İzmir'de terör operasyonu
İzmir'de, terör örgütleri, PKK/KCK, DHKP-C, MLKP'ye yönelik operasyonlarda 10 şüpheli gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri, bu sabah terör örgütlerine yönelik eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirdi. İlk operasyon kent merkezi ve Aliağa ilçesinde bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik yapıldı. Belirlenen adreslere düzenlenen baskınlarda 5 şüpheli gözaltına alındı. İkinci operasyon ise yine kent merkezi ile Foça'da DHKP-C ve MLKP'ye yönelik gerçekleştirildi. Bu operasyon kapsamında 3 şüpheli gözaltına alındı. Yine terör örgütü MKLP adına Torbalı ve Denizli'de faaliyet gösteren 2 şüpheli de gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Şüphelilerin sorgusu sürerken, emniyetten yapılan açıklamada son bir hafta içerisinde kentte terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlarda 60 şüphelinin yakalandığı bildirildi.
Görüntü Dökümü
---------------
Operasyondan görüntü
Şüphelilerden görüntü
Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: İZMİR,
========================
Doğuştan engelli çocuklar, anne sevgisiyle hayata tutundu
Bilecik'te doğuştan engelli olarak yürüyemeyen ve konuşamayan İbrahim (10) ve Zehra (8) anneleri Lütfiye Pamukçu'nun (38) sevgisiyle hayata tutunurken, gerekli olan hasta pusetlerini ise Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can üstlendi. Çocuklarına yemekleri mama kıvamında yedirebilen anne Pamukçu, "Doğuştan engelliler, yürüyemiyorlar, konuşamıyorlar, oturamıyorlar, isteklerini belirtemiyorlar, yemeklerini ancak blender da geçirerek mama kıvamına getirip yedirebiliyorum' dedi.
Bilecik'te oturan Lütfiye Pamukçu'nun doğuştan engelli olan iki çocuğuna da duruşu ve hareketleri etkileyen fiziksel engellilik olan 'Cerebral Palsy' tanısı konuldu. Anne Pamukçu, doğuştan yürümeyen ve konuşmayan çocuklarına büyük fedakarlıkla bakarken, hayata tutunmalarını sağlıyor. Maddi imkanları olmadığı için çocuklarına güçlükle bakabildiğini kaydeden anne Pamukçu, "Her iki çocuğumu da tanı olarak Cerebral Palsy tanısı konuldu ama daha çok genetikten kaynaklı bir hastalık olduğu söyleniyor. Doğuştan engelliler, yürüyemiyorlar, konuşamıyorlar, oturamıyorlar, isteklerini belirtemiyorlar, yemeklerini ancak blender da geçirerek mama kıvamına getirip yedirebiliyorum. Dışarıya çıkamıyoruz, hastane işlerimizi çok zor görüyoruz. Zehra 28 kilo, İbrahim 30 kilo, en azından hastane işlerimi kolay görebilmek için iki tane bebek pusetine ihtiyacım var, normal bebek pusetleri artık işimizi görmüyor, bunu alacak durumumuz da yok, yetkililerden bu konuda yardım istiyorum. Engelliler Derneği'ne başvuru yaptım oradan yardım talep ettim, şuanda onlar yardımcı olmaya çalışıyorlar. Sosyal hizmetlerden aldığım maaşla geçinmeye çalışıyorum. İnşallah çok yakın bir zamanda pusetlerimiz gelecek. Çocuklarım temiz hava alabilecekler, ben rahat edeceğim, artık kucağımda hastane hastane, doktor doktor dolaşmaktan kurtulacağım, bunun için Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can'a çok teşekkür ediyorumö diye konuştu.
Bilecik Engelsizim Yaşam ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Halit Altıntaş ise anne Lütfiye Pamukçu'nun kendine başvuruda bulunduğu ve gerekli tüm desteği vereceklerini söyledi. Çocukların annelerinin büyük ilgisiyle yaşama tutunduklarını anlatan Altıntaş, "Hastaneye veya dışarıya çıktıklarında herhangi bir sıkıntı çekmemelerine yardımcı olacağız. Bunun yanı sıra bu ailemizin bebek bezlerine ihtiyaçları da var, onları da inşallah gidereceğiz, bu ailemiz inşallah biraz rahat edecek. Engelli çocuklarımız annelerinin büyük çabasıyla yaşama tutunuyor. Yürüyemiyor ve konuşamıyorlar, her türlü bakımlarını anneleri karşılıyor. Onunda desteğe ihtiyacı varö dedi.
PUSETLERİ BAŞKAN ÜSTLENDİ
Doğuştan engelli çocukları için yardım talebinde bulunan anne Lütfiye Pamukçu'nun çağrıları devlet kurumlarını da harekete geçirdi. Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can, çocukların pusetlerini karşılayacağını açıklarken, Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri eve gelerek çocukları muayene etti. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ise aileyi ziyaret ederek ihtiyaçlarının karşılanacağını ifade etti.
Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir ile Bilecik Valisi Bilal Şentürk de anne Pamukçu'ya ulaşarak doğuştan engelli çocuklar için gerekli desteğin verileceğini iletti. Yardımların geleceği haberi anne Lütfiye Pamukçu'yu duygulandırırken, genç kadın gözyaşlarına hakim olamadı.
Görüntü Dökümü
------------
-Engelli çocuklar
-Anne Lütfiye Pamukçu'nun konuşması
-Halit Altıntaş ile röp.
-Sağlık ekiplerinin eve gelmesi
-Çocukları muayene etmesi
-Belediye personelinin ziyareti
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Cafer ELMAS/BİLECİK,-
===================
Teşhis ettiği ender hastalığı doktorlara anlattı
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Bölümü Uzmanı Dr. Can Özlü, uzun bir süredir iç organlarda büyüme, enfeksiyon ve yüksek tansiyon şikayetiyle hastaneye müracaat eden ancak bir türlü hastalığına teşhis konulamayan Ramazan Özoltuluları muayene etti. Özoltulular'ın yapılan hematoloji ve genetik testleri sonucu dünyada ender görülen 'Gaucher' hastası olduğunu tespit eden Uzman Dr. Can Özlü, tedavisine başladı. Türkiye'de ender görülen bir vaka olduğu için hastalığın teşhisinin çok zor olduğunu belirten Dr. Can Özlü, hastanedeki doktorlara gaucher hastalığını ve nasıl tespit edileceğini anlattı.
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yıllardır çözülemeyen kemik ağrıları, kan değerlerinde bozukluk, dalak büyüklüğü şikayeti için gelen 30 yaşındaki bir hasta enfeksiyon hastalıkları bölümünden hematoloji kliniğine sevkedildi. Klinikteki görevli hekimlerle hastalığın teşhisi için tetkiklere başlayan uzman Dr. Can Özlü, hastalığın dünyada ender görülen 'Gaucher' olduğunu belirledi. Enzim eksikliği sebebiyle vücutta biriken maddelerin dışarı atılamaması sonucu karaciğer, dalak gibi organlara ve kemik yapısına zarar veren hastalığı teşhis eden Özlü ve arkadaşları hemen tedaviye başladı. 30 yaşındaki hastanın yıllardır kemik ağrıları, kan değerlerinde düşüklük ve dalak büyüklüğü şikayeti olduğunu, hastanelerde tetkikler yapılmasına rağmen tanı konulamadığını belirten Dr. Can Özlü, hematoloji servisinde hastalığın gaucher olduğunu belirlediklerini bildirdi. Hastanın tedavisine başladıklarını belirten Özlü, nadir hastalığın tedavisinin yıllık 1,5 milyon lira tutarında olduğunu belirtti.
HASTANE DOKTORLARINA GAUCHER HASTALIĞINI ANLATTI
Hematoloji Uzmanı Dr. Can Özlü, teşhis ettikleri 'Gaucher' hastalığını doktorlara tanıtmak için Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir konferans düzenledi. Türkiye'de 7-8 bin çeşit nadir hastalık çeşidi bulunduğunu ifade eden Özlü, bu hastalığa tanı konmasının çok zor olduğunu söyledi. Bu konuda toplum bilincini artırmak için çalıştıklarını anlatan Özlü, 30 yaşındaki gaucher hastasıyla ilgili bilgiler verdi. Çocuk yaşlardan beri gözden kaçan bir hasta olduğunu anlatan Özlü, "Yıllardan beri devam eden kemik ağrıları, kan değerlerindeki bozukluk, dalak büyüklüğü sebebiyle tetkikler yapılmış ama tanı koyulamamış. Hasta bize yönlendirildiğinde yaptığımız tetkiklerde nadir görülen bir hastalık olduğunu belirledik ve tedavisine başladık. Gaucher, bir enzim eksikliği hastalığı. Enzim eksikliği sebebiyle vücutta birikmemesi gereken maddeler depolanarak karaciğer, dalak kemik gibi organlara zarar vermekte. Bu hastalık çocukluk çağından erişkin çağına kadar karşımıza çıkmakta. Bu hastalıkların çok zor farkına varılması sebebiyle toplumun daha fazla bilgiye ulaşmasını istiyoruz" dedi.
Nadir hastalıklara tanı konulmasında doktorların dikkat etmesi gereken noktaları da anlatan Özlü, "Nadir görülen hastalıklara tanı koymak çok zor. Ülkemizde 7-8 bin civanında nadir görülen hastalık çeşidi 5-6 milyon da hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bu hastalıklara tanı koymak oldukça zor. Bir kaç klinik tarafından değerlendirildikten sonra tanısı konumayan vakalar göz önüne alınmalı, kronik hastalıklara sahip olduğu düşünülen hastalar değerlenrdirilmeli, hemotoloji ile ilgili kısımda kan tetkiklerinde problem olan hastalar kanamayla, enfeksiyonu geçmeyen hastalar, çeşitli organ büyüklüğü olan hastalar, patolojit problemi olan hastalar nadir görülen hastalıklar yönünden değerlendirilmeli" diye konuştu.
UZMANLIKLARARASI İLETİŞİM YETERSİZLİĞİ
Nadir hastalıkların teşhisinde uzmanlıklar arası iletişim yetersizliğinin önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Özlü, şunları söyledi:
"Bu hastalıkların büyük bir kısmından tanı alınamıyor. Pek çok hastalık için halen cevaplanamamış halk sağlığı ihtiyaçları var. Uzmanlıklar zarası iletişim yetersizlikleri sözkonusu. Römotoloji, ortopedi, enfeksiyon, hematoloji öyküsü olan hastalar var. Bu braşlar arasındaki diyalog ve koordinasyonun artırılması gerekiyor. Bu hastalıklar onlarca yüzlerce hekime gidilmesine rağmen tanı konulması güç vakalar. Bu şekilde çok sayıda hekim gezen ancak tanı konmamış hastalarda nadir hastalıkları değerlerdirmemiz gerekiyor. Bu hastalıkların büyük bir kısmında tedavi seçenekleri var belli kısmında tedavi yetersizliği sürüyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
-Hastanenin hematoloji servisi
-Can Özlü, doktor ve görevlilerin konuşması
-Can Özlü ve görevlilerin bir yaşlı hastayı ziyareti
-Hematoloji bölümü görevlileri
-Dr. Can Özlü ile röp
-Dr. Can Özlü'nün konferansta konuşması
-Konferansa katılan doktorlardan detay
-Dr. Can Özlü'nün konuşmasından detay
Haber-Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM,
=========================
Çorapçı Köyü'ndeki son çorapçı: Bende bu yıl bırakacağım
Bursa'nın Karacabey ilçesine bağlı Çorapçıköy'de erkeklerin nesillerdir süregelen çorap örme geleneği tarihe karıştı. Köyde kalan son çorap örücü erkeklerden olan ve 69 yıldır yün çorap dokuduğunu söyleyen Hüseyin Yenişen (76), "Artık gözlerim görmüyor. Ben de bu yıl çorap dokuma işini bırakacağım" dedi.
Küçük yaşlarda çeşitli işler yaparak ailesine destek olan Hüseyin Yenişen (76), dedesinin ve babasının yapmış olduğu çorap dokuma mesleğine yöneldi. Yün çorap dokumanın gelenek haline geldiği köyde 7 yaşından itibaren dokumacılık yaptığını belirten Yenişen, köyde dokuma yapan tek kişi olarak kaldı. Yenişen, makineleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte gerilemeye giden çorap dokuma mesleğinin, taleplerin azalmasıyla birlikte bitme noktasına geldiğini dile getirdi.
"HERKES BU İŞİ BIRAKTI"
69 yıldır çorap dokuduğunu dile getiren Yenişen, "Dedelerimiz babalarımız bu işi yapıyordu. Ben de onlardan kalan işi devam ettiriyorum. 7 yaşından beri çorap örüyorum. Yaklaşık 69 yıldır bu işi yapıyorum. İp alıp çorap örmeye başlıyoruz. Sonra da satışını yapıyoruz. Çorap satılmadığı için herkes bu işi bıraktı. Ben devam ediyorum. Belli müşterilerim var. Pazarlara gidip kendim satıyorum. Yaşım geçti. Gözlerim görmüyor. Ben de bu yıl çorap dokuma işini bırakırım" şeklinde konuştu.
Günde 20 çift çorap yaptığını söyleyen Yenişen, "Makineyle dokuduğum zaman 50 çift yapıyorum. Sabah 9 da çalışmaya başlıyorum. Akşam 5 gibi işimi bitiriyorum. Çocuklarımın hepsi çorap dokuma işini bilirler. Çocuklarımın hepsi bıraktı. Yapmış olduğum işle hem geçimime destek sağlıyorum hem de kahve ortamından kurtuluyorum. Dükkanımda zaman geçiriyorum" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
-----------
-Çorapçıköy'den DRONE görüntüleri
-Hüseyin Yenişen'in hazırlıkları ve çorap örmesi
-Çorap ördüğü dükkandan detaylar
-Yenişen'in dükkan dışında oturması
-Yenişen ile röportaj
Haber-Kamera: Semih ŞAHİN - Enver Fatih TIKIR/ BURSA,
========================
Varto'da kıl çadırda halaylı Tıp Bayramı kutlaması
14 Mart Tıp Bayramı Muş'un Varto İlçesi'nde kıl çadırda halaylarla kutlandı. Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Yusuf Demir ve Kadın Doğum Uzmanı Emrullah Akay için Tıp Bayramı kutlamalarında veda töreni düzenlendi. Pasta kesilen törende duygusal anlar yaşandı.
Varto'daki kıl çadırda düzenlenen törene Kaymakam Erkan Kaçmaz, İl Sağlık Müdürü Serdar Türkoğlu, Kamu Hastaneleri Başkanı Bahattin Bazak, Destek ve Mali Hizmetler Başkanı Osman Avcı, Varto Devlet Hastanesi Müdürü Mehmet Yıldız, doktorlar ve hastane çalışanları katıldı. Tıp Bayramı sebebiyle hazırlanan pastayı doktorlorla birlikte kesen Kaymakam Erkan Kaçmaz, Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Yusuf Demir ile İstanbul Büyükçekmece Devlet Hastanesi'ne tayini çıkan Kadın Doğum Uzmanı Dr. Emrullah Akay'a hizmetleri için teşekkür etti. Varto'dan ayrılan doktorları uğurladıklarını söyleyen Kaymakam Kaçmaz, "Ben ilçem adına, ilçemize vermiş oldukları emekten, hizmetten dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Gittikleri yerde bu emek ve gayreti gösterecekler. Önemli olan geride hoş bir seda bırakmak. Biz onlardan razıyız. İnşallah onlar da Varto'dan razı kalmışlardır" dedi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Serdar Türkoğlu da, iki doktora yeni görevlerinde başarı diledi. İki yıl önce atandığı Varto'ya gelmek istemediğini söyleyen Başhekim Uzman Dr. Yusuf Demir, "Bu iki yıl içerisinde amirlerim, mesai arkadaşlarım çalışma ortamından çok bir aile olduk. Güzel anılarımız oldu. Acı anılarımız oldu. Ama hep ben burayı güzel hatırlayacağım. Hepinize teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal etmenizi istiyorum" diye konuştu.
Varto Kaymakamı Erkan kaçmaz ile İl Sağlık Müdürü Dr. Serdar Türkoğlu tarafından tayini çıkan her iki doktora teşekkür belgesi verildi. Etkinlik, müzik eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.
Görüntü Dökümü:
-------
-Kıl çadırdan görüntü
-Yemekten görüntü
-Pasta kesimi
-Halaydan görüntü
-Konuşmalar
-İl sağlık müdürü serdar Türkoğlu röp.
-Kaymakam Erkan Kaçmaz röp.
-Başhekim Yusuf Demir röp.
Haber-Kamera: Fatih ÇELİK/ VARTO(Muş),
=======================
Keçisinin dördüz doğurması mutlu etti
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde saanen cinsi keçi, dördüz yavru dünyaya getirdi. Keçinin sahibi 54 yaşındaki Hayrettin Kırtay, ilk kez dördüz doğumla karşılaştığını belirterek, hem şaşkınlık hem mutluluk yaşadığını söyledi.
Kırsal Osmancık Mahallesi'nde yaşayan evli ve 3 çocuk babası çiftçi Hayrettin Kırtay'a ait saanen cinsi keçi, dördüz doğurdu. İlk kez bir keçisinin dördüz yavru dünyaya getirdiğini gören Kırtay, annesinin sütünün yetersiz gelmesi nedeniyle yavruları, evinin oturma odasında sobanın başında karton kutunun içerisinde, hazırladığı biberonla beslemeye başladı. Yavrulara saat başı süt veren Kırtay, birkaç gün içinde anne keçinin kendisini toplayıp süt veriminin artmasıyla anne sütüyle beslemeye başlayacağını belirtti.
Çiftçi olduğunu, geçen yıl üçüz, bu yıl ise dördüz doğumla karşılaştığını belirten Kırtay, "Anne keçi, yavrularına çok iyi bakıyor. Ancak sütü yetmediği zamanlarda biberonla hem anneyi hem de yavruları besliyoruz. Gayet sağlıklı ve iyi durumdalar. Bakımları için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz" dedi.
İKİZ ORANI YÜKSEK AMA DÖRDÜZ DOĞUM 1000'DE 40
Manisa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Merter Yıldız, "Saanen cinsi keçilerde, ikiz ve üçüz doğumlar oluyor. İkizlik oranı yüksek olan bir ırk. Dördüz doğumlar ise 1000'de 40 oranında görülüyor. Çok fazla karşılaşılmaz. Hayvanın iyi beslenilmesiyle de alakalı. Anne keçi için dört yavruyu beslemek zordur. Burada aileye de bir iş düşüyor. İyi gözlem altında tutulması gerekiyor" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
Keçilerin bahçede dolaşmasından görüntü
Keçilerin biberonla beslenmesi
Hayrettin Kırtay röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
======================
Hekimlerden müzik albümü çalışması
Türkiye'nin dört bir yanındaki çeşitli sağlık kuruluşlarında görev yapan 30 sanatsever kadın hekim müzik albümü projesi için Bursa'da bir araya geldi. Biyokimya uzmanı Dr. Özlem Kaya'nın sorumluluğunda gerçekleşecek çalışmada 35 eser ortaya kondu.
Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde hekimlik yapan 30 sanatsever kadın, müzik albümü yapmak için Bursa'da bir araya geldi. Proje Koordinatörü olan konservatuar mezunu aynı zamanda Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Özlem Kaya'nın sosyal medyadaki duyurusu sonrası internet aracılığı ile biraraya gelen hekimler, yaklaşık 4 aylık bir süreç sonrasında birbirinden güzel 35 eseri solo olarak seslendirdiler. Hekimlerin herhangi bir maddi kazanç düşünmeden ve CD satış gelirinin tamamen eğitim ve sağlık ile ilgili KAHEV (Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı) gibi vakıflara bağışlanacağı bu projede, Yapımcılığı Ege Şafak - ORPHEUS YAPIM, projenin Sanat yönetmenliğini ise; 2017 yılında "Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Ödülleri" Töreninde Müzik alanında büyük ödüle layık görülen değerli sanatkar Sn. Göksel Baktagir ve yine Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçılarından Selçuk Murat Kızılateş üstlendi.
Albümün en büyük süprizlerinden biri ise, Türk Halk Müziği'nin değerli sanatçılarından Emel Taşçıoğlu oldu. Projeden haberdar olan Taşçıoğlu'nun, hekimlerle birlikte albümde bir türkü seslendirmek üzere Bursa'daki stüdyoya ziyareti ile hekimler heyecanlı ve unutulmaz anlar yaşadı. Stüdyo kayıtları sırasında değerli ses sanatçısı Nazire Savran ve Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı Anasanat Dalı Başkanı Doç Dr. Özlem Doğuş Varlı, tümü amatör olan hekim solistlere büyük bir özveri ile vokal koçluğu yaptı. Albüme Türkiye'nin değerli profesyonel müzisyenleri enstrümanları ile eşlik ederken kayıt ve mix-mastering işlemleri ise konusunda uzman isimler olan İhsan Apça, Özgür Özkan Mete, Doç.Dr.Ersen Varlı, Gürkan Sezgin, Mustafa Karaduman ve İlhan Harmancı tarafından gerçekleştirildi. 2 CD'den oluşan "Hekimler Söylüyor" albümü Ege Şafak-Orpheus Yapım tarafından Nisan ayında dinleyicileri ile buluşturulacak.
Görüntü Dökümü
--------------
-Hekimlerin stüdyo çalışmasından klip
Süre: 00.44 Boyut: 195 MB
Haber-Kamera: Tahsin AYDIN/BURSA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?