Ankara-Kahramankazan Yolu Temel Atma Töreni

Başbakan Binali Yıldırım, "Nereye giderseniz gidin, boşuna uğraşmayın Türk adaletinden kaçamazsınız. Eninde sonunda hesabı en ağır şekilde vereceksiniz. FETÖ'nün başı, FETÖ'cüler mahkemeye çıkıp, en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın." dedi.

Yıldırım, Kahramankazan'da düzenlenen "Ankara-Kahramankazan yolu temel atma töreni"nde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da işgalcilerin, FETÖ'cü teröristlerin derdinin Türkiye'yi bölmek, demokrasiyi yok etmek olduğunu söyledi.

"Bir gece Pensilvanya'daki FETÖ terör örgütünün emriyle ülkeyi işgal etmeye kalktılar." diyen Yıldırım, "Kahramankazan ne yaptı? O Mürted Üssü'nü onların başına geçirdiniz. Allah sizden razı olsun. Burada yaşayan Kazan'daki çiftçilerimiz ne yaptı? O uçaklar kalkmasın diye ekinlerini ateşe verdiler. İşte memleket sevdası, bayrak sevdası bu. Sizin bu fedakarlığınız, bu kahramanlığınız asla unutulmaz. Onun için Kazan ismini Kahramankazan olarak değiştirdik. Size de yakışan bu." şeklinde konuştu.

Yıldırım, FETÖ'cülerin, alçakların mahkemelerde hesap verdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Son olarak, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin etrafındaki sivil ve masum vatandaşlarımızı bombalayan hainlerden biri de Antalya'da yakalandı. Nereye giderseniz gidin, boşuna uğraşmayın Türk adaletinden kaçamazsınız. Eninde sonunda hesabı en ağır şekilde vereceksiniz. FETÖ'nün başı, FETÖ'cüler mahkemeye çıkıp, en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın."

"Bunlar çocuk katili"

Terör örgütü PKK ile mücadeleye ilişkin bilgi veren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Onların hali şu an FETÖ'den farksız. Örgüte katılım neredeyse bitmiş durumda. Mevsim gözetmeden kırsalda ve şehirde gerçekleştiğimiz operasyonlar, onların adeta belini kırdı. Katil her terör örgütünün yaptığı gibi bunlar da çaresiz kalınca sivilleri hedef almaya başladılar. Bakın Trabzon'da 15 yaşındaki yavrumuz Eren Bülbül'ü şehit ettiler. Bunlar çocuk katili. PKK'yı şirin göstermeye çalışanlar, 15 yaşında gencecik evladımız ölünce kaçacak delik arıyorlar. Ağızlarını bıçak açmıyor. Ama biz gerekeni yapacağız. Bu terör unsurlarını bırakın ülkemizde sınırlarımızın yakınında bile var olma şansı vermeyeceğiz.

Sınırı güneye geçince PKK'nın adı birdenbire değişiyor, YPG oluyor. Terörün A'sı, B'si, C'si olmaz. Terörün her türlüsü kötüdür, gereken cevap da verilecektir. Gerekirse Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi terörün başını ülkemize yaklaşmadan sınırlarımızın dışında etkisiz hale getirmekten asla çekinmeyeceğiz. Uluslararası hukuktan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Bizim derdimiz, 80 milyon kardeşimizin, vatandaşımızın huzurudur, güvenidir ve onların geleceğidir."

İspanya'daki terör saldırısına da değinen Yıldırım, "Bu terör hadisesinde hayatını kaybedenler ve yaralananlar oldu. Buradan Türkiye'den, İspanya halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu ve acılarını paylaştığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Terörden en fazla zarar görmüş ülkenin Başbakanı olarak diyorum ki; gelin terör örgütlerine karşı amasız, fakatsız, ayrım yapmadan birlikte mücadele verelim." diye konuştu.

"Bir ülkenin talimatıyla Avrupa Birliği iş yapacaksa zaten o birlikten hayır gelmez"

Yıldırım, Türkiye'nin çizdiği küresel vizyon ve ekonomik kalkınma hamlesiyle hedeflerine kararlı bir şekilde yürüdüğünü ifade etti. Bu kutlu yürüyüşün bazılarını rahatsız ettiğini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bazı Avrupa ülkeleri ne yazık ki PKK bölücü terör örgütü ve FETÖ mensuplarına yaklaşımları konusunda Türkiye'nin hiç de hoşuna gitmeyecek bir tutum içerisindeler. Biz, terör konusunda samimi bir yaklaşım beklerken, Almanya Başbakanı Sayın Merkel, hiç ama hiç de şık olmayan açıklamalar yapıyor. Bir ülkenin, Almanya Başbakanı Avrupa ülkelerine diyor ki; 'Gümrük Birliği konusunda aman Türkiye'nin önünü açmayın.' Almanya adeta Avrupa Birliği'ne talimat veriyor. 28 ülke var Avrupa Birliği'nde. Hani Avrupa değerleri, hani Avrupa'daki hoşgörü? Bir ülkenin talimatıyla Avrupa Birliği iş yapacaksa zaten o birlikten hayır gelmez. Biz Avrupa ile ilişkilerimizde, Almanya ile ilişkilerimizde diyoruz ki; karşılıklı iç işlerine saygı gösterin. Birbirimizin hukukuna saygı gösterelim. Türkiye'nin düşmanı teröristlere ülkenizde müsamaha göstermeyin."

(Sürecek)