Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: "Ab'nin Güvenliği Türkiye'nin Istikrarından Geçiyor"

NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Avrupa Birliği'nin (AB) güvenliğinin Türkiye'nin istikrarından geçtiğini belirterek, "Türkiye'nin sığınmacılar için yaptıklarına büyük saygı duyuyoruz. Bu yüzden de AB'ye ısrarla AB-Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşmasında mutabık kalınan parayı ödemesini tavsiye ediyoruz." dedi.

Szijjarto, Türkiye-Macaristan 5. Dönem Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı'na katılmak için bulunduğu Ankara'da ikili ilişkileri, AB ve sığınmacı kriziyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

KEK toplantısı çerçevesinde bir araya geldiği Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'nün yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Binali Yıldırım ile de görüşen Szijjarto, Ankara'daki temaslarının odak noktasının iki ülkenin gündeminde yer alan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin hazırlıkları, işbirliği adımları ve bölgesel gelişmeler olduğunu kaydetti.

Stratejik ortak Türkiye ve Macaristan'ın, 5 milyar dolara ulaşması hedeflenen yıllık ikili ticaret hacminin bugün 3 milyar dolar olduğunu beliren Szijjarto, "Bu hedefe ulaşmak için hala yapacak çok işimiz var." diye konuştu.

Szijjarto, enerji, tarım, su, bilim ve teknoloji alanlarının iki ülkenin ekonomik işbirliğinin dört önemli ayağı olduğunu kaydetti.

"Aylarca çözüm bekledik, sonra kendi adımımızı attık"

Szijjarto, ülkesinin ve AB'nin sığınmacı krizine yaklaşımını ve buna yöneltilen eleştirileri de değerlendirdi.

AB'nin kuruluşundan bu yana karşı karşıya kaldığı en büyük meydan okumanın sığınmacı krizi olduğunu söyleyen Macaristan Dışişleri Bakanı, şöyle devam etti:

"AB, sığınmacı krizine uygun ortak bir çözüm bulamadı. Macaristan ortak bir çözüm bulunması için aylarca bekledi. Biz de daha sonra kendi adımlarımızı atmak zorunda kaldık. Çünkü bir ülkenin sınırlarının kitlesel şekilde ihlal edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Sığınmacı krizinin uluslararası hukuk çerçevesinde ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Uluslararası hukuk da, hayatta kalma hakkının kesinlikle temel bir insan hakkı olduğunu belirtiliyor. Ancak birçok ülkeyi aşıp sınır ihlalleri yaparak canınızın istediği, yaşamak istediğiniz ülkeye gitmek, insan hakkı değildir." diye konuştu.

Krizin çözülmesi için nerede ihtiyaç varsa oraya yardım edilmesi gerektiğini söyleyen Szijjarto, "Sorun olmayan yerlere sorun ithal etmemeliyiz." dedi.

Szijjarto, Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi sığınmacılara bakan bölge ülkelerine daha fazla destek verilmesinden yana olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"İnsanları yasa dışı yollarla binlerce kilometre uzağa gitmeye ve hayatlarını tehlikeye atmaya cesaretlendirmemeliyiz. Türkiye'nin sığınmacılar için yaptıklarına büyük saygı duyuyoruz. Bu yüzden de AB'ye ısrarla AB ve Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşmasında mutabık kalınan parayı ödemesini tavsiye ediyoruz. AB'nin güvenliği, Türkiye'nin istikrarından geçiyor. Eğer AB ve Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşması çalışmazsa, Batı Balkan rotası kolayca baskı altında kalabilir. Batı Balkanlardaki mevcut koşullar, krizler ve istikrarsızlık göz önünde tutulduğunda da, sınırlarımızın kısa süre içinde ağır bir baskı altında kalması kaçınılmaz. Bu yüzden, Türkiye'yi eleştirmemeliyiz. AB ülkeleri Türkiye'yi ne kadar eleştirirse muhtemel bir istikrarsızlığa o kadar katkı vermiş olur."

"Terörle mücadelede Türkiye ile dayanışma içindeyiz"

Türkiye'nin istikrarı için ülkesinin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Türk liderlerin yanında yer aldığını belirten Szijjarto, "Darbe ciddi bir olaydır. Ciddi olaylara da ciddi karşılık verilir." dedi.

Terörle mücadele konusunda Türk makamlarla yakın işbirliği içinde olduklarını belirten Szijjarto, "Türkiye'nin cumhurbaşkanı ve hükümetiyle dayanışma içindeyiz. Darbe girişimine karışmış, Türkiye'nin demokratik yollarla seçilmiş liderlerini öldürmeye teşebbüs etmiş kişilere yönelik 'bu insanların da haklarının gözetilmesi konusunda dikkatli olmalıyız' şeklindeki uluslararası yaklaşımı kesinlikle benimsemiyoruz. Burada ikiyüzlü bir tavır izlenmemeli. Demokratik yollarla seçilmiş bir yönetiminiz var ve darbe girişimi buna karşı yapılmış bir terör saldırısıdır." diye konuştu.

"AB'de büyük reformlar çoktan yapılmış olmalıydı"

AB'nin geleceğine ilişkin öngörülerini de paylaşan Szijjarto, "Brexit, AB'de büyük reformların çoktan yapılmış olması gerektiğinin kesin kanıtıdır. AB, ne yazık ki son yıllarda rekabet gücünü büyük oranda kaybetti. Brexit de bunun sonuçlarından biri." diye konuştu.

İngiltere'nin AB'nin ikinci, dünyanın beşinci büyük ekonomisine sahip olduğuna ve dikkati çeken Szijjarto, "Brexit AB için büyük bir siyasi ve ekonomik kayıp." dedi.