1)ANTALYA'YI GÜZELLEŞTİREN HEYKELLERİ KIRDILAR
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi'nin cadde düzenlemeleri kapsamında Atatürk ve Işıklar caddelerine yerleştirilen temalı heykellerin birçoğuna zarar verildi. Heykellerin bazılarının yüzleri spreyle boyanırken, bazılarının çaldığı enstrümanlar zarar gördü.
Büyükşehir Belediyesi, kentin işlek caddelerinden Atatürk ve Işıklar'ı, 2010 yılında yeniden düzenledi. Düzenleme kapsamında Işıklar Caddesi'ne sokak müzisyenlerinin heykelleri, Atatürk Caddesi'ne ise 'Romalılar Antalya'da temalı heykeller yerleştirildi. Yerli ve yabancı turistlerin yanlarında durup fotoğraf çektirdiği heykellere, zarar verildi. 'Lidya Bank'tan elbisesini açarak para bekleyen Romalı heykelinin kucak kısmını izmarit ve çöple dolduranlar, bazı heykellerin de yüzlerini sprey boyayla boyadı. İki caddenin ortasında duran saksafon çalan insan heykeli tamamen parçalanırken, sokak müzisyenlerinin de enstrümanlarına zarar verdi.
TURİSTLER ÇEKTİRİYORDU
Haşim İşcan Mahalle Muhtarı Halil Ay, her iki caddenin Antalya'nın gözde yerlerinden olduğunu söyledi. Ay, "Buradaki heykeller turistlerin ilgisini çekiyordu. Caddelerimizi zenginleştiriyordu. Kendini bilmez kişiler heykelleri kırdı, kollarını parçaladı. Belediye ne kadar önlem aldıysa yine de zarar verdiler. Zarar görmeyen heykel kalmadı neredeyse. Kimseye zararları yoktu, neden zarar verilir anlamıyorum" dedi.
'ÇİRKİN VE ÇAĞDIŞI'
Mahallede yaşayan Osman Tekbaş da sanata ve felsefeye önem vermeyen toplumların gelişemeyeceğini belirterek, "Heykelin ve sanatın ne olduğunu bilmeyen toplumdakiler, bunları kırar. Çok çirkin ve çağdışı" diye konuştu.
Caddedeki bir esnaf da işyeri önünde keman çalan heykelin yayını neden kırdıklarını anlamadığını kaydederek, "Çubuğunu gece söküp götürmüşler. Kendini bilmezler, o çubuğu ne yapacak, para da etmez. Cadde boyunca heykellerin hepsinde mutlaka bir şeyler yapmışlar" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Caddeden genel görüntü
Lidya Bank önünde para bekleyen heykelin kucağındaki izmarit ve çöpler
Zarar gören heykeller
Heykellerin elindeki zarar gören enstrümanlar
Cadde esnafı röportaj
Mahalleli röportaj
Muhtar Halil Ay röportaj
471 MB/// 04.15
HABER: Hasan DEMİRBAŞ- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA,
===================================================
2)ELMALI'NIN TARİHİ YENİDEN CANLANDIRILDI
ANTALYA'nın Elmalı ilçesinde tarihi geçmişi olan çarşı ve sokakların bulunduğu bölge, restorasyon ve yenileme çalışmalarıyla yeniden canlandı. Yöreye özgü mimari dokuyla 250'nin üzerindeki yapının restore edildiği bölge ilgi odağı oldu. Elmalı'nın geçmiş dönemlerde merkezi olan ancak şehrin genişlemesiyle cazibesini yitiren, aralarında koruma altındaki yapıların da bulunduğu bölgede, Elmalı Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle restorasyon ve düzenleme çalışması başlatıldı. İkişer, üçer katlı, yöreye özgü mimari dokusu bulunan ev ve iş yerlerinin bulunduğu kentin en eski yerleşim yerlerinden başta Hanönü Sokak olmak üzere Yoncalık, Beyhamamı, Uzunköprü, Dikiciler, Demirciler, Hıdırlık, Eğrekler geçidi ve Şakir Akça sokaklarındaki çalışma Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan alınan izinle yapıldı.
250'NİN ÜZERİNDE YAPI RESTORE EDİLDİ
Geçen yıl mart ayında başlayan proje kapsamında aralarında Helvacılar ve Demirciler çarşılarının da bulunduğu iş yerleri ve evlerin alt yapı, dış cephe, çatı, yol ve kaldırım düzenlemeleri yapıldı. Toplam 3 milyon 480 bin liralık bütçeye sahip proje tamamlanma aşamasına gelirken, kişilere ait 250'nin üzerindeki ev ve iş yerinin eski ve yıpranmış bölümleri ahşap ürünlerle yenilenerek, restore edildi. Bölgeye bazı kamu kurumlarının taşınması için de Elmalı'nın mimari dokusuna uygun 3 katlı yeni bina yapıldı. Çalışmalarla bölge tarihi görünümünün yanında eski cazibesine de kavuştu.
'5 ÇARŞI VE 7 SOKAKTAN OLUŞAN BÜYÜK BİR BÖLGE'
Elmalı Belediye Başkanı Ak Partili Ümit Öztekin, "Hanönü Sokak, Elmalı'nın yüzyıllar boyunca ticaret merkezi ve şehir merkezi olarak kullanılan ve son 40- 50 yıldır da terk edilmiş bir bölgesiydi. Burası Helvacılar Çarşısı ve Demirciler Çarşısı başta olmak üzere 5 çarşı ve 7 sokaktan oluşan büyük bir bölge. Buradaki 250'nin üzerinde tarihi evi restore ettik. Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun gözetiminde, denetiminde restorasyon çalışmaları tamamlandı. 250'nin üzerindeki yapı yüzyıllar öncesine yeniden dönüştürüldü" dedi.
'100 YIL ÖNCEKİ HALİNE YENİDEN DÖNDÜRDÜK'
Eskiden bu bölgenin çok hareketli, çok canlı, ticaretin ve üretimin merkezi halinde olduğunu hatırlatan Ümit Öztekin, "Ama son yıllarda modern şehirleşmenin getirdiği sonuçlarla şehir yeni apartmanlara, yeni bölgelere kayınca bu güzelim sokak adeta terk edilmişti. Elmalı'da hummalı bir çalışma yaptık. Antalya Valiliğimizin desteğiyle bölgede büyük bir restorasyonu tamamladık. Elmalı'yı 100 yıl önceki haline yeniden döndürdük. Halen bu çarşıları gezdiğinizde yüzyılların esnafının birbiriyle muhabbetini, hala yüzyıllar öncesinden gelen demircilerin, bakırcıların seslerini, kokularını, onları yaşamak, hissetmek hala mümkün. Gerçekten Elmalı Türkiye'nin Safranbolu, Beypazarı, Taraklı gibi 3-5 tane çok nadir, özel yerlerinden biri. Antalya'nın kadim şehri Elmalı'ya bütün herkesi bekliyoruz" diye konuştu.
'ÇARŞIMIZ ESKİ CANLILIĞINA KAVUŞTU'
Bölgede yürütülen restorasyon çalışmaları en çok iş yerleri eskimiş görüntüsünden kurtulan esnafı memnun etti. Kuruyemişçi Ahmet Millioğlu, "Çarşımız eski canlılığına kavuştu. Yazın daha hareketli oluyor. Leblebiciler Çarşısı, Elmalı'nın gezilip görülecek çarşılarından biridir" dedi.
'GÖRÜNÜMÜ O KADAR KÖTÜYDÜ Kİ'
Berber Ahmet Özekin, "Mesleğimi 60 senedir icra ediyorum. 40 senedir de bu sokakta, bu dükkandayım. Daha önce bu sokakta yere iğne atsan duramazdın. O kadar yoğun iş vardı. Tabii buradaki esnaf çekildi, bazıları meslek değiştirdi. Ama görünümü o kadar kötüydü ki dışarıdan gelen misafirlere karşı mahcup edici bir durum vardı. Başkanımız çok güzel bir uğraşla buraları güzelleştirdi" diye konuştu.
'ESNAF DÜKKANLARINI DOLDURMAYA BAŞLADI'
Manifaturacı Ömer Lök, "Çocukluğumu bu sokakta yaşadım. İş yerim dedemden babama, babamdan da bana kaldı. Bu çalışmaları yapan belediyemiz ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na teşekkür ediyorum. Daha önce köhne bir yerdi, şimdi tekrar canlanmasıyla birlikte esnaf dükkanlarını doldurmaya başladı" dedi.
'HAKİKATEN ÇOK GÜZEL BİR GÖRÜNÜME KAVUŞTU'
Yorgancı Süleyman Ertuğrul, şöyle dedi:
"Ben yorgancılığa yarım asırdır devam etmekteyim. Çıraklığım döneminde bu arastadaydım, eniştemin yanında çırak olarak çalıştım. Daha sonraki yıllarda da kalfalık ve ustalık döneminde de bu arastada çalıştım. Daha önceki yıllarda Elmalı'nın kalbi burada atıyordu. Öyle ki Elmalı'nın sanayisi buradaydı. Bütün meslek grupları bu arastada mevcuttu. Daha sonraki yıllarda bir kısmı gitti. Sanayi Çarşısı yapıldıktan sonra da bütün esnaf aşağı çekilince maalesef dükkanların çoğu boşaldı. Esnaf grubu da tamamen aşağı dağıldı. Demirciler, Helvacılar çarşıları, Hanönü Sokağı terk edilmiş görünüme geldi. Sonraki yıllarda sokak çalışmaları başlayınca bu dükkanlar restore oldu ve bu yıl da bitince hakikaten çok güzel bir görünüme kavuştu."
Ayakkabıcı Niyazi Mustafa Solak, "39 yıldır bu sokakta esnaflık yapmaktayım. İlk defa bu şekilde bir hizmete şahitlik ediyorum" dedi.
'SOKAĞIMIZ CIVIL CIVIL'
Kalaycı Recep Öztekin de "Bu dükkan babadan, dededen kalma. Biz 30- 40 yıldır kalaycılık yapmaktayız. Daha önceden bu sokak köhne ve tamamen ucube bir yerdi. Ama şimdi fevkalade güzel oldu. Her gelen bu sokağa uğruyor. Sokağımız cıvıl cıvıl ve müşterilere de farklılık arz etti. Gelen görmek, fotoğraf çektirmek istiyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Restore edilen sokak ev ve işyerlerinden görüntü
RÖP 1: Ümit Öztekin (Elmalı Belediye Başkanı)
RÖP 2: Ahmet Millioğlu
RÖP 3: Ahmet Lök
RÖP 4: Süleyman Ertuğrul
Detaylar
606 MB/// 05.28
HABER- KAMERA: Mehmet AKIN/ELMALI (Antalya),
================================================
3)ZAP SUYU'NDA RAFTİNG HEYECANI
HAKKARİ'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesindeki Zap Rafting ve Doğa Sporları Kulubü'ne üye 20 kişiden oluşan rafting ekibi, Zap Suyu'nda rafting gösterisi yaptı. Rafting ekibinin hedefi, önümüzdeki yıl yapılacak olan Türkiye Rafting Şampiyonası'nda iyi bir derece almak.Türkiye'nin birçok bölgesinde kar ve yağmur yağışı etikili olurken, Hakkari'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Bunu fırsat bilen Çukurca Zap Rafting ve Doğa Sporları Kulübüne üye 20 sporcu, araçlarla Çukurca- Hakkari karayolunun Köprülü mevkiine geldi. Burada hazırlıklarını tamamlayan sporcular, bindikleri iki botla kendilerini Zap Suyu'na bıraktı. Zap Suyu üzerinde rafting yapmanın heyecanını yaşayan sporcular büyük performans sergiledi.
Sporcular, hedeflerinin önümüzdeki yıl yaılacak olan Türkiye şampiyonasında, Çukurca ilçesinin adını tüm Türkiye'ye ve dünyaya duyurmak olduğunu dile getirdi.
Görüntü Dökümü
CEP TELEFON KAMERASI
--------------------------------
-Zap Suyunda rafting yapmak için hazırlık yapan rafting ekibi
-Zup suyunda rafting yapan sporcular
-Detaylar
Serdar KARA/ÇUKURCA (Hakkari), -
===================================================
4)KEDİNİN GÖZLERİNİ OYUP, KULAKLARINI KESTİLER
İZMİR'in Konak ilçesinde, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından gözleri oyulan ve kulakları kesilen sokak kedisi, hayvanseverler tarafından veterinere götürüldü.
Göztepe semtindeki bir parkta gözleri oyulmuş kedi olduğunu görenler, fotoğraflarını sosyal medyadan paylaştı. Bunun üzerine olayı araştıran Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir üyeleri yaralı kediyi hurda aracın içinde bularak veterinere götürdü. Tedaviye alınan kedinin gözlerinin oyulması ile kulaklarının kesik olmasından dolayı polise de başvurularak, sorumluların bulunmasını istendi.
Polis, kediye kötü muamele yapan kişi ya da kişileri belirlemek amacıyla çalışma başlattı. Soruşturmanın sürdüğü belirtildi.
Mehmet CANDAN/İZMİR, -
===================================================
5)TÜRKİYE'DEKİ DEMANSLI SAYISI 600 BİNİ BULDU
ANTALYA'nın Kemer ilçesindeki Ulusal Nöroloji Kongresi'ne katılan Prof. Dr. Gökhan Erkol, "Ülkemizde demanslı sayısı artıyor. Çünkü yaşlı nüfusumuz artıyor. Son nüfus sayımına göre yapılan bir hesaplamada kabaca 600 bin demanslı olduğu biliniyor" dedi.
Kemer'de bu yıl 54'üncüsü yapılan Ulusal Nöroloji Kongresi'ne katılan Prof. Dr. Gökhan Erkol, demans ve alzheimer hastalıkları hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Erkol, "Demans oldukça sık görülen bir hastalık. 65 yaş sonrasında yüzde 5 civarında gözüküyor ve her 5 yılda bir iki katına çıkıyor. 80- 85 yaş grubu içerisinde neredeyse her iki kişiden birinde demans söz konusu. Ülkemizde de demanslı sayısı artıyor. Çünkü yaşlı nüfusumuz artıyor. Son nüfus sayımına göre yapılan bir hesaplamada kabaca 600 bin demanslı kişi olduğu biliniyor" dedi.
100'E YAKIN NEDENİ VAR
Demansın bir şemsiye terim olduğunu aktaran Prof. Dr. Gökhan Erkol, içerisinde birçok hastalığın olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Erkol, "Bu hastalıkların içerisinde en önemli etken alzheimer hastalığı. Onun dışında belki demans çoğu zaman alzheimere eşdeğer kullanılıyor ama başka hastalıklar da var demansa neden olan. Damar kökenli demanslar var özellikle. Hareket bozukluklarıyla birlikte giden demanslar var. Parkinson hastalığının belirli bir döneminden sonra demans yine ortaya çıkabiliyor ve hemen hemen büyük bir liste 100'e yakın neden demansa neden olabiliyor" diye konuştu.
BELİRTİLERİ AZALTICI TEDAVİ UYGULANIYOR
Alzheimer hastalığında mevcut uygulanan tedavilerin, beyinde eksik olan maddelerin yerine konulmasına yönelik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gökhan Erkol, şöyle devam etti:
"Tabii ki en önemli çalışmalar çoğunlukla ilk iki ya da üç nedeni oluşturan hastalıklar üstünde gidiyor. Alzheimer hastalığı da bunlardan biri. Hastalığın şu anki tedavisi daha çok belirtilere yönelik. Alzheimer hastalığında beyinde belli maddelerin eksikliği söz konusu. Bu eksikliği yerine koymaya yönelik tedavi yapılıyor. Daha doğrusu vücutta salgılanan beyindeki nörokimyasalların yıkımını engelleyici ilaçlar kullanabiliyoruz. Bir de bazı sistemleri kısmi de olsa bloke edici bir ilaç grubumuz var, bunları kullanıyoruz. Bunlar ne yapıyor? Hastaların üçte birinde hakikaten kayda değer bir etki gösterebiliyor. Hasta yakınları da biz de fark edebiliyoruz bunu. Üçte birinde belli bir süre belirtileri durağan hale getiriyor. Bu hastalığı durdurduğu anlamına gelmiyor her zaman. Ama belli bir kısmında da hangi ilacı kullanırsanız kullanın -ki üçte birlik bir grubu oluşturuyor- bunlarda çok fazla bir fayda elde edemiyoruz. Dediğim gibi daha çok hastalığı ortadan kaldırıcı bir tedaviden ziyade belirtileri bir parça azaltıcı bir tedavi grubu."
Alzheimer hastalığıyla ilgili yeni çalışmalar olduğunu da söyleyen Erkol, "Biz biliyoruz ki alzheimer hastalığı aslında demans oluştuğunda çıkan bir hastalık değil. Demansın oluşmasından 15- 20 yıl önce ortaya çıkıyor ilk belirtiler beyinde. Evet biz yavaş yavaş bu belirtileri gösterebilir durumdayız, beyindeki belli inceleme yöntemleriyle. Bunun bize ne faydası var? Şimdiye kadar biz ilaç çalışmalarını hep alzheimer, demans olmuş, bunamış hastaları aldık ve öyle olunca da sonuçlar çok parlak olmadı açıkçası. Şimdi artık hastalığın mekanizmalarına yönelik tedavileri deneme şansımız var. Bu alanda da birkaç vücudun bağışıklık sistemini değiştirici ilaçla ilgili çalışmalar da sürmekte" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Prof. Dr. Gökhan Erkol röportaj
307 MB/// 02.44"
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?