Uzak Şehirlerden Gençler, Farklı Hayatları Görüntüledi

ANDAÇ HONGUR - Türkiye'nin doğusu ve batısından 10 şehirden 24 gencin, şehirlerden gündelik yaşam, farklı hayatlar ve mekanlar, geçmiş ve hafıza, göç ve kültürel çeşitliliğe dair hikayeleri 6 video ve 5 fotoğraf çalışmasında anlattığı "Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK" projesinin İstanbul sergisi yarın DEPO'da açılacak.

Türkiye'de birbirine uzak şehirlerden ve farklı kültürlerden gelen gençleri bir araya getirerek, toplumsal meseleleri fotoğraf ve video aracılığıyla ele alan ve yeni bir tartışma zemini yaratmayı amaçlayan ortak kültürel üretim projesi "Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK", Anadolu Kültür ile Diyarbakır Sanat Merkezinin, Geniş Açı Proje Ofisi ve docİstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi işbirliğiyle bu yıl ikincisini hayata geçirdiği "Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK" projesi, Charles Stewart Mott Vakfı, Açık Toplum Vakfı ve İsveç Başkonsolosluğu desteğiyle gerçekleştirildi.

Proje kapsamında Aydın, Balıkesir, Batman, Çanakkale, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Muğla, Şırnak ve Şanlıurfa'dan fotoğraf ve videoya ilgi duyan 20-28 yaş aralığındaki 24 genç, geçen yıl boyunca İzmir, Diyarbakır ve İstanbul'da çeşitli atölye çalışmalarına katıldı ve proje üretti.

Anadolu Kültür Proje Koordinatörü Latife Uluçınar, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, ilki Diyarbakır, Batman, Çanakkale ve İzmir'den 24 gençle yapılan projenin, "Anadolu'da farklı şehirlerden fotoğrafa, videoya ilgi duyan gençleri bir araya getirerek, kendi şehirlerini, birbirlerini, birbirlerinin kültürlerini doğrudan birbirlerine değerek tanımalarını ve ortak çalışma yaparak bunu bir üretime dönüştürmelerini" amaçladığını belirtti.

Uluçınar, projenin ikinci döneminin 2014 itibarıyla başladığını ve şehir sayısının 10'a çıkarıldığını kaydederek, şehir seçmelerini yapmadan önce bütün şehirlerdeki sivil toplum kuruluşlarını, kültür sanat kurumlarını, üniversitelerini ziyaret ettiklerini söyledi.

Görüşmelerinin ardından Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Muğla, Diyarbakır, Batman, Şırnak, Şanlıurfa ve Mardin'e çağrı açtıklarını dile getiren Uluçınar, şunları kaydetti:

"Bu şehirlerde 20-28 yaş arasında fotoğraf veya video ile ilgilenen gençlerle görüştük ve mülakatlar sonucunda 24 kişilik grup oluşturduk. Ocak-Şubat döneminde katılımcılar belirlendi. Martta ilk atölyemizi İzmir'de yaptık. Mayısta Diyarbakır'da ikinci atölyemizi yaptık. Atölyeler 'Şehre nasıl bakabiliriz?', 'Neleri hikayeleştirmek istiyoruz?' üzerinden yapıldı. Katılımcılar ikişerli gruplar halinde konularını belirledi. Doğudan bir katılımcı batıdan bir katılımcı bir araya geldi. Katılımcılar yaz döneminde çekimlerini yaptı. Gidilen şehrin sokaklarını, kültürel yapısını, kültürel mirasını katılımcıların birbirine anlatarak öğrenirken, birbirlerinin yaşadığı şehirleri, o şehrin kültürel dokusunu kavrıyor. Katılımcılarda aradığımız tek özellik, fotoğraf ve videoya ilgi duyması ve kafasında yapmak istediği iyi bir şey olması. Katılımcılar içinde lise mezunu olanlar da öğretmenler de esnaf da memur da var."

"Katılımcılar yakın arkadaşlıklar kurdu"

Uluçınar, 1,5 yıl boyunca bir arada olan katılımcıların yakın arkadaşlıklar da kurduğunu ve yeniden birlikte bir iş üretebileceklerini söylediklerini aktararak, "Bir grup Çanakkale'de çekim yaparken, başka gruptan kişiler ses, kamera konusunda yardım ediyor. Küçük gruplar dışında büyük grupta da dayanışma oldu. BAK 1'den katılımcılarla BAK 2 katılımcıları atölyelerde bir araya geldi. Nötr bir karşılaşma alanı yaratıldığında, insanların ön yargıları da olsa bunlar kırılabilir" dedi.

"Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK" projesi kapsamında yarın DEPO'da açılacak sergide 5 fotoğraf çalışması, 6 video çalışmasıyla her grubun kamera arkasını içeren 2-3 dakikalık videolar yer aldığını kaydeden Uluçınar, serginin 10 Nisan Pazar gününe kadar İstanbul'da görülebileceğini, nisanda Diyarbakır'da, mayısta İzmir'de açılmasının planlandığını söyledi.

Latife Uluçınar, sergide yer alan projelerden bazı örnekler verdi:

"Hazar Projesi, Diyarbakır ve bölgede yaşayan farklı sosyal ve ekonomik geçmişlerden insanların, dünden bugüne Hazar Gölü çevresinde oluşturdukları tatil alışkanlıklarına odaklanırken, kısa metraj video projesi olan Koma Dam, Batman'da bir apartman damını kendi mekanları kılan kadınların hikayesini inceliyor. Son Bakkal ise kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıma maruz kalan Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Alipaşa, İzmir'in Konak ilçesindeki Ege ve Kadifekale'deki değişen hayatı bakkallar üzerinden anlatıyor. Hayıt ise geçimini hayıttan plaj şemsiyeleri yaparak sağlayan Purçu Ailesi'nin gündelik yaşamını fotoğraflarla aktarıyor. Gizli Özne, Mardinkapı Keçi Burcu ve Konak Saat Kulesi'nde çalışan ve başkaları tarafından çekilen anı fotoğraflarında farkında olmadan görünmeyi başaranların hikayesini anlatıyor."