Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)KONYA'DA, DEAŞ OPERASYONU: 8 GÖZALTIKONYA'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik yapılan operasyonda 7'si Irak uyruklu 8 kişi gözaltına alındı.

27.12.2017 10:29

1)KONYA'DA, DEAŞ OPERASYONU: 8 GÖZALTI

KONYA'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik yapılan operasyonda 7'si Irak uyruklu 8 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden birinin, basın mensuplarına gülerek, "Ekmek parası değil mi? napacaksın"demesi dikkat çekti. Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, törer örgütü DEAŞ'a yönelik çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından bugün sabah saatlerinde 10 adrese eşzamanlı operasyon düzenlendi. Özel Harekat Polisleri'nin de katıldığı operasyonda 7'si Irak uyruklu, 1 Türk olmak üzere 8 kişi yakalanarak gözaltına alındı. 2 şüpheliyi yakalamak için ise çalışmalar sürüyor. Şüphelilerin Kuzey Irak'tan Türkiye'ye giriş yaptıkları öğrenildi. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel dökümanın ele geçirildiği öğrenildi. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerden biri kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, gülerek "Ekmek parası değil mi? napacaksın' demesi dikkat çekti. 8 şüpheli sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

----------------------

Şüphelilerin sağlık kontorülüne getirilmesi

Sağlık kontrolünden çıkartılması

(Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

=========================================================

2)DEAŞ'IN DİYARBAKIR EMİRİ OLDUĞU İDDİASIYLA YARGILANAN N.T., YENİDEN TUTUKLANDI

DİYARBAKIR'da, 26 Ekim 2015 tarihinde, terör örgütü DEAŞ'ın hücre evlerine düzenlenen, 7 teröristin ölü ele geçirildiği, 2 polisin şehit olduğu operasyonun ardından tutuklanan, yargılandığı davada 20 Haziran 2017 tarihinde tahliye edilen DEAŞ'ın Diyarbakır emiri olduğu iddia edilen N.T., kuvvetli suç şüphesi nedeniyle 6 ay sonra yeniden tutuklandı. Kayapınar ilçesinde 26 Ekim 2015 günü DEAŞ'ın hücre evine düzenlenen operasyonda, polis memurları Sadık Özcan ve Gökhan Çakıcı şehit olurken, çatışmada terör örgütü DEAŞ üyesi Veysel Argunağa, Cahit Ölmez, Serhat Seyithanoğlu, Ergün Gül, Sıdık Bünül, Orhan Genç ve Ersel Gergüy ölü ele geçirildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olayla ilgili yürüttüğü soruşturma sonucunda gözaltına alınarak tutuklanan O.T., O.U., M.B., V.Ö., N.T., M.D., M.İ., A.S., M.A., C.E., B.Y., İ.Ç., J.D., Ö.B., M.B., E.E. ile tutuksuz 2 şüpheli hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma', 'tehlikeli madde bulundurma' ve 'ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçlarından 15'er yıldan 37'şer yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

İddianamenin kabul edilmesinin ardından 16'sı tutuklu 18 sanığın yargılanmasına 2016 yılında Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davanın 25 Ekim 2016 günü görülen duruşmasında tutuklu sanıklardan 12'si, 17 Ocak 2017 günü görülen duruşmada ise 1'i olmak üzere 13'ü tahliye edilirken, 3 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

6 AY SONRA YENİDEN TUTUKLANDI

Davanın 20 Haziran 2017 tarihinde görülen 4'üncü celsesinde ise, DEAŞ'ın Diyarbakır bölge emiri olduğu iddia edilen, N.T.'nin de aralarında bulunduğu 3 tutuklu sanığın da tahliye edilmesi ile davada tutkukmlu kimse kalmadı. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 5'inci duruşmasına kısa bir süre kala N.T.'nin kuvvetli suç şüphesi nedeniyle yeniden tutuklanmasına karar verdi. Mahkemenin kararı üzerine gözaltına alınan N.T., tutuklama kararı yüzüne okunduktan sonra Diyarbakır D tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne gönderildi.

BASIN AÇIKLAMASI YAPMIŞTI

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca olayla ilgili hazırlanan iddianamede, şüpheli N.T.'nin Suriye'de DAEŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükten sonra sorumlu düzeyde Türkiye'ye gönderildiği belirtilmişti. İddianamede, N.T.'nin arabasında 384 sayfa belge bulunduğu, belgede örgütsel eylem ve faaliyetlerde olması gereken davranış kalıplarının açıklandığı, kimliğinin belirlenmesi ve yakalanması halinde örgüt üyesinin yapması gerekenlerle ilgili bilgilendirme notlarının yer aldığı eğitim belgelerinin çıktığı ifade edilmişti.

Savcının DEAŞ'ın Diyarbakır emiri olduğunu iddia ettiği N.T., 27 Şubat 2014 günü basın açıklaması yaparak çocuklara eğitim verdikleri Takva Kuran Kursu'na polis tarafından dinleme cihazı yerleştirildiğini söylemişti.

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

===========================================================

(ÖZEL HABER)

3)DOLGU ALANI ÜSTÜNDEKİ RİZE'DE BÜYÜK TEHLİKE

RİZE'de yıllar önce deniz doldurularak kazanılan 350 bin metrekare alan üzerine inşa edilen ve yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı binaların yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu açıklandı. Rize İnşaat Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda, güçlendirme çalışması ile ayakta kalabilecek birkaç binanın dışındaki tüm binaların yıkılması gerektiği vurgulandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da dolgu alanındaki yapıların yeniden yapılandırılmasının mümkün olmadığını duyurdu, yapılar için yeni yerleşim alanı belirlenmesinin gerekliliğine işaret etti.Rize'de 1960'lı yılların ortalarında dönemin  Belediye Başkanı Ekrem Orhon tarafından deniz dolgusu başlatıldı. Büyük taşlarla doldurulan ve arasına kum veya balçık gibi malzemelerle karışım yapılan 350 bin metre kare alan deniz doldu alanı kazanıldı.Denizi dolduran Belediye Başkanı Ekrem Orhon da 'Denizi kara, karayı para' yapan başkan olarak anıldı. Şehir merkezinin yaklaşık  3'de 1'ini oluşturan dolgu alanı üzerinde ilk etapta 3 kat halinde yapı izni verildi. Ancak geçen sürede dolgu alanına yüksek katlı binalar inşa edildi. Günümüze kadar gelen süreçte aralarında valilik, belediye başkanlığı, kültür merkezi, adliye gibi kamu kurumlarının da yer adlığı çok sayıda binanın inşa edildiği alanda yaklaşık 70 bin dolayında kişi yaşamaya başladı.

RAPORDA HAZIRLANDI

Binalarla ilgili belirli aralıklarla teknik inceleme yapan Rize İnşaat Mühendisleri Odası bir rapor hazırladı. Rapora göre, 3 kat yapı izni verilen dolgu alanına mühendislik ilke ve hesaplamalarından uzak bir zihniyetle yüksek katlı binalar inşa edildiğine yer verildi. Deniz suyu seviyesinin altında kalan bina temellerinin oluşan korozyon nedeniyle zarar gördüğünün belirtildiği raporda, tuzlu su altında kalan bina demirlerinin özelliğini kaybettiği ve çapının düştüğü tespit edildi. Raporda ayrıca güçlendirme çalışması ile ayakta kalabilecek birkaç binanın dışındaki tüm binaların yıkılması gerektiği vurgulandı.

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI: BİNALAR RİSKLİ DURUMA GELMİŞ

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ile ortaklaşa Rize dolgu sahasındaki binalardan beton numuneleri alarak mukavemet değerlerinin ölçüldüğünü belirtti. Binaların riskli çıktığını kaydeden Yazıcı, "Beton sınıfları çok düşük olan binalar uygun değerleri taşımadığını saptadık. Bunun üzerine kendimiz gözlemsel ve deneysel olarak bu binaları incelemeye devam ettiğimizde gördük ki deniz suyundaki tuz  temelle beraber 10-12'inci kata kadar binanın komplesini sarmış durumda. Beton sınıfı ve demirdeki bu korozyon kayıpları binaları riskli duruma getirmiş.  Bu raporları hazırlayıp vatandaşlara verdik" dedi.

'BİNALAR 10-15 YILDA KENDİLİĞİNDEN ÇÖKEBİLİR'

Raporları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri ile paylaştıklarını ifade eden Yazıcı, şöyle dedi:

"Muhtelif tarihlerde bu deniz dolgusu üzerinde yapılan binalar 2-3'er kat iken her hangi bir mühendislik ve bilim hesaplaması yapılmamış. O binalar o zaman ki kalfaların ustaların teknikleri ile yapılmış. Bu binalar ilave imar izinleri ile kat doğurmaya başlamış. 3 kat tasarlanan ve hiçbir mühendislik tekniği uygulanmayan binalar 8 hatta 10-12 katlara çıkmış. Binalar günümüzde deniz suyu ile beraber korozyon tehlikesi altında. Demirler ömrünü tamamlamış ve bir çoğu elle dağılacak seviyeye gelmiştir. Binalar birbirlerine yaslanarak ayakta duruyor. Önümüzde yaşanabilecek bir depremde bu binalar risk altındadır. Hatta bu yarılama ömrü hızlanırsa beklide 10 veya 15 yıl sonra kendiliğinden bile çökebilirler. En korkutucu tarafı da budur"

Dolgu sahasında ev ve işyerleri bulunan vatandaşlar da yıllar önce alanın deniz olduğunu ve sonrasında dolgu ile beraber hızla yapılaşmanın arttığını belirtti, binaların taşınmasının zor bir süreç olduğunu anlattı.

BAKANLIK: MEVCUT YAPILARIN TASFİYESİ SAĞLANMALI

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, konuyla ilgili  Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Bakanlığın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta dolgu alanındaki yapıların yeniden yapılandırılmasının mümkün olmadığına vurgu yapılarak şu ifadelere yer verildi:

"Rize ili şehir merkezinde, 1960'lı yılların ortalarında başlatılan deniz dolgusu çalışmalarıyla kazanılan ve üzerinde çok sayıda konut, ticaret ve kamu binalarının yer aldığı alanların kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında yıkılıp yerinde dönüşüm ilkesiyle yeniden yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır. Dolgu alanlarının zemin koşulları nedeniyle yeniden yapılaşmaya açılmayacak olması nedeniyle bu alanlar üzerinde bulunan mevcut yapıların tasfiyesini sağlamak ve afet risklerini bertaraf etmek üzere öncelikle yeni yerleşim alanı olarak kullanılabilecek alternatif Rezerv Yapı Alanlarının belirlenmesine ihtiyaç duyulduğundan sahada etüt çalışmaları yapılmakta olup, sonucundan bilgi verilecektirö

Görüntü Dökümü

---------------------------

Drone ile şehir merkezi detayları

Şehir merkezi yerden detaylar

Murat Yazıcı açıklaması

Vatandaşlarla röp.

Detaylar

Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

============================================================

(ÖZEL)

4) FİRARİ CİNAYET ŞÜPHELİSİ, YOLCU MİNİBÜSÜNDE YAKALANDI

ŞANLIURFA'da 6 ay önce hastanedeki bir yakınını ziyaret etmek için markette alışveriş yaparken uğradığı saldırı sonucu ölen 4 çocuk babası 38 yaşındaki Hasan Aykın'ın firari cinayet şüphelisi Mustafa Geçgel, Harran'da minibüste yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 26 Haziran'da Adıyaman'dan Şanlıurfa'ya bayram ziyaretine gelen Hasan Aykın, hastanede tedavi gören bir yakınını ziyarete gitmek için markette su ve kolonya aldıktan sonra plakası belirsiz otomobilden tabancayla açılan ateş sonucu öldürüldü. Cinayetle ilgili çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın 23 Aralık 2010'da 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan cinayetle başlayan kan davasından kaynaklandığı bilgisine ulaştı. Soruşturmayı derinleştiren polis, öldürülen Hasan Aykin'in babası Aziz Aykin'in, 2010 yılında portakal toplamak için mevsimlik işçi olarak gittikleri Antalya'nın Finike ilçesinde, tartıştığı kızı Devran'ın eşi olan Mehmet Geçgel ve onun kardeşi Mahmut'a tabancayla ateş açtığını belirledi. Yaralanan iki kardeşten Mehmet Geçgel yaşamını yitirirken, Aziz Aykin tutuklandı. Bu olay üzerine akraba olan Aykin ile Geçgel aileleri arasında başlayan husumetin kan davasına dönüşmemesi için ailenin ileri gelenleri toplandı. Aile meclisinin kararıyla Aykin ailesi tarafından Geçgel ailesine 200 bin lira 'kan parası' verildi, Devran ise öldürülen eşi Mehmet'in kardeşi Mahmut ile evlendirildi. Ancak bu anlaşmaya uymayan Mustafa Geçgel, Hasan Aykın'ı öldürerek kayıplara karıştı.

Polisin çalışması sonucu firari cinayet şüphelisi Mustafa Geçgel, Harran'da yolcu minibüsünde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyette ifadesi alınan Geçgel, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Polis aracından indirilen şüpheli Mustafa Geçgel

Acil serviste sağlık kontörlünden geçirilen şüpheli

Polis aracına bindirilen şüpheli

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 70 MB

===========================================================

5)5 BİNE YAKIN ESKİ EŞYA GELECEK NESLE AKTARILACAK

AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesinde yok olmuş ve yok olmaya yüz tutmuş mesleklere ait malzemelerle geçmiş yıllarda kullanılan 5 bine yakın eşyanın sergilendiği Sosyal Yaşam ve Etnografik Sergi Salonu oluşturuldu. Yakın zamanda açılacak solanda geçmişte kullanılan malzemelerin gelecek nesle aktarılması hedefleniyor.

Sandıklı Folklor ve Tarih Derneği (SAFAD) tarafından Yeni Sanayi Sitesi'nde 'Sosyal Yaşam ve Etnografik Sergi Salonu' oluşturuldu. Kısa zamanda açılması beklenen salonda geçmişte kullanılan araç gereçlerle eski mesleklere ait malzemeler yer aldı. Yok olmuş ve yok olmaya yüz tutmuş berber, semercilik, keçecilik, bakırcılık, marangozluk, leblebicilik, demircilik gibi mesleklerin yanı sıra geçmişteki sosyal yaşamla ilgili sinema makinesi, tarım aletleri, bakır mutfak eşyaları, oyma çocuk beşiği ve giysiler gibi 5 bine yakın eşya sergileniyor.

KAYMAKAM İNCELEDİ

Kaymakam Köksal Şakalar, yakın zamanda açılması beklenen Sosyal Yaşam ve Etnografik Sergi Salonu'nu gezerek incelemelerde bulundu. Kaymakam Köksal Şakalar'a inceleme esnasında eski belediye başkanlarından SAFAD Yönetim Kurul Üyesi Osman Seyman eşlik ederek bilgi verdi.

'GECE GÜNDÜZ ÇALIŞARAK BU ŞEKLE GETİRDİK'

SAFAD Yönetim Kurul Üyesi Osman Seyman, "2016 yılında tarihi eşyalarımızın toplanması ile oluşan bir sergi. Sandıklı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanımız Sayın Hasan Mutlu, genç yaşında düşünmüş. Dedelerimizin, ninelerimizin eşyalarını, o günkü yaşamlarında kullandıkları malzemeleri çıkaralım hiç olmazsa bizden sonraki çocuklarımız, torunlarımız bunları öğrensin diye bu eşyalar toplanmış. Sonra devreye bizler girdik. Tanzim ve düzenini sağlayarak, gece gündüz çalışarak bu şekle getirdik" dedi.

Daha sonra Seyman, sergi salonu içerinde bulunan eşyalar ve meslekler hakkında bilgi verdi.

Görüntü Dökümü

--------------

Sergi salonu dışında tabela

Sergi salonu içerisinde sergilenen yok olmuş ve yok olmaya yüz tutmuş meslekler ile tarihi eşyalar

Kaymakam Köksal Şakalar'ın Sergi salonu incelemesi ve Osman Seyman'ın bilgilendirmesi

RÖP: Osman Seyman

213 MB/// 03.28"

Haber -Kamera: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),

==========================================================

6)SAHTE POLİS KİMLİĞİ VE TABANCAYLA YAKALANDI

KAHRAMANMARAŞ'ta, çok sayıda suç kaydı bulunan Ünsal Y. (39), polisler tarafından sahte polis kimliği ve tabancayla yakalandı.

Kaçaklılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Kahramanmaraş-Adana karayolunda 34 ES 3490 plakalı kamyonu durdurdu. Sürücü, ekiplere polis kimliği gösterdi, yapılan incelemede kimliğin sahte olduğunu belirledi ve Ünsal Y.'nin kasa hırsızlığı, oto hırsızlığı, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak, resmi belgede sahtecilik suçlarından kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüphelinin üst aramasında Glock marka tabanca, çok sayıda sahte polis kimliği, sahte kimlik ve kelepçe çıktı.

Ünsal Y. gözaltına alınarak sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Polisin olayla ilgili yaptığı araştırma şüphelinin İsa Ö. (29) ile İstanbul'dan Kahramanmaraş'a geldiği ve sahte kimlik fotokopisi ile emlakçıden ofis kiraladıklarını belirledi. İsa Ö. de yapılan operasyon sonucu sahte kimlik fotokopisi ile yakalandı.

Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

------------------

Ünsal Y.'nin araçtan indirilişi

Hastaneye alınması

İsa Ö.'nün hastaneye alınması

Hastane önü

Şüphelilerin hastaneden çıkarılması

Polis araçlarına bindirilmesi

Polis otolarının gidişi

Ele geçirilen sahte kimlikler ve tabanca

( Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 90 MB

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement