Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halep'in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Çünkü bizim Halep'le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. Halep'te böyle bir işgal yapılacak olursa bu insanların gideceği tek yer var, Gaziantep, Kilis." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "29. Muhtarlar Toplantısı"nda Adana, Ardahan, Balıkesir, Bilecik, Çorum, Erzurum, Kars, Kırklareli, Mersin, Rize, Siirt, Sinop, Tekirdağ ve Tokat'tan gelen muhtarlara hitap etti.
Erdoğan, geçen haftaki Muhtarlar Toplantısı'nda Türkiye'nin yeni güvenlik anlayışı üzerinde durduklarını, artık tehditlerin kapıya dayanmasını beklemeyeceklerini, tehditleri kaynağında imha edeceklerini ifade ettiğini anımsattı.
Bu yeni güvenlik anlayışının Türkiye'nin, Suriye ve Irak'ta niçin bulunduğunun, daha etkin şekilde yer almak istediğinin en açık ifadesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık iş kapıya geldikten sonra müdahale döneminin bittiğini, şimdi ise bataklığı kurutma döneminin yaşandığı bir sürecin içinde bulunulduğunu kaydetti.
Erdoğan, demokrasiyle ilgili açılım süreci başlatıldığını, milli birlik denildiğini, çözüm süreci denildiğini ve netice alınmadığını vurgulayarak, bunların hepsinin birer adım olduğunu, Türkiye'nin anlaşılamadığını bildirdi.
Gaziantep'teki bir düğün töreninde, canlı bomba saldırısında 56 kişinin öldüğünü, 100 kişinin yaralandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu olay artık bu işin bitiş noktası oldu." dedi.
Erdoğan, "Hemen 'Madem ki DEAŞ denilen bu terör örgütü burada böyle bir adım attı, şimdi biz, Suriye'ye yaptığımız ön hazırlıklardan sonra Cerablus'tan gireceğiz.' dedik ve Özgür Suriye Ordusu önde, arkasında lojistik destek bizde olmak üzere, Cerablus'a girildi. Cerablus'a, Cerablus halkı yerleşti." değerlendirmesinde bulundu.
Ardından Rai'ye girildiğini, Dabık'a doğru inildiğini ve DEAŞ'ın orada çok ciddi bir direnç gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dabık'ın da aşıldığını ve DEAŞ'ın orayı da terk etmek zorunda kaldığını vurguladı.
"Halep'le ilgili sorunumuz yok ama itirazlarımız var"
Erdoğan, şimdi ise Dabık'tan El Bab'a doğru gidildiğine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu arada bir terör örgütü, PYD- YPG, ona karşı da gerekli mücadele nerede karşımıza çıkarsa o da veriliyor. Şimdi El Bab'tan Münbiç'e doğru... Bizim Halep'le ilgili şu anda bir sorunumuz yok ama itirazlarımız var. Bunu da muhataplarımıza söylüyoruz. Bunu Sayın Putin ile de görüştüm, 'Halep halkını artık huzura kavuşturalım.' dedim. Halep'te terör grupları... Bu terör gruplarına karşı müşterek mücadeleyi verelim ama Halep, Haleplilerindir. Bunu açıklamamız lazım. Halep'in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Çünkü bizim Halep'le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. Halep'te böyle bir işgal yapılacak olursa bu insanların gideceği tek yer var, Gaziantep, Kilis."
Türkiye'deki Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilerin bakımını Türkiye'nin üstlendiğini, bunu birilerinin talimatıyla değil insani, vicdani, İslami bir görev olarak gördükleri için yaptıklarını aktardı.
Erdoğan, Batı'nın bu noktada bir destek vermediğine işaret ederek, "Başka yerlere veriyor ama Türkiye'ye verdikleri bir ciddi destek yok, söz verdikleri halde. Avrupa Birliği'nin verdiği söz var, ortada ciddi bir şey yok." dedi.
Şu anda Türkiye'nin harcadığı paranın faturalı olarak, 13-14 milyar doları bulduğuna dikkat çeken Erdoğan, bir o kadar da sivil toplum kuruluşları ve belediyelerin yaptığı harcamaların olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Destek gelse de gelmese de biz bu bombaların altındaki kardeşlerimize kesinlikle bu desteği vereceğiz. Hatta şu anda çadır kentlerde, konteyner kentlerde bulunanlara vatandaşlık kapısını gerekirse açacağız dedik." ifadesini kullandı.
"Her ne hikmetse meselenin üzerine gidilmemiş"
Türkiye'nin, 1984'ten beri Irak ve Suriye merkezli bölücü terör tehditleriyle başa çıkabilmenin yollarını arayan bir ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, yakın tarihe kadar tedbirlerin hep eylemlerin ardından alınmaya çalışıldığını anlattı.
Asker ve polislerle mücadele yürütmeye gayret edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Halbuki terör örgütleri hem ülke içindeki hem de Irak ve Suriye gibi yerlerdeki üslerinde, serbestçe elemanlarına eğitim veriyor, lojistik yığınak yapıyor, hakimiyet alanları tesis ediyor. Bunlar ilk defa bizim tarafımızdan teşhis edilmiş, dile getirilmiş sorunlar değildir ama her ne hikmetse meselenin üzerine gidilmemiş, gereken önlemler alınmamıştır."
3 Kasım 2012 seçimlerinden bu yana ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenen kadronun başında bulunduğunu aktaran Erdoğan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak, ülkenin diğer meseleleri gibi güvenlik anlayışının değiştirilmesi konusunda da çok mücadele verdiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her seferinde karşılarına farklı engellerin çıkartıldığını, farklı mazeretlerin getirildiğini, bu arada 1 Mart 2003'te, Irak'ta başlayacak operasyona aktif şekilde katılınmasının önünü kapatan "Hükümet tezkeresinin reddi" gibi hataların yapıldığını belirtti.
"Çünkü ben özellikle oraya katılmamızın gereğine inanmıştım." diyen Erdoğan, o dönemde bunun çok büyük bir hata olduğunu ifade ettiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Meclis'te öyle bir irade ortaya çıktığı için Irak'taki gelişmelerin dışında kalındığını vurguladı.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?