İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz o dağlarda (İkiyaka Dağları) tek bir kudrete tek bir güce Allah'a teslimiz. Bu cennet coğrafya çok acılar çekti, artık bu coğrafyaya bir daha acılar çektirmek, burayı kendine tabi etmek isteyenlere fırsat vermek istemiyoruz." dedi.
Hakkari'deki askeri üs bölgelerini ziyaretinin ardından Yüksekova ilçesine gelen Soylu ve beraberindekiler, Kaymakamlığın düzenlediği bayramlaşma törenine katıldı.
Bakan Soylu, Yüksekova Öğretmenevi bahçesinde kamu kurum amirleri ve vatandaşlarla bir araya gelerek, burada bir konuşma yaptı.
Ramazan ayında insanların neden yaratılmışların en şereflisi olduğunu anlamaya, hissetmeye ve yaşamaya çalıştıklarını, birlikte teravihler kıldıklarını, ellerini semaya açtıklarını, Müslümanlar için, insanlık için, huzur için, ay yıldızlı bayrağın ülkenin her yerinde nazlı nazlı dalgalanması için dua ettiklerini belirten Bakan Soylu, millet olmanın vefa, fedakarlık, hissedebilmek, duygulanabilmek, komşu kadri bilmek olduğunu ifade etti.
Soylu, "Millet olmak, cenazenin altına omzunu beraber verebilmektir. Kendi kendine kaldığı zaman 'ben büyük bir milletin parçasıyım' diyebilmektir. " dedi.
Türk milletinin büyük bir millet olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Bizi millet yapan günlerden birindeyiz. Biz büyük bir milletiz. Biz bu toprakların her santimetrekaresinde özgürlüğü hak eden ve bunun için mücadele eden bir milletiz. 'Biz sizin efendiniziz' diyenlere karşı 'bizim efendimiz bu millettir' diyebilen bir anlayışın evlatları olduğumuz için büyük bir milletiz. Tüten her fabrikamızda bunun inancı ve kararlılığı vardır. Bizi yıkmak istediler, sadece 5-10- 20 yıldır yıkmak istediklerini zannetmeyin, milletin iradesi olan her gün yıkmak istediler. Biraz zenginleştik mi onu bize çok gördüler, huzur bulduk mu onu bize fazla gördüler, yüzümüz güldüyse, soldurmak istediler. Gençlerimiz yarına dair umutlarını yükselttiğinde üzerimizde oyunlar oynamaya çalıştılar. Ekonomik zorlukla bırakmak için operasyonlar çektiler. Aramıza mezhep ayrımı sokmak istediler. Her gün bu ülkede 5 vakit ezan okunuyor. O bize birliğimizi anlatıyor. Aynı safın içinde omuz omuza durduğumuzda 'biz varız' diyen bir anlayışı ifade ediyor. Ezan bizi sadece camiye çağırmıyor, bizi nefsimizden alıkoyuyor. Bize bizim için söyledikleri ve bizi ayırmaya çalıştıkları noktaya karşı bizi kendimize getiriyor."
"Dağlarda tek bir kudrete tek bir güce Allah'a teslimiz"
Soylu, bayram namazında hangi anlayıştan olursa olsun, insanların hep birlikte tekbirler getirdiğini, Kabe'ye dönerek namaz kıldıklarını, dua ettiklerini anlattı.
Sabah Çukurca'da vatandaşlarla bir araya geldiğini, sonrasında da üs bölgelerinde bölge halkının, ülkenin, milletin huzurunu temin etmek için canını feda etmeye hazır askerleri, polisleri, jandarmaları, güvenlik korucularını ziyaret ederek bayramlarını kutladığını bildiren Bakan Soylu, bayrağın en çok yakıştığı yerlerden biri olan İkiyaka Dağları bölgesine gittiğini, gözlerinde geleceğin parıltısı olan aslanlarla bir araya geldiğini aktardı.
"Biz o dağlarda tek bir kudrete tek bir güce Allah'a teslimiz. Bu cennet coğrafya çok acılar çekti, artık bu coğrafyaya bir daha acılar çektirmek, burayı kendine tabi etmek isteyenlere fırsat vermek istemiyoruz." diyen Soylu, kendilerinden öncekilerin düşürüldüğü birtakım tuzaklara tekrar insanların düşürülmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.
"Yarına umutla baksınlar istiyoruz"
Bakan Soylu, çocukların yarın huzursuzlukla değil, hedefledikleri noktalara ulaşmada rekabet etmelerini istediklerini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Onları terörün merkezine çekmek isteyenlerin değil, onları ilmin, bilimin, kardeşliğin, milletin merkezine çekmek isteyenlerin galip gelmesini istiyoruz. Onların doktor, hemşire, mühendis, kardeşçe kucaklaşmalarını istiyoruz. Batıda ne varsa buralarda da, her noktada o olsun istiyoruz. Yolların standartları yüksek olsun istiyoruz. Okullarda akıllı tahtalar olsun istiyoruz. İşsizlik düşsün ve evlatlarımız evlensinler, yarına umutla baksınlar istiyoruz. Havalimanları cıvıl cıvıl olsun, çevredeki coğrafyadan Yüksekova'ya insinler, oradan İstanbul'a, Avrupa'ya geçsinler istiyoruz. Kato Dağları'nda binlerce hayvan tarımımızı geliştirsin istiyoruz. Özgürlüğümüz, hürriyetimiz kısıtlanmadan demokrasimize halel gelmeden bu ülkenin yarına güçlü adımlar atmasını istiyoruz. 11 bin doları kafi görmüyoruz 25 bin dolara yükselmek istiyoruz. Evlatlarımızın girdikleri her yarışta bayrağımızı dünyanın her yerinde birinciliklere taşısınlar ve dalgalandırsınlar istiyoruz. Etrafımızdaki coğrafyayı ateşe düşürmek isterlerken, herkesin güçlü bir Türkiye'nin sözünü daha iyi dinlediği bir tablonun etrafımızdaki coğrafyayla paylaşılmasını istiyoruz. Etrafımızdaki coğrafyayı tezgaha getirmeye çalışanlara, enerji kaynaklarından istifade etmeye çalışanlara 'durun' demeyi istiyoruz."
"Güçlü, dünyayı bilen bir liderimiz var"
Her yıl büyümenin katlanarak ilerlemesini, ihracatın artmasını, milli sermayenin ve milli üretimin daha da gelişmesini, "Biz üretelim, biz satalım, biz kazanalım" dediklerini aktaran Bakan Soylu, ülke olarak zor duruma düştüklerinde kardeşlik içinde, birlik ve beraberliklerini ortaya koyduklarını ve direndiklerini belirtti.
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin üzerine gelenlere büyüyerek, güçlenerek, yerlerini sağlamlaştırarak cevap verdiklerini, bölünmüş yollar, Üçüncü Boğaz Köprüleri, Marmarayları ve şehir hastaneleri yaptıklarını aktardı.
Geleceğe dolu dizgin ilerlediklerini, Türkiye'yi çekemeyenlerin hasetinin de bundan kaynaklandığını, PKK, KCK, FETÖ, DEAŞ, PYD, YPG, DHKP-C'yi ülkenin başına musallat etmelerinin nedeninin de ülkenin gelişmesi olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Bu millete inanıyorum. Bir fırsatımız var. Milletler böyle fırsatları kolay yakalayamazlar. Güçlü, dünyayı bilen bir liderimiz var ve 15 yıldır dünyanın ve gelişmiş ülkelerin haksızlıklarına rağmen milletin bir gram hakkını onlara teslim etmeyen bir liderimiz var. Geleneğimizden, göreneğimizden bizi ayırmayan, bildiğini, kendine öğretileni, savunduğunu, kim güçlü kim güçsüz bakmadan direkt anlatabilen bir liderimiz var. Eğer bunu heba edersek gelecek nesillerimiz bize bunun hesabını ağır bir bedelle sorarlar. Kol kola yürüyüşümüz devam etmektedir. Kandildekiler bize yakın değiller. İslam ile alakası olmayan DEAŞ'çılar bize yakın değiller. Aklını, zihnini, vücudun kiraya vermiş DHKP-C bize yakın değil. Bu büyük ülkeyi başkalarına pazarlamaya çalışan ve bu millete büyük acı yaşatan FETÖ'cüler bize yakın değildir."
"Bükemeyecekleri bileği öpecekler"
Günlük uğraşıların altında kendi büyük hedeflerini kaybedecek bir millet olmadıklarını, ülkenin tüm hedeflerine ulaşmak için çaba gösterdiklerini vurgulayan Soylu, "Bükemeyecekleri bileği öpecekler. Bu coğrafyadaki Kürt'ün, Çerkez'in, Arap'ın her birinin birlik ve beraberliğini bozamayacaklarını kabul edecekler. Dini bayramlarımızda, Kadir gecemizde, milli bayramlarımızda, bu her cuma günümüzde kuvvetimize kuvvet katıyoruz, onlarsa hasetliklerinden gönülleri kömür karasına dönüyor." dedi.
Soylu, Yüksekova'nın önümüzdeki günlerde bambaşka bir gelişmeyle karşı karşıya kalacağını, il olmasının ardından yaşanacak gelişmeleri hayretle izleyeceğini belirterek, Cazibe Merkezleri Programı kapsamında Hakkari'de 7 bin 100 kişiye iş sağlanacağını, çok önemli alt yapı hizmetlerinin hayata geçirildiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anlattığı gibi "hizmetkar olmaya geldik" anlayışının karşılığını Yüksekova'nın her santimetre karesine göstereceklerini vurgulayan Bakan Soylu, bölgedeki belediyelerden paraların teröre nasıl akıtıldığını, kardeşin kardeşe nasıl düşürüldüğünü çok iyi bildiklerini kaydetti.
"Teröre aman vermeyeceğiz"
O paraların çocuklar için, yollar, parklar, fakir fukaralar için harcanması gerektiğine işaret eden Soylu, şöyle devam etti:
"Çocuklarımız parklarda oynayacak, hocalarımız, imamlarımız çocuklarımıza milletinin anlayışının, kardeşliğinin, inancının ne olduğunu anlatacak. Öğretmenlerimiz onları güçlü bir birey olarak yetiştirecek. Dünyaya adım attıklarında, pasaportlarını gösterdiklerinde herkesin saygı göstereceği, insan kaynaklarına herkesin imrenerek baktığı, enerji yollarının geçtiği, batı ile doğuyu birleştiren yolların geçtiği güçlü bir Türkiye olacak. Etrafındaki coğrafyada bütün ülkelerle dostluğunu, kardeşliğini ilerleten bir Türkiye olacak. Teröre aman vermeyeceğiz. Orada hiçbir şekilde müsamahamız yoktur. Medeniyetimizin, zenginliklerimizin üzerini terörle örtemeyecekler. Yüksekova'da bu caddede yürürken bir annenin 'kızımı alıp götürdüler sen güçlü adamsın kızımı istiyorum' dediğinde çocuklarım aklıma geldi. 'Buna tahammül edebilir misin.' diye kendime sordum. 13-14 yaşındaki kızlarımızın ailelerinden kopartılıp orada her birinin terör örgütünün bir makinesi olmasına, medeniyetimizden, geleneklerimizden, benliğimizden ayrılmasına tahammül edemiyorum. Onların yeri annelerinin babalarının kucağıdır. Bu ülkede biz engel olamıyor da bir annenin kızı eğer dağa çıkıyorsa, onu dağa götürüyorlarsa, onu teröre alet ediyorlarsa, Allah bana İçişleri Bakanlığı'nı haram etsin."
Yüksekova halkının 16 Nisan'da "Evet"e güçlü bir destek verdiğini, ilçenin bunun karşılığını fazlasıyla alacağını bildiren Bakan Soylu, vakitlerini, enerjilerini ve güçlerini har vurup harman savurmayacaklarını, güçlü bir anlayışla yarına adım atacaklarını kaydetti.
Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak da ülkede çok önemli yatırımların yapıldığını belirterek, "Huzur ve asayişin tesisi için buralarda büyük fedakarlıklar sergileyen Türk Silahlı Kuvvetlerinin başındaki komutanından erine kadar, emniyet mensuplarına kadar, huzur ortamında bayramlaşmamızı sağladıkları için teşekkür ediyorum." diye konuştu.
3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Tokel de "Yüksekova'da güzel şeyler oluyor. Hakkari'nin genelinde ciddi başarılar elde ettik. Aynı inanç ve iradeyle devam edeceğiz bölgede tek terörist kalmayıncaya kadar. Sizin desteğiniz çok önemli, inşallah bundan sonra da göreceğiz." dedi.
Bakan Soylu programın ardından, Hakkari'den ayrıldı.
Son Dakika › Güncel › İçişleri Bakanı Soylu, Hakkari'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?