Cumhurbaşkanı Gül(3/son): Yolsuzluk Soruşturması İçin Ddk'yı Harekete Geçirmek İstedim - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Gül(3/son): Yolsuzluk Soruşturması İçin Ddk'yı Harekete Geçirmek İstedim

Cumhurbaşkanı Gül(3/son): Yolsuzluk Soruşturması İçin Ddk\'yı Harekete Geçirmek İstedim

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin Devlet Denetleme Kurulu'nu devreye sokup sokmayacağının sorulması üzerine, "DDK'nın şu anda gireceği bir iş değil. Şu anda mahkeme safhası görülüyor.

04.01.2014 00:33

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin Devlet Denetleme Kurulu'nu devreye sokup sokmayacağının sorulması üzerine, "DDK'nın şu anda gireceği bir iş değil. Şu anda mahkeme safhası görülüyor. Mahkemelerin yerine DDK giremez. Ama herhangi başka bir konu olur, kurumlar içerisinde, DDK da tabi ki girer. Nasıl birçok konularda çalışmalar yaptıysa. Onların bir çalışma usulü var. Kendilerine ben, "bugünkü konular, sizin çalışmalarınıza giriyor mu? Bir şey yapabilir misiniz?' diye sordum. Şu anlamda, 'Bu noktada bizim teknik olarak yapabileceğimiz bir şey yok. Mahkeme safhasının gayet bağımsız bir şekilde çalışması gerekir' dediler" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, Habertürk televizyonunda yayımlanan bir televizyon programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Son yaşanan süreçte kendisine yapılan çağrıları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Gül, "Genelde iyi niyetli olarak yaklaşıyorum. Hepsine de dikkat ederim önem veririm. İşte Barolar Birliği'nin talebi vardı, davet ettim geldiler, anlattılar. "Çalışmalarınızı yapın gönderin ben de inceleteyim' dedim. Onun gibi diğer siyasilerden de oluyor. Deniz Bey de görüşme talebini iletti. Hafta içinde görüşeceğiz kendisiyle. Tecrübeli siyasetçiler görüşlerini söyleyeceklerdir" dedi.

-"VARSA, YANLIŞLA MÜCADELENİN YOLU DA YİNE HUKUK YOLUYLA OLUR"-

"Son olayla ilgili yapacağım nedir?" diyen Gül, "Mahkemelerin düzgün bir şekilde çalışması, mahkemeye herhangi bir müdahalenin olmaması, hükümetin işine düşenleri muhakkak ki en iyi şekilde yapması ve Türkiye'de onun da koruyacağı önemli şeyler var. Türkiye ekonomisinin bozulmasına fırsat vermemesi gerekiyor. Bu konularda Sayın Başbakanla paylaştığım şeyler oluyor, nihayette o da gereğini yapıyor" dedi.

"Şu anda yaşanan kriz hükümetle bir cemaat arasında yaşanan bir kavga. Siz burada kurumlar arasında bir uyumu kurmuş olmanız pek ala sorunları tek başına çözemeyebilir" denilmesi üzerine Gül, hükümetin karşısına ancak muhalefeti koyabileceğini aktardı.

Hükümetin karşısına başka bir kurumu koyamayacağını dile getiren Gül şöyle devam etti:

"Bunun ismini siz nasıl söylemek isterseniz söyleyin. Sivil toplum örgütleri şeklinde daha geniş olarak düşünürsek, kimisinin çeşitli gücü olabilir, kimisinin farklı gücü olabilir. Eğer sınırlarını aşan, Anayasa, kanunlar; devletin çalışma sistemini tanımayıp da başka bir dayanışma içersine girenler olursa, devletin görevi bunları ortaya çıkarmak olur. Bunlar bir hukuk düzeni içersinde olur. Burada Cumhurbaşkanı olarak ne yapabilirim? Kimsenin afaki konuşmaması gerekir. Ben ancak yeri geldiğinde herkesin aleni olarak dikkatini çekebilirim. Bu prensibi bu ilkeyi ortaya koyarım.

Devletin içersinde bugün böyle bir iddia olabilir, dün başka bir iddia olabilir. Başka politik inanç veya neyse böyle şeyler olabilir. Ben prensip olarak bunların hiçbirine müsaade edilmez. Ben bunu söylüyorum. Varsa yanlışla mücadelenin yolu da yine hukuk yoluyla olur.

-"BUNLAR TAMAMEN DIŞARIDA KALIR"-

Eğer olmazsa, mahkemeler var. Alt mahkeme, üst mahkeme var, diğeri var. O bakımdan burada ilkeli davranmak önemlidir. Tekrar söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, o kurumların şartlarını yerine getiriyorsa, o kurumlarda çalışabilir. Kendi ayrı inancı, düşüncesi, siyasi eğilimi olabilir, farklı sivil toplum örgütlerine dahil olabilir. Hatta bazı ülkeler var Avrupa'da, askerler, polisler bile sendikalara gidip üye olabiliyorlar. Ama bunlar tamamen dışarıda kalır. Devlet işi söz konusu, kamu işi söz konusu olduğunda bunlar asla burada bir motivasyon oluşturmaz. Burada herhangi bir şekilde dayanışma oluşturmaz. Tek uyacağı şey, anayasa, kanunlar, kurallar ve kendi hiyerarşisidir. Bunun dışına çıkanlar varsa, bireysel ve yapısal bir şekilde tabii ki bunları hukuk yoluyla yine çünkü buralarda subjektif de hareket edilebilir. Buna asla da müsaade edilmez, bir hukuk devletinde. Yine hukuk yoluyla, bunlar ispatlanır, buna göre gereği neyse kanunlarımız çerçevesinde yapılır."

-"KURALLAR İYİ DEĞİLSE HERKESİ YOLSUZLUK YAPMAYA AZMETTİRİR, YOLSUZLUKLA MÜCADELE İÇİN YENİ KURALLAR KONULMALI"-

Başkanlık sistemine sıcak bakıp bakmadığının sorulması üzerine Gül, "Ben doğrusu parlamenter sistemin Türkiye'ye daha uygun olduğu kanaatindeyim" dedi.

İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturması hakkında değerlendirmelerde bulunan Gül şöyle konuştu:

"Yolsuzlukla mücadele ve yolsuzluğa hiç bir şekilde tölerans tanınmaması ve kesinlikle olması lazım. Herhangi bir şekilde bir yolsuzluk iddiası söz konusu olursa, gayet açık bir şekilde muhakkak üstüne gitmek ve vicdanları tatmin edecek bir süreci muhakkak işletip ve neyse gerçekte yolsuzluk varsa, onu ortaya çıkarmak yoksa olmadığı konusunda ikna etmek gerekir. Bu konuda ben doğrusu şuna çok inanıyorum; prensipler, kurallar çok önemlidir. Yani demokrasi nedir, kuralları koyan bir nizamdır. Yolsuzlukların önlenebilmesi için de kuralların çok iyi şekilde konması gerekir ki yolsuzluklar önlenebilsin. Yoksa kurallar yeteri kadar iyi değilse, herkesi yolsuzluk yapmaya azmettirir, ortam. Yani açık söyleyeyim; ne dindarlık, ne vatanseverlik, ne solculuk, ne marksizim, ne şu ne bu. Bunlar eğer, kurallar açıkça ortada değilse yolsuzlukları önleyemez. Herkes bir şekilde kendisine bir şey çıkartır. Onun için kurallar çok önemli. Bu bağlamda ben, bize yeni kuralların gerektiği kanaatindeyim. Aslında AB müktesebatını aktarırken, bu konularla ilgili yapacağımız daha çok şeyler olduğuna inanıyorum."

-"BİR SAVCININ BİLDİRİ DAĞITMASINI FİLAN, AÇIKLAMA YAPMASINI DOĞRUSU BUNLAR DOĞRU ŞEYLER DEĞİL"-

Yolsuzluk soruşturmasına müdahale edildiği yönündeki iddiaların anımsatılması üzerine Gül, "Görüyorum tabii ki bunları, onun için söylüyorum. Bunların kamuoyunun vicdanını tatmin edecek şekilde, muhakkak ki bunların sonuna kadar üzerine gidilmesi, sürecin işletilmesi ve netice neyse mahkemelerin buna karar vermesi gerekir. Ama bu konuların sağlam bir şekilde gidebilmesi için bu tip iddiaların yapılırken de muhakkak ki hukuk prosedürlerini, kendi prosedürlerini aksatmayacak şekilde, eğer buralarda 'başka bir motivasyonla bunlar yapıldı' intibahı çıkarsa, o zaman yolsuzluğun üzerine gitmek zayıflatılır. Meşruluk gider orada da. Bu taraftan da bu tip iddialar var, yani o açıdan da yine bir savcının bildiri dağıtmasını filan, açıklama yapmasını doğrusu bunlar doğru şeyler değil. Onu söyleyeyim. Ama tekrar söylüyorum sonuna kadar bunun üzerine gidilmesi gerekir" diye konuştu.

-"KENDİ GEMİMİZİ DELMEYE BAŞLAMIŞ OLURUZ"-

Bazı tutuklamaların yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına sonradan eklenen 2 savcının onayıyla yapılmasının sürecin işliyor olduğunu gösterdiğini belirten Gül, "Buradan bir kaos ortamı çıkartmak, ülkeye yazıl olur. Hiçbir şeyin üzeri örtülemez. Bugün Türkiye yeteri kadar açık şeffaf, herkes her şeyi söylüyor, dile getiriyor. Bugün olmazsa yarın söyler, saklanan bir şey varsa" değerlendirmesinde bulundu.

"İki taraflı operasyon beklentisi söyleniyor" denilmesi üzerine Gül, "Böyle bir korku düzeni olamaz, onu söyleyeyim. Kim niye korkacak ki. Eğer bir yanlışı varsa ancak o zaman korkulur. Yanlışı olmayanın korkmaması gerekir doğrusu" dedi.

Son yaşanan olayların ekonomik istikrarı bozabileceği endişesi yaşadığını dile getiren Gül, "Böyle bir ortamda ekonomide güvensizlik, istikrarsızlık, beklentilerde kötüye gidiş, umutsuzluk söz konusu olursa biz kendi gemimizi delmeye başlamış oluruz" dedi.

-"DDK'YA SORDUM: "SİZ BİR ŞEY YAPABİLİR MİSİNİZ?' DİYE"-

"Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) 17 Aralık'a ilişkin harekete geçirmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna Cumhurbaşkanı Gül, "DDK'nın şu anda gireceği bir iş değil. Şu anda mahkeme safhası görülüyor. Mahkemelerin yerine DDK giremez. Ama herhangi başka bir konu olur, kurumlar içerisinde, DDK da tabi ki girer. Nasıl birçok konularda çalışmalar yaptıysa. Onların bir çalışma usulü var. Kendilerine ben, "bugünkü konular, sizin çalışmalarınıza giriyor mu? Bir şey yapabilir misiniz?' diye sordum. Şu anlamda, 'Bu noktada bizim teknik olarak yapabileceğimiz bir şey yok. Mahkeme safhasının gayet bağımsız bir şekilde çalışması gerekir' dediler" yanıtını verdi.

-"TIR MESELESİNİ SORDUM "TÜRKMENLERE YARDIM İÇİN' DEDİLER"-

Hatay'da durdurulan TIR'a ilişkin soru üzerine ve TIR ile ilgili olarak "devlet sırrı denmesinin" sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Şöyle, Türkiye'nin herhangi bir yerinde, başka bir yerde, başka bir zamanda bu tip bir şey olsa, böyle sır olamaz açıkçası. Ama hepimiz biliyoruz ki Suriye'de neler oluyor. Suriye'de neler yaşanıyor. Türkiye için ne büyük bir tehdit var. Suriye neredeyse yıkılmadık, yakılmadık yeri kalmadı. Suriye'nin özellikle Türkiye sınırlarına yakın taraflarında da çok radikal unsurlar ortaya çıktı. Bütün bunlar, bir taraftan Suriye rejiminin havadan saldırıları ile gerçekleşen bir sürü acılar, diğer taraftan da bütün kontrolsüz radikal güçler. Bütün bunların arasında kalmış ve ezilen, kış kıyamette çok kötü şartlar altında kalan Suriye'de bir Türkmen grubu var. 'Bu iş nedir' diye sordum, dün açıkçası da onun için söylüyorum. Ve Suriye'deki Türkmenlere yardım yapmak, her bakımdan onların ezilmesini önlemek, onları çok kötü şartlar altında bırakmamak ve her türlü insani yardımı yapmak da doğrusu bizim de borcumuzdur" diyerek cevapladı.

TIR'ın Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren bir TIR olduğunun kendisine söylendiğini belirten Gül, "Bu çerçeve içinden bakmak gerekir. Muhakkak ki yeri geldiğinde çeşitli güvenlik sebeplerinden dolayı, sır çerçevesi içine giren faaliyetler söz konusu olabilir. Ama bütün bunların muhakkak ki yasalar çerçevesinde olması gerekir. Devlet güvenliğini ilgilendiren konular açısından diyorum. Ama o TIR'ın ne olduğunu ben de bu şekilde sordum. Bana da söylenen budur" dedi.

-"AF KELİMESİNİ KULLANMAK TEHLİKELİ"-

Genel af konusunun konuşulduğunun sorulması üzerine Gül, "Genel olarak, "af' kelimesini kullanmak tehlikeli bir şeydir. Bunu söylemek isterim. Bunlar bir kez ağza alınır, ondan sonra nerelere gideceği, bu işlerin belli olmaz. Toplumun da bu konudaki şeyleri ayrıdır. Benim bildiğim kadarıyla şu anda, en azından hükümet tarafında böyle bir çalışma görmedim" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin bir soru üzerine Gül şöyle konuştu:

"Bu konuyla ilgili de bazı olayları filan buna bağlayanlar var. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu ülkede hep sancılı, kavgalı oldu. Ama ondan sonra bir çok şey değişti. Kurallar açık ve net bir şekilde ortaya kondu. Anayasa değişikliği yapıldı. Halkın oyuyla Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği belli yani. 30 Ağustos'ta YSK ilan edecek ardından adaylar ortaya çıkacak. Hiçbir probleme yaşanmadan Türkiye seçimini yapacak. Şu anda benim bu konuyla ilgili bir şey söylemem için erken, hepimiz için erken. Ama şunu söylemek isterim; bu çerçeve içerisinde Türkiye herhangi bir siyasi risk koymaz. Bunlar oturulur konuşulur, günü geldiğinde olacak."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Gül(3/son): Yolsuzluk Soruşturması İçin Ddk'yı Harekete Geçirmek İstedim - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement