Erdoğan: Kendi ülkesini Kötülüyor - Son Dakika
Güncel

Erdoğan: Kendi ülkesini Kötülüyor

Erdoğan: Kendi ülkesini Kötülüyor

Başbakan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yurt dışında hükümeti eleştirmek isterken Türkiye'yi kötülediğini öne sürdü.

12.02.2013 14:17  Güncelleme: 14:32

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yurt dışında hükümeti eleştirmek isterken Türkiye'yi kötülediğini belirterek, "Biz CHP Genel Başkanı'nın kendi ülkesini kötülemesine üzülmüyoruz. Türkiye'nin Anamuhalefet Partisi'nin, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da alay konusu olmasını içimize sindiremiyoruz" dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yurt dışında, Türkiye'ye karşı karalama ve iftira kampanyası yürüttüğünü söyledi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun bunu sürdürdüğü müddetçe bıkmadan, usanmadan gerçekleri yüzüne çarpmaya devam edeceklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun, kendi ülkesini karalamak için kullandığı tutuklu ve hükümlü gazetecilerin dört tanesinin, ABD Büyükelçiliği'ne saldırı düzenleyen örgütün üyesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "CHP Genel Başkanı, 'Türkiye'de gazeteciler tutuklu' diyerek sadece kendi ülkesini karalamakla kalmıyor, işte o kanlı eylemleri yapan terör örgütü de adeta onlara hayat öpücüğü yolluyor. Herhalde sıkılmasa, bir müddet sonra, 'Bu terör örgütüne söyleyin gidip ona üye olayım' diyecek. Eğer DHKP-C'ye Kılıçdaroğlu'nun üye olduğunu duyarsanız hiç şaşışmayın. Bunu da yapar. Legal olmadığı için böyle bir sıkıntı yaşıyor olabilir" diye konuştu.

Erdoğan, söz konusu örgüte yönelik operasyon yapıldığında, örgüt mensubu avukatlar için Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamaların ortada olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bunlar nasıl bir avukat ki çelik kapılarla güvence altına alınmış, güvenlik güçlerimiz içeriye girdiğinde, orada bütün bilgisayarları, disketleri ve orada alelacele hemen yakılmaya başlanan evrakları gördü. Kim vardı içeride- İşte bu avukatlar vardı. Adı avukat diye, mesleği bu diye bunlara söz söylenemeyecek mi- Bunlara herhangi bir cezai müeyyide olmayacak mı- Onlar da bunun bedelini, karşılığını görecekler. Suçluysa bedelini ödeyecekler. Biz CHP Genel Başkanı'nın sempatisinin kaynağını merak ediyoruz. Sözde gazeteciler üzerinden, sözde avukatlar üzerinden CHP Genel Başkanı neden bu terör örgütüne, bunun gibi diğer örgütlere avukatlık yapıyor, sözcülük yapıyor- İnanın, bunun sebebini merak ediyoruz ve son derece haklı olarak da bu muhabbetin kaynağını öğrenmek istiyoruz.

CHP Genel Başkanı'nın özellikle kavramlar konusunda da kafasının karışık olduğunu ifade etmiştim. CHP Genel Başkanı millet, ulus, ırk, milliyetçilik, ulusçuluk gibi kavramlarda ciddi bir zihin karmaşası yaşıyor. Zihin karmaşası sadece bunlardan ibaret değil. CHP Genel Başkanı hükümet, devlet ve ülke gibi kavramlar arasında da çok ciddi bir bocalama yaşıyor.

Yurt dışında, 'hükümeti eleştireceğim' derken, kendi ülkesine haksızlık yapıyor. Kendi ülkesini yerden yere vurmak gibi bir gaflet sergiliyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında Güney Afrika'da genel kurulu yapılan Sosyalist Enternasyonal'e gittiler, orada ibretlik bir bildiriye imza attılar. Bu bildiride, Türkiye'nin terörle mücadelesini, İsrail'in Filistinlilere yaptığı insanlık dışı saldırılarla bir tutan ifadeler var. İşte CHP bu bildiriye imza attı. Başka ne var bu bildiride- CHP'nin var gücüyle savunduğu Suriye diktatörü Beşar Esed'in artık gayri meşru olduğuna dair ifade var. İmzalıyorlar ama neyi imzaladıklarını, neye

'evet' dediklerini bilmiyorlar. Hatta toplantısına katıldıkları, yönetici seçildikleri örgütün üyelerinden bile haberleri yok. Beyefendi orada başkan yardımcısıymış. Orada herkes zaten başkan yardımcısı."

-"Ağır bir saygısızlık ve hakarettir"-

Hem CHP Genel Başkanı hem de yardımcısının, Çin Komünist Partisi ile Sosyalist Enternasyonal'de birlikte çalıştıklarını ifade ettiklerini belirten Erdoğan, "Sosyalist Enternasyonal'in Başkanı Yorgo Papandreu İstanbul'da konferansa gelmişti. Beni aradı, 'Dolmabahçe'deyim, gel kahve içelim' dedim. Geldi. Dedim ki, 'Yanlış mı biliyorum, Çin Komünist Partisi, Sosyalist Enternasyonal'de var mı-' 'Yok' dedi. Ama 'Türkiye'nin Anamuhalefetinin Genel Başkanı, beraber çalıştığına dair açıklama yaptı' dedim. Gülmeye başladı. Üyesi, hatta başkan yardımcısı olduğunuz, onunla gururlandığınız bir örgütün üye listesine hiç bakmadınız mı-" diye konuştu. Sosyalist Enternasyonal'in 4-5 Şubat tarihlerinde toplandığını ve CHP'nin, bildirideki Suriye ile ilgili ifadeyi değiştirdiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bildiride, Beşar Esed ile ilgili ifadeleri yumuşatmışlar. Köşeliydi, şimdi yuvarlak olmuş. Tebrikler... Suriye'nin eli kanlı diktatörü, 70 bine yakın masumun katili emenim ki CHP'ye minnettar olmuştur. Portekiz'de Suriye'nin zalimini kahramanca savunanlar, kendi ülkeleri için aynı kahramanlığı göstermiyorlar. Dedim ya hükümet ile ülke kavramını CHP Genel Başkanı birbirine karıştırıyor. Hükümeti eleştireceğim derken kendi ülkesini yerden yere vuruyor. Portekiz'de Sosyalist Enternasyonal toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, oradaki üyelerin, kendi değimiyle yoldaşların güzünün içine baka baka kendi ülkesini karalıyor. Siz uluslararası bir toplantıya gidiyorsunuz, orada söz alıyorsunuz kürsüye çıkıyor ve kendi ülkenizin ne kadar kötü durumda olduğunu doğru olmayan rakamlarla aktarıyorsunuz. Ardından da çıkıp Esed ile ilgili bilgileri nasıl değiştirdiğinizi övüne övüne kamuoyuna açıklıyorsunuz. Bu tavır 76 milyonun tamamına haksızlıktır, ağır bir saygısızlık ve hakarettir.

Biz CHP Genel Başkanı'nın, kendi ülkesini karaladığı için değil, bu ülkenin Anamuhalefet Partisi, uluslararası arenada bu hallere düştüğü için rahatsısız. Onu orada dinleyenler eminim ki 'Bir insan kendi ülkesine bu haksızlığı yapar mı' demişlerdir. Çünkü uluslararası siyaset terbiyesinde, bu anlayış var. Hiçbir ülke kalkıp da iktidar olmasa bile ülkesi için bu tür karalamaların içine girmez. İspanya'nın, Yunanistan'ın, Portekiz'in temsilcileri, küresel krizde çok büyük başarı kaydeden Türkiye'nin bu kadar karalanmasına, 'Bu yoldaşın kendi ülkesinden bile haberi yok' demişlerdir.

Avro bölgesinde 2012 yılının ilk üç döneminde büyüme oranları yüzde eksi 0.1, yüzde 0.5, yüzde eksi 0.6. Peki Türkiye'de yüzde 3.4, yüzde 3, yüzde 1,6. Ekim ayında avro bölgesinde işsizlik oranı yüzde 11,7. Türkiye'de ise 9,1. Avro bölgesinin ortalamasının altındayız. Kamu kesimi toplam borcunun milli gelire oranı Japonya'da yüzde 236, İtalya'da yüzde 126, ABD'de yüzde 107, Fransa'da yüzde 90, Almanya'da yüzde 83. Peki Türkiye'de, yüzde 38."

-"Alay konusu olmasını içimize sindiremiyoruz"-

Başbakan Erdoğan, küresel kriz döneminde ülkelerin IMF önünde borç sırasına girerken, Türkiye'nin 10 yıl önce 23,5 milyar dolardan aldığı borcu 860 milyon dolara indirdiğini belirtti. Erdoğan, iki gün sonra bu borcu 460 milyon dolar seviyesine kadar düşüreceklerini, Mayıs ayında da sıfırlayacaklarını bildirdi. Erdoğan, 27,5 milyar dolardan devraldıkları Merkez Bankası döviz rezervinin ise şu anda 125 milyar doları aştığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun bu tabloyla iftihar etmesi, ülkesi ve milleti adına bu tabloyu övünçle anlatması gerekirken, gittiği her yerde Türkiye'yi kötülemek gibi büyük bir talihsizlik ve gafletin içine girdiğini ifade ederek, 'Biz CHP Genel Başkanı'nın kendi ülkesini kötülemesine artık alışığız, buna üzülmüyoruz. Ama Türkiye'nin Anamuhalefet Partisi'nin, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da alay konusu olmasını içimize sindiremiyor, bundan rahatsız oluyoruz" dedi.

(sürecek)

Muhabir: Kubilay Çelik

Yayıncı: Ali Eyvaz - TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Erdoğan: Kendi ülkesini Kötülüyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement