Dha Yurt Bülteni-12

1)MANİSA'DAKİ ARAZİLERDE DOLU ZARARI

MANİSA'nın Alaşehir, Sarıgöl, Salihli, Saruhanlı ve Gölmarmara ilçelerinde akşam 15 dakika süreyle etkili olan dolu yağışı; bağlarda, kiraz bahçelerinde ve bahçelerde yüzde 20 ila 70 oranında hasara yol açtı. Manisa'nı ilçelerinde dün (pazar) akşam yaklaşık 15 dakika süren ceviz büyüklüğündeki dolu yağışı, bağlarda ve kiraz bahçelerinde yüzde 20-70 arasında hasara yol açtı. Park halindeki araçlar da zarar gördü. Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Tarım Komisyonu Başkanı olan Türkiye yaş sebze ve meyve ihracat şampiyonu Ali Uçak, doludan zarar gören alanlarda incelemeler yaparak, üreticilerden dolu hakkında bilgiler aldı. Dolu yağışına karşı tek çözümün örtü sisteminin yaygınlaştırılması olduğunu söyleyen Uçak, "Devletimiz, TARSİM olarak üreticimize destek veriyor. Ancak dolu sigortası yerine örtü sisteminin yaygınlaştırılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz. Devletimiz zaten doludan zarar gören üreticilerimize dolu zararı adı altında ödeme yapıyor. Bu para çöpe gidiyor. Bunun yerine üreticilerimize 5-10 yıllık kredi verilerek örtü sisteminin yaygınlaştırılmasını sağlamalı. Üreticilerimiz de TARSİM sigortası yaptırırken, sadece soğuğa karşı don sigortası yaptırtmak zorunda kalacaktır. Dönüm başı yaklaşık 3 bin TL olan örtü sistemine kredi desteği vermesinin daha uygun olacağını düşünüyoruz. Üreticiler 5- 10 yıla paylaştırılan borçlarını rahatlıkla ödeyebileceğine inanıyoruz" dedi.

KREDİLER ERTELENMELİ

Doludan zarar gören üreticilerin borçları ertelenmesi gerektiğini söyleyen Uçak, "Ancak kredi kullanan üreticilerimizin kredisi ertelenirken, kredi kullanımı da kapanmamalı. Çünkü zaten üreticimiz kredisini ödeyemiyor. Bir yıl sonraki üretim için bağının işçiliğini, budamasını, gübrelemesini, yaprak alımını nasıl yapacak. Borcunu ödeyemeyen üretici bu kez özel bankalardan kredi kullanmak zorunda kalıyor. Zaten borçlu olan üreticimiz daha da büyük borcun altına girmek zorunda kalıyor. Devletimiz güçlüdür. Devletimiz doğal afetlerden zarar gören üreticilerimizin borçlarını mümkünse faizsiz beş yıla yayarak, ertelemesini talep ediyoruz. Çünkü doludan zarar gören üreticimiz ürününü kaybettiği zaman, bir yıllık zararını ancak beş yılda telafi edebilir" dedi.

BAĞINI ÖRTTÜ, DOLUDAN KORUNDU

Sarıgöllü üzüm üreticisi Ahmet Bayer, 14 dönüm bağ alanını "Monofilament Örtü Sistemi " ile örttü, doludan zarar görmedi. Ahmet Bayer, dönüm başı maliyeti yaklaşık 2 bin 500-3 bin TL olan örtü sistemi ile bağımı doludan koruyorum. Bir örtü sistemi yaklaşık 10 yıl kullanılabiliyor. Devletimiz üreticilerimize bu konuda kredi desteği verirse, daha da yaygınlaşabilir" dedi.

Sarıgöl Dindarlı Mahallesi'nde oturan Sinan Genceli ise bağında yaklaşık yüzde 70 dolu hasarı bulunduğunu ifade etti.

Görüntü Dökümü

--------------------

Zarar gören bağ alanlarında görüntü

Üreticilerle Röp.

Ali Uçak konuşma

(Haber- Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),

===================================================

2)ÇEVRE GÜNÜ'NÜ, KATLEDİLEN ÇEVRECİ ÇİFTE ADADILAR

ANTALYA'da kendilerine 'Yaşam savunucuları' adını veren grup, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü, Finike İlçesi'nde taş ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan ve 9 Mayıs'ta Kızılcık Yaylası'ndaki dağ evlerinde öldürülen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftine adadı.

Uzun yıllardır Alakır Vadisi'nde ikamet eden Elif Arığ, İsmet Papila ve Özge Akkın'dan oluşan 3 kişilik grup, bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü yayladaki evlerinde katledilen Büyüknohutçu çiftine adamak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklama yapan Özge Akkın, geçen 9 Mayıs'ta öldürülen Büyüknohutçu çiftinin, hayatlarını doğaya adadığını söyledi. Akkın, uzun yıllar Finike'nin Alacadağ- Kızılcık yaylasında yaşayan çiftin sedir ve çam ağaçlarını maden ve taş ocaklarına karşı savunmak için hukuki yollarla hak aradığını söyledi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü bu yıl onlara adamak için bir araya geldiklerini anlatan Akkın, "Onların hepimiz adına sürdürdükleri bu onurlu hak arayışını şimdi bizler devralacağız. Onların kaldığı yerden devam edeceğiz. Bizler, bu ülkenin vatandaşları olarak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz" dedi.

Ali ve Aysin Büyüknohutçu'nun hukuki ve barışçıl bir mücüdele verirken öldürüldüğünü ileri süren Akkın, "Ülkemizde doğa koruma mücadelesinde karanlık bir dönemeç olan bu cinayetin ardındaki gerçeklerin en kısa sürede ortaya çıkartılacağına inanıyoruz" dedi.

6 Haziran'da TBMM'de Ali ve Aysin Büyüknohutçu cinayetinin aydınlatılması konusunda siyasi partilerle ve gruplarla görüşeceklerini de anlatan Akkın, şöyle devam etti:

"HES projeleriyle, mega projelerle denizler, ormanlar, yol ve köprü projeleriyle yaylalar, termik ve nükleer santral projeleriyle  kentler, yeni hazırlanan üretim reformu paketiyle de zeytinlikler, meralar kıyılar yok olmasın. Sesimizi duyun. Biz bu seneki çevre ödüllerini rant peşinde koşan şirketlere değil, doğa ve yaşam mücadelesinin gerçerk yürütücelerine, bu uğurda bir cinayete kurban giden arkadaşlarımız Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'ya doğanın ve yaşamın en güzel ödülünü veriyoruz. Onların mücadelesini, taş ve mermer ocaklarına karşı yürüttükleri mücadeleyi devralıyoruz. Bu yılki Dünya Çevre Günü'nü yaşam için mücadelede yitirdiğimiz Ali ve Aysin'e adıyoruz. Büyüknohutçu çiftinin anısına doğayı ve yaşamı yok eden taş ve maden ocaklarına, rant ve talan çetelerine karşı mücadeleyi ülkemizin her karış toprağında sürdüreceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın. Artık her ovada, her yaylada, her nehirde tüm denizlerde ve ormanlarda bütün ırmaklarda ve dağlarda Ali ve Aysin'in sesi yankılanacak."

Hayatının 5 yılını Alakır'da geçiren Elif Arığ ise kendisinin de doğayla iç içe yaşadığı dönemde tehditler aldığını söyledi. Arığ, buna karşılık kent yaşamında daha büyük tehditlerin olduğunu sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü

--------------

Açıklamayı yapan 3 kişinin görüntüsü

Özge Akkın'ın açıklaması

Alakır'da 5 yılını geçiren Elif Arığ'ın açıklaması

164 MB/// 05.10ö

HABER- KAMERA: Mustafa KOZAK/ANTALYA,

==================================================

3)54 KİŞİLİK OTOBÜSTE 88 KAÇAK MÜLTECİ

TOKAT'ın Erbaa ilçesinde Ağrı'dan Ankara'ya gitmekte olan 54 kişilik otobüste 88 kaçak mülteci yakalandı.

Erbaa Bölge Trafik İstasyon Amirliği ekipleri, D-100 Karayolunda yaptığı uygulama sırasında Ağrı'dan Ankara'ya gitmekte olan 54 yaşındaki Çetin Karabacak yönetimindeki 34 YN 9501 plakalı otobüsü durdurdu. Polis, yaptığı incelemede 54 yolcu kapasiteli otobüste 77'si Afgan ve 11'i Pakistan uyruklu 88 mülteci olduğunu tespit etti. Yurda yasa dışı yollarla girdiği tespit edilen mülteciler otobüsle Erbaa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Otobüs şoförü gözaltına alınırken 11'i kadın 88 mültecinin emniyetteki işlemlerinin ardından Tokat Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Hastaneden görüntü

-Mltecilerin polis eşliğinde götürülüşü

-Yakalandıkları otobüs

Haber-Kamera:  İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat),

(150 mb)

==========================================================

4)TORUNUNUN DOKTORA ATTIĞI MESAJ AYAĞINI KESİLMEKTEN KURTARDI

KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde, 90 yaşındaki Fahriye Boğazkesen'in sağ ayağında morarma ve ağrılar oluşurken iddiaya göre muayene için gittiği özel hastanede ayağının kesilmesi gerektiği bildirildi. Canan Şimşek başka bir özel hastanede görevli doktora mesaj atarak anneannesinin durumu bildirirken, doktor tedavi edebileceğini bildirdi. Ameliyata alınan Fahriye Boğazkesen sağlığına kavuştu.

Gebze'de, Fahriye Boğazkesen ayağındaki morarma ve ağrılar nedeniyle torunu Canan Şimşek tarafından geçen hafta Perşembe günü özel bir hastaneye götürüldü. İddiaya göre hastanede yapılan tetkikler sonucunda Fahriye Boğazkesen'in sağ ayağının kesilmesi gerektiği, aksi taktirde ise kangren olacağı belirtildi. Canan Şimşek sosyal medya üzerinden başka bir özel hastanede görevli Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mert Dumantepe'ye mesaj atarak, anneannesinin durumu hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Mert Dumantepe anneannesini hastaneye getirmesini, tedavisini yapabileceklerini söyledi. Ameliyata alınan Fahriye Boğazkesen tekrar eski sağlığına kavuşurken, ameliyattan bir gün sonra yürümeye başladı.

Doç. Dr. Mert Dumantepe yaptığı açıklamada, "90 yaşındaki hastamız atardamar tıkanıklığı nedeniyle dış merkezde takip ediliyordu. Bacağının kesilme kararı olduktan sonra torunu sosyal medya aracılığı ile bize ulaştı. Hastamızı kabul ettik. Yaptığımız tetkiklerde gördük ki durum biraz farklı. Hastamızın tabi ki yaşına bağlı kronik atardamar tıkanıklığı var. Ancak üzerine akut bir embolik hadise gelişmiş ve bu nedenle bacağının kesilmesi riski oluşmuştu. Gereken tetkikleri yaptıktan sonra hasta yakınlarıyla da konuşup ameliyat kararı aldık. Çünkü özellikle belli bir yaşın üzerindeki hastalarda bacağın kesilmesi kararını 2 kere düşünüp vermek lazım. Çünkü belli bir yaşın üzerinde hem hastaya, hem de hasta yakınlarına çok büyük yük getiriyor bacak kesilmesi. Bu dönemde tüm tedavi opsiyonlarının değerlendirilip ona göre karar verilmesi lazım. Hastamızı bu şartlar altında ameliyata aldık. Önce cerrahi olarak kasık bölgesinden açıp atardamarı içerisinde yeni oluşan pıhtıları çıkarttık. Ardından da anjiyografik olarak diz altını açarak damarı tamamen açık hale getirdik ve bacağı kurtardık. Kendisini ertesi gün yoğun bakımda yürüttük" dedi.

Canan Şimşek anneannesini daha önce tedavi gördüğü hastaneye götürdüğünü belirterek, "Yapılan tetkikler sırasında doktorun söylediği son söz yapılacak hiçbir şeyin kalmadığını damarın içten çürüme yaptığını bu tıkalı damarın kesinlikle açılamayacağını ve tek çözümün bacağı diz altından ya da büyük ihtimalle de diz üstünden kesileceği oldu. Biz tabi şok geçirdik, kahrolduk. Çünkü anneannem 90 yaşında. Doktora mesaj attım. Ampute edilmesi gerekiyor dediler, bir de siz görebilir misiniz dedim. Bizi hiç bekletmeden ameliyat çıkışında kabul etti. Durumu anında değerlendirdi ve acil olarak ameliyata aldı. Bu kadar iyi bir sonuç alacağımızı biz de beklemiyorduk. Kendisine minnettarız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Ameliyat olan Fahriye Boğazkesen'den görüntü

Doktor ile röp.

Torunu ile röp.

Mesut IŞIK-Büşra KAYA/GEBZE(Kocaeli), -

======================================================

5)FALEZLERDEN DÜŞÜP YARALANDI

ANTALYA'da işitme engelli 60 yaşındaki Şaban Aras, falezlerden düşüp yaralandı. Deniz polisi ve itfaiye tarafından bota alınan Aras, tedavi için hastaneye götürüldü.

Olay, Muratpaşa ilçesi, Çağlayan Mahallesi'nde Düden Şelalesi'nin denize aktığı parkta meydana geldi. Saat 11.30 sıralarında parkta falezlere gelen belediyeden emekli işitme engelli Şaban Aras, burada bir süre oturup denizi seyretti. Ayağa kalkan Aras, bir anda dengesini kaybedip 30 metrelik falezlerden düştü. Aras, yaklaşık 15 metre aşağıdaki kayanın üzerine düştü.

Durumun bildirilmesi üzerine kısa sürede olay yerine gelen polis çevre güvenliği alırken, itfaiye ekipleri Aras'ın bulunduğu yere indi. Şaban Aras'ı karaya çıkarmanın mümkün olamayacağını belirten ekipler, deniz polisinden yardım istedi. Vücudunda kırıklar bulunan Aras,  bulunduğu yerden bota alarak Kaleiçi Yat Limanı'na götürüldü. Bottan ambulansa alınan Aras, tedavi için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

--------------

Atlayan gencin teknede görüntüsü

Teknenin hareket etmesi

İzleyen vatandaşlardan görüntü

Görgü tanığının olayın anlatması

Detaylar

121 MB/// 01.5

(HABER-KAMERA: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

=============================================

ÖZEL)

6)STADYUMDAKİ ÇİMLERİN YANMAMASI İÇİN PERDELİ ÖNLEM

ŞANLIURFA'da hava sıcaklığının 40 dereceye yükselmesi üzerine 30 bin kişilik stadyumdaki çimlerin sıcaktan yanmaması için Türkiye'de ilk kez uygulanan perdeleme sistemiyle önlem alınıyor.

Sancaktar Mahallesi'nde bulunan 30 bin kapasiteli eski ismi 'GAP Arena' olan 11 Nisan Stadyumu çimlerinin güneşten yanmaması için farklı bir metot denendi. Seracıların kullandığı çadırlardan yapılan perdeleme sistemi, sabah güneş doğarken ip yardımıyla perde, zemin üzerine gerdiriliyor. Akşam perde yeniden açılıyor. Uygulanan bu sistemle stadyumdaki çimlerinin sıcaktan yanması önleniyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Hasan Keşküş, Türkiye'de ilk defa kullanılan bir sistemle çimlerin yanmasına engel olacağını belirterek, şöyle konuştu:

" Şanlıurfa'da sıcaklar çok üst seviyede. Geçmiş dönemlerde zemin cimleriyle ilgili çok ciddi sıkıntılar olmuştu. Sıcaklardan dolayı stadyumun çimleri iki defa yanmıştı. Bu yüzden kamu tesisi ciddi bir zarara uğramıştı. Biz de bu yıl bu sıkıntıyı yaşamamak adına ekibimizle birlikte bu konu üzerinde kafa yorduk. Şanlıurfa'daki çadırcı ve demirci ustalarının fikirleri bize ışık verdi. Böyle seyyar bir sistem kurduk. Bu sistemin Türkiye'de ilk olduğunu düşünüyorum. Seralarda kullanılan çadırları halatlar yardımıyla bir perdeleme sistemiyle cim zeminin üzerine gerdik. Yüzde 90- 95 oranında güneş ışınlarını çekiyor. Yine yeteri dereceden güneşten alınan mineralleri çimlerimiz alınıyor. Sabah sulama yapıldıktan sonra arkadaşlarımız manüel bir sistemle perdeleri gerdirerek çekiyorlar. Güneş batınca tekrar perdeler açılıyor. Bu sistem sayesinde bu yıl çimlerimizin zarar görmeyeceğini umut ediyoruz."

Görüntü Dökümü

------------------------

11 Nisan Stadyumu

İş makineleri ve personellerin çalışması

Saha içine konulan çadırlar

Çimlerin üstüne çadırların çekilmesi

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Hakan Keşküş röportaj

Genel ve detay görüntüler

( Haber: Ali LEYLAK-Kamera-Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 313 MB

========================================================

7)HİNT KENEVİRLERİ HELİKOPTERLE BULUNUYOR

ADANA'da polis helikopterlerinin arama çalışması sırasında mısır tarlası içine ekilmiş 290 kök hint keneviri ele geçirildi.

Tarlalara ekili mısırların büyümesi üzerine aralarına hint keneviri ekilme ihtimaline karşı Adana Emniyet Müdürü Osman Ak, her gün polis helikopterle mısır tarlalarının havadan araştırılması talimatını verdi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, özel harekat polisiyle karadan Yüreğir İlçesi'ne bağlı 10 noktada uygulama yaparken helikopter mısır tarlalarını havadan denetledi. Bir süre sonra helikopterdeki polis, Yakarlı Mahallesi yakınlarında hint keneviri tespit etti. Helikopterdeki polis, aşağıda bulunan meslektaşlarını uyararak mısır tarlasına yönlendirdi. Tarlaya giren polis, 290 kök hint keneviri ele geçirdi. Sökülen kenevirlere imha edilmek üzere el konuldu.

İfadesi alınan tarla sahibi ise, haberleri olmadan birileri tarafından mısırlar büyüdükten sonra aralarına hint keneviri ekildiğini bundan kendilerinin de dertli olduğunu söyledi. Geçtiğimiz hafta ise helikopter taramalarında 15 bin 240 kök hint keneviri ele geçirilmişti.

Görüntü Dökümü

------------------------

Polis uygulama yaparken

Durdurulan araçlaırın aranması

Özel harekat polislerinin görüntüleri

uyguluma noktasından detay görüntüler

Helikopter görüntüsü

Özal harekat polisi ve helikopterin görüntüsü

polisin tarlada kenevir bulması

Kenevir Bulunan mısır tarlasının helikopterden görüntüsü

SÜRE: 03'42"    BOYUT: 226 MB

Haber-Salih ÜÇTEPE - Kamera: Eser PAZARBAŞI/ ADANA,

=======================================================

8)EVDE HİNTKENEVİRİ YETİŞTİREN 2 KİŞİ YAKALANDI

İZMİR'in Dikili İlçesi'nde, bir evin odasında saksılarda hintkeneviri yetiştiren 2 şüpheli düzenlenen operasyonla yakalandı.

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Çandarlı Mahallesi'nde bir evde hintkeneviri yetiştirildiği ihbarı üzerine harekete geçti. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucunda belirlenen adrese bakın düzenlendi. Yapılan aramada evin bir odasında saksılara dikilmiş halde 26 kök hintkeneviri ele geçirildi. Olayla ilgili evde bulunan 2 kişi gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Operasyondan görüntü

Odadaki hintkeneviri saksılarından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: İZMİR,