MUTFAK Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Metin Yurdagül, "Gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye AB ve ABD'den çok daha ileridir. Türkiye'de 9 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ bulunmamaktadır" dedi.
Kuru çorba, bitkisel çay, toz tatlılar, dondurulmuş gıda ve margarin sektörleri temsilcilerini tek çatı altında toplayan MÜMSAD, son yıllarda gıdada bilgi kirliliğinin artmasıyla tüketicileri bilinçlendirmek amacıyla başlattığı çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, MÜMSAD'ın 'Gıdada Bilgi Kirliliğine Son' sloganıyla düzenlediği bilgilendirme toplantılarının 11'incisi Gaziantep, Adana, Antalya, İzmir, Bursa, Aydın, Eskişehir, Konya, Tekirdağ ve Samsun'dan sonra Kayseri'de yapıldı. Toplantıda konuşan MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, uzman olmayan kişilerin negatif söylemlerinin çok hızlı yayıldığına ve kamuoyunun artık kime inanacağını bilemediğine dikkat çekti. Yurdagül, şöyle konuştu:
"Medyada uzman olan/olmayan kişilerin paylaştığı görüşlerle 'nasıl beslenmeliyiz' sorusunun cevabını arar olduk. Birinin iyi dediğine diğeri kötü diyor. Yanlış ve çelişkili bilgiler tüketicide 'yeme stresi' yaratıyor."
Margarin hakkında basında yer alan ve birbiriyle çelişen söylemlerin tüketicide negatif algıya neden olduğunun altını çizen Yurdagül, şöyle konuştu:
"Margarin hakkında çok fazla yanlış söylenti var. Ne yazık ki hem tüketici hem de sağlık sektörü çalışanları oda sıcaklığında katı görünen margarini 'doymuş yağ', diğer sıvı yağları ise 'doymamış' olarak kabul ediyor. Oysa doğada bulunan bütün yağlar hem doymuş hem de doymamış yağ asitleri içerir. Tereyağı yüzde 60-65'lik oranıyla doymuş yağ asidi açısından en zengin yağdır. Ayçiçek yağı yüzde 11, mısır yağı yüzde 13, zeytinyağı yüzde 15-17 arasında, kase margarin ise yüzde 15 civarında doymuş yağ içerir. Doymuş yağ içeriği olarak aynı miktar zeytinyağı ve kase margarinin hiçbir farkı yoktur."
"ESAS RİSK, TRANS YAĞ"
Metin Yurdagül, aynı zamanda düşünülenin aksine doymuş yağların sağlık açısından negatif bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da pozitif etkisi olmadığının yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını kaydetti. Türkiye'de üretilen margarinlerdeki trans yağ konusuna da açıklık getiren Metin Yurdagül, MÜMSAD'ın girişimi ve tamamen gönüllü yaklaşımı ile Türkiye'de üretilen margarinlerde trans yağ içeriğinin yapılan büyük yatırımlarla 2006'da kaldırıldığını söyledi. Türkiye'de üretilen margarinlerde trans yağ oranı yüzde 1'in altında olduğu için 'trans yağ yoktur' beyanı yapılabileceğini kaydeden Yurdagül, şunları söyledi:
"AB'de henüz ortak bir karar yok yüzde 2'nin altı konuşuluyor. FDA geçen yıl ABD'de kısmi hidrojenasyon yönteminin (trans yağın) kaldırılacağını ve bunun için de 3 yıllık bir geçiş süresi (2018'e kadar) tanınacağını beyan etmişti. Gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye AB ve ABD'den çok daha ileridir ve trans yağın margarinlerden uzaklaştırılmasında Türkiye margarin endüstrisi örnek oluşturmaktadır. Türkiye'de 9 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ bulunmamakta ve ambalajlarında 'Trans yağ içermez/yoktur' logosu yer almaktadır."
"MARGARİN, KOLESTROL İÇERMEZ"
Fransız lider Napolyon'un, tereyağı benzeri bir gıdanın üretilmesi emriyle açılan yarışma sonucu bulunan ve 147 yıllık bir geçmişi olan margarinin, Türkiye'de tamamen bitkisel yağlardan üretildiğini vurgulayan Metin Yurdagül, bu nedenle hayvansal kökenli yağların aksine margarinin kolesterol içermediğini de söyledi. Yurdagül, "Türkiye'de üretilen margarinler yüzde 100 bitkisel bazlı olduğundan kolesterol içermez. Ayrıca kase margarinlerin yağ içeriği yüzde 60, paketlerin ise yüzde 70'dir. Bu nedenle aynı miktar margarin, sıvı yağlara göre yüzde 30-40 daha az enerji verir" dedi. Yurdagül, Amerikan Kalp Derneği ve Avrupa Kardiyoloji Birliği'nin sağlık rehberlerinde de margarinin alternatif bir yağ olarak önerildiğine dikkat çekti.
"KURU ÇORBALAR, TARHANADAN FARKLI DEĞİL"
Bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de kuru çorbalar olduğunu belirten MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, kuru çorba üretim sürecini ise şöyle anlattı:
"Kuru çorbanın üretim mantığı ev yapımı tarhanadan farklı değildir. Ancak, yüksek hijyen koşullarında üretilmesi nedeniyle çok daha güvenilir bir üründür. Mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebzeler yıkandıktan sonra, ısı yardımıyla suyu alınarak, kurutulur. Sonrasında malzemeler öğütülerek toz haline getirilir. Bildiğiniz gibi bin yıllardan beri kurutma işlemi gıdaların uzun süre saklanabilmesi için uygulana gelmiştir. Kuru çorbalar, içerdiği doğal besinler kurutulduğu için koruyucu madde kullanılmasına ihtiyaç olmadan, hava nem ve ışığa karşı koruyan üç katlı paketlerde uzun süre dayanıklılığını sürdürür."
- Kayseri
Son Dakika › Güncel › Mümsad Başkanı: Trans Yağda, ABD ve AB'den İlerideyiz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?