"Kırım Parlamentosu'nun Rusya'ya Bağlanma Kararı Çok Erken"

Roma'da, meslektaşlarıyla da çok sayıda ikili temasta bulunma fırsatı yakalayan Bakan Davutoğlu, John Kerry ile Irak, Ukrayna ve Suriye'deki son gelişmeleri ve bu anlamda ortak yapacakları faaliyetleri, Sergey Lavrov ile de Ukrayna konusunu ve Kırım'daki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını belirtti. En başından itibaren Ukrayna konusunda ilkeli bir tutum içerisinde olduklarını dile getiren Davutoğlu, 'Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği bizim için elzemdir. Bu çerçevede de Sayın Başbakanımızın, Sayın Putin ile yaptığı görüşmede de bunu vurguladık, bugün ben de Sayın Lavrov'a bir kez daha ifade ettim ve benim Kiev'de yaptığım temaslar da bu temel prensip etrafındadır. Tabii aynı zamanda da Kiev'de Ukrayna'nın bütün kesimlerini temsil eden bir siyasi yapılanma ve hükümetin oluşması önemlidirö dedi. Bir komşu olarak Rusya'nın, Ukrayna'daki halklarla olan yakın temasını, tarihi bağlarını bildiklerini anlatan Davutoğlu, 'Bizim de böyle tarihi bağlarımız var. Biz hem Rusya hem de Ukrayna'ya komşu bir ülke olarak gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kırım bizim için Ukrayna'nın bir parçası olarak, Ukrayna'nın Karadeniz'deki bir barış yarımadası haline dönüşmeli. Buradaki Rus, Ukraynalı, Tatar gruplar, topluluklar barış içinde yaşamalı ve güzel bir örnek teşkil etmeliler. Dolayısıyla bugün ve daha önce de görüştüğümüz bütün taraflara herhangi bir oldu bittiden kaçınılması, Kırım'da ve Ukrayna'da uluslararası hukuk temel esaslarına ve sınır bütünlüğüne saygı gösterilmesi hususunda telkinlerde bulunduk ve bunu da sürdüreceğizö diye konuştu. DİPLOMASİYE ŞANS VERMEK LAZIM

Bakan Davutoğlu, Kırım Parlamentosu'nun bugün aldığı, ancak 16 Mart'ta yapılacak referandumla kesinlik kazanabilecek olan Rusya'ya katılım kararını ise, 'Bugün alınan karar, erken alınmış ve istikrara hizmet etmeyecek bir karar. Çok kısa bir sürede bir ülkenin kaderiyle ilgili bir karar, sadece Kırım'ı değil Ukrayna'yı da etkileyecektir. Böylesi kararlardan kaçınmak gerekir. Diplomasiye şans vermek lazım, bu sorunların diplomasi ile aşılabileceği kanaatindeyim. Burada iki temel ilke esastır ve bunu da bugün burada hem Sayın Lavrov'a hem de Sayın Kerry'e de vurguladım. O da; Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve Kiev'de herkesi içine alan, kapsayıcı, kimseyi, Doğu ve Güney Ukrayna'yı da dışlamayan bir hükümet yapılanmasının sağlanması ve bu hükümetin ülkeyi en kısa sürede seçime götürmesi. Bu prensip etrafında çözüm bulunabilir. Ümit ederiz ki Ukrayna, farklı çıkarların çatıştığı bir alan değil, ortak vizyonların buluştuğu bir alan olur. Kırım d abu anlamda bu ortak vizyondan istifade ederö sözleriyle değerlendirdi. KARADENİZ'DE OLAĞANÜSTÜ BİR DURUM YOK

Rusya'nın, Karadeniz'de artan istihbarat uçuşlarına ilişkin bir soruyu cevaplayan Davutoğlu, bununla ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Hava Kuvvetleri'nin, herhangi bir tedbir alınması gerektiğinde bunu zaten yaptıklarının altını çizerek, 'Bu da herhangi bir ülkeye karşı değil. Karadeniz uzun zamandır barış ve istikrar denizi. Bu bağlamda bütün Karadeniz'e kıyı ülkelerin buna özen göstermeleri önemli ve gösterdiklerini de düşünüyorum. Normal askeri pratikleri içerisinde bazı uçuşlar olabilir. Bunların karşılıklı hudutlara ve egemenlik alanlarına saygı esasında olmalı. Şu anda böyle bir kriz görmüyoruz. Karadeniz'de söz konusu olağanüstü bir durum yoktur. Olmaması için de çaba sarf ediyoruzö diye konuştu. TÜRKİYE ÇATIŞMAYI ARZU ETMİYOR

Ne Ukrayna ile Rusya arasında, ne NATO ile Rusya arasında ve herhangi ülke grupları arasında çatışma haline gelmesinin Türkiye'nin hiç arzu etmediği bir gelişme olduğunu ifade eden Türk diplomasisinin sorumlusu, ABD savaş gemisinin Karadeniz'e doğru yol aldığına yönelik haberlere ilişkin bir soruya da muhatap oldu. Boğazlardan geçecek, geçmesi muhtemel gemiler konusunda Montrö ilkelerinin açık olduğunun altını çizen Davutoğlu, 'Montrö ilkelerini biz harfiyen uygularız. Gürcistan savaşında bunu herkes gördü. Uluslararası hukuka her zaman saygılı olduk ve özellikle de boğazlar ve Türkiye'nin egemenliği söz konusu olduğunda bunlardan hem taviz vermeyiz, hem de muhatap olduğumuz anlaşmaları uygular ve o anlaşmalar temelinde hareket ederizö ifadelerini kullandı. MÜZAKERELER KIBRIS'A İSTİKRAR GETİRİR

Güney Kıbrıs'taki hükümet krizinin, Kıbrıs'ta askıda bulunurken yeniden başlanan BM çerçevesindeki müzakereleri nasıl etkileyeceği konusunu değerlendirmesi de istenen Davutoğlu, 'New York'ta bizim ortak teklifimizde açıklamıştık çapraz ziyaretleri. İkimiz de bunun gerçekleşmiş olmasından duyduğumuz memnuniyeti ifade ettik. Gelişmeler de şu anda olumlu. Güney Kıbrıs'ta bir hükümet krizi söz konusu. Zaten zor kararlar almak gerektiğinde, bazı siyasi krizleri de göze almak icap eder. Bu anlamda bir barış sürecinin, Güney Kıbrıs'a da KTTC'ye de kriz değil, istikrar getireceğine inanıyoruz. Kriz olmadan da bunların aşılabileceğini düşünüyoruzö şeklinde konuştu. Yunan mevkidaşı Evangelos Venizelos ile Roma'da gerçekleştirdiği ikili görüşmede Güney Kıbrıs'taki siyasi konunun gündeme gelmediğini belirten Davutoğlu, 'Daha çok müzakere ağırlıklı konuştukö diyerek, müzakereler konusundaki çapraz ziyaretler sonrası atmosferi ele alarak, karşılıklı memnuniyet beyanında bulunduklarını da aktardı. 3. LİBYA TOPLANTISI TÜRKİYE'DE YAPILABİLİR

Öte yandan, Libya'nın güvenlik, savunma ve adalet alanlarındaki ihtiyaçlarının belirlenmesi, öncelikli ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik eşgüdümün sağlanması amacıyla İtalya Dışişleri Bakanı Federica Mogherini'nin ev sahipliğinde düzenlenen 2. Libya Uluslararası Bakanlar Konferansı'na Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya Başbakanı Ali Zeydan, Libya Dışişleri Bakanı Muhammed Abdülaziz, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter-Steinmeier'in yanı sıra 35 ülke ve Libya'daki geçiş sürecinde görev alan 7 uluslararası kuruluşun temsilcileri katıldı. Libya heyetini ise, Başbakan Ali Zeydan ve Dışişleri Bakanı Muhammed Abdulaziz temsil etti. Bu konuda da açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Libya krizinin ilk anından itibaren, Libya halkıyla tarihi bağlardan kaynaklanan çok yoğun bir ilişki içinde olduklarını dile getirerek, 'Bu sene devrimin 3. yıldönümü. Libya'ya bu anlamda destek veren, özelikle Libya'nın güvenlik yapılanmasına destek veren ülkeler olarak bugün bir kez daha bir araya geldik ve burada Libya'nın geleceği, güvenliği, istikrarı bağlamında bütün ülkeler yaptıkları ve yapmakta olduklarını dile getirdiler. Biz de zaten Libya ordusu ve polisine kapsamlı eğitim programlarıyla destek veriyoruzö diye konuştu. Libya'nın Akdeniz'de dolaylı bir komşu olarak çok kritik bir coğrafyada bulunduğunu, istikrarıyla da Kuzey Afrika'yı, Orta Afrika'yı etkileyebilecek son derece önemli ve büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Davutoğlu, 'Devrim sonrası bayrağa baktığınızda da ay-yıldızla bezenmiş olarak, o tarihi bağları hatırlatan güçlü sembollerle birbirimize bağlanmışız. O yüzden Libya'yla ilgili her konu bizi de ilgilendirir. Bugün, 3. toplantının Türkiye'de yapılması için de çağrıda bulunduk ve muhtemelen Türkiye'de gerçekleşecekö açıklamasında bulundu. İTALYA'DAN MÜZAKERE BAŞLIKLARI SÖZÜ

Bu toplantı marjında birçok ikili görüşme de yaptığını aktaran Davutoğlu, bunların ise; ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Sergey Lavrov, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, İtalya, Yunanistan, Mali, Çad dışişleri bakanları ile Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Muhammed Yusuf Magaryaf ile Libya Başbakanı Ali Zeydan ile olduğunu kaydetti.

İtalya Dışişleri Bakanı Mogherini ile en kısa zamanda yeniden bir araya gelme kararı aldıklarını belirten Davutoğlu, 'Özellikle İtalya'nın AB dönem başkanlığı esnasında, Türkiye ile müzakerelerde fasılların açılması konusunda, Türkiye'yle işbirliği taahhüdü ile güçlü sözlerle destek verdilerö dedi. THY'NİN MALİ'YE SEFERLERİ BAŞLIYOR

Malili mevkidaşı Tieman Hubert Coulibaly ile de oradaki istikrardan duydukları memnuniyeti ele aldıklarını anlatan Davutoğlu, THY'nin Mali seferlerinin önümüzdeki aylarda başlaması konusunda da mutabakat sağladıklarını kaydetti.

THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Topçu ile de söz konusu bakanın yanında görüştüklerini anlatan Davutoğlu, 'İnşallah Mayıs ayında Mali'ye uçuşlar için tarih aldıkö dedi.