Erdoğan: AB Hedefinden Uzaklaşmadık - Son Dakika
Güncel

Erdoğan: AB Hedefinden Uzaklaşmadık

Erdoğan: AB Hedefinden Uzaklaşmadık

Başbakan Erdoğan, Türkiye Avrupa Birliği hedefinden hiç uzaklaşmadığını vurguladı.

12.02.2013 09:27  Güncelleme: 09:31

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Avrupa

Birliği hedefinden hiç de uzaklaşmamıştır. Uzaklaşmasını isteyenler veya

bekleyenler olabilir ama biz tam aksine fasıllar noktasında kararlı adım atmaya

devam ettiğimiz çok açık ortadadır" dedi.

Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konut'ta AB ülkeleri büyükelçilerine veridiği

akşam yemeğindeki konuşmasında, bu buluşmanın Türkiye-AB ilişkileri açısından

hayırlara vesile olmasını diledi.

Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) 1958 yılında kurulduğunu ve Türkiye'nin

bir yıl sonra topluluğa üyelik için başvurduğunu anlatan Erdoğan, aradan 54 yıl

geçtiğini, bu sürede Türkiye'nin kriterleri karşılamadığı gerekçesiyle

bekletildiğini, ekonomik, siyasi, demokratik olarak hazır olmadığının ifade

edildiğini ve kriterleri karşılayabilmesi için reformlar yapmasının istendiğini

söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir kere şunu çok açık, net ifade etmek istiyorum: Biz şunu kabul

ediyoruz, evet Türkiye AET'ye üye olmak için başvuruda bulunduktan sadece 10 ay

sonra bir askeri müdahaleye maruz kaldı. Sonrasında 1971, 1980 ve 1997 yıllarında

Türkiye demokrasisi müdahalenin hedefi olmuştur. Bunun yanında 1950'den itibaren

Türkiye çeşitli ekonomik krizler yaşamış, belli büyüme ve refah dönemlerinin

ardından kazanımlarını ciddi şekilde kaybetmiştir. Son 30 yıldır devam eden

bölücü terör de Türkiye'de demokratikleşme adımlarını ciddi manada sekteye

uğratmıştır. Ancak kabul edilmelidir ki bütün bu sorunlarda iç dinamikler kadar

hatta onlardan ziyade dış dinamiklerin de etkisi vardır."

"Biz geçtiğimiz 10 yıl boyunca demokrasiyle güvenlik arasındaki hassas

çizgiyi büyük bir dikkatle koruduk" diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bir yandan terörle mücadele ederken öbür yandan demokratik reformları

gerçekleştirirken, AB tarafından da ne yazık ki sürekli eleştirildik. Avrupa

Birliği'nin, bizi reformlar ve uygulamalar konusunda kıyasıya eleştirirken, aynı

zamanda terörle terör örgütleriyle teröristlerle arasına mesafe koymaması

hakkaniyetle asla izah edilemez. Bir yandan Türkiye'ye bu ağır bedeli ödeten

teröre müsamaha gösterip öbür yandan Türkiye'yi eleştirmek: kusura bakmayanız

çifte standarttır. Elbette burada terörle samimi şekilde mücadele eden, bizimle

her anlamda dayanışma içinde olan ülke ve liderlere şükranlarımı ifade ediyorum

ama teröre karşı işbirliği ve dayanışmayı tüm Avrupa'da görmek, somut

neticelerini müşahede etmek istediğimizi de burada bir kez daha tekrarlamakta

fayda görüyorum."

-"En etkili cevap olacaktır"-

Türkiye'nin AB ile ilgili duyduğu bir başka kaygının hızla yükselen ırkçılık

akımları ve eylemleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Özellikle bazı Avrupalı liderlerin seçim kazanmak uğruna ırkçılığı teşvik

ettiklerini büyük bir endişe ile izliyoruz. Türkiye'nin AB'ye üyeliği, ırkçılık

ve medeniyetler çatışması tezlerine karşı en iyi, en etkili cevap olacaktır.

Öngörülü Avrupa liderlerinin Türkiye'nin üyeliğini, özellikle bu bağlamda

desteklemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bilindiği gibi Türkiye'nin AB hedefinden

uzaklaştığına dair eleştiriler yapılıyor. Şunu çok açık net söylemem lazım:

Türkiye Avrupa Birliği hedefinden hiç de uzaklaşmamıştır. Uzaklaşmasını

isteyenler veya bekleyenler olabilir ama biz tam aksine fasıllar noktasında

kararlı adım atmaya devam ettiğimiz çok açık ortadadır. Bazı Avrupa ülkeleri ve

bazı liderler, birliği ortaya çıkaran, şekillendiren siyasi cesaretten maalesef

uzaklaşmıştır. 54 yıldır kapıda bekleyen Türkiye daha önce hiçbir aday ülkenin

tanık olmadığı bir müzakere süreciyle karşı karşıya kalmıştır. Kuralları,

aktörleri, yapıları belli olan kriterleriyle izlenmesiyle raporlarıyla teknik

olması gereken müzakere süreci tamamen politize edilmiştir.

Son 5 dönem başkanlığında diğer bir deyişle 2,5 yıldır tek bir fasıl

müzakereye açılmamıştır. Genişleme tarihinde bir ilk olan ve Türkiye'ye karşı

saygısızlık olarak nitelediğimiz bu durumun devam etmesini kabul etmemiz mümkün

değildir. Siyasi blokajların kalkması halinde Türkiye 12 ayda 10 faslı, 18 ayda

ise 15 faslı açabilecek durumda ve kabiliyettedir. Biz Türkiye olarak süreci

yeniden hızlandırmak noktasında son derece kararlıyız. Ancak asıl önemli olan

Avrupa Birliği tarafının bu iradeyi göstermesidir. Artık AB'den somut adımlar,

somut kararlar bekliyoruz."

AB'ye aday ülkeler arasında Şengen vizesi istenen tek ülkenin Türkiye

olduğunu belirten Erdoğan, "Avrupa Birliği konseyinin vize muafiyeti görüşmeleri

için komisyona yetki vermesini müteakip Türkiye de sözünde durarak Geri Kabul

Anlaşması'nı parafe etmiştir. Hassasiyetlerimizi dikkate alan ve tereddütlerimizi

giderecek çözümler içeren bir yol haritası sunulduğu takdirde geri kabul

anlaşmasını imzalayıp onay sürecini başlatacağız" diye konuştu.

-"Tam bir insanlık trajedisi"-

Bazı bölgesel konulara da değinen Erdoğan, gelinen noktada Suriye'deki

durumun "tam bir insanlık trajedisine dönüştüğünü" söyledi.

Olaylar başladığından bu yana 60 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini,

600 binden fazlasının komşu ülkelere sığındığını ve 2,5 milyon Suriye

vatandaşının Suriye sınırları içerisinde adeta göçebe haline geldiğini ifade eden

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün 170 binden fazlası barınma merkezlerinde yani çadır kamplar,

konteyner kamplar olmak üzere ülkemize sığınmıştır. Bunun dışında da şu an

itibariyle yine 70 bini aşkın, bir bölümü ise değişik şehirlerimizde olmak üzere

250 bine yakın Suriyeli, ülkemizde misafir durumdadır. Türkiye'de misafir

ettiğimiz Suriyeli vatandaşlara bizim şu ana kadar kendi bütçemizden yaptığımız

harcama 600 milyon doları aşmıştır. Uluslararası toplumdan giderek büyüyen bu

insanlık trajedisi karşısında daha fazla sorumluluk almasını bekliyoruz. Gelinen

noktada halkının gözünde meşruiyetini tümüyle yitirmiş bulunan, bölge için açık

bir tehdit haline gelen Esed yönetiminin hızla devreden çıkması ve barışçıl bir

geçiş sürecinin önünün açılması gerekmektedir. Türkiye olarak bu yöndeki her

türlü yapıcı çabayı desteklemeye devam edeceğiz."

Küresel vicdan ve adaleti en fazla ve en uzun süredir kanatan meselelerin

başında gelen bir diğer konunun da Filistin meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan,

şöyle devam etti:

"29 Kasım'da BM'de yapılan oylamada Filistin'in ezici bir çoğunlukla üye

olmayan gözlemci devlet statüsünü kazanması, önemli bir gelişmedir. İsrail'e

buradan bir kere daha, bu tarihi süreci doğru tahlil etme ve Gazze'ye uyguladığı

hukuk dışı abluka ile gayrimeşru yerleşim faaliyetlerine en kısa sürede son verme

çağrımı yinelemek istiyorum.

AB'nin, bu sorunun çözümüne ilişkin yapmakta olduğu katkıları, bundan sonra

da artırarak sürdüreceğine dair inancımı da ayrıca sizlerle paylaşmak

istiyorum."

-"Yükselen Asya ile stratejik ilişkiler kuruyoruz"-

"Türkiye'nin bugün sadece ekonomisi ile değil, artan yumuşak gücüyle de

yükselen küresel güçlerden biri olarak dünyaya 360 derecelik bir açıdan

baktığını" ifade eden Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi:

"Yükselen Asya ile stratejik ilişkiler kuruyoruz. Şanghay İşbirliği Örgütü

ile diyalog ortaklığı tesis ettik ve ASEAN ile kurumsal ilişkiler kurduk. Arap

Ligi'nde gözlemci üye olmanın yanı sıra Hindistan ve Çin ile birlikte Afrika

Birliği'nin üç stratejik ortağından biri olduk. Karayip Devletleri Birliği'ne

gözlemci üye olduk. Amerika Devletleri Örgütü ve Mercosur ile diyalog ve

işbirliği mekanizmasını tesis ettik. Bu ilişkileri, AB ile ortaklığımızın

alternatifi olarak değil, bu stratejik ilişkiyi güçlendirici unsurlar olarak

görüyoruz. 2009-2010 yıllarındaki BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğimizin

ardından, 2015-2016 döneminde yeniden adaylığımızı koyarak küresel vizyonumuzu

bölgemizde ve ötesinde bir kez daha hayata geçirmek istiyoruz."

Erdoğan, "Küresel siyasette ön planda yer almaya yönelik çabalarımıza

ilaveten Türk ekonomisinin itici gücü ve dinamizmi çerçevesinde çeşitli

şehirlerimizi de dünyayı buluşturmaya özellikle hedefliyoruz. Bu çerçevede 2020

yılında İzmir Dünya Sergisi'ne, EXPO'yu kastediyorum, İstanbul ise olimpiyatlara

ev sahipliği yapmaya adaydır. Küresel barış ve istikrara katkıda bulunmaya

yönelik tüm adaylıklarımıza biz siz değerli dostlarımızın özellikle desteğini

bekliyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, 2013 yılının, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir atılım

yılı olmasını temenni ederek, toplantıya katılanlara teşekkür etti.

AB Büyükelçileri adına İrlanda'nın Ankara Büyükelçisi Kenneth Thompson da

yemekte kısa bir konuşma yaptı.

AB üyesi ülkelerin Ankara Büyükelçileri için verilen yemeğe, AB Bakanı

Egemen Bağış'ın yanı sıra, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Dışişleri Bakanlığı

Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu,

Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın ve diğer yetkililer katıldı.

Muhabir: Hasan Öymez - Hüseyin Gazi Kaykı - Ferdi Türkten

Yayıncı: İbrahim Uyar - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Erdoğan: AB Hedefinden Uzaklaşmadık - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement