CHP'li Öztrak: Başbakan'ın Gözyaşları Yandaş Seçiyor - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

CHP'li Öztrak: Başbakan'ın Gözyaşları Yandaş Seçiyor

CHP\'li Öztrak: Başbakan\'ın Gözyaşları Yandaş Seçiyor
23.08.2013 13:54  Güncelleme: 09:45

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında gözyaşlarına boğulmasını eleştirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında gözyaşlarına boğulmasının herkes gibi kendisine de Mısır'daki insanlık dramını bir kez daha hatırlattığını belirterek, "Ancak Başbakan'ın ihvan partisinin mensuplarının acıları için dökülen gözyaşlarının; kendi ülkesinde bir parkın alışveriş merkezine dönüşmesini engellemeye çalışırken polis şiddeti neticesinde yaşamını yitiren gençler ve aileleri için akmadığını da hatırladımCHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında gözyaşlarına boğulmasının herkes gibi kendisine de Mısır'daki insanlık dramını bir kez daha hatırlattığını belirterek, "Ancak Başbakan'ın ihvan partisinin mensuplarının acıları için dökülen gözyaşlarının; kendi ülkesinde bir parkın alışveriş merkezine dönüşmesini engellemeye çalışırken polis şiddeti neticesinde yaşamını yitiren gençler ve aileleri için akmadığını da hatırladım. Demek ki Başbakan'ın gözyaşları, yandaş seçiyor, haksız yere öldürülen herkes için aynı cömertlikle akmıyor" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın TBMM'de düzenlediği basın toplantısında son ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Dışarıdan bol ve ucuz para gelirken kolay yönetilen ekonominin dümenini tutmanın yeni dönemde zorlaşacağını, sıcak paranın örttüğü hataların yeni dönemde ortaya çıkacağını ifade etti.

AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in dün ekonomi konusunda yaptığı açıklamaları değerlendiren Öztrak, "Çıkmış, "Sıkıntı dışarıdan geliyor, biz de kapıyı pencereyi kapattık' diyor. Bu nasıl bir kapı, penceredir ki dışarıdaki rüzgarı evin içinde fırtınaya çeviriyor. AKP ülke ekonomisini Nasrettin Hoca'nın türbesine çevirdi. Kilitli kapı var ama duvar yok" dedi.

AKP'nin ekonomide yaptığı hatalarının, ekonomiyi yönetmeyi bilmemesinin ve Başbakanın hayatın her alanına katı ideolojik yaklaşımının dışarıdaki rüzgarları içeride fırtınaya çevirdiğini ifade eden Öztrak, hükümet IMF'ye olan 20 milyar dolarlık borcu ödemekle övünürken Türkiye'nin kısa vadeli borcun yılın ilk 6 ayında 25 milyar dolar arttığına dikkat çekti. Merkez Bankası rezervlerinin kısa vadeli borçları bile karşılayamayacak seviyeye düştüğünü söyleyen Öztkrak, "Buna bir de 12 aylık cari açığı eklersek mevcut rezervlerimizin bizi küresel iklimdeki dalgalanmalardan koruyamayacağı görülüyor" diye konuştu.

Öztrak, AKP döneminde Türkiye ekonomisinde biriktirilen kırılganlıkların "Türkiye'nin Bernanke rüzgarının önündeki yaprak gibi bir o yana, bir bu yana savrulmasına" neden olduğunu kaydetti ve "FED'in 22 Mayıs'ta yaptığı açıklamadan bu yana borsadaki şirketlerin değeri 152 milyar TL eridi. Borsa 70 binin altına indi. Şimdi, "Borsa 65 binlere gider mi?' diye piyasada konuşuluyor. Döviz fren tutmuyor. Dolar kuru 2 TL sınırına dayandı. Euro kuru 2,65 TL'yi geçti. Döviz sepetinde yeni rekorlar kırıldı. İnsanlar kurdaki dalgalanma yüzünden sözleşme yapamaz oldu" dedi.

Artan döviz kuru nedeniyle BOTAŞ'ın doğalgaza zam yapacağına yönelik duyumların artmaya başladığını, doğalgaza gelecek bir zammın, elektriğe de zam demek olduğunu hatırlatan Öztrak, son dönemde akaryakıttaki fiyat artışına da dikkat çekerek, "Sabit gelirli vatandaşlar önümüzdeki günlerde biraz daha ezilecek" değerlendirmesinde bulundu.

Merkez Bankası'nın Başbakan Erdoğan'ın Dolmabahçe ofisinden verdiği talimatlarla yönetilir hale geldiği eleştirisinde bulunan Öztrak, Merkez Bankası'nın itibarının dibe vurduğunu, şimdi Türkiye'nin o itibarı mumla aradığını söyledi. "Merkez Bankası panikledi, piyasalara yön veremiyor. Panikleyen TCMB'nin bir dediği bir dediğini tutmuyor, bir yaptığı diğerine uymuyor" diyen Öztrak, belirsizlik yaratması gereken günlerde elini açık edip, belirsizliği azaltması gereken günlerde belirsizliği artıran Merkez Bankası'nın ülkenin zar zor biriktirilen dövizlerini, faizi artırıp Başbakanın öfkesini çekmemek için har vurup harman savurduğunu söyledi. Buna rağmen dövizin ateşinin düşmediğini belirten Öztrak, "Çünkü Banka'nın ne döviz satışında, ne de faiz silahını kullanmaktaki kararlılığına ve bağımsızlığına kimse inanmıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Ayçiçek üreticileri başta olmak üzere çiftçilerin ve besicilerin çok zor durumda olduğunu kaydeden Öztrak, "Sadece mazotun fiyatı son bir yılda yüzde 13,3 artarken, çiftçinin ektiği ayçiçeğinin fiyatı yüzde 33,3 düşüyorsa, çiftçilerimiz nasıl ayakta kalacak?" diye sordu. Üreticilerin yağ fabrikalarının dışarıdan ithal ettikleri her 1 kg ayçiçeği karşılığında, içeriden de 1 kg ayçiçeği almaları uygulamasına yeniden dönülmesini ve bu suretle fiyatların dengelenmesini talep ettiğini kaydeden Öztrak, "Ayçiçeğine devletin kg başına verdiği prim, üç yıldır neredeyse yerinde saymaktadır. Bu yıl desteğin en az 50 kuruş olması çiftçimizin tarlasından koparılmasını önleyecektir. Ülkemizin gerçek meseleleri işte bunlardır" ifadelerini kullandı.

-"TÜRKİYE FONU, TİPİK AKP CİNLİĞİ"-

Ekonomide işler hızla tıkanmaya doğru giderken hükümetin bir takım uçuk ve tehlikeli projelerle kamuoyunun karşısına çıktığını ve gündem değiştirmeye çalıştığını söyleyen Öztrak, Türkiye devlet yatırım fonu tartışmaları hakkında özetle şunları söyledi:

"Hükümet küresel ekonomideki gelişmelere güçlü bir tepki vermek amacıyla böyle bir fon kurmaya hazırlanıyormuş. Küresel ekonomide parti biterken, dış finansman kanalları yavaş yavaş kapanırken; hükümetten böyle "yaratıcı(!)' çözümler duymak güveni daha da sarsar. Dünyada devletlerin kurup yönettiği yatırım fonları elbette vardır. Ancak bu ülkelerin ya çok büyük doğal kaynakları ve bu kaynakların satılmasından elde edilen büyük döviz gelirleri vardır ya da ülkenin ihracatı ithalatının çok ama çok üzerindedir ve Merkez Bankası kasası dövizle dolup taşmaktadır. Türkiye'de bizim bilmediğimiz bir doğal gaz veya petrol rezervi mi bulundu? Türkiye dünyanın en fazla cari açık veren ekonomilerinden birisi Bırakın Merkez Bankası kasasında dolar biriktirmeyi rezervlerimiz bir yıllık finansman ihtiyacımızı karşılamıyor. Peki, o zaman bu fon ne için kurulacak? Tipik bir AKP cinliği

1999'da kurulan işsizlik fonunda bugüne kadar birikmiş 66 milyar TL tutarındaki paraya göz dikmişler. bırakın gelecek nesillere refah aktarmayı, işsizin parasını mahalli idare seçimlerine kadar yiyip bitirecekler. Yani AKP şimdi çıkmış, işçi ve işverenin ödediği primlerle kurulmuş, işsizlere ait bu paraları gasp etmeye çalışıyor. Çünkü Başbakanın alayiş valayişle başlattığı, İstanbul'a üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, İstanbul-İzmir otoyol projesi gibi projelere artık dış finansman bulamıyorlar. İşsizin parasıyla bu projeleri yapacaklarını sanıyorlar."

-"MURSİ'Yİ BIRAK MEMLEKETE BAK"-

Büyümenin düştüğü, işsizliğin arttığı ortamda İşsizlik Fonu'nun paralarına ilerleyen günlerde daha çok ihtiyaç duyulacağını söyleyen Öztrak, "Bu paranın yüzde 93 gibi önemli bir kısmı hazine kağıdında. Piyasalarda hazine kağıdı alma iştahı düşüyor. Bir de fon, parasını yatırımlarda kullanmak için kağıt satışına geçerse faizlerin daha da artacağı kesin. Faizler artınca büyüme daha da düşecek" dedi.

AKP'nin son dönemde Türkiye'nin hiç sorunu yokmuş gibi Suriye ve Mısır üzerinden gündem oluşturma çabasına giriştiğini söyleyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son dönemde coğrafyamızda yaşanan vahşeti ve insan hakları ihlallerini kimsenin içine sindirmesi mümkün değildir. Ancak, Başbakan'ın ülkemizin bu kadar sorunu varken, "Benim cumhurbaşkanım Mursi'dir' noktasına kadar gitmesini, tüm bakanların işi gücü bırakıp dış politika konuşur hale gelmesini anlamak da mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının cumhurbaşkanı, ne zamandan beri, kardeşim dediği sayın Abdullah Gül değil de, Mursi oldu?"

-"BAŞBAKAN'IN GÖZ YAŞLARI YANDAŞ SEÇİYOR"-

Başbakan Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında gözyaşlarına boğulmasının herkes gibi kendisine de Mısır'daki insanlık dramını bir kez daha hatırlattığını ifade eden Öztrak, "Ancak Başbakan'ın ihvan partisinin mensuplarının acıları için dökülen gözyaşlarının; kendi ülkesinde bir parkın alışveriş merkezine dönüşmesini engellemeye çalışırken polis şiddeti neticesinde yaşamını yitiren gençler ve aileleri için akmadığını da hatırladım. Demek ki Başbakan'ın gözyaşları, yandaş seçiyor, haksız yere öldürülen herkes için aynı cömertlikle akmıyor" dedi.

AKP döneminde ekonomide yaratılan kırılganlıkları örtecek para bolluğunun sonuna gelinmesinin Başbakan'ın ve ekonomi yönetiminin tüm senaryolarını çökerttiğini söyleyen Öztrak, hükümetin şimdi dikkatleri içerideki sıkıntılardan dışarıya çekmeye çalıştığını, Türkiye ile dışarısı arasında "zorlama benzerlikler" kurarak, oy tabanını konsolide etmeye çalıştığını belirtti. Bunun "ülkeyi paranoya ve komplo teorilerine batırarak, yangın yerine çevirebilecek bir strateji" olduğu uyarısında bulunan Öztrak, "Başbakan, lokantada yiyip, içip hesabı ödememek için masayı devirmeye çalışan müşteri gibi davranmaktadır. Hesabı ödemeden masadan kalkmak için lokantada yemek yiyen herkesin huzurunu kaçırmaya uğraşmaktadır" diye konuştu.

Başbakan'ın her konuşması siyasi istikrarı bozduğunu ve ülkenin risk primini yükselttiğini kaydeden Öztrak, ülkede yaşananların sorumlusu olarak faiz lobisini gösteren Erdoğan'ın aslında faizleri artıracak her şeyi yaptığını, adeta "faizcilere sunulacak kadayıfın üstüne kaymak koyduğunu" ifade etti. Erdoğan'ın çıkardığı kavgaların ülkeye para gelmesini zorlaştırdığına dikkat çeken Öztrak, şunları söyledi:

"Kavgalı eve, para zor gelir, gelirse de bunu paranın faizine yansıtır. Tüm millet bundan sıkıntı yaşar. Sisi'yle, Esad'la uğraşmaya ayırdıkları zamandan çok daha fazlasını bakkal Ahmet Bey'in, işçi Fatma Hanım'ın, çiftçi Münir Beyin, KOBİ sahibi Murat Beyin, emekli Ayşe Hanım'ın sorunlarına ayırmalarının gerektiği günlerdeyiz. Bu güne kadar ekonomiyi yönetmenin vatandaşı borca batırmak olduğunu sanan hükümet, şimdi vatandaşı faize ve borca ezdirmemek için her türlü önlemi almaya, çok çalışmaya mecburdur. Yoksa daha dün kendi sözcülerinin söylediği gibi "Mazlumun ahı tahttan indirir şahı.'

Öztrak, ekonomide bir kriz yaklaştığı görüşünde olup olmadığının sorulması üzerine, "Kriz beklentisi içinde olmanın alemi yok. Bizim yapmamız gereken kriz olmaması için hükümeti uyarmak. Sonuçta yaşanan her krizin faturası ülkenin yoksul vatandaşlarına çıkmaktadır. Son 10 yılda vatandaşların ve şirketlerin çok ciddi şekilde borca batırılmış olması önümüzdeki Allah korusun her hangi bir kriz yaşanması halinde bunun etkilerini çok üst noktalara çeker. Kimse bu vebalin altından kalkamaz. Onun için AKP bir an önce bunun üstünü örtmeye çalışmaktan vazgeçip ekonomiye dönmelidir. Bu hükümet kendisinden önceki hükümet kadar cesur olmalıdır. O hükümet giderayak çok önemli tedbirleri alarak ekonomideki kırılganlıkları telafi etmişti. Bu hükümet de aynı şeyi yapmalıdır."

Öztrak, Ecevit döneminde yaşanan ekonomik krizin hatırlatılması ve "O dönem ekonominin başındaydınız, şimdi de öyle bir süreç görüyor musunuz?" diye sorulması üzerine de, "Görmesem bu kadar sert uyarmam. Çok sıkıntılı noktalara gidiyoruz. Hala çıkış imkanı var. Bu çıkışı sağlamak için bir takım önlemleri almaya başlamaları lazım" dedi. - Ankara

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel CHP'li Öztrak: Başbakan'ın Gözyaşları Yandaş Seçiyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement