BUSE'Yİ ARAMA ÇALIŞMALARI 8'İNCİ GÜNÜNDE
Antalya'nın Kemer ilçesinde meydana gelen hortum felaketinde annesiyle bulunduğu aracın sürüklendiği derede kaybolan Kader Buse Acar'ı(20) arama çalışmaları 8'inci gününde tekrar başladı. Arkadaşları ise sosyal medyada Buse için bir sayfa açarak, genç kızın şiir okuduğu anlara ait görüntüleri paylaştı.
Antalya'nın Kemer ilçesinde 24 Ocak günü oluşan hortumun annesinin kullandığı otomobili Ağva Deresi'ne savurması sonucu kaybolan üniversite öğrencisi Kader Buse Acar'ı arama çalışmaları, 8'inci günde Kemer Sanayi Sitesi önünde başladı. Çalışmalara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı, İl Jandarma Komutanlığı Sualtı ekipleri, İl Deniz Şube Müdürlüğüne bağlı dalgıç polisler, İl Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı'na bağlı arama kurtarma timleri, AFAD ve AKUT ekiplerinin de aralarında bulunduğu 94 personel katıldı. TCSG Yaşam Gemisi, TCSG 105 Botu'nun denizden destek verdiği aramalarda 3 arama kurtarma ve bir kadavra köpeği de kullanılıyor. Ekipler çalışmalara başlamadan önce koordinasyon toplantısı yaparak durum değerlendirmesinde bulundu.
Hem denizde hem Ağva Deresi'nde süren çalışmalarda, Sahil Güvenlik ekiplerince su altı arama cihazları ile tarama yapılıyor. Kader Buse'nin babası Ahmet Acar da çalışmaları takip ediyor.
DEREDEKİ BENTLER KIRILDI
Arama kurtarma çalışmalarına katılan DSİ ekipleri, su seviyesini düşürmek için Ağva Deresi'ndeki bazı bentleri iş makineleriyle kırdı. Ekipler su seviyesinin düşmesinin ardından derede daha detaylı arama yapacak.
ARKADAŞLARI GÖRÜNTÜLERİNİ PAYLAŞTI
Ağva Deresi'ndeki arama kurtarma çalışmaları sürerken, arkadaşları, Buse Acar için sosyal medyada sayfa açtı. Sayfada arama çalışmaları ile haber kupürleri ve fotoğraflarını paylaşan arkadaşları, Buse'nin okul döneminde bazı etkinliklerde şiir okuduğu anlara ait görüntüleri de paylaştı. Görüntülerde Acar, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü'nde şiir okurken görülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
Buse Acar şiir okurken
Arama çalışmaları
Bentin kırılması
EKipler detay
Haber- Kamera: Levenet YENİGÜN/KEMER(Antalya),
=====================
İZMİR'DE PKK OPERASYONU: 14 GÖZALTI
İZMİR'de, sosyal medya hesaplarından bölücü terör örgütü PKK propagandası yaptıkları gerekçesiyle 14 kişi gözaltına alındı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, sosyal medya hesaplarından terör örgütü PKK'nın propagandasını yaptıkları ve örgüt sempatizanlarına moral vermeye çalıştıkları belirlenen kişilere yönelik olarak bu sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda 14 şüpheli gözaltına alınırken, adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyalin yanı sıra, 1'i kuru sıkı 2 tabanca ve 20 mermi ele geçirildi.
Gözaltına alınan şüpheliler emniyete götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne götürülüşlerinden görüntü
Şüphelilerin emniyete götürülüşlerinden görüntü
Ele geçirilen tabancanın fotoğrafı
Haber: Davut CAN - Kamera: İZMİR,
====================
FRANSIZ DOKTORLARIN AMELİYATINI YAPAMADIĞI FITIĞI TÜRK DOKTOR BALCALI'DA TEDAVİ ETTİ
FRANSA'da yaşayan Ömer Gök (68), 20 santime ulaşan göbek fıtığını Paris'te başvurduğu bir çok hastanede ameliyat ettiremeyince Türkiye'ye dönüp Adana'da Balcalı'da ameliyat olup sağlığına kavuştu.
İşçi olarak çalıştığı Paris'te yaşayan 3 çocuk ve 6 torun sahibi Ömer Gök, her gün büyüyen göbek fıtığı için ameliyat olmak istedi. Ancak doktorlar ameliyatı riskli görerek yapmak istemedi. Çareyi Türkiye'ye dönmekte bulan Gök, başvurduğu Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nde Dr. Gökhan Sarıtaş tarafından ameliyat edildi ve sağlığına kavuştu.
Gök, eşi Menşure Gök ile birlikte Fransa'da rahatsızlığına çözüm aradığını ancak kendisinde kalp pili, kalp yetmezliği, akciğer yetmezliği ve uyku apnesi olduğu ve kitlenin de fazla büyük olmasından dolayı başvurduğu tüm doktorların kendisini ameliyat etmediğini söyledi. Adana'da ameliyat olduktan sonra 1 hafta içinde taburcu olduğunu belirten Gök, "Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Beni Türk hekimlerine emanet ediniz' sözündeki gibi gelip kendimi Türk doktorlarına emanet ettim. 20 santimlik göbek fıtığım ameliyatla alındı. Çok şükür iyiyim. Fransa'da her gün fıtık nedeniyle büyüyen göbeğim yaşama sevincimi alıp götürmüştü. Şimdi çok iyiyim. Sağlıklı bir şekilde Fransa'ya dönüyorum" dedi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı'nda görevli Dr. Gökhan Sarıtaş ise, hastanın 20 santim çapında oldukça büyümüş olan bir göbek fıtığının bulunduğunu ancak yaptıkları tetkikler sonucu ameliyatının uygun olduğunu gördüklerini dile getirdi. Sarıtaş, 2 saatlik bir zamanda ameliyatı tamamladıklarını normalde göbek fıtığı ameliyatlarının kolay gibi göründüğünü ancak bu hastada fıtığın büyüklüğü ve hastanın ek hastalıkları itibariyle sürecin biraz zorlu olduğunu belirtti. Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği olarak dünya standartlarında hizmet verdiklerinin de altını çizen Sarıtaş, hastaya uygun olan operasyonları başarıyla yaptıklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Hasta Ömer Gök açıklması
Eşi Menşure Gök açıklaması
Dr. Gökhan Sarıtaş ile röp
SÜRE: 04'21" BOYUT: 482 MB
Haber-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ ADANA,
======================
KUAFÖR VE GÜZELLİK MERKEZLERİNDEN 'KEMİK İLİĞİNE' YOĞUN İLGİ (ÖZEL)
Adana'da kasaplar çarşısı esnafı, çorbalarda kullanılan kemik iliğine güzellik merkezlerinin de rağbet gösterdiğini bildirdi.
Kemik iliğinin saç dökülmelerine karşı güçlendirici etkisi olduğunu belirten Adana Kuaförler Odası Başkanı Hacı Emin Ünal, kemik iliğinin evlerde kür haline getirilebileceği gibi kuaförlerde de kemik iliği içerikli kozmetik ürünlerinin saça uygulanabildiğini kaydetti.
Çarşı esnaflarından kasap Kadir Çelik, kilosu 70 TL'ye satılan kemik iliğini saç ekimi ve güzellik merkezlerinin saç güçleştirici kür hazırlamak için satın aldığını belirtti. Çelik, "Vatandaşlar genelde kırık ve çatlaklara şifa olduğu için satın alıp çorbasını yapıyor ama saç gürleştirme özelliği ve cilt bakımına iyi geldiği az biliniyor. Güzellik merkezlerinden talep çok, satışlar iyiö dedi. Adana Kuaförler Odası Başkanı Hacı Emin Ünal ise, kemik iliğinin kolajen dışında protein ve magnezyum içermesi nedeniyle saç dökülmelerine karşı güçlendirici özelliği olduğunu kaydetti. Saç dökülmesi yaşayan erkeklerin yanı sıra saçlarını güçlendirmek isteyen kadınların da kemik iliği kürüne ilgi gösterdiğini anlatan Ünal, "Kemik iliğinin saç diplerini, zayıf kıl köklerini besleme özelliği olduğu gibi, boyalı saçları nemlendirme özelliği var. Dökülmelere karşı çok etkilidir. Yeni çıkan saçları güçlendirirö diye konuştu.
"EN AZ 3 SEANS ÖNERİYORUZ"
Bazı kuaförlerde yurt dışından getirilen kozmetik kemik iliği kürünün zahmetsizce saça uygulanabileceği gibi evde de kür hazırlanabileceğini aktaran Ünal, şunları söyledi:
"Evde hazırlamak biraz zahmetli bir iş, biraz koku gelebiliyor. İlik kemikten çıkartıldıktan sonra buharla ısıtılarak sıvı, krem kıvamına getiriliyor. Kokunun giderilmesi için nane, maydanoz gibi ıtırlı bitkiler ve lavanta yağı eklenebilir. Zeytinyağı eklenmesi de faydalı olur. Saç diplerine ve saça uygulandıktan sonra bir süre bekletilip saç durulanır. İçerisindeki yağ türevleri ve magnezyum saç diplerine ihtiva eder, saç kökü soğancığı da beslenip güçlenir. Evde hazırlama zahmetine girişmek istemeyenler de kuaförlerde uygulatabilir. Kürler bize yurt dışından geliyor ve doğallığı kesinlikle değiştirilmemiş ürünler. İçerisinde ekstra yağ türevleri var. En az 3 seans öneriyoruz. Saça uygulanıp durulandıktan sonra kreme dahi ihtiyaç kalmıyor, o derece net."
Saçına 20 günde bir kemik iliği kürü uygulattığını dile getiren Nazan Yaman da, "Saçlarıma hacim kazandırdığını düşünüyorum. Daha önce saçlarımda yıpranmalar vardı. Taramam daha kolay oluyor, saçlarım daha yumuşak ve parlak oluyor. İçerisinde kolajen olduğu için yaşlanma karşıtı bir ürün. Vücudun doğal yapı taşlarında bozulmalar oluyor, kolajen seviyemiz düşüyor. Bu şekilde saçlarımı koruma altına alıyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Kuaförler Odası Başkanı Hacı Emin Ünal ile röp
Adana Kasaplar Çarşısı esnafından Kadir Çelik ile röp
Saçına ilik kürü uygulayan Nazan Yaman ile röp
Saça ilik sürülmesi
Saçın yıkanması
Saçın kurulanması
Genel ve detaylar
SÜRE: 04'59" BOYUT: 552 MB
Haber-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ ADANA,
================
GENÇ GİRİŞİMCİ, AYDA 3 TON İSTİRİDYE MANTARI ÜRETİYOR
Sivas'ta, Galip Öztürk (30), Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun (TKDK) gençlere yönelik hibe desteği programından aldığı 30 bin lira ile 100 metrekarelik alanda kurduğu tesiste, ayda 3 ton istiridye mantarı üretmeye başladı.
Sivas Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde görev yapan, aynı zamanda ahırlar bölgesinde hayvancılıkla uğraşan Galip Öztürk, maliyetlerin artması nedeniyle iş değişikliğine gitti. Yem fiyatlarının artması yüzünden hayvancılık yapmakta zorlanan Öztürk, istiridye mantarı üretimine yöneldi. Daha önce besi hayvanlarını yetiştirdiği ahırı temizleyerek, içine otomasyon sistemi ve çadır kurduran Öztürk, üretime başladı. Kurduğu tesis için TKDK'den 30 bin lira hibe alan Galip Öztürk, "Tarım ve hayvancılığa önem veren, üretimi seven bir insanım. Burayı daha önce ahır olarak kullanıyorduk. Hayvancılıkta başarılı olamayınca işimiz biraz ters gidince farklı bir üretim yapma gereksinimi hissettim. İnternetten araştırmalar yaptım. Bu iş yapılabilir, dedik ve Tarım Krediden ve İl Tarım Müdürlüğü'nden gerekli bilgileri aldık. Onlar da gerekli desteği verdiler. Genç çiftçilere hibe programı kapsamında 30 bin lira destek aldık. Bu, inşallah bizim ilk hasadımız olacak. Yaklaşık 3 ton gibi bir ürün bekliyoruz. Türkiye geneli insanlar istiridye mantarını çok bilmiyorlar. Biz bunu tüm Türkiye'ye tanıtmak istiyoruz. Sivas'ta da çok bilinmeyen bir mantar türü; ancak tadına bakan oldukça beğeniyor" dedi.
'KIRMIZI ETLE EŞ DEĞER'
Tesisin, kendilerine 60 bin liraya mal olduğunu anlatan Galip Öztürk, "Devletimiz bunun yarısını hibe verdi, üstünü de biz tamamlayarak, 100 metrekare bir yer yaptık. Kültür mantarını herkes biliyor; ancak istiridye mantarı çok bilinmiyor. Besin değeri anlamında da kırmızı etle eş değer. Özellikle Akdeniz Bölgesi'nde diyet yapanlar yoğun olarak tüketiyor. Etten alamadıkları besin değerini istiridye mantarından alabiliyorlar" diye konuştu.
İstiridye mantarı üretiminin hijyen gerektirdiğini de vurgulayan Öztürk, "İstiridye mantarının kuluçka dönemi var. O da 25 ile 30 gün arası sürüyor. Bu dönem bittikten sonra ısı derecemizi 16'ya düşürerek, üretime devam ediyoruz. 70 gün içerisinde istiridye mantarlarımız toplamaya hazır hale geliyor. Ortalama bir tanesi, 1,5 ile 2 kilogram arasında değişiyor. Marketlerde kilogramı 15 liraya satılıyor ve talep oldukça fazla" dedi.
Üretimin biraz sabır ve çaba istediğini belirten Galip Öztürk, "İlk başlarda 10 tona yakın mahsulümüz yok oldu, yanlışlarımız oldu, nem tutmadı, ısı problemleri yaşadık; ama asla vazgeçmedim. Aksine hırslandım hatta sabaha kadar başlarında beklediğim de oldu. Eninde sonunda emeğinizin karşılığını alıyorsunuz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------
-Tesisten görüntüler
-Üretilen mantarların görüntüsü
-Konuşmalar
(464 mb)
Haber-Kamera: Hakan KALELİ/SİVAS,
================
ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİ LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR İÇİN SAÇLARINI BAĞIŞLADI
Afyonkarahisar'da özel bir teknik kolejin öğretmeni Çiğdem Akan ve öğrencileri saçlarını lösemili çocuklara peruk yapılması için bağışladı. Öğretmen Çiğdem Akan, "Saç bağışı bu hastalıkta çok önemli ve uzun bir süreç. Biz bir mutluluk yaratmak istedik. İnşallah bunu başaracağız" dedi.
Afyonkarahisar'daki özel bir kolejde tarih öğretmeni Çiğdem Akan, kanser tedavisi sonucu saçsız kalan özellikle çocuklar hastalar için saçlarını bağışlama kararı aldı. Çiğdem Akan uzattığı saçlarını kestirip peruk yaptırarak bağışlarken, bunu gören 6 öğrenci de öğretmenlerini örnek alarak, saçlarını bağışladı. Saçlarının en 30 santimlik bölümünü kuaförde kestiren öğrenciler, bunları da Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Onkoloji Hastanesi'ne kargo aracılığıyla gönderdi. Saçların burada peruk haline getirilerek, kanser tedavisi gören çocuk hastalara verileceği belirtildi.
'ÇOCUKLARIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEK İÇİN HAREKETE GEÇTİK'
Öğretmen Çiğdem Akan, kanser hastası çocukların yüzünü güldürmek için saçlarını uzatarak bağışladığını söyledi. Akan, "Çağımızın hastalığı kanser. Yakın çevremdeki insanların yaşamış oldukları bu hastalık ve sonrasında meydana gelen durumlardan böyle bir düşünce çıktı bende. Hastalığın tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar, kemoterapi saçların dökülmesine sebep oluyor. Bu saç dökülmesi insanlarda hem maddi hem de manevi psikolojik sıkıntılara yol açabiliyor. Bununla ilgili bazı sosyal projelerin varlığını keşfettim. Saçların kesilerek orijinal olması gereken boya gibi yapay ilaçların kullanılmadığı orijinal saçlardan peruk yapıldığını öğrendim. Ben de böyle bir projeyi başlatmak istedim. Öncelikle kendi saçlarımı kestirerek öğrencilerime gösterdim, anlattım bu projeyi. Onlar da bana destek oldu bu konuda. Birçok öğrencimiz saçlarını kestirdi projeye destek olmak için. Biz de lösemili çocuklara peruk olması, onların yüzünde gülümseme yaratmak için böyle bir proje yaptık" dedi.
'SAÇLARIMIZI GAZİANTEP'E GÖNDERDİK'
Kesilen saçların Gaziantep Üniversitesi Onkoloji Hastanesi'nde tedavi gören çocuklara gönderileceğini aktaran Çiğdem Akan, gönderdikleri saçların hastanede çocuklara eğitim veren öğretmen Nesibe Gerek tarafından alınacağını anlattı. Çiğdem Akan, "Haberlerde gördüm. Nesibe Hanımın Onkoloji Hastanesinde sınıf öğretmeni olarak o hastanede bulunan çocuklara eğitim vermek için bulunduğunu gördüm. Öncelikle kendisiyle iletişim kurdum. Saçlarımı bağışlamak istediğimi ve çocuklara peruk yaptırmak istediğimizi söyledik ve bağlantı kurduk. Bunun için de saçlarımızın en az 30 santim olması gerekiyordu. O yüzden uzatmaya başladığımda 'Neden uzatıyorsun artık saçlarını kestirsen' gibi tepkiler aldım ama bağışlamak istediğimi söyleyince ve öğrencilerime bunu anlatınca tepkiler çok iyiydi. Herkes destek olmak istedi hatta benimle birlikte uzatanlar ve kestirmek isteyenler oldu. Saç bağışı bu hastalıkta çok önemli ve uzun bir süreç. Biz bir mutluluk yaratmak istedik. İnşallah bunu başaracağız öğrencilerimle birlikte" diye konuştu.
'ÖĞRETMENİM BENİM FİKRİMİ DEĞİŞTİRDİ'
Okulun 11. sınıf öğrencisi Şeydanur Koçer, saçlarını kesme gibi bir fikri olmadığını fakat öğretmeniyle görüştükten sonra fikrini değiştirdiğini söyledi. Koçer, "Bu proje içime sindi ve hemen kestirdim. Saçlarımın cidden gideceği yer çok güzel bir yer. Birilerinin mutluluğuna sebep olacaksam çok güzel bir şey bu" dedi.
'BAŞKA ÇOCUKLAR MUTLU OLSUN'
12. sınıf öğrencisi Beyza Görgülü, annesine bir ay önce kanser tanısı konulduğunu anlatarak, annesiyle birlikte 1 ay hastanede yattığını kaydetti. Görgülü, "Annem hastanede ilaç tedavisi gördü. O yüzden annemin saçları döküldü ve kestik. Bu duruma hassas olduğum için saçlarımı kestirdim. Başka çocuklar mutlu olsun diye kestirdim. Biz mutlu olamadık diye böyle bir şey yaptım" diye konuştu.
'ÇOK MUTLU OLDUM'
Projeye saçlarını kestirerek destek olan 11. sınıf öğrencisi Dilara Canan, saçlarını çok sevdiğini ve günlük baktığına vurgu yaptı. Öğretmenlerinin projeden bahsetmesiyle saçlarını kestirmeye karar verdiğini anlatan Canan, "Öğretmenimiz 'çocuklar mutlu olacak' dediğinde katılmak istedim. Açıkçası böyle bir projede rol alacağım için çok mutlu oldum" dedi.
'BAŞKASININ MUTLULUĞU OLMAK GÜZEL BİR ŞEY'
12. sınıf öğrencisi Begüm Örten de "Saçım uzun olduğu için kestirdiğim zaman arkadaşlar tepki gösterdi. Ama bu projede yer aldığım için çok mutlu oldum. Çünkü başkasının mutluluğu olmak güzel bir şey. Öğretmenim sayesinde bu projeye katıldım" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Öğretmen ve öğrenciler kesilen saçlarını gösterirken
Saçlardan detaylar
Öğretmen ve öğrencilerden detaylar
Öğrenciler saçlarını gönderecekleri kutuya bırakırken
Kutuya bırakılan saçlardan detay
Genel detaylar
RÖP 1: Çiğdem Akan
RÖP 2: Şeydanur Koçer
RÖP 3: Beyza Görgülü
RÖP 4: Dilara Canan
RÖP 5: Begüm Örten
Çiğdem öğretmenin saçları kesilirken görüntü (Cep telefonu görüntüsü)
Haber- Kamera: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?