Türkiye ıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ'cülere sesleniyorum. Artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu'na katıldı.
Toplumların yükseliş ve yıkılışlarının medeniyetle ilişkisi bulunduğunu belirten Erdoğan medeniyetin sadece fiziki yapı ve kültürel iklim olarak görülemeyeceğini, özünde inanç ve ahlakın bulunduğunu belirtti.
Erdoğan şöyle devam etti:
"İnancın ve ahlakın sükut ettiği medeniyetlerin yıkımı ya kendiliğinden gerçekleşir ya da herhangi bir dış etki bu kaçınılmaz akıbete vesile olur. Modern dünyanın problemi, medeniyetini inanç ve ahlaktan yoksun bir şekilde yükseltmeye çalışmasından dolayıdır, biz bu yanlışa inşallah düşmeyeceğiz. Medeniyetimizi, tarihimizin ve kültürümüzün birikimleri üzerine bina ederken, inancı ve ahlakı asla ihmal etmeyeceğiz. Şehirlerimizde yaşanan sıkıntıların sebebi işte bu ihmallerdir. Geçmişteki ihmallerin ürünü olan acil ihtiyaç sebebiyle gözden ırak tutulan medeniyet değerlerimizi yeniden ihya etmekle işe başlayacağız. Yeni dönemde şehirlerimizin imarını ve inşasını bu anlayışla biçimlendireceğiz."
"Her türlü çabayı göstereceğiz"
Merkezinde insanın olmadığı bir işinin hayırlı neticeler doğurmasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Uzunca bir süredir, en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm yerleşim yerlerimizde yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Hayatın her alanında insanların karşılıklı etkileşimini ve dayanışmasını mümkün kılan yerleşim yerlerine ancak bu şekilde kavuşabileceğimize inanıyorum. Aksi takdirde ortaya çıkacak sosyal maliyet, bu modelin yükleyeceği maddi bedelin çok üzerinde olacaktır." diye konuştu.
"Böyle gelmiş böyle gider" diyemeyeceklerini altını çizen Erdoğan, yeni dönemde Türkiye'nin medeniyet birikimine ve özlemine uygun şehircilik anlayışının gelişip yaygınlaşması için her türlü çabanın gösterileceğini belirtti.
"Batsın senin Manhattan'ın..."
Deniz kenarlarını, ormanları betona çevirme gayreti içerisinde olanların varlığına da dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şu para var ya nelere muktedir, bu kapitalizm nelere muktedir. Orman morman ne var ne yok kesiyor, atıyor, götürüyor. 'Oraya ben bir dikey mimari yapayım, malı götüreyim' yapılan iş bu. Yani doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil. Bize de örnek veriyor, 'Manhattan şöyle.' ya bırak, batsın senin Manhattan'ın. Bizim medeniyetimizde ne diyor biz ona bakalım, ona göre yapalım bu işi. Sanki orada yaşayanlar çok mutlu, mutlu değiller. Öyleyse biz medeni olmayı bileceğiz ki o beton yükselişlerde değil, toprağa yakın olma şeklindeki mimari anlayışımızda bulacağız. Onun için de belediye başkanlarımızın, yanındaki mimarıyla inşaat mühendisiyle bu işe çok dikkat etmesi lazım. Bu hassasiyet içerisinde bu adımları atması lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanı'ma da söylüyorum; kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın. Yıkmaksa yıkacağız. Ama daha önce bu müsaadeyi almış, orada yapacak bir şey yok hukuken bitirmişler bu işi. Böyle bir şey olmamışsa kesinlikle müsaade yok. Çünkü biz böylesine köklü bir değişimin ancak merkezi idare ile mahalli idarelerin iş birliği yapmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz. Hangi partiden olursa olsun, tüm belediye başkanlarımızı geleceğimizin inşası olarak gördüğüm bu sürece aktif olarak katılmaya davet ediyorum. Gerekirse bu yeni şehircilik atılımımızı, Türkiye Belediyeler Birliğimizin çatısı altında da yürütebiliriz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının 82 milyon vatandaşın tamamını kucaklayacak bir çalışmayla ülkenin her köşesinde aynı anda değişimi gerçekleştirmek olduğunu belirterek, söz konusu büyük medeniyet hamlelerine katkı verecek herkese şimdiden teşekkür etti.
"Türkiye ve Türk milleti olarak tarih boyunca hiçbir zaman dikensiz, taşsız, zahmetsiz yollarda yürümedik." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Her anımız tetikte, her günümüz mücadeleyle geçti. Bugün de aynı durumdayız. Bakınız Mimar Sinan'ın ömründe yaklaşık 780 projesi var. Bunlar hayata geçmiş projeler. Aradan yüz yıllar geçti ama biz hala Mimar Sinan'ın camileriyle kervansaraylarıyla medreseleriyle övünüyoruz. Acaba yüz yıllar sonra bu tür eserleri görebilecek miyiz? Ortada görünen bir gerçek var. Bizim bunu başarmamız lazım. Öyle eserler ortaya koyalım ki torunlarımızın torunları bu eserleri inşallah görsün."
"Günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar"
İçeride ve dışarıda terör örgütleri ile onların destekçileri pek çok nifak odağına karşı gece gündüz mücadeleyi sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Millet olarak biz gördüğümüz, bildiğimiz, karşımıza cesaretle çıkan düşmandan korkmayız. Bizim için aslı büyük tehdit farklı kimlikler ve görüntüler altında içimize sızdırılmış olan düşmanlardır. Son dönemde bu düşmanların en sinsisinin, en alçağının, en tehlikelisinin saldırısına maruz kaldık. Bu da Feto terör örgütü. Milletimizin dini değerlerini, yardımseverlik duygusunu, eğitim hassasiyetini istismar ederek ülkemizi işgal etme hesabı yapanlara kapıyı içerden açmaya kalkmıştır. Bu ülkenin insanlarını ve imkanlarını düşmanlarımıza peşkeş çekmeye çalışan FETÖ'nün hamlelerini milletimizle birlikte önce 17/25 Aralık'ta, sonra da 15 Temmuz'da durdurmayı Allah'a hamdolsun başardık. Biz 17/25 Aralık'ta bu alçaklara karşı mücadele çağrısı yaptığımızda birileri ülkenin ve milletin beka meselesi olan bu konuyu, günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar. Hatta bazılarının aklını başına getirmeye 15 Temmuz darbe girişimi bile yetmedi. FETÖ'nün milletimize saldırısına değil, buna karşı aldığımız tedbirlere 'darbe' diyecek kadar idrak yoksunu bu çevreler hala aynı teraneleri ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyor. Onların bu ferasetsizliğinden cesaret alan terör örgütü mensupları, mahkemelerde ve cezaevlerinde devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar. Mahkemeler karar aşamasına geldikçe kendilerini bekleyen acı sonu gören örgüt mensupları, davaları uzatmak, mahkemeleri itibarsız hale getirmek, devlet görevlilerini yıldırmak için akıl almaz yöntemlere de bu arada başvuruyorlar. Hakimlerimiz, savcılarımız, jandarma ve polis teşkilatlarımız adeta iğneyle kuyu kazarcasına sabırla, sebatla, kararlılıkla bu süreci yürütüyorlar."
"Ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ'cülere sesleniyorum"
Erdoğan, terör örgütü mensupları için her seçim ve önemli olayın bir umut vesilesi haline dönüştüğünü belirterek, "Şahsımın ve bu noktada partimin ayağının tökezlemesini, böylece yeniden ipleri ellerine geçirmeyi umut ediyorlar. Halbuki milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü, tanıdı, hükmünü de verdi." ifadesini kullandı.
"Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ'cülere sesleniyorum." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı. Başınızdaki 'Feto' denen adamın arkasındakiler ne zamana kadar arkasında durur bilemem ama eninde sonunda o da gelecek. Elebaşılarınızın bir kısmı sizleri kelimenin tam anlamıyla satarak, rahatça yaşayabileceklerini düşündükleri yerlere kaçtılar, kaçıyorlar halen. Ama hiç heveslenmesinler, hepsini de saklandıkları deliklerde bulup, birer birer adaletin karşısına çıkartacağız, topluyoruz. Cezaevlerinde olup da hala esip gürleyen örgüt mensuplarının yaptıkları iş, mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor. Durum bu. Korkunun ecele faydası yok. Milletimize yaptıkları ihanetin bedelini, cezaevinde demir parmaklıklar ardında oradan çıktıktan sonra da halkımızın nefret dolu bakışları altında ömürleri boyunca ödeyecekler. Çünkü biz özellikle de 251 şehidimizin bedenini her ne kadar şehadet makamında izliyorsak da onlar da bizi o şehadet makamından izliyorlarsa da biz onlarla beraberiz."
"Kalıntılar, 31 Mart itibarıyla milletimiz tarafından tasfiye edilmiş olacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin 193 gaziyi asla yalnız bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını vurgulayarak, "Bu mücadeleye hayatlarını adayan tüm kamu görevlilerinin teminatı, tüm kurumlarıyla devletimiz, tüm bireyleriyle milletimiz ve hepsiyle birlikte şahsımdır." dedi.
FETÖ'yu kamudan büyük ölçüde tasfiye ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "İş dünyasındaki irtibatlarını, imkanlarını neredeyse yavaş yavaş sıfırlıyoruz. Belediyelerdeki son kalıntıları 31 Mart itibarıyla milletimiz tarafından tasfiye edilmiş olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, hemen her gün bir başka ülkeden FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlar ve işlemler için iş birliği çağrısı aldıklarını bildirerek, "Dünyada saklanacak hiçbir yerleri kalmayana kadar peşlerinden gideceğiz. Bu vesileyle 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum. Milletimizin 31 Mart'ta arkalarında FETÖ gölgesi bulunanlara derslerini bir kez daha vereceğine yine yürekten inanıyorum." diye konuştu.
Notlar
Sempozyuma, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum katıldı.
Açılış oturumu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu'nun diğer oturumları JW Mariott Hotel'de yapılacak.
Sempozyumun açılış oturumunda Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin birer konuşma yaptı.
Fatma Şahin, Cumhurbaşkanının Erdoğan'a "Önce millet, önce memleket" yazılı bakır tepsi armağan etti.
İki gün sürecek sempozyumun bugünkü birinci oturumunda, "Yönetimler Arası İdari ve Mali İlişkiler", yarın yapılacak ikinci oturumunda "Çevre Dostu Şehirler", üçüncü oturumunda ise "Şehir Planlaması ve İmar Disiplini" başlıkları ele alınacak.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?