CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Bizim Şikayet Etmeye Hakkımız Yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerinin yerel seçimlerde oy oranlarının yüzde 30'ü aştığını ama seçim sandıklardaki hileler nedeniyle böyle bir tabloyla karşılaştıklarını söyleyerek, "Bizim şikayet etmeye hakkımız yok. Oyların şu veya bu şekilde çalındığını iddia ediyorsan orada adamını tutacaksın. Sandığın başında kalacak, elektrikler söndüğü zaman, sandığın başında duracaksın sandığa veya çuvala müdahale edilmesine kesinlikle izin vermeyeceksin. Bunun aksadığını görüyoruz" diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Halk TV'de yayınlanan bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevaplandırdı. Kendisine TBMM'de yapılan yumruklu saldırıya ilişkin gelişmelerin takip edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, konunun partililer tarafından incelendiğini kaydetti.

-"OYLARIMIZIN 17 ARALIK OLAYLARINDAN SONRA YÜKSELEBİLECEĞİ BEKLENTİMİZ VARDI"-

Parti Meclisi'nin Cuma günü CHP'li vekillerin ise Cumartesi günü toplanarak 30 Mart'ta yapılan yerel seçimleri değerlendireceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu seçimlerde CHP'nin yüzde 32 çıtasını aşma hedefleri olduğunu kaydetti. Yapılan anket sonuçlarının da bu civarda gerçekleştiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "28-32 bandında gidip gelen kamuoyu yoklamaları vardı. Ayrıca oyumuz sürekli artıyordu. Ayrıca bu artışın, 17 Aralık olaylarından sonra biraz yükselebileceğini, beklentimizin de üzerinde bir yükseklik yakalayabileceğimizi düşünmüştük. Ama o gerçekleşmedi. Ama bunun nedenlerine bakmamız gerekiyor" dedi.

Seçim propagandalarını "sadece yolsuzluk üzerine kurdukları" yönünde eleştirilerin geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, yapılan mitinglerde, çiftçilerin, sanayicilerin sorunları ile sosyal belediyecilik konusu üzerinde durduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Mazotun fiyatından tutunda, fındığa kadar, çaya kadar. Hemen pek çok konuya değindik. Belediye başkanlarımızın neler yapmaları gerektiği bunları ifade ettik. Hemen hemen gittiğimiz her yerde yolsuzlukların Türkiye için çok önemli açığı açısından ciddi yaralar açtığını da söylüyorduk" dedi.

-"CHP DİYE BİR PARTİ KALMAZDI"-

AK Parti'nin 2 milyon oy kaybettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yüzde 50'lerden 52'lerden bahsediyorlardı ne oldu? Yüzde 43 oldu. Demek ki bu toplumun yüzde 57'lik bir karşıtlığı var ve bu giderek artıyor. AK Parti'ye baktığınız zaman 2002'den bu yana bir düşüşü gözleyebiliyorsunuz. Önümüzdeki süreç içinde göreceksiniz" ifadelerini kullandı.

Seçim meydanlarında halkın vicdanına seslendiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu kadar büyük bir yolsuzluk Cumhuriyet tarihinde hiç olmadı. Eğer biz seçimlerde yolsuzluklardan hiç söz etmeseydik emin olun çok daha yoğun bir eleştiri alırdık" diye konuştu.

"Eğer CHP elindeki bu yolsuzluk kozaları AK Parti'nin eline geçseydi ve bunu CHP'ye karşı kullansaydı AK Parti'nin oylarında patlama yaşanabilirdi" denildiğinin ifade edildiğinin kaydedilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, "Zaten CHP'de böyle bir olay olsaydı, CHP diye bir parti kalmazdı" dedi.

-"BENİM SAMİMİ İNANCIM, BİZİM 30'Ü AŞTIĞIMIZ ŞEKLİNDEDİR"-

Yapılan yolsuzlukların Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "17 Aralık'tan seçimin olduğu güne kadar, bütün gazetelerin havuz medyası dahil, ortak konusu neydi, yolsuzluklardı. Bütün manşetler neydi, yolsuzluklar üzerineydi. Peki biz onu dile getirmeyecektik de neyi dile getirecektik?" diye konuştu.

Anket şirketlerinin verdiği sonuçların kendilerini yanıltıp yanıltmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Benim samimi inancım, bizim 30'ü aştığımız şeklindedir. Ama seçim sandıklardaki oy çalmalar, buna benzer pek çok olay böyle bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini CHP'nin kazandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Kazandığımız seçim bize sandıkta hileyle kaybettirildi" dedi.

"CHP örgütü Mansur Yavaş'a gerektiği kadarıyla destek verdi mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Ellerinden gelen desteği vermeye çalıştılar. Sayın Mansur'un beklediği desteği verdiler mi onu bilmiyorum. Kendisiyle konuşamadım ama konuşurum" diyerek cevap verdi.

Bazı CHP'li adayların "partimden gereken desteği göremedim" şeklindeki eleştirilerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bir belediye başkan adayımızın özellikle seçimler bittikten ve sayımlar başladıktan sonra bütün sandıklarda CHP temsilcisini görmek istemesi kadar doğal bir şey yok. Eğer böyle bir beklenti gerçekleşmemişse, ayların da böyle bir tepki vermesi son derece doğaldır" şeklinde konuştu.

-"ALINACAK DEĞİL ALMAMIZ GEREKİR"-

Sandık müşahitlerine verdikleri talimatları anlatan Kılıçdaroğlu, "Bizim şikayet etmeye hakkımız yok. Oyların şu veya bu şekilde çalındığını iddia ediyorsan orada adamını tutacaksın. Sandığın başında kalacak, elektrikler söndüğü zaman, sandığın başında duracaksın sandığa veya çuvala müdahale edilmesine kesinlikle izin vermeyeceksin. Bunun aksadığını görüyoruz" diye konuştu.

"Örgütün mercek altına alınması gerekir mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Aslında almamız gerekir. Alınacak değil almamız gerekir. Yeniden yapılanma, sandığa giden görevlilerin hangi gerekçeyle orada olmadığı değerlendirilecek" diyerek cevap verdi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yurt dışında yapılacak bölümünde yaşanacak sorunların önüne geçilmesi için o ülkelerde yapılanmalarının olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun akademisyen Deniz Ülke Arıboğan'a Cumhurbaşkanlığı için teklif götürdüğü iddialarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Benim de aldığım istihbarata göre de böyle bir şey yok" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için tüm alternatifleri değerlendirdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin bütün halkı kucaklaması, saygın olması, Türkiye dengelerini, dünya dengelerini iyi bilmesi, ülkenin sağlıklı yönetilmesi için devletin bütün kurumlarının uyum içinde çalışabileceği bir gücü elinde tutabilmesi, bunu göstermesi çok önemlidir. Önümüzdeki süreç içerisinde tablo biraz daha netleşir, bizim açımızdan" ifadelerini kullandı.

-"ERDOĞAN, YOLSUZLUKLARINI KAPATMAK İÇİN ÖZEL BİR DÜŞMAN YARATTI O DA CEMAAT"-

"Milletvekilliği adayları belirlenirken ön seçim yapılacak mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Tüzüğümüzde bununla ilgili bir düzenleme yapıldı, son kurultayda. Önemli ölçüde merkez yoklaması yapma hakkımız yok zaten, dolayısıyla ağırlıklı olarak ön seçim yapacağız" diyerek cevap verdi.

CHP'nin merkez Sağa yakınlaşan bir tutum izlediği yönündeki eleştirilere cevap veren Kılıçdaroğlu, "Bizim sağa sola filan kaydığımız yok. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Emekten yana bir partiyiz, yoksulun yanında olan bir partiyiz. Bizimle kim gelmek isterse yolumuza devam ederiz. Biz sağa kaydık diye bir eleştiriyi doğrusu anlamakta zorluk çektiğimi de ifade edeyim. Merkez sağdan bize gelenler var, gelecek tabi gelenlere biz kapımızı kapatacak mıyız? Biz herkese kapımızı açacağız. Kimlik sorunu yok zaten. Benim kalkıp da partiye yeni bir kimlik uydurma gibi bir yetkim yok. Partinin tüzüğü var, partinin ilkeleri var, partinin programı var. Bunları hatta bazen yetersiz görerek genişletmek ve çağa uydurmak isteriz. Bir grup arkadaşımız parti programını güncelleştirmeye çalışıyor. Dünya değişiyor, dengeler değişiyor, bizim de değişmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

"Hizmet hareketiyle işbirliği yapıldı mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu şu şekilde cevap verdi:

"Bizim özel pazarlıklar yapmamız veya bir araya gelmemiz söz konusu değil. 17 Aralık operasyonundan sonra Erdoğan, yolsuzluklarını kapatmak için özel bir düşman yaratması gerekiyordu o düşmanı da yarattı. "Cemaat işte paralel bir devlet oluşturdu, bunların inlerine gireceğim filan' diye. Ben şunu söyledim, "devletin içinde paralel bir devlet olamaz. Paralel bir devlet varsa o paralel devleti kim yarattı.' Herhalde biz yaratmadık. Çünkü biz iktidarda değiliz. Çıktın sen, ilk tepkin şu oldu; "siz ne istediniz de biz vermedik.' Onların her istediğini verdiysen önce çık şu milletin karşına "şunları istedi ve ben de şunları verdim' söyle ki biz de bilelim. Ben şundan kesinlikle eminim yolsuzluklar konusunda paralel bir oluşum var. Baş aktörü var, bakanları var, bürokratları var, işadamları var. Yüzde yüz mü? Yüzde yüz. Belgeli mi? Belgeli."

-"YENİ MİT YASASINDAN SONRA YENİ YEŞİLLER ÇIKACAK"-

Cemaatin CHP'ye yerel seçimlerde aday empoze edip etmediğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim, niye aday empoze etsin. Bizim 5 kişilik bir komisyonumuz var, Parti Meclisimiz var kararı onlar verirler. "Şu empoze etti ve biz bunu getirdik' dersek Parti Meclisimiz ayağa kalkar. Bunların tamamı CHP ile cemaati yan yana koyup ikisini düşman ilan etmek için Erdoğan bir strateji geliştirdi. Bazıları da buna takıldılar. Çünkü eleştirileri Erdoğan'ın söylemi üzerinden algılıyorlar ve onun üzerinden yapıyorlar. Oysa biz cemaatle ilgimiz alakamız yok dedik" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Twitter'ı vergi kaçakçısı ilan ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, Twitter yetkililerinin bunun üzerine bir açıklama yaparak vergi ödediklerini belirttiklerini anlattı. "Başbakan'ı yalancılıkla itham ediyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir Başbakan o konumda olmaz olmamalıdır" ifadelerini kullandı.

MİT'e çeşitli yetkiler veren kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye bir istihbarat devletine, bir muhaberat devletine dönüştürülmek isteniyor. İstihbarat devletinin özelliği şudur, istihbarat kuruluşları devletin yetkili birimlerine bilgi verirler, devletin başındaki siyasal partiye değil. Bütün istihbarat örgütleri hukuk içinde çalışırlar. Hukuka aykırı bir işlem olduğu zaman onun hesabını sorarlar. Bunun kuralı budur. Biz yasa çıkardık bütün hukuk dışı işlemler nedeniyle hesap sorulmayacak" dedi.

Faili meçhul cinayetlerin üzerine gidilmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Yeni MİT yasasından sonra yeni Yeşiller çıkacak. Bu yasayla beraber, yabancı sermayenin Türkiye geleceğinden endişe duymaya başladım. Bütün bilgileri MİT alabiliyor, olmaz" dedi.

Kılıçdaroğlu yeni MİT düzenlemesini Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini de söyledi.

-"YENİ BİR STRATEJİ BELİRMEYE KARAR VERDİK"-

Anayasa Mahkemesi'ne yönelik "siyasal saldırı" yapıldığını söyleyen ve Başbakan Erdoğan'ın yönelttiği eleştirileri değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Anayasa Mahkemesi niçin vardır? Yasalar Anayasa aykırı mıdır değil midir bunu denetlemek için vardır. Görevi bu zaten. Yoksa bir cinayet davasına bakmaz zaten. Ama siz Anayasa'ya aykırı düzenleme yapıyorsunuz, onun iptalini öngören bir mahkemeyi kaldırmak istiyorsunuz. Çünkü kendi totaliter devletinizi kurmak tahkim etmek istiyorsunuz. Olay budur" dedi.

"Seçim gecesi neleri düşünerek yastığa başınızı koyarken neler düşünerek uyudunuz veya o geceyi nasıl geçirdiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu diyerek cevap verdi:

"Seçim gecesi uyumadım. Haberleri izledik, sonuçları izledik. Arkadaşlarla telefonda konuştuk, genel merkezle konuştuk, zaman Ankara, zaman İstanbul, zaman zaman İzmir, zaman zaman Ardahan buralardan telefonlar geliyordu. O telefonlarla konuştuk. Elektriklerin kesilmesi dolayısıyla birden bire yoğunlaşan bir şikayet geldi. Zaman zaman Eskişehir'le Yılmaz hocayla görüştük. Sonra sonuçlar gelemeye başladı baktık tabi. Dolayısıyla o gece uyudum dersem yalan olur. Daha iyi bir sonuç bekliyorduk. Beklentilerimiz tam karşılanmadı. En azından benim beklentim tam karşılanmadı. Tabi iyi bir sonuç olabilseydi çok mutlu olacaktık, tabanımız da çok mutlu olacaktı. Yine çok olumsuz bir tablo değil tabi karşımızdaki. Bunu açık yüreklilikle ifade edeyim. Ama daha iyi bir tablomuz olabilirdi. Şunu düşündüm; demek ki az çalışmışız. Daha fazla çalışmamız lazım. Toplumun her kesimine, her coğrafi bölgeye gidip düşüncelerimizi daha net, kabul edileceği ortamlarda yerlerde aktarmamız gerekiyor. Ve yeni bir strateji belirmeye karar verdik. Çünkü biz propagandamızı şöyle yapıyoruz; ya bildiri dağıtıyoruz diğer siyasi partilerin yaptığı gibi. Esnaf ziyaretleri yapıyoruz, mitingler yapıyoruz. Diğer siyasi partilerden farklı olarak tematik mitingler yapıyoruz. İşsizlik mitingleri gibi"