Papandreu Uluslararası Barış Ödülleri Sahiplerine Verildi

* Ödülün ilk sahipleri Türk - Yunan ilişkilerinin gelişmesine verdikleri olumlu katkılarından dolayı, işadamları Şarık Tara ve Theodoros Papakleksopulos oldu

Şarık Tara,

"Kaybetmek kolaydır, zor olan barışı kazanmaktır. İş dünyası, sivil toplum kuruluşlarının sürekli diyalog içinde olmaları ve Türk Yunan dostluğunu korumaları şarttır"

Yorgo Papandreou,

"Biz barışı sağlamazsak yeni sorunlarla karşılaşabiliriz. Sığınmacı konusu, esasında bir anlaşma konusu olmalı. Biz bütün dünyaya Yunanistan ve Türkiye'nin çok daha adil davrandığını göstermeliyiz. Buna bir çözüm bulunmalı bu yeni bir gerilim nedeni olmamalı"

Haber: Özgür ALTUNCU/ Kamera: İdris TİFTİKCİ - İstanbul (DHA)

Türk -Yunan yakınlaşmasının mimarlarından Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in ailesi ile Yunanistan Eski Başbakanı Yorgo Papandreu tarafından hayata geçirilen ve bu yıl ilk kez verilen "Cem - Papandreu Uluslararası Barış Ödülleri" İstanbul'da sahiplerini buldu.

Ödülün ilk sahipleri Türk - Yunan ilişkilerinin gelişmesine verdikleri olumlu katkılarından dolayı, işadamları Şarık Tara ve Theodoros Papakleksopulos oldu. Ayrıca Türk -Yunan Forumu da ödüllendirildi. Türk-Yunan Forumu adına ödülleri Prof. Dr. Üstün Ergüder ve Kosta Karras birlikte aldı.

BİR ÇOK ÜNLE İSİM KATILDI

İstinye'deki ENKA Okullarında bugün saat 16.00'da düzenlenen ödül töreni, iş, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda ünlü ismi bir araya getirdi. Eski Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, merhum Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in eşi Elçin Cem ve kızı İpek Cem Taha başta olmak üzere, törene KKTC Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Eski Başbakan Mesut Yılmaz, MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, Eski Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener de katıldı. Nuri Çolakoğlu, Murat Yetkin, Tufan Türenç ve Pınar Türenç de davetliler arasındaydı.

"BARIŞ FİDANI BÜYÜDÜ"

Tören Özlem Gürses'in, "İki iyi ve kararlı adamın barış adımları bizi bu salona taşıdı" sözleriyle başladı. İsmail Cem ve Yorgo Papandreu'nun görüntülerinin yer aldığı kısa filmin ardından İsmail Cem'in kızı İpek Cem Taha konuşmak için sahnedeydi.

"Adına savaşacak bir emel arıyorsak, barış için savaşmaya ne dersiniz" diyen İpek Cem Taha, "İsmail Cem ve Yorgo Papandreu, Dışişleri bakanlıkları döneminde, bir barış fidanı dikmişlerdi. Bu fidan büyüdü. Birçok evrim geçirdi. İki ülkenin insanları ve kurumlarınca susuz bırakılmadı. Bugüne vardığımızda Türkiye ve Yunanistan'ın dostane ilişkileri, bize olağan gelmeye başladı" şeklinde konuştu.

"BARIŞA HER ZAMANKİNDEN ÇOK İHTİYACIM VAR"

Ege'deki mülteci sorununa da değinen İpek Cem Taha, "20 yıl önce Ege'de bir Türk Yunan savaşı korkusu vardı. Bugün ise Ege dünya çapında bir insani drama sahne oluyor. Ege'yi yeniden bir umut ve barış denizi haline getirmek, artık yalnızca Türkiye ve Yunanistan'ın elinde değil. Barış için seferberlik yapmaya, bu hayali eylemle desteklemeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var" dedi.

O RÜYAYI PAYLAŞTIK

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da kutlama mesajı gönderdiği törende ikinci olarak Yorgo Papandreou kürsüye çıktı. "Bugün burada rüyamızın ilk adımını atıyoruz" diyen Papandreu, " O rüyayı İsmail'le birlikte paylaştık. Çok karizmatik cesur bir politikacıydı İsmail. İki ülke arasında gergin ilişkiler vardı. İsmail Cem'in mektubunu fırsat olarak gördüm. Onunla konuştum" diye konuştu.

"O KİŞİ İSMAİL'Dİ"

Kosova sorunu sırasında iki ülkenin savaşın eşiğine geldiğini hatırlatan Papandreu "İsmail'e telefon açtım. Kosova'yla ilgili 'savaşa mı gidiyoruz' dedim. O zaman NATO'ya karşı ortak bir deklarasyon yapalım dedik. Yaptık. İlk defa hava kuvvetlerimiz birlikte bir insani operasyon yaptık Kosova'da. İsmail'in önerisi üzerine, farklılıklarımızı kenara bırakıp, bir diyalog başlatmanın daha iyi olacağını düşündük. Cesur kararlar alacak bir kişiyi bulmuştum. O İsmail'di. Bazı konularda anlaşamamamıza rağmen birbirimize güveniyorduk"diye konuştu.

"O ZEYTİN AĞACININ DALINI İSMAİL'İN MEZARINA GETİRDİM"

1999'daki depremlerden sonra iki ülke halkının birbirine yakınlaşarak siyasilere örnek teşkil ettiğini söyleyen Papandreu, "Yunanlılar Türkiye için dayanışma gösteriyordu. Sivil toplum örgütleri, 'Farklı bir yol var' dediler. Önemli bir ders aldık. Biz siyasetçiler kendi insanlarımızın kapasitelerini göremiyoruz. Deprem esnasında askeri güçler, çok büyük ortak çalışmalar yaptı. Samos adasında bir Zeytin ağacı diktik. Türkiye'ye en yakın ada. O zeytin ağacından bir dal aldım ve İstanbul'a İsmail'in mezarına getirdim" şeklinde konuştu.

GÖÇMEN UYARISI

Göçmen sorununun Türkiye-Yunanistan arasında yeni bir gerilim nedeni olabileceği uyarısında bulunan Papandreu,"Biz barışı sağlamazsak yeni sorunlarla karşılaşabiliriz. Sığınmacı konusu, esasında bir anlaşma konusu olmalı. Biz bütün dünyaya Yunanistan ve Türkiye'nin çok daha adil davrandığını göstermeliyiz. Buna bir çözüm bulunmalı bu yeni bir gerilim nedeni olmamalı" dedi.

İŞBİRLİĞİ MODELİ YARATTIK

İsmail Cem'le kurdukları diyaloğun bölge için ne kadar önemli olduğunu bugün daha iyi gördüğünü söyleyen Papandreu sözlerini, "Balkanlarda gerilimler zirveye ulaştığı zaman, Yunanistan ve Türkiye birlikte olmaya başladık. Biz bir işbirliği modeli yarattık. Bu ödül Avrupa'nın geleceği için de önemlidir. Avrupa rüyasının devam etmesi gerekiyor. Avrupa'da da yabancı düşmanlığı var. Bu ödül ırkçılık ve istikrarsızlığa karşı örnek olacaktır. Bu ödül istisnai insanlar olduğunu ve barış için uğraştıklarını gösterecektir" diye tamamladı.

20 SANİYELİK SESSİZLİK

Papandreu'nun konuşmasının ardından İsmail Cem'in hayat hikayesinin anlatıldığı bir kısa film yayınlandı. Film salonda duygusal bir hava yarattı. Sunucu Özlem Gürses, " Seni özlüyoruz, İsmail Cem... Zor zamanlar ve bu bilgeliği çok özlüyoruz" diyerek gözyaşı döktü. Ardından da,"20 saniye İsmail Cem'i ve barışı düşünelim" diyerek salona sessizliğe davet etti. Tüm salon 20 saniye boyunca sessizce İsmail Cem'i andı. Ardından da İsmail Cem'in eşi Elçin Cem ayağa kalkarak salona selamladı.

TÜRK YUNAN FORUMUNA ÖDÜL

İlk ödülü, eski diplomatlar, gazeteciler ve akademisyenlerden oluşan Türk Yunan Forumu aldı. Gençlik yıllarından İngiltere'de birlikte üniversite okuyan Prof. Dr. Üstün Ergüder ve Kosta Karras, forum adına ödülü birlikte aldı. Ergüder ve Karras teşekkür konuşması yaptı.

"TORUNLARIMIZ BİRLİKTE OKUYOR"

Cem - Papandreu Uluslararası Barış Ödülünün verildiği Yunanlı işadamı Theodor Papalexopoules sağlık sorunları nedeniyle İstanbul'a gelemedi. Papalexopoules töreni görüntülü bir mesaj gönderdi. Amerika'da okuyan torunlarının Rahmi Koç ve Şarık Tara'nın torunlarıyla arkadaş olduğunu söyleyen Papalexopoules, "Tohumlarınızı ekin, umudunuzu yitirmeyin"dedi.

ÖDÜLÜ BİRLİKTE VERDİLER

"Cem - Papandreu Uluslararası Barış Ödülü"nün diğer sahibi İşadamı Şarık Tara da ödülünü almak için sahnedeydi. Tekerlekli sandalye ile sahneye çıkan Tara'ya ödülünü, İpek Cem ve Papandreu birlikte verdi.

TARA'DAN TEŞEKKÜR

Birçok ödül aldığını ancak bu ödül kadar kıymetlisinin az olduğunu söyleyen Tara, "Bu başarımın sebeplerinden en büyüğü benim karım Lale'dir. ve iş konseyi ve beraber çalıştığımız arkadaşlarımızdır" dedi. Türkiye ve Yunanistan'ın birbirleriyle dost olmasının şart olduğunu söyleyen Tara, "İki ülkenin problemlerinin olmaması şarttır. Çünkü bunun tersi iki ülke için de büyük zarardır. Misal vermek istemiyorum ama silah için sarf ettikleri parayı ele alalım. Onun için muhakkak suretle dost olmayı düşünmeliler. Şayet diyaloğunuz olmazsa top ve tüfek ancak hüsran geliştirir. Kazanana da kaybedene de zarar getirir. Kaybetmek kolaydır, zor olan barışı kazanmaktır. İş dünyası, sivil toplum kuruluşlarının sürekli diyalog içinde olmaları ve Türk Yunan dostluğunu korumaları şarttır" diye konuştu.

TARİH YENİDEN ELE ALINMALI

Konuşmasının sonunda bir öneride de bulunan Tara, "Bir şikayetim var. Birçok tarihçi iki ülkeyi düşman yapacak gibi kitaplar yazmıştır. Bunu devam ettirmemek lazım, bir enstitü kurup tarihi baştan ele alarak, bir heyet tarafından yazılması lazım. Ben düşünüyorum. Münasebetlerimiz çok kolay bozulur, bozulunca da kolay kurulamaz" dedi. Tara'nın konuşmasının ardından sahnede toplu fotoğraf çektirildi. Ardından da tören Fazıl Say konseriyle sona erdi.