Dha Yurt Bülteni -7

İzmir'de 72 kişiye yönelik FETÖ operasyonu (2)

53 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA

İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mahrem yapılanması ve örgüt içi izdivaç ile evlenenlere yönelik bu sabah İzmir merkezli, Ankara, İstanbul, Adana, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Samsun, Zonguldak, Konya, Adıyaman, Diyarbakır, Muğla, Burdur, Eskişehir, Kütahya, Manisa olmak üzere toplam 17 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, haklarında yakalama kararı çıkartılan, muvazzaf, emekli ve daha önce TSK'dan ihraç edilen binbaşı, yüzbaşı, üsteğmen, astsubaylar ile mahrem ağabey ve ablalardan 53'ü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyete götürülürken, operasyon kapsamında 19 şüphelinin daha aranmasına devam edildiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR

Haber: Mehmet CANDAN/ İZMİR,

===============

İcra yoluyla babasına götürülmek istenen 11 yaşındaki çocuk intihara kalkıştı

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde oturan, 2011 yılında 'XL (Extra Large) Model Kraliçesi' olan Gözde Bahadır'ın 11 yaşındaki oğlu, haftada 2 gün görme hakkı bulunan pilot babası tarafından, avukatı ve icra memurları aracılığıyla alınmak istenmesi üzerine evinin penceresine çıkıp, intihar girişiminde bulundu. Babası ile telefonda görüşen çocuk, gitmemek için direnince avukat ve icra memurları evden ayrıldı.

2011 yılında Türkiye'nin en güzel büyük beden mankeni seçilen Gözde Bahadır (42), 2003 yılında pilot B.Ö.A. (48) ile evlendi. 2010 yılında boşanan çiftin 2008 yılında doğan çocukları B.B.A.'nın velayeti anneye verilirken, mahkeme, çocuğun haftanın 2 günü babası tarafından alınmasına karar verdi. Haftanın 2 günü çocuğunu eski eşinin evinden alan B.Ö.A., bu sırada İ.G.A. ile evlendi. 2014 yılına kadar yasal olarak çocuğunu almaya devam eden baba, çocuğunu uçuşu olduğu günlerde ikinci evliliğini yaptığı eşine bıraktırdı. Ancak 2014 yılının Eylül ayında üvey anneden oğlunu teslim alan Gözde Bahadır, çocuğun yüzündeki fondöteni fark etti. Fondöteni silmesinin ardından da yüzünde morluklar olduğunu gördü.

Gözde Bahadır, babası Şemsettin Bahadır (72) ile birlikte polise başvurdu. Gözde Bahadır hastaneden 'sol göz üstünde ve sağ göz üzerinde çürükler var. Sol kulak kısmında ve karın bölgesinde çürükler var' şeklinde darp raporu alarak, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Gözde Bahadır'ın iddiasına göre mahkeme, üvey anne İ.G.S.'ye küçük çocuğu darbettiği gerekçesiyle 3 bin 740 TL para cezası verdi. Yine Gözde Bahadır'ın iddiasına göre eski eşi bu olayın ardından bir daha çocuğunu arayıp, sormadı.

31 Aralık 2018 günü ise mahkemeden, 'çocuğun babası tarafından alınıp, Cumartesi günü teslim edilmesi' yönünde alınan karar tebliğ edildi.

AVUKAT, İCRA MEMURU VE POLİSLE GELEREK ÇOCUĞU ALMAK İSTEDİ

Dün de baba B.Ö.A.'nın avukatı, icra memuru, 2 psikolog ve polisler ile Gözde Bahadır'ın Darıca Bayramoğlu Mahallesi'ndeki evine geldi. Avukat, mahkeme kararı olduğunu ve çocuğu almadan gitmeyeceklerini söyledi. Eve girerek çocukla görüşen 2 psikolog ise avukat ve icra memuruna 'çocuğun ısrarla babasını görmek istemediğini ve gitmeyeceğini söylediğini' aktardı. Buna rağmen avukat ve icra memuru mahkeme kararı olduğunu, kararı uygulayacaklarını ifade etti. Gözde Bahadır duruma "Çocuğumu bu şekilde ağlatarak götüremezsiniz. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Tutuklayacaksanız, beni tutuklayın, bakın memur beyler de burada, çocuğumu vermiyorum" diyerek tepki gösterdi.

Anne Bahadır'ın oğlunun, üvey annesi tarafından darp edilmesinin ardından babasına gitmek istemediğini söylemesi üzerine babanın avukatı, 'çocuğun görüşmek istemediğini babasına söylemesi gerektiğini' bildirdi. Gözde Bahadır eski eşini telefonla arayarak, oğlunu babasıyla görüştürdü. Telefonda babasına ısrarla gelmek istemediğini söyleyen B.B.A., "Senin karın beni dövdü. Sen gel buraya, ben gelmek istemiyorum. Sen baba olsaydın beni bir kez olsun arardın. Kaç yıldır bir kez dahi aramadın, hiçbir doğum günümde küçücük de olsa bir hediye dahi göndermedin. Ben seninle gelmek istemiyorum" dedi.

Baba B.Ö.A. ise oğluna, üvey annenin kendisini dövmediğini, takla atarken koltuktan düştüğünü öne sürdü.  Baba, "Seni, dövüldüğüne inandırdılar. Ben oraya gelemiyorum. Senin deden, teyzelerin kolumuzu, telefonumuzu kırdılar. Biz saldırıya uğradık, oraya gelemem" dedi.

PENCEREYE ÇIKIP, KENDİSİNİ ATACAĞINI SÖYLEDİ

Avukat ve anne arasındaki tartışma kapı önünde yaklaşık 2 saat sürerken, küçük çocuk, dubleks evlerinin üst katındaki pencereye çıkarak, "Gitmek istemiyorum. Ne yapayım kendimi mi  atayım, intihar mı edeyim? Gitmek istemiyorum" diye bağırdı. Dedesi ve annesi tarafından sakinleştirilmek istenilen çocuğu, teyzesi pencereden uzaklaştırmayı başardı.

BABASININ YEMEK VE EĞLENCE TEKLİFİNİ DE KABUL ETMEDİ

Avukatın ikinci kez babasıyla görüştürdüğü çocuk, bir iki saatliğine yemek ve sinemaya gitme teklifini de kabul etmedi.

ÇOCUĞU ALAMADAN OLAY YERİNDEN AYRILDILAR

11 yaşındaki çocuğa babasının da sürekli ağladığını, yaşananlardan dolayı çok üzgün olduğunu anlatarak, cep telefonu numarasını bir kağıda yazıp veren avukat, icra memuru ve polisler ile birlikte evden ayrıldı.

Gözde Bahadır, baba ile çocuk arasında ilişki tesisini düzenleyen karara Anadolu Adliyesi'nde itiraz ettiklerini, 6 Şubat günü pedagog ve psikologlar ile yapılacak görüşmenin ardından yeni bir karar alınacağını ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----

-Polis otosu ve icra aracı evin kapısında beklerken

-İcra memuru evin giriş kapısında mahkeme kararını anne Gözde Bahadır'a söylerken

-Anne Gözde Bahadır, eski eşinin avukatına ve icra memuruna serzenişte bulunurken

-İcra yoluyla götürülmek istenen çocuk babasıyla telefonda görüştürülürken

-Çocuk telefon görüşmesinin ardından annesine sarılıp ağlarken

-Babasına gitmek istemeyen çocuğun 2. kat penceresine çıkarak aşağıya atlayacağını ve intihar edeceğini söylemesi

-Annenin, çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu söyleyerek feryat etmesi

-Babanın avukatının, çocuğu ikinci kez telefonla görüştürmesi

-Avukatın, çocukla yüz yüze görüşerek telefon numarası vermesi

Haber-Kamera: Erol POLAT/DARICA(Kocaeli),

=================

Suriye sınırına mühimmat sevkiyatı

Hatay'dan Suriye'deki birliklere takviye amaçlı gönderilen mühimmat ve malzeme taşıyan konvoy, Gaziantep'in İslahiye ilçesine ulaştı.

Hatay'dan yola çıkan mühimmat ve malzeme taşıyan askeri konvoy, İslahiye'ye ulaştı. Geniş güvenlik önlemleri altında ilerleyen konvoy, çevre yolundan Gaziantep istikametine devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------

Konvoyun geçişi

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU : 73 MB

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

================

Fuhuştan gözaltına alınan 15 kişi adliyeye sevk edildi

Şanlıurfa ve Mersin'de düzenlenen fuhuş operasyonunda gözaltına alınan 35 şüpheliden 15'i adliyeye sevk edildi.

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturma kapsamında Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Şanlıurfa ve Mersin'de fuhuşa aracılık eden şüphelilere yönelik çalışma başlattı. Ahlak Polisi, 2 ay süren teknik ve fiziki takibin sonunda belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yaptı.  'Fuhşa aracılık ve teşvik' ile 'fuhuş için yer temin etmek' suçlarını işledikleri iddiasıyla 35 şüpheli gözaltına alındı.  Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda bulunan bir miktar paraya da el konuldu. Aralarında yabancı uyruklu kadınların bulunduğu şüphelilerden 20'si polisteki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 15 şüpheli adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Fuhuştan gözaltına alınan şüpheliler

Şüphelileri adliye binasına konulması

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 113 MB

Haber: Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

=============

Kilis'te, Türk ve Suriyeli 50 bin öğrenci karne aldı

Kilis'te eğitim gören 50 bin Türk ve Suriyeli öğrenci karne alarak yarıyıl tatiline girdi.

Yarıyıl tatili nedeniyle Afife Keçik İlkokulu'nda karne dağıtım töreni düzenlendi. Törene; Kilis Valisi Recep Soytürk, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt ve diğer yetkililer katıldı. Vali Recep Soytürk törende öğrencilerle sohbet edip, tavsiyelerde bulundu. Ardından öğrencilere karnelerini dağıtan Vali Soytürk, "Başarılı bir eğitim dönemi geçti. İnşallah önümüzdeki dönem daha da başarılı olacaklar. Valilik olarak biz de bütün imkanlarımızla eğitime katkı sağlayamaya devam edeceğiz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------

-  Karnelerin dağıtımı

Vali tarafından hediye verilişi

Çocukların karne sevinçi

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 340 MB

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

===============

Adana'da uyuşturucu operasyonunda yakalanan 18 şüpheli adliyeye sevk edildi

Adana'da, uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda yakalanan 2'si kadın 18 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla kent genelinde uyuşturucu satıcılarına yönelik çalışma yaptı. 15 Ocak günü de Adana ve Mersin'de belirlenen adreslere eş zamanlı baskın düzenledi. Özel harekat polislerinin de destek verdiği operasyonda 2'si kadın 18 şüpheli yakalandı.  Gözaltına alınan şüpheliler, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

----------------

Zanlıların adli tıp birimine getirilmesi

Zanlıların adli tıp biriminden çıkarılması

Adli tıp birimi tabela

SÜRE: 01'44"     BOYUT: 192 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK-Akif ÖZDEMİR/ADANA,

===============

Takla atan otomobilde öldü

Aydın'ın Nazilli ilçesinde, takla atan otomobilin sürücüsü 43 yaşındaki Erkan Tükel yaşamını yitirdi.

Kaza, bugün saat 06.30 sıralarında, Aydın- Denizli karayolu üzerinde, bir soğutucu fabrikasının yakınında meydana geldi. Aynı fabrikanın güvenlik görevlisi, evli ve 1 çocuk babası Erkan Tükel, mesaiye giderken, yönetimindeki 09 NN 380 plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini yitirdi. Kavşakta yoldan çıkan otomobil, takla atarak devrildi. Kazayı görenler, sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Kaza yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Erkan Tükel'in öldüğü belirlendi. Tükel'in cenazesi, kaza yeri incelemesi sonrası Nazilli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------

Kaza yerinden görüntü

Nazil- Aydın Karayolu üzerinden görüntü

Kaza yapan otomobilden görüntü

Kalabalıktan ve polis ekiplerinden görüntü

Kazanın meydana geldiği bölgeden görüntü

Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK/ NAZİLLİ (Aydın),

=================

'Rockçı İmam'a mahkemeden kötü haber

Antalya'nın Kaş ilçesinde bulunan Pınarbaşı Camii'nde imamlık yaparken, arkadaşıyla 'FiRock' adlı müzik grubunu kuran ve 'Rockçı İmam' olarak tanınan Ahmet Muhsin Tüzer'in (47), mesleğe dönmek için açtığı dava reddedildi.

Kaş'a bağlı Pınarbaşı Mahallesi'nde imamlık yaparken, 2013 yılında Kramp Grubu'nun gitaristi Doğan Sakin'le 'Firock' adlı müzik grubunu kurarak, rock ve tasavvuf müziğini birleştiren Ahmet Muhsin Tüzer, Kaş'ta verdiği ilk konseriyle ulusal ve uluslararası basının ilgi odağı oldu. 2013 yılında ilk single parçası 'Mevla'ya Gel'i tamamlayarak müzikseverlere sunan Tüzer, daha sonra İstanbul, Antalya, Kaş ve Finike'de konserler verdi. Yurt dışında iki kez ABD'de, bir kez de Portekiz'de üç gün üst üste konserler veren Tüzer, ilk uluslararası albümünü New York'ta bir müzik şirketi aracılığıyla çıkardı.

İmamlık görevinden alınarak Balıkesir'e memur olarak atanan Ahmet Muhsin Tüzer, mahkeme kararıyla görevine döndü. Ancak Tüzer, bu kez de hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu kararıyla Ağustos 2018 tarihinde meslekten ihraç edildi.

İHRAÇ KARARI ONANDI

Ahmet Muhsin Tüzer, hakkındaki meslekte ihraç kararının iptali talebiyle Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi, Tüzer'in meslekten ihraç kararını da oy birliğiyle onadı. Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi kararında, şu ifadelere yer verildi:

"277 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27'nci maddesinin ikinci fıkrasında idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verecekleri hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, dava konusu olayda yukarıda anılan kanun hükmünün öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine, tebligatın tamamlanmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde Konya Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olma üzere oy birliği ile karar verildi."

'İTİRAZ EDECEĞİM'

Mahkeme kararını değerlendiren Ahmet Muhsin Tüzer, "Gerçekten çok üzgünüm. Görevimi aksatmadım. Görevimin gereğini her aşamada yerine getirdim. Ülkemin ve İslam dininin tanıtımını yaptım. Yasa dışı hiçbir şey yapmadım. Paralı konser vermedim. Verdiğim konserler için de kaymakamlıklardan izin aldım. Yurt dışına hep izin alarak çıktım. 20 yıllık hizmetin karşılığı bu olmamalıydı. Konya Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz için başvuracağım. Oradan da ret gelmesi halinde, süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağım" dedi.

Haber: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya), -

==================

Savcı, eski rektör için FETÖ üyeliğinden ceza istedi

FETÖ davasında 14 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Akdeniz Üniversitesi (AÜ) eski rektörü İsrafil Kurtcephe'nin yargılanmasına devam edildi. Duruşma savcısı, Kurtcephe'nin yöneticilikten değil, üyelikten cezalandırılmasını istedi.

Antalya'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında dava açılan, 14 ay tutuklu kaldıktan sonra geçen eylül ayında tahliye edilen AÜ eski rektörü İsrafil Kurtcephe'nin yargılanmasına devam edildi. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dördüncü duruşmaya, tutuksuz sanık İsrafil Kurtcephe, yakınları ve avukatları katıldı. AÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Kocaağa'nın da tanık olarak dinlendiği duruşma 2 saat sürdü.

Tanık Köksal Kocaağa, iddianamede adının geçtiğini belirterek, "İddianamedeki konu bu dava ile alakalı değil. Başka bir çalışanın mobbing davası ile ilgili bir konu. Öncelikle bunu belirtmek isterim" dedi. Eski rektör İsrafil Kurtcephe'yi 2003 yılından bu yana tanıdığını ifade eden Kocaağa, "Kurtcephe'yi ülkücü, Atatürkçü olarak tanırım. Malum yapı ile ilgili eylem ve söylemlerde bulunduğuna tanıklık etmedim. Savcı Osman Şanal'ın o dönem İsrafil Kurtcephe hocaya çok sayıda soruşturma açtığını duymuştum. Ayrıca, 17-25 Aralık sürecinde Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele kapsamında Prof. Dr. Muharrem Kılıç ile Prof. Dr. Ömer Geçici'yi görevlerinden aldığını duymuştum. Bu konu basına da yansımıştı" diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık İsrafil Kurtcephe'nin FETÖ yöneticiliğinden değil, FETÖ üyeliğinden cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, avukatların mütalaaya karşı savunma yapması ve eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Haber: Süleyman EKİN/ANTALYA, -