Diyarbakır 2 Demirtaş:"Türkiye Adım Adım Kaosa, Çatışmal - Son Dakika
Güncel

Diyarbakır 2 Demirtaş:"Türkiye Adım Adım Kaosa, Çatışmal

Diyarbakır 2 Demirtaş:"Türkiye Adım Adım Kaosa, Çatışmal

Bdp Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bölgede Son Günlerde Yaşanan Çatışmalara Değinirken, "türkiye Adım Adım Kaosa Çatışmalı Bir Sürece Sürükleniyor. Operasyonlarda Artış Var. Çatışmalar Oldu, Olacak Ölümler Oldu, Olacak Diye Bağırıyoruz. Ama Bizim Bu Çağrımıza Bir Tek Vicdanlı Siyasetçi Hükümet veya Muhalefet Cephesinden Vicdanlı Siyasetçi Cevap Vermedi. Son 1 Ay İçerisinde Bu Ülkenin Gencecik Evlatları Toprağa Düşüyor. Biz Bu Çağrıları Yapıyor Olmamazıza Rağmen Tehlikenin Geliyor Olduğuna Dikkat Çekmemize Rağmen Bu Konuda Bir Tek Adım Atılmamış Olmamamsı Çok İlginçtir" Dedi.

01.06.2010 01:43  Güncelleme: 04:18

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bölgede son günlerde yaşanan çatışmalara değinirken, "Türkiye adım adım kaosa çatışmalı bir sürece sürükleniyor. Operasyonlarda artış var. Çatışmalar oldu, olacak ölümler oldu, olacak diye bağırıyoruz. Ama bizim bu çağrımıza bir tek vicdanlı siyasetçi hükümet veya muhalefet cephesinden vicdanlı siyasetçi cevap vermedi. Son 1 ay içerisinde bu ülkenin gencecik evlatları toprağa düşüyor. Biz bu çağrıları yapıyor olmamazıza rağmen tehlikenin geliyor olduğuna dikkat çekmemize rağmen bu konuda bir tek adım atılmamış olmamamsı çok ilginçtir" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Grup Başkan Vekili ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız ile birlikte terör örgütü PKK'nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Mevlisi'ne (KCK/TM) yönelik operasyonda aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu tutukluları Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde ziyaret etti. Ziyaret öncesinde açıklamalarda bulunan Demirtaş, tutuklu arkadaşlarını ziyaret edeceklerini ve dayanışma duygularını ifade edeceklerini söyledi. Demirtaş, tutuklular hakkında 15 aydır iddianame hazırlanmadığını ve açılmayarn davaların cezalandırmaya dönüştüğünü söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:

"Arkadaşlarımızın birçoğu 3-4 yıl ceza alsalar bile fiilen cezalarını yatmış durumdalar. Bu saaten sonra beraat etmeleri kesin olmasına rağmen fiilen cezalandırmış olmaları hukuka aykırıdır. Siyasi bir dava olduğunu gösteren en büyük olguda davanın henüz açılmamış olmasıdır. Soruşturmayı yürütenlere çağrı yapıyorum. Yaptığınız hukuksuzluğun ötesinde siyasi olarak ahlaksızlık vicdansızlıktır. Bir siyasi partiye bu kadar açık yasa ihlali yapılamaz. BDP'liler iç hukuka, evrensel hukuka aykırı rehine mualemesi görüyorlar. Bize bu yapılan bu rehine muamelesini kabul etmeyeceğimizi herkesin bilmesi gerekir"

TÜRKİYE KAOSA ÇATIŞMALI SÜRECE SÜRÜKLENİYOR

Gazetecilerin bölgede son dönemle artan çatışmalarla ilgili sorusu üzerine Demirtaş, şöyle karşılık verdi:

"Uzun süredir dikkatleri çekmeye çalışan, kaygılarını ifade eden ve samimi bir şekilde çaba sarfettik. Aylardır grup ve barış etkinliklerinde canlı kalkan denilen barış yürüyüşlerinde buna dikkati çekmeye çalışıyorduk. Türkiye adım adım kaosa çatışmalı bir sürece sürükleniyor. Operasyonlarda artış var. Çatışmalar oldu, olacak ölümler oldu, olacak diye bağırıyoruz. Ama bizim bu çağrımıza bir tek vicdanlı siyasetçi hükümet veya muhalefet cephesinden vicdanlı siyasetçi cevap vermedi. Son 1 ay içerisinde bu ülkenin gencecik evlatları toprağa düşüyor. Biz bu çağrıları yapıyor olmamazıza rağmen tehlikenin geliyor olduğuna dikkat çekmemize rağmen bu konuda bir tek adım atılmamış olmamamsı çok ilginçtir. Kimse evladının canı üzerinden bu kadar rahat siyaset yapamaz. Orada ölenler yoksul halk çocuklarıdır. Dağda ve askerde ölenler bu ülkenin emekçi halkının çocuklarıdır. Orada belki bakanların çocukları bürokratların çocukları ölmüyor. Paşaların, generallerin çocukları ölmüyor belki bu yüzden rahatlar. Çok acıdır ki bu ülkenin yoksul emekçi gençleri ölüyor diye kimsenin, siyasetçilerin kılı kıpırdamıyor. Bu işi kınamakla terör olayı deyip geçiştirmekle hiç kimse altından kalkamaz. Haftalardır BDP sokaklarda miting yapıyor. Operasyon alanlarına gidiyor, durdurmaya çalışıyor. BDP bu konuda elini taşın altına koyuyor. Barış çağrıları yapıyor, diyalog çağrıları yapıyor. Son ölümlerden çok büyük üzüntü duyduğumu açıkça ifade etmek istiyorum. Ölümleri durduramamış, önleyememiş olmaktan büyük üzüntü duyuyorum. Bu acılar artık normal bir sürecin acıları değil. 30 yıldır devam eden çatışmalı süreci durdurmak sayın Başbakan'ın iki dudağı arasındayken oy kaygısı nedeniyle bunu yapmıyor olması büyük bir vebaldir"

Demirtaş, iki hafta önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bu işin operasyonlarla çözülemeyeceği yönünde çağrı yaptıklarını söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:

"Bu diyalogla barış içerisinde kardeşlik temelinde çözülebilecek bir sorundur ve biz Kürt sorununu diyalog ve müzakereyle çözeceğiz dersi. Biz BDP olarak onun yapacağı siyasi çıkışın arkasında çok daha fazla siyasi risk alarak sorunun diyalogla çözülmesi için daha fazla çaba sarfedebileceğiz. Bize çok büyük bis alan açmış olacak Başbakan. Ama ne hikmetse Başbakan bir tek puan, oy kaybetmemek uğruna bu gençlerin kaybını göze alıyor. Vebali AKP hükümetinindir. Şu ölümleri durdurmak AKP hükümetinin iki dudağı arasındadır. Bu kadar basittir. Mesele çok ulusalararası boyutlara yayılmış çok derin bir mesele değildir. Bu mesele demokrasi sınırları çerçevesinde, bu ülkenin birliği bütünlüğü içerisinde özgürlükleri demokrasiyi geliştirerek yeni bir anayasa ile çözülecek bir sorun iken ve dağdakileri de bu şekilde indirmek mümkünken, bunun yerine halen askeri operasyonlarla ısrarla biz hepsini öldüreceğiz, hepsini teslim alacağız anlayışıyla hareket eden hükümet bütün ölümlerin sorumlusudur"

31 MAYIS KRİTİK TARİHTİR

Gazetcilerin, 31 Mayıs'tan sonra Abdullah Öcalan'ın çekileceği açıklaması konusunda endişe taşıyıp taşımadığı yönündeki sorusu üzerine Demirtaş, şöyle dedi:

"Bu konuda ciddi çabalarımız oldu. Bazı şeyler vardır ki her yerde konuşulmaz, tartışılmaz. Ama biz BDP olarak bu noktaya gelinmemesi için çok büyük çabalar sarfettik. 31 Mayıs kritik bir tarihtir. Basite alınıp geçiştirilmesin. Bu konudada yapılacak işler vardır. Daha geçen hafta Ufuk Uras hükümete bir çağrı yaptı. İmralı?ya heyet gidebilir dedi. Oradaki durumu tespit edebilir. Öcalan'ın bu konuda yapacağı katkı varsa ölümleri durdurabilir. Eğer devlette bu konuda bir adıma atarsa Türkiye artık 30 yıldır yaşadığı bu sorunu kısa süre içerisinde çözüm aşamasına sokabilir. Büyük devletler gurur yapmazlar. Büyük halklarda bu sorunları gurur meselesi yapmazlar. Bu bir milli gurur meselesi değil. Bu mesele müzakereyle çözülecekse herkesle görüşülür çözülür. Türkiye'nin bu noktadan sonra işi kan davası gibi ele alması halka topluma zarar veriyor. Bu ülkenin polisi askeri de, dağdaki gerillası da bu halkın evlatları çocuklarıdır. Bu sorun artık yoksul emekçi halka zarar veriyor. Biz bunu soracağız artık. Bu mesele oturarak konuşarak çözülecek bir aşamaya gelmişse devletin bu konuda akılcı politika üretmesi gerekir. Bu bir siyasi rant meselesi değil. AKP'nin oy kaybetme meselesi değil. Bir tek canın bile bizim açımızdan hem BDP'nin hem de AKP'nin oylarından daha değerli olduğunu herkesin bilmesi gerekir"

İsrail'in Gazzeye yardım götüren gemeleri saldırmasının vahim bir olay olduğunu söyleyen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu konuda şunları söyledi:

"İsrail'in açık bir sivil katliamı olarak nefretle kınıyorum. Mazaretin hiçbir yanı yok. Açık şekilde kınanması gereken ve yaptırımı ile birlikte İsrail'e bu işin ciddiyetini anlatmak gerekir. Günlerdir bu yardım gemileri sivil insiyatif olarak gideceğini kamuoyuna açıkladılar. Gazze'deki ablukayı kırmak meşru ve haklı bir girişim. Uluslararası sivil toplum örgütlerin destek verdiği sivil bir girişim. Bu girişime karşı İsrail'in engelleme yapacağı ve güç kullanacağı da belli. Bu kadar göz göre göre Türkiye Cumhuriyeti devletinin o sivil insanları tehlikeye atacağı derecede olaya seyirci kalması affedilir durum değil. Dışişleri Bakanlığı'nın hükümetin bu işin ciddiyetini önceden görüp, ciddi diplomatik tedbirler alabilmeliydi. Daha öncesinden bugün İsrail elçisini çağıracağına, önceden çağırıp uyarılarını yapabilmeliydi. Gerekirse Dışişleri bakanları arasında görüşmeler yapılıp o siviller tehlikeye atılmamalıydı. Onlar kutsal iş için oraya gittiler. Barış çabası yürüttüler ama maalesef bedeli İsrail katliamıyla sonuçlandı. AKP hükümetinin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. Uluslararası dış politikada Türkiye'yi ne hale getirdiklerinin acı bir g stergesidir. Türkiyede'de gösterilerde taş attı diye çocuklar tutuklanıyor ateş açılıyor. En son 2006 da 10 kişi taş attılar diye Başbakan'ın talimatıyla öldürüldüler. Kendi vatandaşına böyle davranan hükümet uluslararası politikada da böyle bir durum ile karşı karşıya kalabiliyor. Kendi vatandaşına içeride gösterdiğin değer kadar dışarıda değer görüyorsun. Türkiye ile yürüyen silah alım ihalesi, İsrail'e peşkeş çekilen Türkiye sermaleleri gözden geçirilmeli ve Türkiye İsrail ile olan askeri ve siyasi görüşmelirinin bir kısmını iptal etmelidir. Barış konusunda samimiyse, 'one minute' konusunda cesursa bundan sonra bunları yapmalıdır"

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Diyarbakır 2 Demirtaş:'Türkiye Adım Adım Kaosa, Çatışmal - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement