görüntülerin baş sorumlusudur" diye konuştu.
Günaydın, Başbakan'ın "çapulcu" dediği insan kitlesinin de milyonları aştığını ifade ederek, "Bir başbakanın, 10 yıllık iktidarında yaptığı uygulamalarla "Artık yeter' diyen halka çapulcu demek yerine onları anlamaya çalışması lazım. Öfkeden ne yaptığını bilmez bir Başbakan bugün Türkiye'yi yönetme durumdadır. Bu Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir talihsizliktir. Yurttaşına çapulcu diyen bir başbakanın gitme zamanı gelmiştir" dedi.
-"60'INA FARKLI İŞLEM"-
Günaydın, gazetecilerin sorusu üzerine dün gece Ankara'da yaşanan olaylarla ilgili gözaltı sayısına ilişkin net bir rakamın olup olmadığına ilişkin, dün gece gittikleri Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden sabaha karşı ayrıldıklarını hatırlatarak şöyle devam etti:
"Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne elleri ters kelepçelenmiş bin 500'ün üzerinde yurttaşımız getirildi. Biber gazından kaçarken, çeşitli AVM ve restoranlara sığınmak zorunda kalanlar buralardan bir gözaltına alma fiilini çok aşan şiddetle ve elleri ters kelepçelenerek, otobüslere doldurularak Anlara Emniyet Müdürlüğü'nde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yanındaki spor salonuna doldurulmuşlardır. Gece boyunca CHP milletvekilleri bir kötü muamelenin önünde geçmek ve çocuklarımızın sağlığından emin olmak için emniyet müdürlüğünde bulunmuşlardır ve içeriye girerek gerekli kontrolleri yapmışlardır. Bunların içinde 18 yaşında çocuklarımız da vardır. Hızla işlemleri tamamlananlar hastaneye sevk edilmişlerdir ve serbest bırakılmışlardır. Bununla beraber, 60'ın üzerinde gözaltının diğerlerinden farklı bir biçimde farklı bir alanda tutuldukları ve onlara ilişkin sürecin farklı işleyeceğiyle ilgili bilgiler bize ulaşmaktadır. Biz bunu da elbette bütün dikkatimizle takip ediyoruz."
-"TÜRKİYE'DE DEVLETİN ÇİVİSİNİN ÇIKTIĞININ FOTOĞRAFI"-
Günaydın, İçişleri Bakanı Muammer Güler'le bir görüşmenin olup olmadığıyla ilgili de, "İçişleri Bakanını 31 Mayıs günü Taksim'deyken aradık ve üzerimize gaz bombaları yağıyordu. Civardaki kafelere sığınan yurttaşlarımıza, kapalı ortamlarda biber gazı sıkılıyordu. Biz ortamda aradığımızda, kendisi "Bu anlattıklarınız gerçek mi' dedi bize" ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığını bu emirleri veren merci olarak görmediğini de söyleyen Günaydın, "Doğrudan uygulama emrini veren kişinin Başbakan olduğunu Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan herkes biliyor" diye konuştu.
CHP'li milletvekillerinin yanlarında koruma olmadan, tek başlarına sabaha kadar Ankara sokaklarında, bir yaralı olduğunda müdahale etmek, bir şiddet olursa önlemek için dolaştıklarını ifade eden Günaydın, "Bazen gözü dönmüş olan bazı çevreler herkes gibi bize de saldırıyorlar. Ankara Valisini, Emniyet Müdürünü arıyorsunuz telefonunuza dönmüyorlar. Bu Türkiye'de devletin çivisinin çıktığının açık fotoğrafıdır" dedi.
Dün gece polis şiddeti nedeniyle Konur Sokak'ta bulunan Mülkiyeliler Birliği'nde yaşananların herhangi bir hukuk devletiyle açıklanabilmesinin mümkün olmadığını da belirten Günaydın, "Kısa mesafeden ve dik atışla kullanılan gaz bombalarının gençlere, çocuklara isabet etmesi sonucunda onlarca yaralı Mülkiyeliler Birliği'ne taşınırken, içeride tıbbı yardım yapılırken içeriye müdahale edilmesi ve doktorların bile toplanarak götürülmesi, birliğin saatlerce kuşatılması ve bu esnada hiçbir Ankara otoritesine ulaşılamaması, "boşaltın, can güvenliğiniz sağlanacak' diyen emniyet amirinin birden bire ortadan kaybolması ve oradan çıkan çocukların yeniden şiddete maruz kalması Bunlar kanuni edimle açıklanabilir şeyler değildir" diye konuştu.
-"LEVENT DE O SÖZÜ SÖYLEMEMEK İSTERDİ"-
Günaydın, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün sinirlerine hakim olamayarak polise küfür ettiği iddialarıyla ilgili de Gök'ün ağır tahrik altında bulunduğunu ifade ederek, "Kendisine sürekli biber gazı ve su sıkılırken istenmeyen sözler ifade eden arkadaşımıza yüklenmeye gayret ediyorlar. Hiç şüphem yok Levent de o sözü söylememeyi isterdi" diye konuştu.
-CHP YÖNETİMİ DEĞERLENDİRME TOPLANTILARI DEVAM EDİYOR-
Günaydın, dün akşam geç saatlerde genel merkezde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında bir mini Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının gerçekleştirildiğini, bu gün de değerlendirme toplantılarının devam edeceğini belirterek, "Açıkça yapılmış çağrılar var; Cumhurbaşkanı'nın yürütmenin başı olarak bu sürece müdahil olması gerekmektedir. İçişleri Bakanlığı'nın, Valiliğe ve Emniyet Müdürlüklerine vereceği talimatla polisi orantısız güç kullanmaktan alı koyması gerekmektedir. Polisin tavrı değişirse meydanların tavrı da değişmektedir. Biz şunu istiyoruz; Türkiye'de tek bir kişinin burnu kanamasın, Türkiye'de insanlar Anayasadan kaynaklanan haklarını kullanabilsinler" diye konuştu.
-"CHP DE ONAY VERDİ" TARTIŞMASINA AÇIKLIK-
Öte yandan Günaydın, toplantıda Gezi Parkı projesine CHP'nin de onay verdiği yönündeki tartışmalara da açıklık getirdi. Toplantıda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ın, bundan bir süre önce orada bir AVM yapılmayacağı ve CHP'nin de yayalaştırma projesi hariç Gezi Parkı içerisinde Topçu Kışlasıyla ilgili bir onayının olmadığı yönündeki açıklamalarını görüntüler eşliğinde bazın mensuplarına izlettiren Günaydın şöyle devam etti:
"Sayın Kadir Topbaş'ın da açıkça ifade ettiği gibi CHP, Topçu Kışlası'na, Gezi Parkı'na müdahaleye ve ağaç kesime onay vermemiştir. CHP, Taksim'in yayalaştırmasına ve araç trafiğinin zemin altına alınmasına, yani Taksim'in bir otobüs peronu olarak kullanılmamasına yönelik oy kullanmıştır. Bu oyda dahi üç metrelik yol genişletme çabasında bile arkadaşlarımızın herhangi bir oyu yoktur." - Ankara
Son Dakika › Güncel › CHP'li Günaydın: Ankara Emniyetinde Elleri Ters Kelepçelenmiş Bin 500 Kişi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?