CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BU VATANI PARÇALAYAMAYACAKLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, maden işçileriyle yaptığı iftarın ardından helikopterle Ereğli ilçesine geçti. Sahil bandında seçim otobüsünden halka seslenen Erdoğan, "Artık 24 Haziran'dan sonra Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni bir dönem başlıyor mu? Bunu milletçe beraber yapacağız. Bu vatanı parçalayamayacaklar. Yeri geldiği zaman biz Gabar'a, Cudi'ye, Tendürek'e F16'larla ineriz. Bunların inlerine gireriz mi? Girdik mi?" diye konuştu.
'BEN SÖKMEDİM APOLETLERİ YARGI SÖKTÜ'
Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi eleştirerek, şöyle konuştu:
"İşte bak her ne kadar CHP'nin adayı gidip bir tanesini nerede ziyaret diyor. Cezaevinde ziyaret ediyor. Demek ki Sayın Muharrem İnce'nin türbesi orası. Oradan ziyaret edip de ne alacak. Kim bu adam? Benim 53 tane Kürt kardeşimiz sokağa dökülün diyip de 53 kürt kardeşimiz öldürenlerin faili değil mi? onu ziyaret ediyor normaldir. Çünkü bunlar Ankara'dan İstanbul'a kol kola gitmediler mi? Şimdi de çıkmış milletin karşısında ne diyor, oy istiyor. Bay Kemal da aynı, bay İnce'de aynı. Şimdi ince ince bir şeyler yapmak istiyorlar ve benim şu anda kardeşlerim Afrin'de terör örgütlerine karşı mücadele eden kahraman komutanımıza kalkıp ta edepsizce ahlaksızca saldıran bu kişiye bunlar el ele. Ne dedi? Apoletlerini sökeceğim? Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Sen bakalım benim milletim sana yol verecek mi? Dur bakalım. Sen bir defa bu ülkede bu hukuk devletinde bu işlerin nasıl yapıldığının farkında bile değilsin. 'Sen' diyor 'apoletleri sökersin de ben sökemez miyim?' diyor. Bay Muharrem ben sökmedim apoletleri, yargı söktü yargı. Biz bu millete ihanete edenleri ne yaptık? Tuttuk yargıya teslim ettik. Bylock, mor beyin bunlar bizim tasarfumuzun dışında. Dolayısıyla yargının alanına ben giremem. Yargının da benim alanıma girmesini istemem. Bunlar yargının işi."
'UÇAK YAPMASINI CHP AĞALARINDAN İNÖNÜ HAZMEDEMEDİ'
Erdoğan, ilk uçak fabrikasının CHP tarafından kapatıldığını ifade ederek, şöyle dedi:
"Bay Muharrem ne diyor? Ben yıkarım diyor. ya siz hiçbir zaman yapmadınız ki? Türkiye'de ilk defa uçak yapan insanın uçak yapmasını o CHP'nin ağalarından İnönü hazmedemedi. Daha sonra bunlar ne yaptı biliyor musunuz? Bunlar uçak fabrikasını gaz ocağı fabrikasına çevirdiler. Bunlar bu. Şimdi çıkmışlar konuşuyorlar. Ne konuşuyorsunuz ya. Biz sizi tanırız. Çıkmış konuşuyor. Birinci köprüyü Demirel yaptı, ikinciyi Özal yaptı, üçüncüyü beni söyleyemiyor tabi Erdoğan yaptı. Dördüncüyü ben yaparım diyor. ya sen yapamazsın. Senin aklın bunu yapmaz. Sen çırak bile olamadın çırak."
Görüntü Dökümü
-----------------------
Miting alanındaki kalabalık
Erdoğan'ın konuşması
Detaylar
Haber: Gürkay GÜNDOĞAN-Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),
================================================
BAYRAMİÇ BELEDİYESİ'NDEN ÇOCUKLARA ÖZEL İFTAR
ÇANAKKALE'nin, Bayramiç Belediyesi tarafından çocuklara özel iftar programı düzenlendi. Yaklaşık 1500 çocuğun katıldığı iftar sofrasına Belediye Başkanı AK Parti'li Sadettin Arslan da oturdu.
Bayramiç'te, Yıldırım Akbulut Meydanı'nda düzenlenen çocuklara özel iftar programı Atatürk Caddesine kadar taştı. Akşam ezanı öncesinde Belediye Başkanı AK Parti'li Sadettin Arslan masaları dolaşarak, çocuklarla tek tek ilgilendi. Onlarla aynı sofrada beraber yemek yiyerek iftar yaptı. İftar yemeğinin ardından çocuklar için eğlence programı düzenlendi. Çocuklar, Karagöz-Hacivat gösterisini ve çeşitli eğlence programlarını neşe içinde izledi.
Belediye Başkanı Sadettin Arslan, "Ramazan etkinliklerimiz kapsamında Belediye olarak 5'inci iftar programını gerçekleştirdik. Çocuklar için ise bu yıl iftar yemeğinin 3'üncüsünü yapıyoruz. 1500 çocuğumuz ile bir araya gelerek orucumuzu açtık ve iftarımızı yaptık. Çocukların hatıralarında bugünler yer etsin istiyoruz. Çocuklar mutlu, aileleri mutlu, bizler mutluyuz" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------
İftardaki çocuklardan genel görüntü
Belediye Başkanı Sadettin Arslan ile röportaj
Belediye Başkanı Sadettin Arslan çocuklar ile görüşürken görüntü
Eğlence programından ve çocuklardan görüntü
Haber-Kamera: Fatih DALDAL/BAYRAMİÇ (Çanakkale),
=====================================================
KOMŞULAR ARASINDA PARK KAVGASI ÇIKTI: BİRİ POLİS, 5 YARALI
ŞANLIURFA'da, komşular arasında araç park etme nedeniyle çıkan kavgada, 1'i polis 5 kişi yaralandı.
Olay, akşam saatlerinde Süleymaniye Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, iki komşu aile arasında araç parkı yüzünden tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma, her iki ailenin diğer fertlerinin de karışması sonucu taş, sopa ve pompalı tüfeklerin kullanıldığı kavgaya dönüştü. Mahallede gerginliğe yol açan kavgayı gören çevredekiler, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbarla olay yerine sevk edilen polis ekipleri, birbirlerine saldıran her iki komşuyu ayırmak için müdahalede bulundu. Bu sırada kim tarafından ateşlendiği belirlenemeyen tüfekten çıkan saçmalar 1'i polis, 5 kişiye isabet etti. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulanslarla kent merkezindeki hastanelere kaldırıldı. Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılan polis memurunun yüz kısmından yaralandığı ve sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kavgayla ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
Acil servis önünde bekleyenler
Acile ambulansın gelmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA
=====================================================
AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI EKER: EN BÜYÜK KÜRT PARTİSİ, AK PARTİ'DİR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır 1'inci sıra Milletvekili adayı Mehdi Eker, 1'inci Dünya Savaşı'nın halen devam ettiğini ve Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu belirterek, 24 Haziran seçimlerinin, Türkiye'nin kader seçimi olduğunu söyledi. En büyük Kürt partisinin, AK Parti olduğunu belirten Eker, yeni bir çözüm süreci olup olmayacağı konusundaki soruya ise, "Çözüm partnerimiz millettir" diye cevap verdi.
'SORUNLAR SİSTEMDEN KAYNAKLANIYORDU'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün Diyarbakır'da düzenlediği 'Yerel Medya Buluşmaları' toplantısına katıldı. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın moderatörlüğünü yaptığı ve bölgeden çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantıda konuşan Eker, 24 Haziran seçimlerinin bugüne kadar yaşanmış seçimlerin en önemlisi olduğunu söyledi. Türkiye'nin yaşadığı bütün sorunların kaynağında sistem olduğunu ifade eden Eker, "Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'nin yaşadığı sorunlar 3 küme etrafında toplandı. Birisi Kürt sorunuydu, birisi din, inanç özgürlükleri sorunuydu ve üçüncü ekonomik sorundu. Bu sorunların tamamı sistemden kaynaklanıyordu. Biz, bu sistemin yarattığı 3 önemli sorun alanının ortasında doğduk. Bizim misyonumuz, bu üç sorun kümesi ile mücadele etmek ve bu sorunları ortadan kaldırmaktı. AK Parti'nin tarihsel misyonu buydu. Sistemi biraz reforme edip, bu sorunların her birinde önemli gelişmeler kaydettik. Ama hep ajandamızda, bu sisteme problem üreten anayasayı değiştirmek vardı. Çünkü sistem, bu anayasadan besleniyordu. Askeri darbeler bu anayasayı yapmıştı. Bürokrasi sürekli kendini tahkim ediyordu. Rejimin demokratik niteliği sürekli problemli hale geliyordu" dedi.
'SÜREKLİ ENGELLEME İLE KARŞILAŞTIK'
2002-2007 yılları arasında anayasayı değiştirmek istediklerini belirten Eker, "Taslak hazırladığımızda sistem refleks gösterdi, bize kapatma davası açtı. Anayasayı değiştirmek istediğimiz için bize kapatma davası açtı. O arada 'e muhtıra' verildi. Ama biz yılmadık. Vatandaşları ikna etmeye çalışarak, geçici çözümler ürettik. Ama sistem özünde duruyor ve sistem değişmediği sürece geriye dönüş her zaman mümkün. Kürt meselesinde reformlar yapıldı. Temel sorun, Kürtlerin kimliğinin inkar edilmiş olmasıydı. İnkar ve red ile birlikte o süreçte asimilasyon politikalarının uygulanmış olmasıydı. Biz bu temel sorun alanlarını ortadan kaldırdık. Kürt meselesi ile ilgili adımların hepsi, bir takım reformlarla yapıldı. Fakat sistemin değişmesini istemeyen bir takım engelleyici hareketlerle karşılaştık. En büyük engelleyici sistemdi. Bürokratik oligarşi kendini korumaya almış ve buna izin vermek istemiyordu. Meseleyi barış içerisinde çözme iradesini ortaya koyarken, kendi ideolojilerini Kürtlük diye önümüze koyup, terör üzerinden bunu engellemeye kalkan terör örgütü oldu. Her fırsatta, her adımı sabote eden, provoke eden, engelleme çabası içerisinde olan terör örgütü oldu, PKK ve onun siyasi uzantıları. Onlardan hiçbir destek görmediğimiz gibi sürekli engelleme ile karşılaştık" diye konuştu.
'1'İNCİ DÜNYA SAVAŞI HALEN DEVAM EDİYOR'
Türkiye'nin yürüyüşünü engellemeye çalışan vekil terör örgütleri üzerinden Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesi, kan gölüne dönüştürülmesi ve harap edilmesi ile ilgili bir tarihi süreç yaşandığını ifade eden Eker, "Türkiye'nin bütün bunlara itiraz etmesi, Türkiye'yi hedef haline getirdi. Uluslararası örgütler, karanlık odaklar, istihbarat örgütleri terör örgütlerini harekete geçirdi. Burada 3 tane taşeron, vekil terör örgütü var; DEAŞ, PKK ve FETÖ. Bunların üçünün de kabloları birbirine bağlı, aynı prizden elektrik alıyor. Hizmet ettikleri yer, bölgedeki insanların faydasına değil. Sadece bu bölgedeki insanlara zarar verdiler. 20'nci yüzyılda Avrupalılar tarafından çıkarılan 2 savaş var. Biri 1'inci, diğeri 2'nci Dünya Savaşı. 2'nci Dünya Savaşı bitti. Avrupa'nın kendi arasındaki bir savaştı. Avrupalılar bunu entegrasyon projesi ile tamamladılar. 1'inci Dünya Savaşı halen devam ediyor. Komplikasyonlarıyla, tezahürleriyle, sonuçlarıyla devam ediyor. Batılılar Ortadoğu'da bir sorun oluştuğunda bize bölünmeyi, parçalanmayı öneriyorlar. Kendi arasında sorun çıktığında entegrasyonu, bütünleşmeyi çözüm olarak önerenler, Ortadoğu'ya bölünmeyi öneriyorlar. AK Parti ve Tayyip Erdoğan'ın hedef konmasının sebebi budur. Türkiye bir yol ayrımında ve bu seçim Türkiye'nin kader seçimidir" dedi.
'TÜRKİYE'NİN ÖNERİLERİ KOALİSYON TARAFINDAN DİKKATE ALINMADI'
Ortadoğu ile birlikte Türkiye'nin de hedef olduğunu kaydeden Eker, "Bu şimdi terör örgütleri üzerinden, vekaletler savaşı üzerinden yürütülüyor. Türkiye, buna itiraz ettiği için hedefte. Türkiye bölgede adalet istiyor. Türkiye'nin önerileri hiçbir zaman uluslararası koalisyon tarafından dikkate alınmadı. Suriye'de, Türkiye'nin önerileri dikkate alınsaydı, ne bu kadar mülteci sorunu yaşanırdı, ne bu kadar ölüm olurdu. Irak'ta, Saddam devrildiği süreçte, Türkiye'nin önerileri dikkate alınsaydı, orada bu şekilde bir kamplaşma olmazdı. O kamplaşma sonuçta DEAŞ'ı besledi. Cumhurbaşkanımız, Beşar Esed'e 'Kürtlerin sorunlarını çözün' dedi. Beşar Esed, her seferinde zaman kazanmaya çalıştı. Sonuçta uluslararası karanlık odaklar bunları hep kullandılar ve işi başka bir yere götürdüler. Onların hedefi bölgenin kan gölüne dönmesi. Biz de barış içinde olsun diyoruz. Tıpkı PKK ve türevi olan politik organizasyonlarla bizim aramızdaki fark gibi. Biz Kürt sorununun geçmişte olduğunu, fakat bu sorunu barış içerisinde, kan dökmeden çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. PKK da 'Hayır barış içinde çözülmesini istemiyoruz' diyor. Çözüm sürecini engellemelerinin sebebi buydu. Onlar istemiyor, çünkü efendileri istemiyor. Çözüm sürecinin baltalanmasının temel sebebi bu" diye konuştu.
'ÇÖZÜM PARTNERİMİZ, MİLLETİN KENDİSİDİR'
Yeniden bir çözüm sürecinin mümkün olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Eker, "Toplumlar dinamiktirler ve değişen dinamik talep alanları olabilir. Bu, bugün, yarın, başka zaman, her toplum için geçerlidir. Bunlar sürecinde değerlendirilir. Bizim karşı olduğumuz şey şiddet ve terördür. Girişimlerimiz sürekli sabote edildi. Örgüt, AK Parti'nin barış içerisinde bu meseleyi çözme iradesini gördükçe, bunu sabote etti. Çünkü onların ajandasında kaos var. Her Kürt evinden bir cenaze çıkmasını istiyorlar. Bizim burada çözüm partnerimiz milletin kendisidir. Toplumun talepleri, meşru zeminde ve meşru araçlarla dile getirildiğinde, bunlar toplum tarafından kararlaştırılır. Çözüm sürecini baltalayan 2 unsur, PKK'nın kendisi ve onun siyasi türevleri ile devletin içinde infiltre olmuş FETÖ unsurlarıdır. Yapıldıysa bunlar tarafından bazı engelleme ve provokasyonlar yapılmıştır. Amaç, Kürt meselesinin barış içerisinde çözümünü engellemektir. Çünkü, Türkiye'de barış içinde Kürt meselesi çözüldüğünde Ortadoğu'ya model olacaktır. 16 Kasım 2013 tarihinde, buradaki büyük mitingde Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Mesut Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses vardı. Cumhurbaşkanımız; 'Bugün Diyarbakır'da yakılan barış meşalesi sadece Türkiye'ye değil, bütün Ortadoğu'ya ışık verecektir' dedi. Tam bir ay sonra 17-25 Aralık oldu. En büyük Kürt Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Çünkü en fazla Kürtlerin oyunu alan parti, Ak Parti'dir. Kürtlerin bir devleti vardır. Onun adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bizim, milletle mutabakatımız var. Herkesin kendi kimliğini özgürce ifade ettiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit yurttaşı olduğu bir toplum modeli öneriyoruz. Türkiye güçlenirse, Kürtler de güçlenir. Kürtler sorun değildir, ama Kürtlerin PKK diye, terör diye bir sorunları var" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Toplantıdan görüntüler
Mehdi Eker'in konuşması
Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,
========================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni- 20 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?