Tümsiad'ın Geleneksel İftarı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer bir koalisyon hükümeti kurulacaksa milletim burada yer alacak partilerden geriye doğru değil, ileriye doğru neler yapacaklarını duymak, bunun emarelerini görmek istiyor. Eğer illa geçmiş 12 yıl üzerinden bir koalisyon tartışması yapılacaksa bu sürede eksik kalmış bulunan, daha iyisi ortaya konabilecek olan işler üzerinde durulmalıdır. Türkiye'nin büyük projelerini rafa kaldırma tartışmasıyla başlayan bir koalisyon görüşmesi, karşısında herkesten önce beni bulur" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜMSİAD) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen geleneksel iftar programında, cumhurbaşkanının şahsını sevip, sevmemek ile onun devlet ve millet nezdindeki konumuna saygı göstermenin ayrı konular olduğunu vurguladı.

Bu iki konunun karıştırılmamasını isteyen Erdoğan, "Cumhurbaşkanının şahsını sevmek, sevmemek ayrıdır, onun devlet ve millet nezdinde konumuna saygı göstermek ayrıdır. Bu ikisini birbirine karıştıranlar, kişisel husumetlerini ve siyasi çıkarlarını ülkenin ve milletin menfaatlerinin önüne koyanlar, er, geç bunun hesabını halka vereceklerdir" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, milletin koalisyon hükümetinden ileriye dönük neler yapacağını duymak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Eğer bir koalisyon hükümeti kurulacaksa milletim burada yer alacak partilerden geriye doğru değil, ileriye doğru neler yapacaklarını duymak, bunun emarelerini görmek istiyor. Eğer illa geçmiş 12 yıl üzerinden bir koalisyon tartışması yapılacaksa bu sürede eksik kalmış bulunan, daha iyisi ortaya konabilecek olan işler üzerinde durulmalıdır. Türkiye'nin büyük projelerini rafa kaldırma tartışmasıyla başlayan bir koalisyon görüşmesi, karşısında herkesten önce beni bulur. Ne demek o? 'Üçüncü havalimanını yaptırmayacaklarmış'. Böyle bir mantık olabilir mi? 'Üçüncü köprüyü durduracaklarmış'. Ne demek o? Değerli kardeşlerim, bunların zaten ömürlerinde dikili bir ağacı olmadı, hala aynı anlayışla, hala aynı yaklaşımla yola devam ediyorlar. Milletimizin birliğine, beraberliğine, toprak bütünlüğümüze, tarihi ve kültürel yakınlığımız olan coğrafyalardaki kardeşlerimizle ilişkilerimize tavır almaya yönelik her girişim karşısında beni bulur."

"Görmemezlikten gelmek, millete ihanet olur"

Erdoğan, konuşmasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde barajlara "askeri amaçla yapıldığı" iddia edilerek düzenlenen saldırılara değindi.

Barajların sulama ya da içme suyu amacıyla yapıldığını ve her zaman bölücü terör örgütünün hedefinde olduğunu dile getiren Erdoğan, "Şu anda uzantısı olan siyasi partinin buna yönelik 'Ne yapıyorsunuz?' dediğini duydunuz mu? İşte geçenlerde üç tane tırı yaktılar. 'Ne yapıyorsunuz?' dediklerini duydunuz mu? Dedikleri ne? 'Bizim aramızda doğrudan bir ilişki yok'. Yani, organik yokmuş inorganik var. Yaptıkları iş bu. Buna karşı sessiz bir duruş... Buyurun, bir sivil vatandaşı da bu arada yine öldürdüler. 6-7 Ekim'i unutmadık, biliyoruz ve nasıl allayıp, pullayıp, pudralayıp meydanlara, malum medya gruplarının sürdüklerini de biliyoruz. Bütün bunları görmemezlikten gelmek aslında bu ülkeye ve bu millete yanlışlık olur, ihanet olur. Cumhurbaşkanı sıfatıyla temsil ettiğim Türkiye'nin hem de ömrünün 40 yılını hizmet mücadelesine adamış Tayyip Erdoğan olarak bu benim kişisel meselemdir ve böyle takip edeceğim" değerlendirmesinde bulundu.

"Milletimizin sabrı ve tahammülü giderek azalıyor"

Sözlerinin, asla koalisyon görüşmelerinin önünü tıkamak veya yönlendirmek amaçlı olmadığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben burada Türkiye'nin ihtiyacını ifade ediyor, milletimin hissiyatına tercüman oluyorum. Türkiye'nin en önemli meselesini Meclis'teki sandalye dağılımının kendilerine sağladığı avantajı, kaprise, hatta şantaja dönüştürerek çözümsüzlüğe sürükleyenleri sorumluluklarını hatırlatmaya ve hatırlamaya davet ediyorum. Siyaset meydanı, er meydanıdır. Millet siyasetçilerden, partilerden hizmet bekliyor. Peşrev faslı bırakılmalı ve artık hizmet faslına geçilmelidir. Şayet buna imkan yoksa ülkenin vakti israf edilmeyerek yeniden millete gidilmelidir. Görüyorsunuz işte, belirsizlik içinde geçen her gün Türkiye üzerine oyunlar oynayanların cesaretini biraz daha artırıyor. Eğer siyasetçi, kendisi meseleyi çözemiyorsa bu meseleyi çözecek olan milletin ta kendisidir. Asla milli iradeye gidiş, milli iradeye müracaat bizler için hiçbir zaman bir israf değildir. Milletimizin sabrı ve tahammülü giderek azalıyor. Tüm siyasi partilerimizden, yeni hükümetin kuruluşuna olumlu katkı vermeleriyle ilgili beklentimi bir kez daha tekrarlıyorum."

"Milletimiz ilk seçimde tahammülsüzlere hak ettikleri cevabı verecektir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında dün sanatçı ve sporculara verdiği iftara değinerek, şunları kaydetti:

"Ülkemizde maalesef giderek yaygınlaşan ve artık her türlü izan ve ahlak sınırlarını aşan bir garip durumla da karşı karşıyayız. Bunun son örneğini dün akşam sanatçılarımıza ve sporcularımıza verdiğimiz iftarın ardından yaşadık. Gerçekten çok güzel ve nezih bir ortamda geçen bu iftarda, ülkemizin önde gelen sanat ve spor insanlarıyla birlikte olduk, hasbihal ettik, hasret giderdik. Bu güzel akşamla ilgili haber ve görüntülerin medyada yer almasıyla birlikte iftara katılan sanatçı ve sporcularımıza, belli çevreler tarafından yoğun bir saldırı başlatıldı. Sosyal medya üzerinden yürütülen bu saldırılar sebebiyle, sanatçı ve sporcularımız adına gerçekten üzüntü duydum. Üstelik bu kadarla da kalınmadı, işi sadece bizim iftarımıza katıldığı için sanatçılarımızdan bazılarının önceden programlanmış konserlerini iptal etmeye, ettirmeye kadar vardıran densizler çıktı. Lafa geldiğinde demokratlığı, özgürlükçülüğü, hoşgörüyü, insan haklarını kimseye bırakmayan bu çevrelerin gerçek yüzünü bir kez daha görmüş olduk. Halbuki bizim aklımıza dün iftar soframızı paylaştığımız sanatçıların hangi partiye mensup belediyelerin konserlerine katıldığını sormak dahi gelmedi. Çünkü biz, bu sanatçılarımızın dünya görüşlerine, nerelerde konser verdiklerine değil sanatlarına, sanatçı kişiliklerine bakıyoruz."

Sanatçı ve sporcuların milletin önemli bir parçası olduğuna işaret eden Erdoğan, "Sanatın ve sporun toplum üzerindeki etkisi ortadayken onları ihmal etmemiz, onlardan uzak durmamız, onları yok saymamız mümkün değildir. Biz sonuna kadar sanatçılarımızın ve sporcularımızın yanında yer alacağız. Sadece ve sadece bizim davetimize icabet ettiği için sanatçılara, sporculara saldıranlar kendi ahlaklarının, kendi karakterlerinin, kendi tıynetlerinin gereğini yerine getiriyorlar. Milletimizin bunların hepsini de görüyor. Adalet ve irfan terazisinde tartıyor. İnşallah ilk fırsatta milletimiz, ilk seçimde bu tahammülsüzlere hak ettikleri cevabı verecektir, diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Erdoğan, katılımcıların ve kendisini canlı yayınlarla takip edenlerin Kadir Gecesini ve gelecek Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek konuşmasını tamamladı.

Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, telekonferansla TÜMSİAD Kocaeli Şubesi'nin iftarına bağlandı.

İftarda bulunanlara selam ve sevgilerini ileterek Kadir Gecesi'ni kutlayan Erdoğan, gecenin tüm insanlık ile İslam alemi için hayırlara, barışlara vesile olması temennisinde bulundu.

Ardından, Fatih Belediyesi ile İstanbul Taksiciler Esnaf Odası'nca Mimar Sinan Stadyumu'nda düzenlenen, "Büyük Taksici İftarı"na bağlanan Erdoğan, onlara da selam ve sevgilerini iletip, Kadir Gecesi ve bayramlarını tebrik etti.

Bağlantıların ardından, TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan, Kilis'te 150 bin ekmek kapasiteli fırının bir aylık maliyetinin, Erdoğan adına Beşir Derneği'ne bağış olarak verilmesi adına düzenlenen sertifikayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti.

İftara, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.

(Bitti)