İçişleri Bakanı Soylu Açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra terörle mücadele edemeyeceklerinin zannedildiğini ancak kahraman güvenlik güçlerinin itinayla çalışmayı sürdürdüğünü belirterek, "Etrafımızda herkes oyun kurmaya çalışıyor. Belki 11 bin dolar kişi başı milli gelirle bu coğrafyada oyun kurmayabiliriz ama biz bu coğrafyada içinde olmadığımız bir oyunu ne kurdururuz ne de müsaade ederiz." dedi.

Diyarbakır'da bir otelde muhtarlar, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve şehit ailelerine hitap eden Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla korucu politikasıyla ilgili önemli adımlar attıklarını söyledi.

Soylu, 45-50 ve 50-55 yaşlarındaki korucuların isteğe bağlı olarak emekli edildiğini hatırlattı. Emekliye ayrılanların yerine yakınlarının değerlendirmeler sonucu eğitime tabi tutulup güvenlik korucusu olarak istihdam edildiğini dile getiren Soylu, güvenlik koruculuğu sistemini bir kardeşlik sistemi projesi olarak nitelendirdiklerini anlattı.

"Dünyanın en güvenli enerji geçiş güzergahı Türkiye"

Türkiye'nin çok önemli projeler yaptığını ve bunların sekteye uğramaması için girişimlerde bulunulduğunu vurgulayan Soylu, devam etti:

"Biz üçüncü havalimanını niçin inşa etmek istiyoruz? 300 yıllık gerileme hikayemizi sona erdirebilmek, bu medeniyeti yeniden inşa edebilmek, geleceğe yeniden aktarabilmek içindir. Allah, Müslümanların bayraktarlığını yapan bu Anadolu coğrafyasına yardımcı olsun, adaletin bayraktarlığını yapan bu ülkeye yardımcı olsun. Biz 21'inci asra iyi başladık. İlk hamlemiz Batı ve Doğu arasındaki İpek Yolu'nu, modern İpek Yolu haline getirmektir. Onun için bölünmüş yollar yapıldı. Onun için üçüncü boğaz köprüsünde ilk kez Asya ile Avrupa'yı buluşturan demiryolu yapıyoruz. Rahmetli Menderes köyleri ve şehirleri birbirine bağladı. Rahmetli Özal da şehirleri birbirine bağladı. Recep Tayyip Erdoğan da şehirleri bölünmüş yollarla birbirine bağladı. Bu bir millet aklıdır, bu bir stratejidir."

Soylu, Türkiye'nin önemli enerji geçiş güzergahlarında yer aldığına değindi.

Hem Irak'ın kuzeyinden petrolün hem de TANAP Projesi'nin Türkiye üzerinden geçeceği anlaşılınca adeta kıyametin koptuğunu kaydeden Soylu, Türkiye'nin dünyanın en güvenli enerji geçiş güzergahı olduğunu ifade etti.

Avrupa büyüyecekse enerji ihtiyaçlarını Türkiye üzerinden karşılayacağını bildiren Soylu, "İki enerji çanağının arasındayız; birisi Ortadoğu enerji çanağı, ötekisi Hazar enerji çanağı. İkisinin de geçebileceği tek güvenli nokta var; bu Türkiye'dir, başka ülke yok. Onun için bazen Gezi olaylarıyla bazen PKK terör örgütüyle bazen DEAŞ bazen FETÖ denilen o musibet yapıyla bu toprağı zayıflatmaya, bizim açımızdan yönetilemez, onlar açısından yönetilebilir bir hale getirmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

"Teröriste karşı acımasız olmaya devam edeceğiz"

Bakan Soylu, terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğine dikkati çekti.

Henüz 13-14 yaşında bir kızı annesinin sevgisine en çok muhtaç olduğu dönemde dağa kaçıran ve ona ahlaksızca davranan, bir terörist haline getirmeye çalışanlara karşı herkesin sorumlu olduğuna değinen Soylu, "Bizim yapmamız gereken o 13-14 yaşındaki çocukları hedefleri ve idealleriyle buluşturabilmektir. Ondan bir doktor, hemşire, öğretmen, polis ve ondan bu ülkeye bir mühendis çıkarabilmektir." yorumunu yaptı.

Soylu, sadece teröristle değil terörizmle de mücadele ettiklerini dile getirdi.

Teröriste karşı acımasız olmaya devam edeceklerini vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiç kimse bundan başkasını beklemesin. Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın talimatı, hükümetimizin kararlılığı çok nettir. Bizim bu yoldan dönüşümüz yoktur. Hem demokrasi hem hukukun üstünlüğü, her insanı bir alem gören bir anlayışla ekonomik ve sosyal politikalar uyguluyoruz ve bundan vazgeçmeyeceğiz. Kahraman güvenlik güçlerimiz itinayla çalışıyorlar, büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar. 15 Temmuz'dan sonra refleksimiz düşer zannettiler, mücadele edemeyiz zannettiler. Etrafımızda herkes oyun kurmaya çalışıyor. Belki 11 bin dolar kişi başı milli gelirle bu coğrafyada oyun kurmayabiliriz ama biz bu coğrafyada içinde olmadığımız bir oyunu ne kurdururuz ne de müsaade ederiz. Herkes bunu böyle bilsin."

"Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde durur"

Bakan Soylu, AK Parti'nin yaklaşık 15 yıldır iktidarda olduğunu anımsattı.

Partisine yöneltilen eleştirilerin başında "gerginlik ve siyasi çatışma ürettiği" iddiasının geldiğini anlatan Soylu, "Be adam 34'ten 52'ye gelen bir siyasi parti nasıl çatışma üreterek gelir?" değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, bu coğrafyada oylarını yüzde 34'ten yüzde 52'ye çıkarmanın, bu kadar sıkıntının arasında kolay bir iş olmadığını belirtti.

Her 100 liranın 70 lirasının bütçeye gittiğini bildiren Soylu, ülkenin bunun 60 lirasına yol yapması, kalkınma hamlelerine harcaması, enerjisini üretmeye çalışması durumunda insansız hava aracını İsrail'den almayacağını anlattı.

Soylu, bu ay içinde yerli üretim olan, üstünde ay yıldız patent bulunan iki silahlı 6 insansız hava aracının jandarma envanterine eklendiğini anımsatarak, "34'ten 52'ye böyle geldik ama Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde durur. Yüzde 25, 24, 26, bir ileri bir geri... Neden, işte tam bu sistemin hastalığından dolayı. Yeni sistem 25'i değil, 50 artı 1'i isteyen bir sistemdir. Onun için herkesin ayağına gitmek zorundasınız, proje üretmek zorundasınız ve anlatmak zorundasınız. Birileriyle iş birliği yapmak zorundasınız ama PKK'yla, FETÖ'yle değil. PKK ve FETÖ ile iş birliği yaparsan Tanrı seni affetmez." diye konuştu.

"Namluyu görüp de geri dönmeyen siyasi adama ender rastlanır"

Türkiye'nin 21'inci asrın ilk 16 yılında çok büyük bir sıçrama gerçekleştirdiğine işaret eden Soylu, son 300 senede açılan makası gittikçe kapattıklarını ve bunu biraz daha kapatmaları gerektiğini söyledi.

Bunu hep beraber gerçekleştireceklerini anlatan Soylu, şunları kaydetti:

"Bu sistemde 4 yıldır Gezi olayları, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim ve 15 Temmuz ile uğraşıyoruz. 'Yeni 15 Temmuz gelir mi?' diye arkamıza bakmaktan yorulduk. Bu sistemle kimse gelmeyeceğini garanti edemiyor. Bu sistemde yeni bir 28 Şubat olmayacağını kimse garanti edemiyor. Artık, acılarımızı, bu endişelerimizi geride bırakmak istiyoruz. Hukukun üstünlüğünün olduğu, demokrasinin yükseldiği, üretimin arttığı, gençlerimizin iş bulduğu ve medeniyetimizin dünyaya söyleyeceği sözü olduğu bir Türkiye istiyoruz. Namluyu görüp de geri dönmeyen siyasi adama ender rastlanır. Biz güçlü bir lider bulduk. Bu meseleleri ancak Recep Tayyip Erdoğan'la beraber halledebiliriz."