Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'ya cevap vererek, "İsrail Başbakanı'nın sanıyorum dili sürçtü. Kendilerinin Filistin'de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları, çocukları dünyanın gözü önünde silahla bombayla öldürdüğünü söyleyecekti herhalde. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arnavutköy'de yapımı tamamlanan 82 eserin toplu açılış törenine katıldı. Törende meydanı dolduran vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Arnavutköy'de yapılan yatırımları anlattı. Programa Erdoğan'ın yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"BİR ÜLKE, BİR ŞEHİR EN KÖTÜ NASIL YÖNETİLİR DİYE GÖRMEK İSTERSENİZ AÇIN CHP TARİHİNE BAKIN" Türkiye'nin son çeyrek asırda yaşadığı büyük dönüşümün önce belediyelerde başladığını söyleyen Erdoğan, "Gidelim 20 yıl öncesinde CHP'nin İstanbul'da belediye başkanı olduğu zamanlara gidelim. Arnavutköy'ün belde olduğu zamanlara gidelim. Neydi buraların hali. Susuzluğun olduğu zamanları biliyorsunuz. Yolumuz var mıydı hatırlayın o günleri. Şimdi adeta otoyol gibi duble yollarımız var. Buralara durup dururken gelmedik. Ama ne yazık ki bunlar o belde dönemlerinde kaldılar, anlamazlar belediyecilikten. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde karşımda öyle bir manzara verdi ki inanın insan düşmanına bile böyle bir muameleyi reva görmez. O zaman doğalgaz var mıydı buralarda. Şimdi Ayşe hanım evde butona basıyor ocaklar yanıyor. Banyo aynı şekilde. Kaloriferlerimiz aynı şekilde yanıyor. İstanbul'un en değerli hazinelerinden Haliç adeta balçık haline dönüşmüştü. Yanından geçerken burnunuzu tıkamanız gerekiyordu. Gazeteler maske dağıtıyordu. Hava kirliliği sebebiyle kış aylarında yaşlılara ve çocuklara sokağa çıkmama çağrısı yapılıyordu. Tarihi eserler kelimenin tam anlamıyla dökülüyordu. Tüm dünyanın göz bebeği bu güzel şehir adeta yaşanmaz haldeydi. Tüm bu kötü manzaranın müsebbibi kimdi? Tabii ki bugünkü CHP zihniyetiydi. CHP kirliliktir, CHP susuzluktur, CHP çöp dağıdır, CHP yolsuzluktur, CHP yoksulluktur, CHP yasaklardır. Tarihten beri biz bunları tanırız. Bir ülke, bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek isterseniz açın CHP tarihine bakın" diye konuştu.
"YERLİLİKLE VE MİLLİLİKLE UYUŞMAYAN NE VARSA BAY KEMAL'DE VAR" CHP'yi eleştiren Erdoğan, "Karşımızda kendi milletinin değerlerine savaş açmış, kendi ülkesinin kalkınma hamlelerini kasıtlı sabote etmiş bir parti var. Son yıllarda bu sefil geçmişlerini gizlemek için derme çatma isimleri, ideolojileri ile zıt adayları milletin karşısına çıkarmaya başladılar. Ama paslı demir yaldızlı boyayla boyanmakla altın olmaz. Milletimiz bu cilanın altında neler olduğunu iyi biliyor. Azıcık kazıyınca CHP'nin gerçek yüzü, milli manevi değerlerimize olan kini hemen ortaya çıkar. Bunlar ezanımızı Türkçe okutanlar. Bunlar ezanımızı hazmedemeyenler. Bu zihniyet yıllarca milletimizi çağdaşlık diyerek, modernlik diyerek siyasetin de hizmetin de en ilkel biçimlerine mahkum etmeye çalıştı. Milletten yüz bulamadıklarında darbecilerle, içerideki ve dışarıdaki vesayet odakları ile kol kola girip iktidarlarını zorla devam ettirmek istediler. Her seferinde milletten silleyi yemelerine rağmen arayıştan vazgeçmediler. Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmazlar ama aslında faşizm bunların genlerine işlemiştir. AK Parti'nin son 16 yılda girdiği seçimlerden zaferle çıkması bunların muvazenesini iyice bozdu. Bir gün bakıyorsunuz millete hakaret ediyorlar, ertesi gün terör örgütüne methiyeler düzüyorlar. Bir başka gün ülkelerini gidip yabancılara şikayet ediyorlar. Yerlilikle ve millilikle uyuşmayan ne varsa Bay Kemal'de var. Siyaset dillerinin seviyesini de iyice düşürdüler. Genel Başkanları başta olmak üzere bunlar hala sefalet içinde yüzüyorlar. Bunlarla gerçekten ana muhalefetin tüm sözcüleri edeple, erdemle, nezaketle uyuşmayacak ifadelerle her gün üzerimize saldırıyorlar. Bütçe görüşmelerinde yine meşreplerini ortaya koydular. Unutmayın kötü söz sahibine aittir. Bizim bunların hepsine verilecek cevabımız var. Bu cevapları onların seviyelerine inmeden gereken platformlarda vermeyi sürdüreceğiz. Halbuki ne kadar çırpınanlar boştur. Milletimiz bunların notunu vermiş, hesabını kapatmıştır. 31 Mart seçimlerinde inşallah bu gerçeği bir kez daha göreceğiz" dedi.
"FETÖ'YE DÜNYAYI DAR EDİYORUZ KARŞI CEVAP CHP'DEN GELİYOR" Dünyanın Türkiye siyasetindeki başarıyı konuştuğunu söyleyen Erdoğan, "Muhalefetin gündemine baktığınızda kimlerin ülke için gece gündüz çalıştığını, kimlerin boş işlerle vakit tükettiğini görürsünüz. Dünya Türkiye'nin insani diplomasiden savunma sanayine kadar ortaya koyduğu başarıları konuşuyor. CHP'nin dili bunları ifade etmeye varmıyor. Suriye'de gerek sahada gerek diplomaside elde ettiğimiz neticeleri herkes takdir ediyor. Bir tek ana muhalefet ve onunla aynı yolda ilerleyen terör örgütü güdümündeki parti karşı çıkıyor. Cemal Kaşıkçı olayının ortaya çıkartılmasına gösterdiğimiz ahlaki duruş tebrikle karşılanıyor, sadece CHP'nin aklına bu konuda tuhaf sorular geliyor. Zira yetişemediği üzüme bunlar koruk der. Biz yıllardır bölgemizde ve dünyada Türkiye'siz denkler kurulamayacağını söylüyoruz ve bunu temin ediyoruz. Ana muhalefet Türkiye'yi denklemin dışına atmak istiyor. Bay Kemal yapamayacaksınız. 14 seçim AK Parti 1 numara. Sen kaçıncı sıradasın. Batıda senin gibi olanlar partiyi bırakıp gidiyor. Sen nedense yapıştın koltuğa ayrılmıyorsun. Yol arkadaşlarından biri diyor ki 'bir oldu yenildin, iki oldu yenildi, üç oldu yenildin. Hala o koltukta duruyorsun' diyor. Diyen senin yol arkadaşın. Aynı şeyi Cumhurbaşkanı adayları da demedi mi buna. Ülkemizin çıkarlarını güçlendirmek için çalışırken en çok muhalefetin saldırısına maruz kalıyoruz. PKK'yı yer ile yeksan ediyoruz karşı cevap CHP'den geliyor. FETÖ'ye dünyayı dar ediyoruz karşı cevap CHP'den geliyor. Suriye'de ve Irak'ta terör oluşumlarının önünü kesiyoruz karşı cevap CHP'den geliyor. Ekonomik saldırıları boşa çıkartıyoruz karşı cevap CHP'den geliyor. Çeşitli ülkelerle gerilim yaşıyoruz her defasında çatlak ses CHP'den geliyor. Bugün Filistinli mazlumlara sahip çıkmamızdan rahatsız olan İsrail başkanı çıktı Türkiye'ye en alçak ifadelerle saldırdı" diye konuştu.
"İSRAİL'İN KENDİ GÜNAHLARININ, YAPTIĞI KATLİAMLARIN HESABINI VERMEDEN KİMSEYE İTHAMDA BULUNMAYA HAKKI YOKTUR" İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun sözlerine cevap veren Erdoğan, "Ne diyor bu Netanyahu. Bizi Kıbrıs'ta işgalci olmakla, kadınları ve çocukları katletmekle suçlayan İsrail Başbakanı'nın sanıyorum dili sürçtü. Kendilerinin Filistin'de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları çocukları dünyanın gözü önünde silahla bombayla öldürdüğünü söyleyecekti herhalde. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları çocukları tekmeleyerek askerinizle polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu sen zalimsin zalim. Devlet terörünün başındasın. Bu sadece sana uyar Erdoğan'a uymaz. Türkiye masumlarla değil teröristlerle mücadele ediyor. Bu mücadelenin bedelini de binlerce şehit, on binlerce gazi ile veriyoruz. İsrail'in kendi günahlarının, yaptığı katliamların hesabını vermeden kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur. Şimdi eminin İsrail'in bu saldırıya verdiğimiz cevaba karşı da CHP cenahından cevap gelecektir. Çünkü bay Kemal onların da avukatlığına soyunabilir. Sizin tek misyonunuz bu ülke ve millete muhalefet yapmak mı. Hiç mi herhangi bir mücadelesinde ülkenin yanında yer almayacaksınız. Hiç mi yalansız bir sözünüz olmayacak. Sizin hiç mi hasbi ve harbi bir işiniz olmayacak. Türkiye'nin en büyük talihsizliği CHP gibi bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Kendi ülkesini bırakıp Paris sokaklarını karıştıranlara destek olmaya giden bir anlayıştan Türkiye'ye hayır gelmez. Destekledikleri kesimin ne istediğinden bile haberleri yok. Göstericilerin talep listesine bakınca 3-5 konuyu çıkarttığınızda bizim 16 yıldır Türkiye'de yaptığı reformları istediklerini göreceksiniz. Bunların her işi böyle balon olduğu için eminim Paris'e gittiklerinde de avare avare dolaşıp geri döndüler. Tüm hayatı yasaklarla ve yıkmakla geçmiş olanlardan inşa edici siyaset beklemenin beyhude olduğunu biliyoruz. Ama yine de milletimiz adına umut etmek istiyoruz" dedi.
"BUNLARIN SİYASETİ MİLLETE HAKARET ETMEKTİR" Erdoğan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bu CHP'nin yakası rozetli siyasetçilerinin yanında bir de sanatçı yazar kılıklı borazanları var. Bu borazanlardan 3'ü geçtiğimiz günlerde bir televizyonda oturmuşlar Türkiye ve benim hakkımda atıp tutmuşlar. Önce gergedan nesli deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar. Sonra her şey sandıkla çözülmez demişler. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna götürmüşler. Sorsanız demokratlar, sanatçılar ama sandığa zerre kadar saygıları yok. Şayet kendi istedikleri gibi bir demokrasi olmazsa belki lideri yani beni ayaklarından asarlarmış. Yahu topunuz cellat olsa ne yazar. Biz şehadete inanmışız. Biz kaderin üzerinde bir kadere inanmışız. Sizin imanınızda böyle bir şey yok. İmanınız yok ki onu konuşalım. Bununla yetinmemişler. Belki mahzenlerde zehirlenerek ölür demişler. O da yetmemiş belli ki başka liderlerin yaşadığı sonları yaşar demişler. Geçmişteki darbeleri hatırlatıp bakalım darısı kimin başına demişler. Hepsinin sonunda CHP'nin çeşitli partilerle yaptığı ittifaka destek istemişler. Bunların isimlerini vermeyeceğim. Bunlarla yargıda gereği yapılacak. Bu yok sanatçı müsveddesi, bütün bunlar bedelini ödeyecekler. Hangisine cevap versek kendimiz alçalmış oluruz. CHP budur. Bunların siyaseti millete hakaret etmektir. Bunların karakteri milletin inancına düşmanlık yapmaktır. Milletin oyuyla iş başına gelen cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit edecek kadar alçak bu zihniyete verilen en iyi ders onları sandığa gömmektir."
(İHA)
Son Dakika › Güncel › Netanyahu'ya Cevap Verdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?