Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin, "Şu an itibariyle bize net ulaşan bir şey tabii yok ama biz tabii elimize geçen her türlü belgeyi, bilgiyi Amerika'ya ulaştırıyoruz ve takipçisiyiz. Amerika'nın dışındaki diğer ülkelerde de biliyorsunuz takibini yapıyoruz ve oralardaki öncü, lider konumunda olan FETÖ'cüleri de tek tek toparlıyoruz." dedi.
Canlı yayında, elebaşı Gülen'in iadesine ilişkin ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesinin sorulması üzerine Erdoğan, "Şu an itibariyle bize net ulaşan bir şey tabii yok ama biz tabii elimize geçen her türlü belgeyi, bilgiyi Amerika'ya ulaştırıyoruz ve takipçisiyiz. Amerika'nın dışındaki diğer ülkelerde de biliyorsunuz takibini yapıyoruz ve oralardaki öncü, lider konumunda olan FETÖ'cüleri de tek tek toparlıyoruz. Onların sorgulanması, yargılanması devam ediyor ve ondan sonra da kendileri cezaevine konuluyor. Oralarda artık tutukluluk süreci, mahkumiyete girenler, mahkumiyet süreci yaşamaya devam ediyorlar." yanıtını verdi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik müzakerelerinin askıya alınmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Avrupa Parlamentosu'nun almış olduğu kararın herhangi bir kıymeti harbiyesi yok." dedi.
Avrupa Birliği'nin büyük bir kriz içerisinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bunun ilk adımı Brexit'ti ama bunu başka ülkeler de takip edeceğe benziyor. Bu Fransa'da yaşanan olaylar sıradan değil. Bunları bir kenara koyamazsınız. Demek ki bir yerde boşluk var. Boşluk sebebiyle de bunlar yaşanıyor. Aynı şekilde diğer ülkelerde ciddi sıkıntılar... Avrupa Birliği kurumları da Avrupa Birliği'nin içinde bulunan bu krizden tabii olumsuz etkileniyor. Avrupa Birliği'nin maalesef şu anda Avrupa'ya bile faydası yok. Bunu ben neye benzetiyorum? Hani bizim şu anda bir tezimiz var ya 'Dünya beşten büyüktür' diyoruz. Şimdi Avrupa Birliği bir defa bunu yakalayamadı. Bir defa Avrupa da özellikle Avrupa Birliği'nden büyüktür. Bunu bir defa bilmemiz lazım. Sadece bunu bu ülkeler oluşturmuyor ki... 'Türkiye'yi niye almıyorsunuz arkadaş' dediğiniz zaman hep söyledikleri nedir biliyor musunuz? 'Sizin 82 milyon nüfusunuz var.' Nüfusumuz çok. ya siz dilinizin altındaki asıl baklayı çıkarın ya, şunu bir çıkarın. Çıkarmıyorlar ama bunu bir zamanlar Fransız Dışişleri Bakanı'ndan bizzat dinledim. Ne dedi biliyor musunuz? 'Siz Müslümansınız, sizi Avrupa Birliği'ne almazlar' dedi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim de bir B planımızın, C planımızın olması lazım. Yani vizede, Gümrük Birliğinde aynı şeyleri yaptılar. Hala aynı şeyleri yapıyorlar. İşte şu anda 14 fasıl, 15 fasıl buralarda işi sürüncemede tutuyorlar. Olur veya olmaz şunu bir defa bilmemiz lazım ki, Türkiye, Avrupa Birliği'ne her şeyiyle bağlı bir ülke konumunda değil. Onun için 'Kopenhag Kriterleri olmazsa, Ankara Kriterleri'ni tesis ederiz. Onunla yolumuza devam ederiz' demiştim. Bugün de aynı kafadayım. Bunun nihai kararını kim verecek? Milletim verecek. Yapılması gereken nedir? Milletime giderim, milletim ne diyor? Devam mı diyor? Devam. Tamam mı diyor? Tamam. Bu kadar bizi oyalamaya hakkınız yok ya. Burası bir kabile devleti değil, burası Türkiye. Bizim dünyada 22 milyon kilometrekareye hükmetmiş bir devlet anlayışımız var. Biz oralardan küçüle, küçüle gelmişiz 780 bin kilometrekare olmuşuz. O şu anda 'Ben Avrupa Birliği üyesiyim' diyenlerin bir çoğunda bizim izlerimiz var. Hala atlarımızın orada mahmuzlarının izleri var. Önce bunu görmeleri lazım. Bunu göremeyenlere değerlendirmemizi milletimizle yaparız. Ondan sonra da kararımızı verir yolumuza devam ederiz. Olay bu kadar basit." değerlendirmesini yaptı.
AB'nin mülteciler konusunda ilk etapta 3 artı 3 milyar avro vereceklerini, ondan sonra tekrarının olacağını söylediklerini anımsatan Erdoğan, "Şu ana kadar verdikleri 1 milyar 750 milyon dolar. Bize diyorlar ki 'proje proje...' Ne projesi ya. Biz yatırdık, yatırdık. Şu anda 37,5 milyar dolar yatırdık. Eser ortada. Senin plan proje dediğin şey geleceğe yönelik. Biz yapmışız bunu. 'Gelin bunlara bakın, gezin buraları, görün' diyorum. Yaptıklarımızdan bize siz bedel ödeyin ve zaten bunları bizim bütçemize vermiyorsunuz. Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla AFAD'a, Kızılay'a, buralara veriyorsunuz. Tablo bu." diye konuştu.
Cemal Kaşıkçı cinayeti
Cemal Kaşıkçı cinayetinin uluslararası platformlara taşınmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şu karşılığı verdi:
"Bizim partimizin adı adalet. İkincisi kalkınma ve bir devlet veya liderler adalet üzere ayakta dururlar. Eğer adalet yoksa çökmeye mahkumdurlar. Türkiye her zaman olduğu gibi adaleti savunmaya devam edecek, buradan taviz veremeyiz. Çünkü adalet mülkün esasıdır. Burada zikredilen mülk, 'mal mülk' anlamında mülk değil. Devletin ikamesi için ifade edilen bir anlamdır. Gelinen noktada Cemal Kaşıkçı cinayetini örtbas etmek, yok saymak mümkün değildir. Elimizdeki belgeler bize bunu gösteriyor. Biz bunu başta Suudi Arabistan'ın yetkilileri olmak üzere hepsine dinlettik. Kendileri bunu dinledikleri zaman, feveran ettiler. 'Bu ancak morfinlenmiş bir insanın yapacağı bir iş' dediler. Bunu biz özellikle Kral Selman'la da görüştük. Aynı zamanda veliaht prensle de bunları telefonda görüştük ama bir netice alamadık. Hep söylüyorlar, 'Biz bunlara verilmesi gereken ceza neyse vereceğiz.' Şimdi ortada bir defa şöyle bir durum var. Bunu kaç kere anlattım televizyonlarda. İki tane uçakla buraya gelen 15 kişi, bu işi icra edenler ve bu 15 kişinin içinde bunun katilleri ama zaten burada ortak bir eylem var. Bu ortak eylemin talimatını veren kim? Bunun ortaya çıkması lazım. Bu da belli, niye? Bu 15'e talimatı kimin verdiğini bu 15 biliyor zaten. Hatta Dışişleri Bakanları şu anda Dışişleri Bakanlığı görevinden alındı, başka bir göreve getirildi. O çok daha ileri gitti, dedi ki 'Yerli işbirlikçiyle beraber bunu yaptık.' Veliaht prens ise arka kapıdan Cemal Kaşıkçı'nın çıktığını söyledi. Bizzat kendisi. ya bu nasıl bir iş ki, dışarıda nişanlısı bekliyor, Cemal Kaşıkçı arka kapıdan çıkıyor, nişanlısını almadan gidiyor. Böyle bir mantık, böyle bir anlayış olabilir mi? Bunlar dünyayı enayi zannediyorlar. İşin tabii ileri boyutlarını da kendileri çok daha iyi biliyor. 'Ben kesmeyi çok iyi bilirim' diyen bir ahlaksız, adi var orada. Meğerse bu adli tıp mensubuymuş. Bakın gelişte kimi nereye gönderecekleri belli. Başlarındaki lider konumunda olan isimler belli. Bu isimler ortada olduğuna göre, bunu şimdi veliaht prens bilmeyecek de kim bilecek. Bunun toplamda 22 kişiye falan çıkarıldığını söylediler. Talimatı veren belli. Bunu Amerika'dan gelen heyet, onlar bile kararı adeta kendi aralarında vermiş durumdalar ama konuşmuyorlar, konuşamıyorlar. Sadece 'biz böyle zannettik' diyorlar."
"Sağa sola dolar, petrol dağıtmak suretiyle bu iş çözülmez"
Erdoğan, BM'den ve CIA'dan gelenlere kayıtların dinletildiğini aktararak, "Biz ortadayız, her şeyimizle bunları söylüyoruz. Suudi Arabistan, Türkiye ile olan ilişkilerine yönelik farklı tavırlar içerisine girmek suretiyle bu işi farklı bir mecraya doğru akıtıyor. Biz sizin bir defa lekelenmemeniz, bu noktada adil davranmanızı bekliyoruz sizden. Bunun adımını atın. Her zaman bizim bir sözümüz var. Nedir o? 'Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz' Eğer senin bu noktada kendinden şüphen yoksa, ne korkuyorsun açıkça çık ortaya konuşman ne varsa bunları konuş. Ama böyle sağa sola dolar, petrol dağıtmak suretiyle bu iş çözülmez. Çünkü ortada bir can var. Bu bir kalemşor ve senin vatandaşın. Biz bunu dünyaya anlattık, anlatacağız. Çünkü bu benim ülkemde oldu." değerlendirmesini yaptı.
"Yeni askerlik sistemi ne zaman hayata geçecek?" sorusuna Erdoğan, "Yakın, yakın. Şu anda tarih vermeyeyim de... Bir defa seçim sonrasına kalır çünkü şu anda Savunma Bakanımız yurt dışında. O da gelecek." yanıtını verdi.
Erdoğan, Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgiliyse "Yarın saat herhalde 17.00 gibi biter diye düşünüyoruz. Sayın Bahçeli zaten bu noktada açıklamasını sağ olsun yaptılar. Biz de arkadaşlarımızla gerekli çalışmalarımızı yaptık. Nasıl ki MHP milletvekillerinin parlamentoda olması çağrısını Sayın Bahçeli ifade ettiyse, biz de tabii aynı şekilde bütün milletvekillerimizin eksiksiz Meclis'te olmasını özellikle istiyoruz. Bir an önce seçimi bitirip, seçimden sonra yeni meclis başkanımız inşallah görevine başlamış olur." ifadelerini kullandı.
Gençleri sigaradan korumak istediklerini ifade eden Erdoğan, "Büyük kızım Yeşilay'ın yönetiminde, ciddi gayreti var. Kurumsallaşma noktasında gerek ulusal gerek uluslararası bazda çalışmaları devletle koordineli olarak yürüyor. Yeni düzenlemeler de gelecektir, bunun çalışmalarını ayrıca yapıyoruz, yapmamız lazım. Ben bireysel olarak yapıyorum. Siz de yapın, arkadaşlarınızın cebinden paketleri alın, tarihini yazın, telefonunu yazın. Gerekirse onları bize verin, biz zaman zaman sergileme noktasına gidiyoruz. Bu konuda çok farklı bir şekilde gelip bizden mali noktada, ekonomik olarak, finans noktasında destek isteyenlere de pek iyi bakmıyoruz." diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında Soruları Yanıtladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?