'10. Türkiye - İran Yuvarlak Masa Toplantısı" - Son Dakika
Güncel

'10. Türkiye - İran Yuvarlak Masa Toplantısı"

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, Suriye'de muhaliflerin de dahil olacağı mümkün olan en yüksek konsensüsle belirlenmiş bir merkezi otoritenin tesis edilmesi gerektiğini belirterek, "Yeni krizlerle uğraşmamak adına bölge ülkelerinin biraz daha pozitif...

12.02.2018 13:05
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, Suriye'de muhaliflerin de dahil olacağı mümkün olan en yüksek konsensüsle belirlenmiş bir merkezi otoritenin tesis edilmesi gerektiğini belirterek, "Yeni krizlerle uğraşmamak adına bölge ülkelerinin biraz daha pozitif anlamda agresif davranmasında ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Çünkü bu Irak, Suriye, İran ve Türkiye özelinde dört ülkenin de geleceğini ve toprak bütünlüğünü ve ekonomik istikrarını ilgilendiren bir husus." dedi.

Şensoy, TASAM ile Politik ve Uluslararası Araştırmalar Kurumu (IPIS) iş birliğiyle Bayrampaşa'da bir otelde düzenlenen "Türkiye - İran Sürdürülebilir Strateji" ana temalı "10. Türkiye - İran Yuvarlak Masa Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, küresel risklere bakıldığında bölgede Türkiye ve İran için büyük meydan okumaların olduğunu, aynı zamanda tarihin de birtakım fırsatlar sunduğu bir dönemde bulunulduğunu söyledi.

Amerika'nın tarihinin istediğinin tam tersini alma ile dolu olduğunu belirten Şensoy, "Küresel anlamdaki siyasi ve ekonomik güç, paraya sahip olmak, küresel güvenlikte alternatifsiz olmak gibi sebeplerle bugüne kadar bütün hatalarını başkalarına fatura etmeyi başardılar. Fakat özellikle son 10 yıldır şekillenen yeni dünya sistematiği içerisinde doğuda ve güneyde yeni çıkan güçlerden dolayı bu fatura etme işi gittikçe zorlaşıyor. Bu yüzleşmenin sancılarını da hem Amerikan siyasetinde hem ekonomisinde olumsuz olarak görüyoruz." diye konuştu.

Bölgeyi dönüştüren önemli aktörlerden birisinin de 2. Dünya Savaşı sonu itibarıyla oluşmaya başlayan ve 1948'de kurulan İsrail devleti olduğunu aktaran Şensoy, bu anlamda İran'ın İsrail'le çok ciddi sorunları bulunduğunu, Türkiye'nin de inişli çıkışlı bir ilişkisi olduğunu dile getirdi.

"Irak'ın kuzeyindeki bağımsızlık girişimini yenilenirse engelleyecek başka bir irade yok"

İsrail'in bölgedeki varlığı ve genişleme isteğine değinen Şensoy, şöyle devam etti:

"Varlığı nükleer güce dayandığı için bugünkü şartlar içerisinde tersi bir şey düşünmek çok mümkün değil. Fakat genişleme konusu ve bunun birtakım kutsal ideallere dayandırılıyor olması da konuşulduğu zaman komplo teorisi uygulandığı zaman büyük bir vizyon olarak önümüze çıkıyor. Dolayısıyla bu genişleme isteği bölgedeki türbülansı ve istikrarsızlığı sürekli derinleştiriyor. Irak ve Suriye'de olan hadiseler, Lübnan'daki durum, yine Arap yarımadasında farklı enstrümanlar kullanılması sebebiyle Yemen'de yaşanan hadiseler. Belli ülkelerin uyumlu politika izleme stili için bazen görünürde, çoğu zaman görünmez bir şekilde İsrail'le uyumlu politika izlemek istediği için diğer ülkelerde oluşturulan olumsuzluklar ve provakasyonlar. Bunlar bölgeyi çok ciddi bir şekilde türbülans içerisinde tutuyor. Ne yazık ki geldiğimiz noktada daha sıcak bir hal aldı."

Süleyman Şensoy, Irak'ın kuzeyinin fiilen bölünmeye doğru gitmesi ve bağımsızlık ilanıyla birlikte Türkiye ve İran'ın ortaya koymuş olduğu tavrın bu süreci şimdilik engellediğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Oradaki bu bağımsızlık girişimi yenilenirse engelleyecek başka bir irade olmadığını da belirtmekte fayda var. Çünkü Musul düştüğünde de Kuzey Irak yönetimi bir bağımsızlık denemesi yapmıştı. O zamanda Türkiye ve İran koydukları tavır itibarıyla bunu engellemişlerdi. Fakat fiili referandumda 'evet' oylarının yüksek çıkması sonrasında yaşanan süreçte de Federal Irak Merkezi hükümetinin tekrar otoritesinin sağlamlaşması noktasında iki ülkenin almış olduğu tavır ve ortak tatbikatlar, Türkiye ve Irak arasında yaklaşık 50 gün süren askeri tatbikatlar oldu. Belli sınır kapılarının, hava alanlarının kontrolünün merkezi hükümete geçmiş olması bu süreci erteledi. Ama bu talebin yenilenmeyeceği anlamına gelmiyor."

"Suriye'de muhaliflerin dahil olacağı bir merkezi otorite tesis edilmeli"

Şensoy, Suriye'deki oluşumun da ciddi bir hal aldığını ve bütün diğer gruplarla ve sorunlarla birlikte PKK'nın diğer kolu olan YPG marifetiyle orada defacto bir devlet oluşumuna ve Hatay'ın altından ya da üstünden Akdeniz'e ulaşmak iradesinin ortaya çıktığını söyledi.

Türkiye'nin ilk olarak Fırat Kalkanı Harekatı'yla belli bir bölgedeki bağı kopardığını ve şimdi de Hatay sınırında olan Afrin'deki yapılanmayı bertaraf etmek için 20-25 gündür bir harekat yürüttüğünü hatırlatan Şensoy, şöyle konuştu:

"Şüphesiz bu sorunlar yine yaşanmaya devam edecek. Çünkü ortada kesin bir çözüm yok. Bu anlamda Suriye'de muhaliflerin de dahil olacağı mümkün olan en yüksek konsensüsle belirlenmiş bir merkezi otoritenin bir an önce tesis edilmesi lazım. Yeni krizlerle uğraşmamak adına bölge ülkelerinin biraz daha pozitif anlamda agresif davranmasında ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Çünkü bu Irak, Suriye, İran ve Türkiye özelinde dört ülkenin de geleceğini ve toprak bütünlüğünü ve ekonomik istikrarını ilgilendiren bir husus.

Her ne kadar güneydeki operasyon Türkiye'nin diğer bölgelerinde hissedilmese de uluslararası algı olarak da Türkiye'ye bir zarar verme çalışması da var. Elinde ağır silahlarla dolaşan sivil kıyafetli insanlar var. Bunlara, sivil halka Türkiye'nin zarar verdiği söyleniyor. Zaten orada düzenli bir ordu yok. Sivil olup olmamak çok ayırt edilebilir bir şey değil. Buna rağmen Türk ordusu mümkün olduğunca yavaş ilerleyerek ve sıfır sivil kayıp referansıyla Özgür Suriye Ordusu ile birlikte gelişme almaya çalışıyor. Bir an önce bu Afrin Harekatı'nın sonuçlandırılması -durdurulması anlamında değil-, kontrol altına alınarak sonuçlandırılmasının da bölgedeki önemli tansiyonlardan birini düşüreceğini düşünüyoruz."

Toplantıda, "Türkiye - İran Öncelikli İşbirliği Fırsatları (Güncel Projeler ve OBOR)", "Stabil ve Kurumsal İlişki Modelleri", "Jeopolitik ve Enerji Politikaları Bağlamında Bölgesel İlişkiler" ve "Bölgesel Gelişmelere İki Taraflı Bakış" konuları ele alınacak.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel '10. Türkiye - İran Yuvarlak Masa Toplantısı' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement