CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, AK Parti'nin ve Başbakan'ın anayasa değişikliğiyle yapamadığını yasalarla yapmaya kalkışmasına "iyi niyetli" girişim sözcülerinin önerileriyle meşruiyet aramasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. MYK devam ederken basın toplantısı düzenleyen Koç, son günlerde özel yetkili mahkemelerce tüm hukuk normları çiğnenerek yürütülen ve hüküm verilen Balyoz davası ve yürütülmekte olan Ergenekon, Oda Tv, KCK, Gizli Karargah, Casusluk gibi davalarla ilgili tartışmaların başka bir boyuta geçmiş göründüğünü ifade etti. Koç, "Yeniden yargılama konusunda dışarıdan inisiyatif alarak girişimlerde bulunanlar; tarihi bir uyarı yapıyorum, bu noktada yapılacak her makul öneri, her izanlı yaklaşım AKP ve Başbakan tarafından döndürülüp dolaştırılıp kurmak istediği kendi özel hukuksuz sistemine destek olarak gösterilecek ve başta yargının yürütmeye bağlanması olmak üzere diktatörlük arayışında, bu makul izanlı öneriler hiç şüphesiz bir dayanak olarak kullanılacaktır. Herkes aklını başına alsın. Siyaset alanı önemlidir. Siyaset alanı bu tür günlerde şov yapma alanı değildir" dedi.
-"TABİ Kİ ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEK"-
AK Parti'nin ve Başbakan'ın anayasa değişikliğiyle yapamadığını yasalarla yapmaya kalkışmasına, kendi hukuksuzluğuna muhalefetin ve "bu iyi niyetli" girişim sözcülerinin önerileriyle meşruiyet aramasına izin verilmemesi gerektiğini belirten Koç, "Sözlerim çok açık ve net. Yasalara aykırı adli kolluk yönetmeliğini değiştirdiler, Danıştay yürütmeyi durdurdu. Şimdi anayasa aykırı olarak, Danıştay'ı devre dışı bırakarak yasal düzenleme yapma gayretindeler. Tabi ki bu da Anayasa Mahkemesi'ne gidecek ve bu ülkede de yaşanan çıplak gerçekler karşısında bir Anayasa Mahkemesi'nin olduğuna inanmak istiyoruz, gelecek günler için" diye konuştu.
-"BABALARI MINTIKA TEMİZLİĞİ YAPIYOR ARDINDAN OĞULLARI HORTUMLUYOR"-
Türkiye'de savcılar, savcıları, HSYK'nın bu savcıları, Adalet Bakanı ve hükümetin HSYK'yı takip etiğini belirten Koç, "Herkes birbirini takip ediyor. İktidar ve Başbakan tüm emniyet teşkilatını takip ediyor. Hani " Kurtlar Vadisi' vardır. Onu değiştirelim, tam bir "Hortumcular Vadisi' izlediğimiz sahneler" ifadelerini kullandı. Sadece Ankara emniyetinde 17 Aralık'tan bugüne kadar 600 şube müdür yardımcısı, amir ve polisin, Türkiye genelinde ise 2 bin 500 emniyet mensubunun görev yerinin değiştirildiğini kaydeden Koç, şöyle devam etti:
"Bu bir sivil darbe değil de nedir? Hangi darbe döneminde binlerce polis görevden alındı? Darbelerle hesaplaştığını söyleyen "ucuz kahramanlık' yapan Başbakana sesleniyoruz; 12 Eylül döneminde mi, 28 Şubat döneminde mi böyle oldu? Darbe dönemlerinde bile bir gecede bu kadar polis görevden alınmadı.
Daha bir kaç ay önce, Haziran ayında Gezi Parkı olaylarında sorumlu olan polisleri "görevden alın' dediğimizde, "Polisimiz demokrasi testinden başarı ile geçmiştir. Bir kahramanlık destanı yazmıştır. Hukuk içinde kalarak görevini başarıyla yerine getirmiştir' den kimdi? Başbakandı. Ne değişti Haziran'dan bu yana? Yeni mi aklın başına geldi? Ucu kendine dokununca kahraman polislerini bir gecede "hain polis' ilan ederek bir kalemde silip attın. Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti, böyle kamu yönetimi olmaz. Emniyet mensuplarına yapılan bu operasyon, yolsuzlukları, , rüşveti, hırsızlıkları örtmek için yapılan bir mıntıka temizliğidir. Babaları mıntıka temizliği yapıyor, oğulları ardından hortumlamaya başlıyorlar."
-BAŞBAKAN'A: "SEN "YA İSTİKLAL YA OĞLUM' DİYORSUN"-
Başbakan Erdoğan'ın "Bu bir istiklal mücadelesidir" sözlerine de sert tepki gösteren Koç, "Türkiye'de tek bir istiklal mücadelesi olmuştur. O da Mustafa Kemal VE arkadaşlarının Samsun'a çıktığı 19 Mayıs 1919'da başlattıkları mücadeledir. Mustafa Kemal, "ya istiklal ya ölüm' olarak başlattı o mücadeleyi, sen "ya istiklal ya oğlum' diye tercüme etmeye çalışıyorsun, utanmadan, sıkılmadan. O mücadeleyi verenlerin bırak ayakkabı kutularından çıkan parayı, doğru dürüst ayakkabıları bile yoktu. Yeri geldi çıplak ayakla o mücadeleyi verdiler. O mücadeleyi veren onurlu ve şerefli insanların, bırak yatak odalarında para sayma makinalarını, doğru dürüst üzerlerine giyecekleri elbiseleri, mintanları bile yoktu. Sen bugün kalkmış neyin istiklal mücadelesinden bahsediyorsun, hayret etmemek mümkün değil. Senin mücadelen koltuğunu ve oğlun Bilal Erdoğan'ı nasıl kurtarırım mücadelesidir" diye konuştu.
-ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ MANİFESTOSUNU HATIRLATTI-
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ortaya dökülen "kirli çamaşırların" Ergenekon ve Balyoz davasıyla aklamayacağını, gündemden düşürülemeyeceğini ifade eden Koç, "Yeni bir takım yeni icatlarla bulunduklarını sanarak kapı kapı gezenler, CHP Genel Başkanının Mart ayında ifade ettiği, "Demokrasi ve Özgürlük Manifestosunun' 17 maddesini bir kez hatırlatmak istiyorum. Burada özel yetkili mahkemeler ve yeniden yargılanmayla ilgili taleplerimiz ifade edildi. Parlamentoda yasa teklifleri verdik. Komisyonda duruyorlar hala. Şimdi toplu günah çıkarma seansları başladı."
-"ÇANKAYA KÖŞKÜ PTT ŞUBESİ Mİ?"-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de eleştiren Koç, "Sayın Cumhurbaşkanının anayasal görevlerinden bir tanesi devletin kurumlarının ahenkli çalışmasından sorumlu olmaktır. Ne yapıyor Sayın Cumhurbaşkanı, "Ben ne yapabilirim ki' Sayın Cumhurbaşkanı hiçbir şey yapamıyorsanız o koltukta oturmayın.
Sizin göreviniz sadece iktidarın ayıplarını örtmek midir? Krize el koyacağınıza kalkıp çatıştığı ifade edilen taraflar arasında arabuluculuğa soyunuyorsunuz. Çankaya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü mektuplar teatisi için bir PTT istasyonu mudur, şubesi midir? Mektuplar gidip geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı, kusura bakmayın sizin göreviniz postacılık değildir" diye konuştu. Koç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Devlet Denetleme Kurulu'nu devreye sokması gerektiğini vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanı bir şeyler daha yapmak zorunda, istifa eden Bakanlar hakkındaki yolsuzluk ve fezlekelerin hemen Meclise sevk edilmesi konusunda öncülük yapmalıdır" dedi.
-"GÜN GELİR BU AYARLARINI BOZDUĞUNUZ KANTAR SİZİ DE TARTAR, DEDİK"-
Kendilerinin yıllardır, "Yargı tartısının kantarının ayarlarıyla oynamayın" dediklerini ifade eden Koç, "Gün gelir bu ayarlarını bozduğunuz kantar sizi de tartar, dedik. Gün geldi. Hiç lami cimi yok. Şimdi siz kantara çıkmaya başlayınca "bu kantarın ayarı bozuk, iyi tartmıyor', öyle mi. Yıllardır eziyet çektirdiğiniz yurtseverler ne olacak? Yok paralel devlet, yok çete, yok faiz lobisi, yok dış mihraklar geç bunları kardeşim, geç. Hesap güne gelmiştir Sayın Başbakan. Hiç bir güç bu asrın yolsuzluk ve rüşvet hesabını vermeden kurtulamaz" diye konuştu.
-HÜSEYİN AYGÜN'LE İLGİLİ SUÇ DUYURUSU-
Uludere olayıyla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini hatırlatan Koç, "Genelkurmay Başkanı'nın silsile içinde Başbakan'dan aldığı emirle bu operasyonu yapma talimatını verdiğinin" ortaya çıktığını savundu. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün TSK ve Genelkurmay ile ilgili açıklamalarına, Genelkurmay Başkanlığı'nın suç duyurusunda bulunduğunu da anımsatan Koç, "Hüseyin Aygün'ün söyledikleri milyonlarca Türk insanı tarafından, benim tarafımdan da paylaşılan sözler. Dava açacaksanız buyurun açın" dedi. Afganistan'da Barış Gücü içinde görev yapan Alman savunma gücünün, 10 Afgan köylüyü öldürmesi sonucunda Alman Savunma Bakanı'nın istifa ettiğini belirten Koç, şöyle devam etti:
"Sen yabancı bir ülkede, yabancı bir gücü öldürmüyorsun. Kendi ülkende kendi vatandaşı bombalayarak öldürüyorsun, sorumluluğun yok mu hiç? Gereğini yapın, istifa edin. Ne dedi, Hüseyin Aygün. Niye Genelkurmay Başkanlığı çok hiddetlendi. Aygün hakkında suç duyurusunda bulunacaksınız peki gencecik teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin gözaltındayken cep telefonuna sehven yükleme yaparak, terör örgütü üyeliği düzmecesi yapılırken sesiniz çıktı mı sizin, çıkmadı. Peki İlker Başbuğ, 6 Ocak 2012 günü silahlı terör örgütü yöneticiliği ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçu ile tutuklandığında neredeydiniz siz? Bu iddiaların düzmece, tanıkların sahte olduğu tarafımızdan söylenirken, teğmen Çelebi'den Orgeneral Başbuğ'a kadar bu şerefli mensupları, bu töhmetler altında bırakılırken, sesiniz bir gün olsun çıktı mı? Hüseyin Aygün ile uğraşıyorsunuz... Hatay'da tırlar dolusu silah gönderilirken, neredeydiniz, niye sesiniz çıkmadı? TSK'nın şerefli kadroları terörist diye hapishanelere doldurulurken, büyük Atatürk'ün adı her yerden silinirken, Gezi'de Ali İsmail'in gibi çocukların beyni sokak ortasında sopalarla parçalanırken, milyar dolarlık altın hırsızlığı yapılırken ağızınızı açmadınız da Hüseyin Aygün'e mi yetiyor gücünüz? Hüseyin Aygün'ün bu tespitlerine milyonlarca vatandaş katılıyor, ben de bunlardan bir tanesiyim."
-HDP İLE GÖRÜŞME-
Koç, bir soru üzerine dün akşam saatlerinde genel merkezde gerçekleşen Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesini de değerlendirdi. İstanbul için bir ittifakın söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Koç, HDP'nin tamamen bir nezaket ziyaretinde bulunduğunu ifade ederek, "İttifak kesinlikle söz konusu değildir. CHP, Türkiye'nin her yerinde, her seçim bölgesinde kendi adaylarıyla seçime girecektir" dedi.
Sebahat Tuncel, Levent Tüzel, Ertuğrul Kürkçü ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan HDP heyeti, dün CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmiş, görüşmeye CHP Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin ve Gürsel Tekin de katılmıştı.
Son Dakika › Güncel › Koç: Herkes Aklını Başına Alsın - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?